dur dur, bak bana, karşında benzer şeyleri yaşamış biri var. seni o kadar iyi anlıyorum ki, karşıma birileri çıktı, benim hoşlandığım, benden hoşlanan, eşin dostun tavsiyesiyle görüştüğüm (gerçi eş dost tavsiyesiyle görüştüklerim zaten benim için 1-0 geride başlıyordu) ama hiçbiri için 'bu' diyemiyordum.
tabii bu arada çalışıp para kazandıkça senin de hayat standardın yükseliyor, ev alıyorsun, yatırım yapıyorsun, bu kez de
karşındaki çulsuzun teki olmasın, kariyeri olsun vs gibi kriterlerin oluşmaya başlıyor. yani ilk gençlikteki gibi kolay kapılıp gidemiyorsun.
haa bu arada arkadaşların tek tek gidip kendi ailesini kuruyor, sosyal hayatında da eksilmeler başlıyor. geliyorsun demet akalın'la düete: kimler kimler yuva kuruyor ben niye kuramıyoruuummm.
güzel haber: bir yıldan uzun süredir birlikte olduğum gönlüme göre biri var artık, evlilik hazırlığında olduğum. ve ilk buluşmada ne dedim biliyor musun? 'yok, bu da olmaz' ama işte oldu bir şekilde. hatta Allaha dua ederdim, öyle biri olsun ki bu vakte kadar beklediğime değsin, mutsuz günlerimi unuttursun diye, çok şükür aynen de öyle oldu.

o yüzden umudu kaybetmek yok!