• Merhaba, Kadınlar Kulübü'ne ÜCRETSİZ üye olarak yorumlar ile katkıda bulunabilir veya aklınıza takılan soruları sorabilirsiniz.

Evliliğim hakkında, tartışma ve fiziksel şiddet.

Işin ucu kadın cinayetine kadar gittiği için bende dün eşimi savunmak zorunda kaldım malesef. Şimdi de şiddeti sevimli göstermeye çalışıyor' a çıktı adım.
Bu kadar sıkıntının arasında bu yorumlar gerçekten çok yıpratıyor insani.
Belkide eşime yeterinde destek olamıyorum ama bende tükendim.
Sürekli gelecek kaygısı insani tüketiyor.
Daha geçen ay 10 günlük yokluğunda dönsün diye gün saydığınız insanı seviyorsunuz demektir.
Bu şekilde boşanıp pişman olmam diyorsanız boşanın.

Evet saygısız bir evlilik olmamış olur en azindan.
Ama evlilikte sevgi saygı bir kişinin ayakta tutacağı bir şey değildir bunu unutmayın.

Düşünce yapınızdan anladığım kadarıyla kendinden çok vermeyen, karşı taraftan fazla fazla bekleyen birisiniz.

Kirılmayın lütfen.
Bunu nerden anladım?
Ben çalışırsam esim rahata alışır fikrinizden.
Ve adamın iş adına tüm çırpınışlarını görmeyip, kimine keyfinizce karşı çıkıp elinden geleni yapmıyor diye üste çıkmaya çalışmanızdan..

Zor bir insansiniz.

Destek olmak yapımda yok.
Hep benim istediğim olacak diyorsanız boşanın.

Çünkü böyle devam ederseniz daha çirkin tartışmalar yaşanacaktır o kesin.
Herkesin sabrının sonu var.
 
Ben 29 yaşında, bekarım; evlilik konusunda fikrim yok sadece şunu soylemek istiyorum; 4 yıl önce Türkiye'nin iyi bir üniversitesinin mühendislik bölümünden mezun oldum; inanın basvurmadigim iş kalmadı, m ile başlayan ünlü market zincirinde kasiyerlik, unlu mamul bölümü, mağaza danışmanlığı vs surekli başvurdum, basvuruyorum ama alım yok, almıyorlar.tas taşımak isteseniz bile eskisi gibi değil inanın, yok almıyorlar. Ailemin benden asla ama asla maddi beklentisi yok ve olmadı, buna ragmen işsizlik çok zor, bunaliyorum, daraliyorum.ustelik bakmakla yükümlü olduğum ailem yok.
Allah en kısa sürede hayırlı kapılar açsın inşallah.
 
Hem sevip sevmediğimi bilmiyorum diyorsunuz hem de aslında o kadar da kötü bir evliliğimiz yok diyorsunuz, susarsam iyi olacak diyorsunuz. Ne istediğinizi, sevip sevmediğinizden bile emin değilsiniz ama size yardım etmek için yorum yaptığımızda da sinirleniyorsunuz. Önce bi ne istediğinizi anlamakla başlayın, sevmeseniz çocuk yapmazdınız herhalde. Sizi yargılamak için değil, şiddete maruz kalan hemcinslerimizin olmasını istemiyoruz, sizin daha iyi bilmeniz lazım ne yapıp ne yapmayacağınızı.
Bana yardımcı olacak yorumlara sinirlenmiyorum, "boşanmalısınız" diyenlere de hak veriyorum ki zaten benimde aklımın bir köşesinde var.
Benim sinirlendiğim " gazetelere çıkarsınız" ya da "3 gün sonra kek yaparsınız" tarzi cümleler.
Saygı bitti diye 9 yıllık evliliğimi sorgularken, burdaki saygısızliklara gülüp geçebilecek biri değilim.
Teşekkürler.
 
Olayları değerlendirirken sadece o an yaşananla değil geçmişle, muhatabınızın karakteri ve aranızdaki ilişkinin/diyaloğun boyutuyla ve kalitesi ile de ilişkilendirmek lazım diye düşünüyorum.

Anlattığınız olayın kısmen benzerini yakışık üç yıl önce eşimle ben yaşadık, şu anda 20 yaşında olan oğlumuzun ergenlik zamanlarıydı ve farklı konularda, farklı sıkıntılar oluyordu.
Bir gün aramızda üçlü başlayan tartışma, atışma boyutuna dönüştü, sinirler gerildi, ben biraz fazla tepki gösterdim.
Eşim beni iki defa uyardı; sakin ol, lütfen susar mısın? Vs
Ama ben dinlemedim, bilmiyorum beni tetikleyen ne oldu şu anda hatırlamıyorum daha da yükseldim.
Eşim beni susturmak ve ortamı sakinleştirmek
için omzuma aynı sizin anlattığınız gibi sertçe dokundu ve ‘yeter’ dedi açıkçası ben bunu hiç fiziksel şiddet olarak algılamadım, eşim bana el kaldırdı diye düşünmedim çünkü 27 yıllık evliliğimizde böyle bir şeye hiç kalkışmadı.

Kendinizi doldurmak yerine olayların alt yapısını iyi analiz etmeye çalışın bence eşiniz depresyonda siz de yaşananlardan dolayı ve geçmişin izleri ile bunalmış durumdasınız.
Sakin olun ve Mümkünse üç beş gün birbirinizden ayrı kalın.
Benim yaşadığım olayda sizin yaşadığımızın birebir aynısı. Eşim sus dedikce yükseldim ve sonuçta eşim omuzuma bir tane vurarak beni kanepeye itti. Ama 9 yıldır hiç böyle birşey yaşamadım ve birkez yapan tekrar yapar söylemleri beynime yer ettiği için rahatsız oluyorum.
Zaten eşim kendini çocukların odasına kapamış durumda. Dünden beridir hiç görmedim. Yaptığına utandiğina eminim, çünkü eşim şiddete çok karşı biri.
Tam olarak omuzuma vurmuş olması değil kafami karıştıran. Saygının bitmesinden, ilişkinin civiklaşmasindan korkuyorum ki bu yaşadığımızda onu gösteriyor.
 
Eşler hayat arkadaşıdır. Biri diğerini anlamazsa mutsuzken birbirine sarilmazsa bunu anlamı nedir. Ko-nus-mak! Bosanmiycaksaniz konuşmak zorundasınız konuşup birbirinizi anlamak zorundasınız.
Evet ama şuan hiç konuşmak istemiyorum :(
 
Daha geçen ay 10 günlük yokluğunda dönsün diye gün saydığınız insanı seviyorsunuz demektir.
Bu şekilde boşanıp pişman olmam diyorsanız boşanın.

Evet saygısız bir evlilik olmamış olur en azindan.
Ama evlilikte sevgi saygı bir kişinin ayakta tutacağı bir şey değildir bunu unutmayın.

Düşünce yapınızdan anladığım kadarıyla kendinden çok vermeyen, karşı taraftan fazla fazla bekleyen birisiniz.

Kirılmayın lütfen.
Bunu nerden anladım?
Ben çalışırsam esim rahata alışır fikrinizden.
Ve adamın iş adına tüm çırpınışlarını görmeyip, kimine keyfinizce karşı çıkıp elinden geleni yapmıyor diye üste çıkmaya çalışmanızdan..

Zor bir insansiniz.

Destek olmak yapımda yok.
Hep benim istediğim olacak diyorsanız boşanın.

Çünkü böyle devam ederseniz daha çirkin tartışmalar yaşanacaktır o kesin.
Herkesin sabrının sonu var.

Ben çalışıyordum zaten pandemi öncesine kadar. Aslında sorunlar bende işsiz kalınca alevlendi. Ben çalışmazsam aç mı kalacağız korkusu mu, gelecek endişesi mi bilmiyorum. Ama şu bir gerçek aylardır kiramızı ödeyemiyoruz, sadece karnımızı doyuruyoruz. Ve herkes bana kızmış ama eşimin bir çözüm bulması gerektiğini düşünüyorum. Evet depresyonda ama depresyona girmek iki çocuk varken lüks bana göre. Lüks olmasaydı inanın bende girerdim.
 
Ben 29 yaşında, bekarım; evlilik konusunda fikrim yok sadece şunu soylemek istiyorum; 4 yıl önce Türkiye'nin iyi bir üniversitesinin mühendislik bölümünden mezun oldum; inanın basvurmadigim iş kalmadı, m ile başlayan ünlü market zincirinde kasiyerlik, unlu mamul bölümü, mağaza danışmanlığı vs surekli başvurdum, basvuruyorum ama alım yok, almıyorlar.tas taşımak isteseniz bile eskisi gibi değil inanın, yok almıyorlar. Ailemin benden asla ama asla maddi beklentisi yok ve olmadı, buna ragmen işsizlik çok zor, bunaliyorum, daraliyorum.ustelik bakmakla yükümlü olduğum ailem yok.
Allah en kısa sürede hayırlı kapılar açsın inşallah.
:( eşimi anlatmissiniz sanki. Aslında burda konu açtıktan sonra benim de hatalarım olduğunu farkettim yapılan bir-çok yorumdan.
El kaldırmamış olsaydı herşey daha kolay olacaktı. Keşke zamanı geri alabilseydim ve o olay hiç yaşanmamış olsaydı. Içim daha fazla öfke dolu şuanda. Affetme fikri bile gururumu kırıyor :(
 
Benim yaşadığım olayda sizin yaşadığımızın birebir aynısı. Eşim sus dedikce yükseldim ve sonuçta eşim omuzuma bir tane vurarak beni kanepeye itti. Ama 9 yıldır hiç böyle birşey yaşamadım ve birkez yapan tekrar yapar söylemleri beynime yer ettiği için rahatsız oluyorum.
Zaten eşim kendini çocukların odasına kapamış durumda. Dünden beridir hiç görmedim. Yaptığına utandiğina eminim, çünkü eşim şiddete çok karşı biri.
Tam olarak omuzuma vurmuş olması değil kafami karıştıran. Saygının bitmesinden, ilişkinin civiklaşmasindan korkuyorum ki bu yaşadığımızda onu gösteriyor.
Bence siz etrafın söylediklerini fazla dikkate alıyorsunuz.
Yeğeninizin eşinizle ilgili söylediklerine olan tepkiniz de doğru değil.
Bırakın yeğenimi anne-babama bile eşimle ilgili kötü söz söyleme-eleştirme fırsatı vermem.
Bakın benzer olayı ikimiz de yaşamışız ve değerlendirmemiz birbirinden farklı.
O nedenle başkalarını bırakın, kendi ilişkinizin dinamiklerini dikkate alın.
Bende olaylara biraz fazla benmerkezci baktığınız izlenimi uyandı.
‘İki çocuk varsa depresyona girmek lükstür’ diyorsunuz bu eşinize empati yapamadığınızı gösteriyor.
Eşim 15 yıl önce benim gönüllü olmadığım ama iyi olacak diye kurduğu işte battı, bugünün parasıyla 750-800 bin TL kaybettik.
Eşimin saçları iki günde ağardı.
Koca adam durduk yere bağıra bağıra ağlar olmuştu.
Çok zor zamanlardan geçtik.
Kısacası kimsenin hayatı güllük gülistanlık değil.
Hepimiz evliliğimizde farklı sıkıntılar yaşıyoruz.
Geçinmeye gönlünüz var mı?
Asıl soru bu...
 
Ben çalışıyordum zaten pandemi öncesine kadar. Aslında sorunlar bende işsiz kalınca alevlendi. Ben çalışmazsam aç mı kalacağız korkusu mu, gelecek endişesi mi bilmiyorum. Ama şu bir gerçek aylardır kiramızı ödeyemiyoruz, sadece karnımızı doyuruyoruz. Ve herkes bana kızmış ama eşimin bir çözüm bulması gerektiğini düşünüyorum. Evet depresyonda ama depresyona girmek iki çocuk varken lüks bana göre. Lüks olmasaydı inanın bende girerdim.
Sadece eşinizden beklentide olmanızda lüks bence...Birbirinize sıkı sıkı kenetlenmeniz gerekirken, yaptığınızın doğru olduğuna emin misiniz? Bunalmış olabilirsiniz, maddiyat çok çok önemli haklısınız ama sadece maddi konulardan dolayı yuva dağıtılmaz; eşiniz çabalıyor çünkü.... Ortada 2 çocuk varken sızlanmak yerine karı koca bir yerden başlayın. Oturun konuşun, neler yapabiliriz diye düşünün...Bugünler bir şekilde geçer gider fakat yaptıklarınız yuvanıza mal olursa çok üzülürsünüz.
 
Ya inanın bana, bunu yapacak gücüm ve enerjim olsa düşünürüm, ama ben temizliğe gidersem eşim zaten eve pars geliyor diye düşünür ve iyice rahatlar.
Bugüne kadar limon satmamasinin nedeni benim para kazanıyor olmam. Şuan bende kazanamıyorum ve onun bir şekilde bizi geçindirmesi gerektiğini düşünüyorum.

Yoo inanmıyorum temizliğe gideceğinize. Kusura bakmayın ama çok bencilsiniz. Eşinizin limon satacak gücü ve enerjisi var mı acaba? Ne sanıyorsunuz alsın eline bir kasa limon sata sata gezsin sokaklarda o parayla sizi mi geçindirsin? Geçinebilir misiniz o parayla? işinize gelince hayat müşterek işinize gelince kocam evi geçindirmeli. Eşiniz iş aramıyor değil uğraşıyor didiniyor ama olmuyor. Madem geçinemiyorsunuz elinizi taşın altına koyun siz satın o limonu. Sonuç olarak pandemiden beri siz de eve para getirmiyorsunuz, ne kadar inkar etseniz de şu anki bakış açınız kocam çalışsın bana baksına çıkıyor.
 
Son düzenleme:
:KK43: eşimi anlatmissiniz sanki. Aslında burda konu açtıktan sonra benim de hatalarım olduğunu farkettim yapılan bir-çok yorumdan.
El kaldırmamış olsaydı herşey daha kolay olacaktı. Keşke zamanı geri alabilseydim ve o olay hiç yaşanmamış olsaydı. Içim daha fazla öfke dolu şuanda. Affetme fikri bile gururumu kırıyor :KK43:
Allah kimseyi hele ev gecindirenleri issız, çaresiz birakmasin; işsizlik öyle bişey ki ortada bişey yokken çevrenizdeki kere ters tepkiler veriyorsunuz, en ufak şeyden aliniyorsunuz.
Keşke zamanı geri alabilsek ama alamıyoruz, inşallah bundan sonra keskeniz olmaz.
 
İlk yorumlara katılmıyorum. Sizin iç dünyanızda sevgi tükenmiş mi bilemem ama evliliğiniz maddi sıkıntıdan dolayı ağır baskı altında. Ve bu evlilikler için çok büyük bir sıkıntı.

para olduğunda pek çok ayıbı örter ama olmadığında en küçük pürüzler büyük ayrılıklar gibi görünür.

eşinizin tembel bir adam olduğunu sanmıyorum. Adam mühendis, elektrikçilik yapmaya çalışıyor, kasaba girmeye çalışıyor. Ama şu anda ekonomi çöküşte. Hali hazırda işi olanlar bile para yetiştirmekte zorlanıyor. İş sahipleri eleman çıkarıyor. Bir kaç sene önce kazancı yerinde olanlar şu anda geçim sıkıntısı yaşıyor. İş bulamaması çok normal.

eşinizin depresyona girmeye hakkı yok gibi bakıyorsunuz ama bu bazen elinde olmuyor, özellikle erkeklerin. Eve para getirememe çok büyük bir mesele onlar İçin. Velhasıl depresyona girer mi girer bu sebepten.

eşim iflas etmişti. Sıfırda değil eksideydi. Borçlar dağ, mahkemeler var. Bir sene yanına yaklaşamadım. Bebeğim yeni doğmuştu. Ütülemediğim TL gömlek kavga sebebiydi. İşler düzelince düzeldi pek çok şey.

9 yılda bir kere yaşanan Ve büyük ölçekli olmayan bir şeyin şiddet olduğunu düşünmüyorum. O da çok pişman muhtemelen ve bir yerde bir kadının da aynı şeyleri yapabilme ihtimali vardır bence. İyi ki yaptın deyin demiyorum tabi ki, kırgınlığınızı belli edin. Şiddet sadece psikolojik bile olsa çok büyüktür. Bunun İçin boşanılır ama ben bu yaşadığınız şeyin şiddet olduğunu düşünmüyorum. Böyle bir geçmişi yok çünkü.

sizin iş mevzunuza gelince, ben çalışırsam, iyice rahata alışır kısmına katılmıyorum. Eşim iŞsizken ben çalıştım. Elimden para alıyormuş gibi hissetmesin diye, aldığım parayı direk ona verdim. Sonra tekrar ondan istedim gerektikçe. Şu anda Eline para versem, hiç gocunmaz alır ama o zamanki psikolojisi bunu kaldırmazdı. İş bulabiliyorsanız, ve çocukları bırakabilme imkanınız varsa, ona buna bakmayın, direk çalışın. O da iş bulacak elbet.çırpınıyor anladığım kadarıyla. Beraber geçmeye çalışın şu sıkıntılı dönemi.

Evlilikler düzelir mi? Kimisi düzelmez, kimisi düzelir. Bitti gitti diye bir şey yok hemen. Düzelmeyecek insan vardır, direk boşanılır. O da anlaşılır zaten. Buradaki farklı bir durum bence.
 
Bu arada yeğeninizin yaptığı terbiyesizlik ama adam şu anda ekside olduğu İçin konuşma hakkı buluyor kendinde.

Bunu benim eşime de çok yapan oldu. Kardeşime çalış, Meslek sahibi ol, yoksa enişten gibi olursun diyen, eşin de ev alsın sana diye dalga geçen.. benim eşim de mühendis bu arada. İnsanların yorumlarıyla sizin bakış açınızı bozmasına izin vermeyin. Gerekiyorsa bozun, ya da anlatmayın.
 
Bence siz etrafın söylediklerini fazla dikkate alıyorsunuz.
Yeğeninizin eşinizle ilgili söylediklerine olan tepkiniz de doğru değil.
Bırakın yeğenimi anne-babama bile eşimle ilgili kötü söz söyleme-eleştirme fırsatı vermem.
Bakın benzer olayı ikimiz de yaşamışız ve değerlendirmemiz birbirinden farklı.
O nedenle başkalarını bırakın, kendi ilişkinizin dinamiklerini dikkate alın.
Bende olaylara biraz fazla benmerkezci baktığınız izlenimi uyandı.
‘İki çocuk varsa depresyona girmek lükstür’ diyorsunuz bu eşinize empati yapamadığınızı gösteriyor.
Eşim 15 yıl önce benim gönüllü olmadığım ama iyi olacak diye kurduğu işte battı, bugünün parasıyla 750-800 bin TL kaybettik.
Eşimin saçları iki günde ağardı.
Koca adam durduk yere bağıra bağıra ağlar olmuştu.
Çok zor zamanlardan geçtik.
Kısacası kimsenin hayatı güllük gülistanlık değil.
Hepimiz evliliğimizde farklı sıkıntılar yaşıyoruz.
Geçinmeye gönlünüz var mı?
Asıl soru bu...
Hayatlarımız ne kadar çok benziyor : )
Benim eşimde benim rızam olmadan bir mühendislik şirketi kurdu. Bizim kaybettiğimiz para çok daha büyük malesef.
2 ev, bir tarla, 3 araba sattık ki hala yüzbin tl ye yakın borcumuz var.
Eşimle ben 40 li yaşlarımızın başındayız, kaybedilen o paralarda benim de 20 yıllık emegim vardı malesef.
40 yaşından sonra hayata sıfırdan başlamak, 2 ev satıp kira ödeyecek parayı bulanamak... anlatınca kolay geliyor olabilir ama yasarken gerçekten çok zor.
Eşime o konuda da ofkeliyim malesef :(

Öteki konuya gelecek.olursak, eşim hakkında kimse bana bu şekilde konuşamaz, müsade etmem. Bunu söylediğini öteki yeğenimden duydum ki o da çok üzülmüş eşimi çok sever çünkü. Bana direk söyleyemez yani. Ama dolduruşa geldim mi geldim malesef :(
 
Kendi kendinizi doldurmayın,sevgi saygı kalmadı diyerek.
Çünkü sevmeseniz ne bunu düşünür ne buraya konu açardınız.arkanıza bakmadan evliliği bitirirdiniz.Sevgi bitince öyle oluyor çünkü.

Bence eşiniz hayatındaki gidişattan ekonomik olarak çok bunalmış.böyle zamanlarda daha cok birbirinize sarılın.

Çok bilinen burda tanınan bir üye bu konuyu açsaydı sizce gelen cvplar nasıl olurdu biliyormusunuz?
Ben biliyorum o yuzden burayıda cok ciddiye almayın.
Tesekkur ederim :)
 
Sadece eşinizden beklentide olmanızda lüks bence...Birbirinize sıkı sıkı kenetlenmeniz gerekirken, yaptığınızın doğru olduğuna emin misiniz? Bunalmış olabilirsiniz, maddiyat çok çok önemli haklısınız ama sadece maddi konulardan dolayı yuva dağıtılmaz; eşiniz çabalıyor çünkü.... Ortada 2 çocuk varken sızlanmak yerine karı koca bir yerden başlayın. Oturun konuşun, neler yapabiliriz diye düşünün...Bugünler bir şekilde geçer gider fakat yaptıklarınız yuvanıza mal olursa çok üzülürsünüz.
Yaptığımın doğru olduğuna emin değilim. Ne hissettiğimden bile emin değilim. Sadece bu süreç o kadar uzadi ki, hiç birşey düzelmeyecek gibi geliyor.
 
Hayatlarımız ne kadar çok benziyor : )
Benim eşimde benim rızam olmadan bir mühendislik şirketi kurdu. Bizim kaybettiğimiz para çok daha büyük malesef.
2 ev, bir tarla, 3 araba sattık ki hala yüzbin tl ye yakın borcumuz var.
Eşimle ben 40 li yaşlarımızın başındayız, kaybedilen o paralarda benim de 20 yıllık emegim vardı malesef.
40 yaşından sonra hayata sıfırdan başlamak, 2 ev satıp kira ödeyecek parayı bulanamak... anlatınca kolay geliyor olabilir ama yasarken gerçekten çok zor.
Eşime o konuda da ofkeliyim malesef :KK43:

Öteki konuya gelecek.olursak, eşim hakkında kimse bana bu şekilde konuşamaz, müsade etmem. Bunu söylediğini öteki yeğenimden duydum ki o da çok üzülmüş eşimi çok sever çünkü. Bana direk söyleyemez yani. Ama dolduruşa geldim mi geldim malesef :KK43:
Sonuçta eşlerimiz sonu böyle kötü olsun diye girmedi bu işlere, öyle değil mi?
Bizim de batan para ev paramızdı.
Eşim ‘bu iş tutarsa bir değil beş ev alırız, dert etme’ dedi, olmadı.
Ben eşimi şöyle teselli ettim.
Batan para bizim paramız, çok şükür başkasını mağdur etmedik, kapımıza kimseyi getlrtmedin, kumarda kaybetmedin, giden para olsun sağlığımız yerinde olsun, genciz tekrar çalışır kazanırız dedim.
Ben 32 eşim 40 yaşındaydık.
İç dünyamda ben de kızgındım eşime, girme dediğim işe girmişti, senin mizacın ortaklığa uygun değil dedim dinlemedi, ayrıca aynı sizin gibi benim de emeğim-katkım vardı o parada
ama eşimin ne kadar üzüldüğünü görünce kızgınlığımı ona yansıtmamaya gayret ettim.

Bu iş tutsaydı, adam bizi rahatça yaşatsaydı kocamı övmelere doyamayacaktım öyle değil mi?
İş battı diye kocama kötü davranmayı aklımdan bile geçirmedim, her şeyden önce ona eş olarak vefa borcum var diye düşündüm.
Zamanla ummadığımız yerlerden iş imkanları çıktı eşime, karı-koca çalıştık, durumu toparladık.
Allah sizi de ummadığınız yerden sevindirsin.

içinizdeki öfkeyi sağaltnadan evliliğinizi toparlamanız zor.
Bunu düşünün derim.
 
İlk yorumlara katılmıyorum. Sizin iç dünyanızda sevgi tükenmiş mi bilemem ama evliliğiniz maddi sıkıntıdan dolayı ağır baskı altında. Ve bu evlilikler için çok büyük bir sıkıntı.

para olduğunda pek çok ayıbı örter ama olmadığında en küçük pürüzler büyük ayrılıklar gibi görünür.

eşinizin tembel bir adam olduğunu sanmıyorum. Adam mühendis, elektrikçilik yapmaya çalışıyor, kasaba girmeye çalışıyor. Ama şu anda ekonomi çöküşte. Hali hazırda işi olanlar bile para yetiştirmekte zorlanıyor. İş sahipleri eleman çıkarıyor. Bir kaç sene önce kazancı yerinde olanlar şu anda geçim sıkıntısı yaşıyor. İş bulamaması çok normal.

eşinizin depresyona girmeye hakkı yok gibi bakıyorsunuz ama bu bazen elinde olmuyor, özellikle erkeklerin. Eve para getirememe çok büyük bir mesele onlar İçin. Velhasıl depresyona girer mi girer bu sebepten.

eşim iflas etmişti. Sıfırda değil eksideydi. Borçlar dağ, mahkemeler var. Bir sene yanına yaklaşamadım. Bebeğim yeni doğmuştu. Ütülemediğim TL gömlek kavga sebebiydi. İşler düzelince düzeldi pek çok şey.

9 yılda bir kere yaşanan Ve büyük ölçekli olmayan bir şeyin şiddet olduğunu düşünmüyorum. O da çok pişman muhtemelen ve bir yerde bir kadının da aynı şeyleri yapabilme ihtimali vardır bence. İyi ki yaptın deyin demiyorum tabi ki, kırgınlığınızı belli edin. Şiddet sadece psikolojik bile olsa çok büyüktür. Bunun İçin boşanılır ama ben bu yaşadığınız şeyin şiddet olduğunu düşünmüyorum. Böyle bir geçmişi yok çünkü.

sizin iş mevzunuza gelince, ben çalışırsam, iyice rahata alışır kısmına katılmıyorum. Eşim iŞsizken ben çalıştım. Elimden para alıyormuş gibi hissetmesin diye, aldığım parayı direk ona verdim. Sonra tekrar ondan istedim gerektikçe. Şu anda Eline para versem, hiç gocunmaz alır ama o zamanki psikolojisi bunu kaldırmazdı. İş bulabiliyorsanız, ve çocukları bırakabilme imkanınız varsa, ona buna bakmayın, direk çalışın. O da iş bulacak elbet.çırpınıyor anladığım kadarıyla. Beraber geçmeye çalışın şu sıkıntılı dönemi.

Evlilikler düzelir mi? Kimisi düzelmez, kimisi düzelir. Bitti gitti diye bir şey yok hemen. Düzelmeyecek insan vardır, direk boşanılır. O da anlaşılır zaten. Buradaki farklı bir durum bence.
Çok teşekkür ederim, üşenmemiş uzun uzun yazmışsınız ve yazdıklarıniz bana iyi geldi.
"Ütülemediğim gömlek kavga sebebiydi. İşler düzelince düzeldi pek çok şey." Demissiniz ya, bunu eşim bana hep söylüyor. Bizim maddi sıkıntılarımız biterse hiç kavga etmeyiz diyor.
Sanırım ben bir şeylerin düzeleceğine olan inancımı kaybettim. Bu süreçte ikimizde yaşlandık resmen, yarın zengin bile olsak bu tükenmişlik duygusu geçmeyecek, bana yapıştı gibi geliyor. Belki de yanılıyorumdur.
Zaten benim en büyük sorunum ne hissettiğimi bilemiyor olmam.
Boşanırsam mutlu olur muyum, evli kalırsam pişman olur muyum? Hiç birinin cevabı yok şuan. Boşlukta sürükleniyor gibiyim.
Eşimle aramızdaki fark şu. O odaya kapanmış iki gündür, depresyonunu yaşıyor, bense daha yarim saat önce çocuklarla müzik açmış dans ediyordum. Onları gıdıklayıp kahkahalarını dinliyordum.
Bir yandan onlara yemek yaparken, bir yandan oğluma ders calistiriyordum içim kan ağlarken yapıyordum hepsini.
Ben hep ayakta durmak zorunda olan tarafım ve bu yoruyor beni. Kiskandigin şey bu mu diyeceksiniz, evet bu.
Içim çürüyorken, dışarıdan kaya gibi sağlam durmak zorundayım ve bu çok yoruyor beni.
 
Back
X