Capkinlikla alakası yok ki, şu an 26 yaşlarında ve tabii ki sorumluluk almak istemiyor. Ben 26 yaşındayken 32 yaşlarında , "evlenmeyeceksen beni oyalama" kafasinda bir sevgilim vardı, ama onun bu halleri bana komik gelirdi.
O zamanlar yeni insanlarla flört etmek- yarının ne getireceğinin belli olmaması bana çok daha heyecanlı gelirdi, bu heyecanı kaybetmek istemezdim.
Yine biraz benzer hislerim var ama artık yeni insanlarla flört etmek beni biraz sıkmaya başladı. Eskiden 'tatilde beklenmedik bir şekilde bir yabancıyla karşılaşmak' bana çok çekici bir his gelirdi mesela, oysa şimdi her şeyini bildiğim - beraber zaman gecirmekten keyif aldığım sevgilimle elele bir tatil çok daha çekici geliyor. Belki de 26 yaşındaki sevgilim şu an karşıma çıksa 'nasil bitiginin ne önemi var, önemli olan yaşarken güzel olmasi' diye bik bik ötmez , adamla evlilik sandalına binerdim


Çünkü hayata bakışım değişti, bazı sorumluluklara biraz daha yakınım.
Sizin adam da sizden ayrılsa yıllar sonra, mesela 33-35 yaşında biriyle tanışsa belki 'ben asla evlenmem' kafasinda olmaz da 'bir kalp kırıkligini daha kaldırmam,evleneyim,yuvam olsun' kafasında olur , altı ayı dolmadan kızın parmağına yüzüğü takar
Burada sorun kesinlikle siz degilsiniz, sorun adamın hazır hissetmemesi.
Benim bir yakın arkadaşım da benzer sebeplerle ayrıldı. Kız okulu bitirince evlenmek istiyordu. Çocuk da "daha askere gitmedim- daha bir işe girmedim- bir kuruş param yok, aileme bir çöp almadım. beş sene daha evlilik düşünemem" diyordu (zaten dört yillik sevgililikleri vardı). Sonuç olarak ayrildilar. Aradan yıllar geçti,adam anca g.tünü toparlamis, ekonomik olarak bir yere gelmiş, kendini hazır hissetmiş. Arkadaşımı yokladı. O da zaten evlenmemisti. Tekrar görüştüler, üç beş buluşmaya evlilik kararı aldılar. Bu temmuz düğünleri var.
Yani bazen olay kişilerle alakalı değildir, zamanla - hazır olmuslukla alakalidir