- 19 Ağustos 2014
- 1.770
- 5.229
- 208
- Konu Sahibi JessicaJoy
-
- #281
Jes ilk defa kk da bir konu beni bu derece derinden yaraladi.ayni lanet hastalikla kuzenim bogusuyor ve yarin cekup tan gececek kemoterapi ise yariyormu hastaligin ilerleme evresine bakilacak hakan in durumu cok moralimi bozdu cok uzuldum kuzenimle empati yapiyorum belki ondan.
Hakan sansli birymis sen varmissin.kuzenim cok sevdi evlendi 6 ay sonra kiz terketti.kuzenim yalniz gonulu kirgin
Lutfen sende suclama kendini hakan hisseder uzulmeni istemez.rabbim cennete kavustursin sizi
Merhaba İpek...
Zaman içinde dualar ve araştırıp öğrendiğim hakikatler beni büyük oranda iyileştirdi.
Dünyaya yalnız gelip yalnız gidiyoruz, çok şükür ne kadar kısmetliymişim ki bu yolculukta beş yıl da olsa bu kadar harika bir yol arkadaşım oldu, onu hiç tanımayabilirdim, yollarımız hiç kesişmeyebilirdi ama bana mana âleminin güzelliğine varana kadar bu dünyayı ve ötesini vicdanımda hissettiren bir cennet kuşum oldu, çok şükür.
Ona nispeten sağlıklı olduğu yıllarda bile hep "hissediyorum sen beni Allaha ulaştıran bir yol olacaksın" diyordum, bunu günlük hayatta hal ve tavırlarımıza dikkat ederek yapıyorduk, kastım buydu ama Hakan varlığıyla olduğu kadar yokluğuyla da bu hissin doğruluğunu gösterdi, çok şükür.
Bu konuyu okuyan benzer durumda birileri olabilir, sayfalarca yazdığım acı ve umutsuz anlar içimde yeşertmeye çalıştığım bir teslimiyetti, inşallah başaracağım, hepimiz başaracağız, Allah sabrını ve kolaylığını vermeyeceği hiçbir dert yüklemez insana, çok şükür.
Mesela ben...
Hiçbir zaman evlenmeyeceğim, kimsenin sorumluluğunu alamam diyordum, kan değerlerim düzensiz, demir ve D vitamini mesela, kronik sorunlu, bu da sürekli halsizlik ve stres sebebi...
Hakana her zaman "ben her gün yemek ve temizlik yapamam, bu konuda kendime hiç güvenmiyorum" derdim neden evlenmek istemediğimi söylerken, üstelik Hakanın her gün yapılan rutin yemek ve temizlikten fazlasına ihtiyacı var, o da bana "hiç problem degil, ben senin çamaşırlarını bile elimde yıkarım" diyordu, canım benim...
Hep dua ederdik, "öyle bir şey olsun ki temizlik, yemek derdi olmasın, ikimiz de hiç yorulmayalım, hasta olmayalım"...
Bu duanın bu dünyada bir karşılığı yoktu ve bu manada duamız kabul oldu.
Bunu kendimi avutmak için söylemiyorum, gerçekten yorgunluk ve hastalığın olmadığı bir yerde yeniden bir araya geleceğimizi, bunun içindir neler yapmam gerektiğini biliyorum.
O, o kadar zor zamanlarında benim huzurum, iyi olmam için elinden geleni yaptı, sıra bende, inşallah dualarım ve elimden gelen tüm gayretimle onun ihtiyacı olan şeyleri yapmaya devam edeceğim.
Bu teslimiyeti kavradıktan sonra ne mi oldu?
Hakanı rüyamda görmeye başladım, öyle anlamlı rüyalar ki...
Hakanın yaptığı, normalde haberim olmayan bir şeyi rüyamda gördüm mesela, ablasının kızına söyledim, rüyamda gördüğüm arabasına sordurdum, doğruymuş.
Biz ayrılmadık, ayrılmayacağız inşallah, çok şükür.
Bu dostluğa, yoldaşlığa, yarenliğe layık olmak için ne gerekirse yapacağım inşallah.
Kuzeninin durumuna hem üzüldüm hem sevindim, bizim idrakımıza göre zor bir şey yaşıyor ama kalbinin kırıklığı aslında bir nimet çünkü Allah "ben kırık kalplerdeyim" diye buyuruyor.
İnşallah bu yalnızlığın ve gönül kırıklığının koşulsuz bir teslimiyete çevrilmesi için yalnız kalmıştır, inşallah bunu başarabilir.
Check-up sonucunu paylaşırsan sevinirim, en güzel dua hayırlısını istemek, bizim istediğimiz her zaman bizim için en iyisi olmuyor.
Hakan bu tedaviyi atlatsaydı çok yüksek ihtimalle kötürüm olacaktı ki o normal hastane sürecinde bile üzülmemize dayanamazdı, hastalığında da sağlığında da her zaman "en korktuğum şey sevdiklerimin üzülmesi" derdi, Allah onu sevdiklerinin üzülmesinden emin kıldı, şu an bu korkusundan çok uzakta bir yerde, çok şükür.
Üstelik günümüzde hiçbir sorunu olmayan insanlar bile en ufak pürüzde birbirlerini kırarken biz işlerin en zor olduğu hale gelmeden, Allah korusun, birbirimizin onur ve haysiyetinde geri dönüşümsüz hasarlar bırakmadan, birbirimizi o denli kırıp dökmeden ayrıldık, bu da Allahın bir lütfu, kuzeninin eşinin yerinde olmak benim şu an akıl sağlığımı yitirmeme sebep olurdu mesela, çok şükür bu geçici dünyadan ötelerde birbirimizin yüzüne bakacak hatta hiç ayrılmak istemeyecek şekilde ayrıldık.
Eski yazışmalarımızı artık okuyabiliyorum, Şubatın başında, hastaneye yatacağından haberimiz yokken şöyle yazmışım...
"Zor zamanlar geçirdik, geçiriyoruz ama her şeyin geride kalmasına az kaldı Allahın izniyle, çok şükür... Bu dönem zaten çok iyi bildiğim bir gerçeği daha çok kazıdı beynime... Ben şartlar ne olursa olsun her zaman yanında olmak istiyorum senin... Tartıştığımız, uzak kaldığımız zamanlar için çok üzgünüm, seninle bir dakikayı, bir saniyeyi bile ziyan etmek istemiyorum artık... Seni çok seviyorum..."
Bunu yazdıran Allaha şükürler olsun ki vesveselerden uzak, Hakanın sevgimden emin olduğunu biliyorum artık, öncesindeki tartışmalar olmayabilirdi, birbirimizi pamuklara sarabilirdik ama takdir böyleymiş ve bu sayede o tatsız çatışmalara rağmen birbirimizden kopmak istemediğimizi defalarca gördük, çok şükür...
Kuzeninin eşine gelince...
Bu bir sınav ve herkes nasibi kadar sevap alabiliyor, onun bu durumdan nasibi bu kadarmış, inşallah ya hatasından döner ya da telâfi şansı bulur, Allah onun da yardımcısı olsun, basiretinin düğümünü çözsün.
Yakınları benzer durumda olanlar ya da benimle benzer durumda olup canını kaybederek bu konuyu okuyanlar...
Nolur kimse elinden gelenin fazlasına muktedir olduğunu düşünmesin, herkes neleri değiştirmesi ve nelere razı olması gerektiğinin farkına varsın, o zaman dayanılmaz acılar bile şükür vesilesi oluyor, misafirliğe gittiğimiz yerlerde nasıl ev sahibine tabi olmak zorundaysak bu dünyada da misafir olduğumuzu unutmayalım, kahrı veren lütfunu da verir, çok şükür...