- 26 Aralık 2017
- 1.564
- 2.901
- 53
- Konu Sahibi CalmBeforeTheStorm
-
- #41
yemek yerken yedirir mesela çocuğa. Ya da ben yemek hazırlarken oyun oynar onunla. O kadarSiz bir şey paylaşmasanız bile onun oğluyla paylaşacağı bir şey yok mu?
demez asla. Sevinir hatta. Sarılınca düzelir mi acaba.. uzun zamandır sarılmıyoruz. Ben öyle bi duvar ördüm ki.Kendinizi affedin, sorgulamayın. Eşinizi de. Neden nasıl niçin dedikçe çıkmaza girersiniz. Ondan yardım isteyin, size sarılmasını isteyin. Git başımdan demez bence.
şu an ailesi zaten hayatımızda Yok. Ama illa girecekler Yani ve değişmiyorlar asla biz ders alalım da şöyle yapalım artık vs yok. Ben yüz vermediğim için gelemiyorlar. Çok zor gerçekten. Seviyor muyum sizce?Sarılın sarılın :) ciddi bi psikopat değilse zaten kim ister eşiyle kotu olmayı. Geçende de konunuzu okumuştum. Kafanızda bitirseniz buraya yazma gereği mi duyarmıydınız gidip boşanır mıydınız?
Aileler bu işi çekilmez hâle getirebiliyolar. Ama bu adamlar da o ailede büyümüşler. Siz de uzak durdukça doğruyu gösterici olarak onları görecekler yine..
Bu bile çocuğunuz için çok anlamlıdır eminimyemek yerken yedirir mesela çocuğa. Ya da ben yemek hazırlarken oyun oynar onunla. O kadar
Bunun cevabı sizde. Seviyor musunuz, elalem ne der mi acaba, çocuk babasız buyumesin mi.. gibi gibi çok soru sorulabilir. Kişisel olarak cevap verebilirim en fazla. Ben sevmiyor olsam bu durumda cevap aramazdım Burda. Boşardımşu an ailesi zaten hayatımızda Yok. Ama illa girecekler Yani ve değişmiyorlar asla biz ders alalım da şöyle yapalım artık vs yok. Ben yüz vermediğim için gelemiyorlar. Çok zor gerçekten. Seviyor muyum sizce?
Geçer neler geçmiyor kiOfff kızlar
O kadar bunaldım ki. Hayattan, yaşamaktan yoruldum. Mutsuzluktan hücrelerim yoruldu.
Her gün rutin sabah koşa koşa çocuğu hazırlarım. Kendim de aynı şekilde koştur koştur giyin makyaj yap. Çocuğun montuna kadar ben giydiririm, eşimin kucağına veririm , eşim bırakıyor annemlere. Sonra koşa koşa işe giderim.
Akşam eve gelirim. üstümü bile değiştiremeden yemek yaparım. Oğlum dur, aç ağzını biraz daha ye, dökme annecim bla bla. Sonra masayı toplarım. Şöyle bi ortalığı süpürürüm. Tüm bunlar olur biter eşim karnını doyurur çıkar gider. Sonra çay demlerim kendime, hiçbi zaman sıcak içemediğim o çayı inatla demlerim.
Oğlumla oyun oynarız, gün içinde en sevdiğim Şey. Sonra kuzumu uyuturum. Kendime bi çay koyarım. Eşim gelir sonra aklıma. Evliliğim. Hayatım. Ailem. Düşünürken yine çayım soğur. Eşimi seviyor muyum demiştim ya size;
Şunu farkediyorum derdim başka erkekler gibi olmaması fakan değil. O erkeklerin de m.l olduğunun zaten farkındayım. Derdim eskisi gibi olmayışımız. Nasıl yıprandım acaba ben dedim. Hamileyken yazdığım günlüğümü çıkardım bazanın altından. Tek tek okudum. Bazen o kadar ağlamışım ki mürekkepler dağılmış sayfada. Eşimi ne kadar sevdiğimi ama onun beni nasıl yıprattığını yazmışım sayfalarca. Oğluma sormuşum, geçecek mi? Diye. Daha doğmamış miniğimden medet ummuşum. Geçmedi nitekim aksine her şey daha da kötü oldu. Geçecek mi kızlar?
Keşke her şey eskisi gibi olsa. Keşke eşimi o kadar çok sevsem hala. Keşke bana onca şeyi yaşatmasaydı. Keşke ailesi bu kadar umursamaz olmasaydı....
Boşanmak istiyor muyum? Bilmşyorum. Eşime kıyamıyorum işte. Nasıl bi alışkanlık bu ya da nasıl bi delilik?
Her akşam biraz ağlayıp sonra uyuyorum. İyiki Kk var diyorum. Buraya girip bir şeylere kafa yorduğumda sıkıntılarıma odaklanmıyorum en azından.
tabiki. Zaten boşansak bile eşim her gün görür ilgilenir diye düşünüyorum.Bu bile çocuğunuz için çok anlamlıdır eminim
Ayni robot gibiyiz..Offf kızlar
O kadar bunaldım ki. Hayattan, yaşamaktan yoruldum. Mutsuzluktan hücrelerim yoruldu.
Her gün rutin sabah koşa koşa çocuğu hazırlarım. Kendim de aynı şekilde koştur koştur giyin makyaj yap. Çocuğun montuna kadar ben giydiririm, eşimin kucağına veririm , eşim bırakıyor annemlere. Sonra koşa koşa işe giderim.
Akşam eve gelirim. üstümü bile değiştiremeden yemek yaparım. Oğlum dur, aç ağzını biraz daha ye, dökme annecim bla bla. Sonra masayı toplarım. Şöyle bi ortalığı süpürürüm. Tüm bunlar olur biter eşim karnını doyurur çıkar gider. Sonra çay demlerim kendime, hiçbi zaman sıcak içemediğim o çayı inatla demlerim.
Oğlumla oyun oynarız, gün içinde en sevdiğim Şey. Sonra kuzumu uyuturum. Kendime bi çay koyarım. Eşim gelir sonra aklıma. Evliliğim. Hayatım. Ailem. Düşünürken yine çayım soğur. Eşimi seviyor muyum demiştim ya size;
Şunu farkediyorum derdim başka erkekler gibi olmaması fakan değil. O erkeklerin de m.l olduğunun zaten farkındayım. Derdim eskisi gibi olmayışımız. Nasıl yıprandım acaba ben dedim. Hamileyken yazdığım günlüğümü çıkardım bazanın altından. Tek tek okudum. Bazen o kadar ağlamışım ki mürekkepler dağılmış sayfada. Eşimi ne kadar sevdiğimi ama onun beni nasıl yıprattığını yazmışım sayfalarca. Oğluma sormuşum, geçecek mi? Diye. Daha doğmamış miniğimden medet ummuşum. Geçmedi nitekim aksine her şey daha da kötü oldu. Geçecek mi kızlar?
Keşke her şey eskisi gibi olsa. Keşke eşimi o kadar çok sevsem hala. Keşke bana onca şeyi yaşatmasaydı. Keşke ailesi bu kadar umursamaz olmasaydı....
Boşanmak istiyor muyum? Bilmşyorum. Eşime kıyamıyorum işte. Nasıl bi alışkanlık bu ya da nasıl bi delilik?
Her akşam biraz ağlayıp sonra uyuyorum. İyiki Kk var diyorum. Buraya girip bir şeylere kafa yorduğumda sıkıntılarıma odaklanmıyorum en azından.
Teşekkür ederim. Gözlerim doldu yine. Yarın ona sarılmayı deneyeceğim benim için ne kadar zor bilemezsiniz. Sanki her şeyi sıfırlamak güçsüz kalmak gibi. Sevdiğim adamı görebilecek miyim acaba
Bunca olan şeye rağmen yine de bir sarılsanız ama içten.. belki o şefkati o sıcaklığı tekrar yüreğinde hissedersin. Bir bak sevdiğin adama, yüzüne, gözüne, ellerine.. Ama yürekten bak. O sevdiğin adamı görebiliyor musun? Yoksa sıradan gözler ve yüz mü görüyorsun? İçinde minicik bir kıpırtı bile oluşursa çaba sarfetmeye değer. Ama bir dene yanağından sıkı sıkı öp, otururken birden sarıl mesela. Belki de eşinin de buna ihtiyacı var, belki senin şefkatine ihtiyacı var. En çok senin.. biliyorum. Ama bir dene derim...
eşime söylemiştim. Şimdi bu benşm son gittiğim psikolog çok daha başarılı. Bi kez de buna beraber gidelim dedim. Ama ben 1 kez denedim benden geçti, benlik sorun yok demiştim, akıl sağlığım iyi benim dedi. Boşuna anlatmaya çabaladım akılla alakası Yok gittin biliyorsun ne alaka dedim. Gittik gördük işte adam sana ne dedi sen git dedi bla bla saçmaladı bana.Siz tek başınıza terapistten ziyade ilişki terapistine gidin derim.
eşime söylemiştim. Şimdi bu benşm son gittiğim psikolog çok daha başarılı. Bi kez de buna beraber gidelim dedim. Ama ben 1 kez denedim benden geçti, benlik sorun yok demiştim, akıl sağlığım iyi benim dedi. Boşuna anlatmaya çabaladım akılla alakası Yok gittin biliyorsun ne alaka dedim. Gittik gördük işte adam sana ne dedi sen git dedi bla bla saçmaladı bana.
Ve ben 7 audir evliyim her gece agliyorum su anda agliyorum. Hani o 3 yil sevgili oldugum adam.bumuydu bana sundugu hayat. Az once aglama sebebim ise ondan bir kac günlük bir yere gitmek istegim oldu. Vay efendim o isini birakamazmis gidenlerden onaneymis vs. Bunaldim. Istediğim hayat bu degildi. İşe git gel baska bisey yapmıyorum. Oysa nw civil cıvıl bir hayat istiyordum ufak seyler bilw yapsa ona dunyalari sunardım. 7 ay 7 sene gibi geldi. Bu karakterde bir insanla yasamak beni yipratacak. Ve her ihtimali artik düşünüyorum.. gücüm yeterse tabi....Offf kızlar
O kadar bunaldım ki. Hayattan, yaşamaktan yoruldum. Mutsuzluktan hücrelerim yoruldu.
Her gün rutin sabah koşa koşa çocuğu hazırlarım. Kendim de aynı şekilde koştur koştur giyin makyaj yap. Çocuğun montuna kadar ben giydiririm, eşimin kucağına veririm , eşim bırakıyor annemlere. Sonra koşa koşa işe giderim.
Akşam eve gelirim. üstümü bile değiştiremeden yemek yaparım. Oğlum dur, aç ağzını biraz daha ye, dökme annecim bla bla. Sonra masayı toplarım. Şöyle bi ortalığı süpürürüm. Tüm bunlar olur biter eşim karnını doyurur çıkar gider. Sonra çay demlerim kendime, hiçbi zaman sıcak içemediğim o çayı inatla demlerim.
Oğlumla oyun oynarız, gün içinde en sevdiğim Şey. Sonra kuzumu uyuturum. Kendime bi çay koyarım. Eşim gelir sonra aklıma. Evliliğim. Hayatım. Ailem. Düşünürken yine çayım soğur. Eşimi seviyor muyum demiştim ya size;
Şunu farkediyorum derdim başka erkekler gibi olmaması fakan değil. O erkeklerin de m.l olduğunun zaten farkındayım. Derdim eskisi gibi olmayışımız. Nasıl yıprandım acaba ben dedim. Hamileyken yazdığım günlüğümü çıkardım bazanın altından. Tek tek okudum. Bazen o kadar ağlamışım ki mürekkepler dağılmış sayfada. Eşimi ne kadar sevdiğimi ama onun beni nasıl yıprattığını yazmışım sayfalarca. Oğluma sormuşum, geçecek mi? Diye. Daha doğmamış miniğimden medet ummuşum. Geçmedi nitekim aksine her şey daha da kötü oldu. Geçecek mi kızlar?
Keşke her şey eskisi gibi olsa. Keşke eşimi o kadar çok sevsem hala. Keşke bana onca şeyi yaşatmasaydı. Keşke ailesi bu kadar umursamaz olmasaydı....
Boşanmak istiyor muyum? Bilmşyorum. Eşime kıyamıyorum işte. Nasıl bi alışkanlık bu ya da nasıl bi delilik?
Her akşam biraz ağlayıp sonra uyuyorum. İyiki Kk var diyorum. Buraya girip bir şeylere kafa yorduğumda sıkıntılarıma odaklanmıyorum en azından.
Keske kendimize guvensek keske o bosluk acabalar olmasa bu eziyeti kendimize cektirmesek...dusunuyorum 23 yasindayim neden bu sekilde yasiyorum her gece gözler yaşlı.. gencim neden omrümden gidiyor hersey...bazen diyorum yasim genc kendime eziyer etmeyeyim hayata bir kez gelmisim ..ama acabalar var isteHayır geçmeyecek malesef evlilik yozlastiriyor herşeyi. Ruhun çimdik çimdik oluyor belirsizlik tüm vücudunu mesken alıyor sanki. Geri adım atsan olmuyor ileri gitsen olmuyor. Yaşamdan tat almamak en kötüsü. Ondan umut kesmek , ama kopamamak yada kopmaktan korkmak daha doğrusu boşluğa düşmek gittikçe içindeki güç tükeniyor. Ruhunda bedeninde yorgun. Umarım herşey gönlünce olur.
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?