İkinci evlilik ve çocuk


size ne onun ne yapacağından
 
ipeğim gelmiş hoşgelmiş
nasılsın canım
yine her zamanki gibi yazdıklarında çok haklı ve mantıklısın
umarım konu sahibi göz önünde bulundurur
 
Son düzenleme:
canım annelerimizin neden oğullarına dul bir gelin istemediklerini anlamış oldum bu konuyla. yaşadıklarınız benim yaşam felsefeme çok ters seyler. bu adamla evlenmezseniz o küçücük çocuğun zihninde kalacak hep. şimdi değil ama büyüdüğünde bazı şeyleri anlamaya başladığında sizdende uzaklaşacak. benim annem dul olsaydı ve ben çocukken böyle bişey yasasaydı bu yaşımda kaldıramazdım. herşey edebiyle güzel.
 

Ana veya babanın başkasıyla evlenmesi, başka bir yere gitmesi veya ölmesi gibi yeni olguların varlığı halinde velayet değiştirilebiliyor.
 

neden cinsellik yaşadı ve yaşıyor diyemi.
o anneler yanılıyor sizde yanlış anlamışsınız.
çünkü, cinselliği sadece eşinden ayrılmış olanlar yaşamıyor. hiç evlenmemiş kızlarda yaşıyor.
o anneler büyük konuşmasınlar. kızlarıda var.
 

açık görüşlü değilim evlenmeden cinselliğe karşıyım lakin bu benim fikrim kimseyi yargılayamam. dediğim gibi herşey edebi ile güzel. boşandığı için ve ya sevgilisi var diye bişey söyledim mi? ben anlattıklarına dayanarak öyle bi yorum yaptım.
 
bu şahıs ile cinsel münasebetinizi kesin ve deneyin bakalım hala sevgili olarak kalacak mı sizinle?

siz zaten herşeyin farkındasınız evlilik isteğini bile hangi zamanlardan sonra dile getirdiğini yazmışsınız e o zaman görünen köy klavuz ister mi?
 

ne zehirli dilin varmış mübarek!
 
Bu hak etmeyene çoocuk vermesin sözünü itici seviyesiz ve cahilce buluyorum. Allah çocuktan önce bu tür insanlara beyin versin inşallah!!!
Ayrıca annelerinin çocuklarına neden dul kadın almadığını anlayan arkadaşım sen hala hangi kafayı hangi çağı yaşıyorsun namusu sadece oradan ibaret mi görüyorsun? Sen ve senin annen gibi düşüünenlerin oğluna eş olacak kişi her türlü ilişkiye girse yalnız sadece bakire kalsa diğerlerini yapmasa senin için son derece normal öyle mi?
Ayrıca burada namus ve ahlak abidesi kesilen arkadşların eminim ki birçoğu evllenmeden önce neler yaptığını bir kez daha düşününce utanacaktır bu kadfada olabalr için kanatim oğulları yapsa övünürler ama yapan kzı olunca namuscu kesilirler.
 
Ayrıca arkadaşça iyi niyetle düşüncelerini paylaşanllara teşekkür ederim bugün itibaryile ifyarda dışarda buluşarak kendisinden bir karara varmasını ve bu kararı bana 1 haftada biildirmesini ve bu 1 hafta içinde kesinlikle görüşmeyeceğimi ifade ettim


Yargılamaktan çok anlamaya, YORUMLARIIND rabbim inşallah ve sonlarına dua ekleyerek kendini dindar ve namuslu lanse etmekten ziyade karşı tarafa da saygı duyan dostlara teşekkürler
 

yanlış mı anlaşıldım acaba. benim problemim sizin yaşadığınız cinsellik değil. daha güvenmediğiniz sizi kullandığını düşündüğünüz adamı eve alıp çocuğunuzla kaynaştırmanız. kii hiç kimse yarın çocuğunun da benim gibi düşünmeyeceğinin garantisini veremez. ne kadar çağdaş olursa olsun kimse annesinin başka bir adamla olmasını kabul edemez. hele evli değilken. ilk cümlemi bende hatalı buluyorum düşünüp yazmadığım bişeydi. iyi geceler
 

Çok iyi etmişsin, eminim çok şaşırmıştır.. Bir müddet düşünsün, ölçsün biçsin bakalım. Sen en kıymetli varlığın olan çocuğunla onu aynı çatı altına sokacak değeri vermişsin, o da bir zahmet seni ailesine takdim edecek kadar sahiplensin artık. Yok yapamıyorsa ne ala, zaten sana ve çocuğuna kol kanat gerecek güçte bir adam değilmiş dersin, geçer gidersin.

Annelerin, daha doğrusu kadınların gözünde dul kadınların imajı kötüdür genellikle, hele çocukları da varsa..
Çünkü kadın ne olursa olsun, kan kusup kızılcık içtim demeli, günde 5 vakit dayak bile yese "Aman beyim, canım beyim" demeli, katlanmalı, sebat etmeli, ama asla yuvasını yıkmamalıdır. Hele bir de çocuk varsa ortada, en erdemli, en kıymetli anne; aldatılmasına, hor görülmesine, aşağılanmasına, kısaca cehennem hayatı yaşamasına rağmen yuvasını dağıtmayan annedir.
En yakın örnek olan benim kayınvalidem, kayınpederim tarafından evliliklerinin ilk yılından itibaren sürekli aldatılmış ve dayak yemiş bir insandır. Hatta kayınpederim kendisine "Biliyor musun, kuman hamile kaldı, belki seni bırakır onu alırım" gibi iğrenç şakalara dahi maruz bırakılmıştır. Buna rağmen evladı için yuva dediği o rezilhaneyi yıkmamakla iftihar eder durur. Bir yandan da "Ömrüm de tek bir gün görmedim, cehennemi bu dünyada yaşadım" der ve oğlundan bunların karşılığında aşırı bir ilgi bekler.

İşte bu tip kadınlar (ki Türk kadınlarının yüzde 80'i falan böyle), kendilerinin başaramadığı, cesaret edemediği o yol ayrımını başarabilen kadınlara öfke ile maskelenmiş bir kıskançlıkla bakarlar. Kin kusarlar, ötekileştirirler. Her gece başkası ile düşüp kalkan ve kocasını sırf zevk-i sefa alemlerine dalmak için terk etmiş iffetsizdirler o kadınlar..

Bak arkadaşım, şu bir gerçek ki senin sevgilin olan bu kişi bir şekilde seni ailesine anlatsa ve ailesinin onayı olmaksızın seninle evlense dahi, evlilik hayatınız boyunca seni onlara karşı koruyamayacak. Zaman zaman buranlar, ikilemler yaşayacak. Dediğim gibi önce kendisi yenmiş dğeil ki kafasındaki ön yargıları. Eğer sen bekar bir kız olsaydın, gene de cinsel talepleri olabilecek miydi senden? Muhtemelen hayır. Ama dul olduğun için cinselliğe hayır demeye geçerli mazeretin yok onun gözünde.

Bu arada eğer evlenirseniz, oğlun ona baba demeli mi, bir daha düşün. Bence üvey babaya baba değil, abi, amca gibi bişey söylenmeli. Ki çocuk onun öz babası olmadığını, bir yabancı kadar olmasa dahi ondan da kendisini muhafaza etmesi gerektiğini her daim aklının bir köşesinde tutsun. Ona bir baba teslimiyeti ile bırakamsın kendini.

Çok uzattım ama aklıma bir arkadaşımın yaşadığı bir olay geldi.

Arkadaşım eşi ile yeni ayrılmış veya ayrılmak üzereydi.
Bir iş arkadaşı ile iş seyahatine çıkmışlar. İş arkadaşı evli bir erkek. Arkadaşımın evliliğinin durumunu ise tüm şirket biliyor. Bu adam seyahat tarihi netleştikten sonra arkadaşıma komplimanlar yapmaya ve aşırı bir alaka göstermeye başlamış. Ben olaya an be an şahidim. Arkadaşımın bu adama hiç ilgisi yoktu, tip olarak itici buluyordu hatta. Ama sırf birisi onunla alakadar oluyor, onu beğeniyor diye olayın içine çekildi yavaş yavaş. Adamın evli olmasını dahi unuttu, ki aslında oruç tutan, dindar denilebilecek, ahlaki değerlere saygılı yaşamış bir insandı.

Seyahatteyken bu adam arkadaşım odasına kahve içmeye gelmek için ısrarcı olmuş, o gece odasında kahve içmişler, hafif bir yakınlaşma da olmuş. Arkadaşım ertesi gün bana kalbinin nasıl deli deli attığını heyecanla anlatmıştı. Fakat çok iyi biliyorum ki, bu heyecanın o adamın şahsı ile alakası yok. Tamamen "beğenilmek, istenmek ve yeni bir aidiyetin ilk heyecanı".

Ertesi gece adam tekrar odaya gelmiş ve sevişmek için ısrarcı olmuş.
Arkadaşım reddetmiş. Biz telefonla konuştuğumuzda da kesinlikle böyle bişeyin olamayacağını, zaten onunla sevişmeyi açıkçası hayal bile edemediğini, bekar bir erkek olsa idi bile gene de bir erkek olarak itici bulduğunu söylemişti.

Ama ne olmuş dersiniz.. Adam "eğer kabul etmezsen tüm hislerim şu an burada biter ve çeker giderim" deyince arkadaşım kabul etmiş.. Evet, gerçek bu, yüzde yüz gerçek bir olay. Ne adamı beğeniyor, ne evli biriyle ilişki yaşayacak bir kadın aslında. Adamın o tehdit cümlesi aslında ne kadarda itici ve "ben olsam anında odadan kovardım" dedirtiyor insana oysa ki değil mi.. Ama nasıl bir psikolojide ise o anda o tehdite yem olmuş.

Sabaha doğru adam odasına dönmüş, sabahleyin de hiç birşey olmamış gibi davranmış. "Nasıl yani, hiç bişey yaşanmamış gibi mi davranacağız" diye sorunca arkadaşım, "Başka bir iş seyahtimiz olmadığı müddetçe evet" diye cevap vermiş.. Yorum bile yapamıyorum, boğazım düğümlendi gene..
 
ne zehirli dilin varmış mübarek!


yazdıklarımdan dolayı mı bu yorumu yapabildin?
arkadaşın yaşantısını eleştirmiyorum, hepimiz hatalar yapıyoruz.Allah ile onun arasında olan birşey bu beni hiç ilgilendirmez.fakat ÇOCUK konusunda aşırı hassas biriyim.çocukları aşırı derece seviyorum öyle böyle değil.. çocuk küçükken ne görmüşse o aklında kalır, etkilenir.nasıl bir ruh haline girebileceğini tahmin bile edemezsiniz..

Allah haketmeyene vermesin derken, günümüzde o kadar çok bunu haketmeyen insan var ki...kimi çöpe atar, kimisi hastanede bırakıp kaçar..ammavelakin, bir anne çocuğuna hem anne hem baba olmalı, saçını süpürge edip kendi hazlarını bir kenara bırakabilmeli, tabiki evlenmeli tekrar, tabiki sevgilisi olabilmeli, tabiki kendini kadın gibi hissedebilmeli, tabiki bir yuva kurabilmeli tekrar,tabiki...

ama herşey bence usulüne uygun olmalıdır..arkadaş fikir almak için konu açmış.yoksa şahsen bu şahısı tanıyor olsaydım kesinlikle yorum yapmazdım beni ne ilgilendirir ki hayatı..ama ben de bir kadın olarak, ona yön vermek isterim, doğruya doğru yanlışa yanlış..Neden yanlış yaptığı bir konuda fikir isterken ona yardımcı olmayayım ki? bence tartışılabilecek tek konu annelik..
 

"Tamamen "beğenilmek, istenmek ve yeni bir aidiyetin ilk heyecanı". bugün telefonlarına da çıkmayarak iyice düşündüm ve bu ifaden bence de tam beni anlatıyor ve medeni bir insan olarak ahlak dersi vermekk yerine anlmaya algılamaya çalıştığın için teşekkür ederim benim senin gibi değerli insanların fikirlerine ihriyacım var yoksa üçüncü sınıf ahlak öğtücüleri benden uzak olsun. Arkadaşının ö söz üzerine ilişkiyi kabul etmesi haliyle benimde aşık olup çocuk ona alışsın diye eve getiğrmem inan aynı ruh halidir.
 

Yanlış anlaşıldınız cünkü yanlış anllattınız. Baştan bu şekilde ifade etseydiniz ben de öyle anlardım
 
Her gün arayıp beni sevdiğini söylüyor ama ciddiyete evlennmeye gelince devamı yok derin bir sessizlik
 
Her gün arayıp beni sevdiğini söylüyor ama ciddiyete evlennmeye gelince devamı yok derin bir sessizlik

emin ol böyle devam edecek hatta bir zaman sonra belki tehtidvari cümleler bile duyabilirsin
ama gerçek yüzünü ancak bu şekilde görebileceksin...
 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…