Eşiniz anlayışlı, evine düşkün, yardımsever, bilmem ne bilmem ne ama kitap okumuyo, müze gezmek istemiyo diye gözünüze mi batıyo. Adamın bu kadar iyi yönü varken, eksi yön çıkarmaya çalışmak olmuş sizinki. Herkes entelektüel olup kitap okumak, müze gezmek zorunda değil. Entelektüel olmaya çalışan insanların kendini bi şey sanıp karşısındakini küçümsemesi de ego tatmininden başka bi şey değil. Madem bu tür şeylerden hoşlanan birini istiyordunuz; eşinizi evlenmeden önce görmüşsünüzdür, nelerden hoşlandığı hakkında fikir edinmişsinizdir evlenmeseydiniz.
Aynen işte bu. Dil bilmek öncelikli birsey. Ama olmayınca olmuyor mu nedir. Ben de alt yazıya sinir oluyorum, yabancılarla hep ben muhatap oluyorum, mühendis ve onun bir çok yurtdışı sempozyum hazırlıklarını ben yapıyorum ve onun için üzülüyorum.Belki sey olacak ama bu duyguyu da anliyorum:)) ben esim benim kadar ingilizce konusamasaydi bu kadar anlasamazdik saniyorum. Cunku alt yazi mecbur olmadikca okumam gicik olurum. Ya da tv de bi espri gectiginde o da benimle gulebilsin isterim. Yurt disina gidince oranin tadini alabilsin diye dusunurum. O yuzden esimin dil hakimiyeti de beni etkileyen seylerden biri olmustu. Cunku dil bilince insanin birinci agizdan okuyabilmesi ogrenebilmesi daha kolay oluyor. Bazen karsisinda Times veya Post tan bi makale okuyorsam ona gosterdigimde anlayip yorum yapiyor olmasi beni mutlu ediyor. Bunu istemek kibir degil bence ama eger yoksa da bilmiyor diye uzulmenin bi yarari yok artik:))) su saatten sonra zor.
Kitap okumak daha doğrusu okumak kendini geliştirmek adına çok önemli olabilir. Ama öğrenmek ve kendini gelistirmek kitapla hele ders çalışmakla orantılı değil bence. Izleyerek girdigin biryerde filmlerlede geliştirebilir insan kendini. Ben böyle düşünüyorum.Merhaba hanimlar. Canımı sıkan bir konu var. Fikirlerinize ihtiyaç duyuyorum. Biraz açıklayıcı olacağı için uzun olabilir. Şimdiden teşekkür ediyorum.
Eşimle evleneli 5 yıl oldu. Çok çabuk evlendik. Eski konularımda evlilik hikayemiz yazıyor.
Eşim çok merhametli, mert, sevecen, evine, bana ve çocuğuna duskun, misafirperver, aileme karşı çok saygılı, konuşmasını bilen, yardımsever kısaca gerçekten çok iyi bir insan. Eşim ve oğlum her zaman şükür sebebim olmuştur. Eşimi de çok seviyorum ve sevildiğimi biliyorum çok şükür.
Meseleye gelirsek, belki bir çoğunuza sorun gibi bile gelmeyecektir biliyorum. Kusura da bakmayın ama gerçekten dert ediyorum. Eşimle tanıştığımda beni en çok etkileyen yönü askerde diğer askerlerle kitap okumaları yapmaları kısmı olmuştu çünkü eğitime, okumaya çok düşkün biriyim. Bir insan askerde bile bunu onemsemisse demek ki o da bu konuyu önemsiyor diye düşündüm ama meğer sadece bir iki kez yaptığı birşey mis. Evlendigimizden beri inanın iki sayfa kitap okuduğunu görmedim. Hayata dair bir bilgi daha elde edeyim çabası yok. Eve gelir TV izler yatar, oturur sadece. Hiç bir sosyal aktivitesi yoktur.
Ben evlenmeden önce ikinci bir dil bilmeyen biriyle asla evlenmem filan derdim. Bunun sebebi kendi yaşantım belki de. Birşeyler öğrenmeye aşık biriyim. Eşimin bu hali ona gıcık olmama sebep oluyor. Ben bu kadar idealistken o nasıl böyle boş yaşar diyorumbu saate kadar uyuyamamis olmam da bunu dert ettiğim için. Ha ama ben manyak gibi ders calistigimdan uykusuzluğu bile aman boşa geçirmeyeyim anı olarak gördüğüm için şu saatte de ders çalışıyorum. Benim kadar yapmasın ama birşeylerle uğraşsın istiyorum.
Çok mu takiyorum yoksa gerçekten farklı dünyaların mi insanıyiz bilemiyorum. Bu durum beni çok yoruyor
Eskiden bende benimle aynı olsun herşeyi derdim. Şimdi aşık olarak evlenmek istiyorum. Aşk olmadıktan sonra aynı şeyleri yapmamız arkadaşlıktan başka bir şey değil. Tabi hem aşk hemde herşeyi uyuyorsa tadından yenmez herhalde.
Eşinize aşık mısınız merak ettim. Yoksa Bi zaman sonra aşkta geçip istekler mi ön plana çıktı.
Siz mükemmel ilişki peşindesiniz ama hayatta ne mükemmel insan var, ne de mükemmel ilişki.Yanlış anlaşılmış sanırım. Ben eşimi asla küçümsemiyorum, o benim için hayatta en kıymet verdiğim insanlardan. Bir olay yasasam ilk onun fikrini alırım ve onun dediğini yaparım çünkü tecrübeli olduğunu, benden daha çok hayatın içinde olduğunu biliyorum. Benim meselem su an kendini geliştirebilecek hiç birşey yapmaması.
Dil bilmesi tabiki de önemli. Ben iki yabancı dili akıcı düzeyde biliyorum, ikisi de iş hayatımda işime yaramıyor hatta dil tazminatı bile alamiyorum ama bu bana bir kültür kazandırıyor, yabancı kaynakları daha iyi kullanabiliyorum, dizi film izlerken alt yazıya ihtiyaç duymuyorum ve bir çok farklı insana ulasabiliyorum. Eşim İngilizce bilse işine çok yarayacak. Maddi anlamda da faydası olacak, kariyer anlamında da ama hiç çaba sarfetmiyor. Beni üzen kendine birşey katmak için uğraşmamasi buna dair hedefleri olmaması.
Eşimle neden evli olduğumu da sorgulamak değil aslında, kendimi bazen onla çok aykırı hissediyorum. Bir çok konuda zıt dusuncedeyiz. Ama birbirimizi çok seviyoruz. Sadece bu kadar sevdiğim adamla bir de aynı şeylerden zevk alsaydık ne harika bir hayatımız olurdu diye düşünmeden edemiyorum
Bunu sizin değil eşinizin istemesi lazım, sirf siz istiyorsunuz diye icinden gelmeyen seyleri yapamaz adam, eşinizi olduğu gibi kabul etmeniz lazim bu konudaEşime aşığım. Ama onun kendisi için daha faydalı şeyler yapmasını istiyorum
Tespitin dibini yaptin simdi agzina saglik. Ne demek yabanci dildeki islerini ben hallediyorum, uzuluyorum onun icin. Suna aciyorum desene konu sahibi. Cok gucune gidiyosa yapma yani.. sen yaptikca ogrenmiyodur, yapmiyodur belki. Cogu erkek ev isinde oyle degil mi? Onlar icin zaten yapiliyo, birde ben yapayim derdine dusmezler. Seninkide onlar gibi.. ekmek bulmussun susamlisini istiyosun: )Siz mükemmel ilişki peşindesiniz ama hayatta ne mükemmel insan var, ne de mükemmel ilişki.
Genel anlamda, her şeyin yolunda olduğu bir evlilikte, bunlara kafa yormak, kendine dert aramaktır bana göre.
Adamın dil öğrenmeye merakı ve yeteneği yok demek ki,napsın?
Size göre dil öğrenmek kendine yatırım yapmaktır,başkasına göre seyahat etmek veya film izlemek.
Sizin tarzınıza yakın biri olmama rağmen,
bu konudaki bakış açınızı ve 'ille de dil,ille de sürekli okumak ve kendini geliştirmek' ısrarınızı anlamakta güçlük çekiyorum.
Bilmiyorum,acaba iç dünyanızdaki başka bir eksikliği mi tamamlıyorsunuz bu şekilde?
Benim eşim de askerdeyken bana kitap önerilerinde bulunurdu. Ama Evlendiğimizden beri 10 sayfa kitap okumamıştır herhalde :) Şakayla karışık muhabbeti açıldığında da “askerde başka yapacak bir şey mi var kitap okuyordum”derMerhaba hanimlar. Canımı sıkan bir konu var. Fikirlerinize ihtiyaç duyuyorum. Biraz açıklayıcı olacağı için uzun olabilir. Şimdiden teşekkür ediyorum.
Eşimle evleneli 5 yıl oldu. Çok çabuk evlendik. Eski konularımda evlilik hikayemiz yazıyor.
Eşim çok merhametli, mert, sevecen, evine, bana ve çocuğuna duskun, misafirperver, aileme karşı çok saygılı, konuşmasını bilen, yardımsever kısaca gerçekten çok iyi bir insan. Eşim ve oğlum her zaman şükür sebebim olmuştur. Eşimi de çok seviyorum ve sevildiğimi biliyorum çok şükür.
Meseleye gelirsek, belki bir çoğunuza sorun gibi bile gelmeyecektir biliyorum. Kusura da bakmayın ama gerçekten dert ediyorum. Eşimle tanıştığımda beni en çok etkileyen yönü askerde diğer askerlerle kitap okumaları yapmaları kısmı olmuştu çünkü eğitime, okumaya çok düşkün biriyim. Bir insan askerde bile bunu onemsemisse demek ki o da bu konuyu önemsiyor diye düşündüm ama meğer sadece bir iki kez yaptığı birşey mis. Evlendigimizden beri inanın iki sayfa kitap okuduğunu görmedim. Hayata dair bir bilgi daha elde edeyim çabası yok. Eve gelir TV izler yatar, oturur sadece. Hiç bir sosyal aktivitesi yoktur.
Ben evlenmeden önce ikinci bir dil bilmeyen biriyle asla evlenmem filan derdim. Bunun sebebi kendi yaşantım belki de. Birşeyler öğrenmeye aşık biriyim. Eşimin bu hali ona gıcık olmama sebep oluyor. Ben bu kadar idealistken o nasıl böyle boş yaşar diyorumbu saate kadar uyuyamamis olmam da bunu dert ettiğim için. Ha ama ben manyak gibi ders calistigimdan uykusuzluğu bile aman boşa geçirmeyeyim anı olarak gördüğüm için şu saatte de ders çalışıyorum. Benim kadar yapmasın ama birşeylerle uğraşsın istiyorum.
Çok mu takiyorum yoksa gerçekten farklı dünyaların mi insanıyiz bilemiyorum. Bu durum beni çok yoruyor
Halk arasında biz buna büyük konuşmuşum başıma geldi diyoruz.Ben evlenmeden önce ikinci bir dil bilmeyen biriyle asla evlenmem filan derdim.
6-7 ay için de evlenenip, hemen evlendik diyenlere yıldırım hızında mutlu evlilik hikayemdir.
2013 ramazanında bi dernekte ailem iftar daveti veriyordu. Davet verilen yerde bir yerin lambası değişecekti eşimde o vakıfta kalıyormuş annem seslenince gelip lamba değiştirmişti. Ben de ay ne yakışıklı çocuk diye içimden gecirdim. İftardan sonrada yanlış tarafa gidiyorken onu uyarmak için sadece konuştum başka hic muhabbetimiz olmadı.
Kuzenim eşiyle arkadaslarmis. Meğer kuzenimde benim resmimi ona göstermiş haberim bile yok tabi benim. Sonraki gun kuzenim aradı durumu anlattı. Bende yeni atanmış çalışıyorum ve arkadaşlarım evlilik için görüşmeler filan yapmaya başlamışlardı. Sırf aksiyon niyetine gidip bi görüşeyim ama kesin zihin yapımız uyuşmaz diyordumevde de bunun epey komik şekilde muhabbeti dönüyor :)) lambayı takan çocuk mu acaba diyorum bahsedilen kişiyi görmediğim için. Hatta eğer o değilse bana lambayı takan çocuğu bulsunlar ben onu beğendim diyordum babama. Yani iş gırgır makara
Sonraki gun iftardan sonra buluşmaya gittim ben de bi heyecan. Telefon no filan yok çocuğun bi adını biliyorum X diye. Beni görünce ayağa kalktı. Lambayı takan çocuk. Boy pos endam benim ağzım kapanmıyor kulaklarıma ulaşmış
Neyse oturduk. "Merhaba kendimi tanıyatim ben Y" demez mi. "Ay ben X le buluşacaktım yanlış oldu galiba" dedim. Betim benzim attı. Meğer iki ismi varmış
O gün o kadar harika bir muhabbetimiz oldu ki kendime inanamadım. Ailemin cagirmasiyla döndüm dünyaya. Ne diye aradılar da onlarda ne güzel konuşuyorduk oysabirbirimize numaralarımızı verdik filan. Tamam dedim ben evlenirim bunla
Üç gun sonra birlikte iftar yaptık. Aksam beni eve bıraktı. Dört gun sonra da eve babamla tanışmaya geldi. Bir hafta sonra ailesi geldi tanıştık. 3 gün sonra nisanimiz oldu
Sonra es durumu atamaları başlayacak diye eşimin yoğun isteği üzerine de koşa koşa nikah kiydik. Ciddi anlamda koşa koşa oldu çünkü arefe günüydü ve öğleden once evlenmemiz lazimdi.
Babamı arayıp baba biz evleniyoruz ne yapayım ben dedigimi hatırlıyorum o gunbabamda e hayırlı olsun kızım ne diyeyim demişti aslında biraz da gıcık olmuştum eşime ne diye koşa koşa evleniyoruz diye. Ama iyiki de öyle yapmış
Arefe günü evlendik :) aradan iki ay geçtikten sonra da düğünümüz oldu. Tabi o iki ayda epey olan oldu
Simdi 2 yıllık evliyiz birde bebisimiz var.
Eşimle herşeyi ilk buluşmada konuşmuş olduğumuzu farkediyorum. Hatta ben biraz tembelim bile demişti adam. Hakikaten de öyle
Herşeye rağmen huyunu çok çok beğendiğim ailesini sevdiğim annesine bolca hayır dua ettiğim bir eşim var.
Yeni evlenenleri gördükçe inşallah bunlarda biz gibi mutlu olurlar diyorum hep
Uzun oldu. Umarım bizim hikâyemizi beğenmişsinizdir
Merhaba hanimlar. Canımı sıkan bir konu var. Fikirlerinize ihtiyaç duyuyorum. Biraz açıklayıcı olacağı için uzun olabilir. Şimdiden teşekkür ediyorum.
Eşimle evleneli 5 yıl oldu. Çok çabuk evlendik. Eski konularımda evlilik hikayemiz yazıyor.
Eşim çok merhametli, mert, sevecen, evine, bana ve çocuğuna duskun, misafirperver, aileme karşı çok saygılı, konuşmasını bilen, yardımsever kısaca gerçekten çok iyi bir insan. Eşim ve oğlum her zaman şükür sebebim olmuştur. Eşimi de çok seviyorum ve sevildiğimi biliyorum çok şükür.
Meseleye gelirsek, belki bir çoğunuza sorun gibi bile gelmeyecektir biliyorum. Kusura da bakmayın ama gerçekten dert ediyorum. Eşimle tanıştığımda beni en çok etkileyen yönü askerde diğer askerlerle kitap okumaları yapmaları kısmı olmuştu çünkü eğitime, okumaya çok düşkün biriyim. Bir insan askerde bile bunu onemsemisse demek ki o da bu konuyu önemsiyor diye düşündüm ama meğer sadece bir iki kez yaptığı birşey mis. Evlendigimizden beri inanın iki sayfa kitap okuduğunu görmedim. Hayata dair bir bilgi daha elde edeyim çabası yok. Eve gelir TV izler yatar, oturur sadece. Hiç bir sosyal aktivitesi yoktur.
Ben evlenmeden önce ikinci bir dil bilmeyen biriyle asla evlenmem filan derdim. Bunun sebebi kendi yaşantım belki de. Birşeyler öğrenmeye aşık biriyim. Eşimin bu hali ona gıcık olmama sebep oluyor. Ben bu kadar idealistken o nasıl böyle boş yaşar diyorumbu saate kadar uyuyamamis olmam da bunu dert ettiğim için. Ha ama ben manyak gibi ders calistigimdan uykusuzluğu bile aman boşa geçirmeyeyim anı olarak gördüğüm için şu saatte de ders çalışıyorum. Benim kadar yapmasın ama birşeylerle uğraşsın istiyorum.
Çok mu takiyorum yoksa gerçekten farklı dünyaların mi insanıyiz bilemiyorum. Bu durum beni çok yoruyor
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?