- Konu Sahibi dejavu_one
-
- #2.801
hoşbulduk kuzum nasılsınız?
tatlım işte ben rahatsızım bir haftadır boğazım şişti sonra öksürük başladı ilaçta kullanamıyoz idare ediyoz iyiyizz rabbime şükürler olsunnnnnn
tel geldide yazamadım kuzummm
biz iyiyiz çok şükür cnmcımm sen nasılsın ne var yok
hımmm, çok çok geçmiş olsun kuzucum. sütüne zencefil bal karabiber tarçın kimyon da katıyormusun bakalım.
sağol cnm, süte değilde zencefille , balı karıştırdım yedim az bişi.birde sütle deneyelim bakalım:)
aa öylemi bende marketden aldında öyle çıktı sandım çünkü ben nezaman marketden alsam çürük çarık içleri geçmiş oluyo
demekki adam kötülerini vermiş vay hain pazarcı vayy
tabi cnm mecbur kalınınca marketden alıyoruz
hehe evet sensiz yapamaz elff mutlak gelırdı kuzumm
benım aklıma pc geldı yanı gelirse öğreniriz gerçek sebebi
hoşbulduk miniş gebişim:::::::::::::::) amin inşallah şimdik biraz iyi gibi bakalımsütümü içtim
hoşbulduk kuzum nasılsınız?
afiyetler olsun kuzummm yarasın benım kuzumaa
tam yazarkene gelin aradı elbise felen almıs ayakkabı bulamadım felen
düğün var bizim 23 ünde onla ilgili laklak yaptık
şimcik geldim kuzularım
napıyım kuzucum iyiyim bende iş yerinde zaman öldürüyorum. bugün sıkıcı birgün meral okaya üzüldüm, meğer ne çok severmişim ben o hatunu. birde gazetelerde eşini kaybetiiğinde yazdığı bir mektup vardı onu okudum hala etkisindeyim sanırsam. aşk hem çok güzel hemde çok zor bir şey yahu :)
Beni Affet Baba
alıntıdır.
Evlendiğinden beri evinde kalan babası yüzünden eşiyle sürekli tartışıyordu. Eşi babasını istemiyor ve onun evde bir fazlalık olduğunu düşünüyordu. Tartışmalar bazen inanılmaz boyutlara ulaşıyordu. Yine böyle bir tartışma anında; eşi, bütün bağları kopardı ve “Ya ben giderim, ya da baban bu evde kalmayacak” diyerek rest çekti... Eşini kaybetmeyi göze alamazdı.
Babası yüzünden çıkan tartışmalar dışında mutlu bir yuvası, sevdiği ve kendini seven bir eşi ve birde çocukları vardı. Eşi için çok mücadele etmişti evliliği sırasında. Ailesini ikna etmek için çok uğraşmış ve çok sorunlarla karşılaşmıştı. Hâlâ onu ölürcesine seviyordu. Çaresizlik içinde ne yapacağını düşündü ve kendince bir çözüm yolu buldu.
Yıllar önce avcılık merakı yüzünden kendisi için yaptırdığı kulübe tipi dağ evine götürecekti babasını. Haftada bir uğrayacak ve ihtiyacı neyse karşılayacak, böylelikle eşiyle de bu tür sorunlar yaşamayacaktı. Babasına lâzım olacak bütün malzemeleri hazırladıktan sonra yatalak babasını yatağından kaldırdı ve kucakladığı gibi arabaya attı. Oğlu Can,
“Baba bende seninle gelmek istiyorum” diye ısrar edince onu da arabaya aldı ve birlikte yola koyuldular.
Karakışın tam ortalarıydı ve korkunç bir soğuk vardı. Kar ve tipi yüzünden yolu zor seçiyorlardı. Minik Can, sürekli babasına “Baba nereye gidiyoruz?” diye soruyor ama cevap alamıyordu. Öte yandan; nereye götürüldüğünü anlayan yaşlı adamsa gizli gizli gözyaşı döküyor oğlu ve torununa belli etmemeye çalışıyordu.
Saatler süren zorlu yolculuktan sonra dağ evine ulaştılar. Epeydir buraya gelmemişti. Baraka tipindeki dağ evi artık çürümeye yüz tutmuş, tavan akıyordu. Barakanın bir köşesini temizledi hazırladı ve arabadan yüklendiği yatağı oraya itina ile serdi. Sonra diğer malzemeleri taşıdı en
son da babasını sırtlayarak yatağa yerleştirdi.
Tipi, adeta barakanın içinde hissediliyordu. Barakanın içinde fırtına vardı adeta. Çaresizlik içinde babasını izledi. Daha şimdiden üşümeye başlamıştı. Yarın yine gelir bir yorgan ve birkaç battaniye getiririm diye düşündü.
Öyle üzgündü ki, dünya başına göçüyor gibiydi. O, bu duygular içindeyken babası, yüreğine bıçak saplanmış gibiydi. Yıllarca emek verdiği oğlu tarafından bir barakaya terk ediliyordu. Gururu incinmişti, içi yanıyordu ama belli etmemeye çalışıyordu. Minik Can ise olanlara hiçbir anlam veremiyordu. Anlamsızca ama dedesinden ayrılacak olmanın vermiş olduğu üzüntüyle sadece seyrediyordu.
Artık gitme zamanıydı. Babasının yatağına eğildi, yanaklarını ve ellerini defalarca öptü.Beni affet der gibi sarıldı, kokladı. Artık ikisi de kendine hakim olamıyor ve hıçkıra hıçkıra ağlıyordu. Buna mecburum der gibi baktı babasının yüzüne ve Can’ın elini tutup hızla barakayı terk etti. Arabaya bindiler.
Can yola çıktıklarında ağlamaya başladı, neden dedemi o soğuk yerde bıraktın diye. Verecek hiçbir cevap bulamıyordu, annen böyle istiyor diyemiyordu.
Can: “Baba, sen yaşlandığında ben de seni buraya mı getireceğim?” diye sorunca dünyası başına yıkıldı. O sorunun yöneltilmesiyle birlikte deliler gibi geri çevirdi arabayı. Barakaya ulaştığında “Beni affet baba.” Diyerek babasının boynuna sarıldı. Baba oğul sıkı sıkı sarılmış çocuklar gibi hıçkıra hıçkıra ağlıyorlardı.
Oğlu: “Baba beni affet! Sana bu muameleyi yaptığım için beni affet!” diye hatasını belli ediyordu...Babası oğlunun bu sözlerine en anlamlı cevabı veriyordu...”Geri geleceğini biliyordum yavrum. Ben babamı dağ başına atmadım ki, sen beni atasın... Beni bu dağda bırakamayacağını biliyordum
Bulut Ve Yıldız Hikayesi
Bir zamanlar gökyüzünde birbirlerini gerçekten çok seven bir bulutla yıldız varmış... Bulut gökyüzünün en şeker, en pembe bulutu, yıldızsa; en parlak, umudu en çok yansıtan yıldızıymış...
Gökyüzündeki her varlık onların sevgisi kıskanırmış. Tatlı bir kıskançlıkmış tabii ki onların ki... Ama biri varmış ki, bulut ve yıldızın ayrılmalarını yürekten istiyormuş. Hem de yıldızın en yakın arkadaşı olmasına rağmen...
Bulut biraz safmış, kimseyi kıramazmış... Yıldızsa 'bulut' u için elinden gelen her şeyi yapabilir, herkese meydan okuyabilirmiş... Zaten onun için bir bulutu bir de çok sevdiği dostu peri varmış... Nereden bilebilirdi ki, perinin bir gün bunların hepsini yıldızla bulutun ayrılmaları için kullanacağını?...
Bir gün nazar değmiş, buluyla yıldıza... Hiç yoktan bir sebepten tartışmışlar. Bulut, çekip gitmiş, hatalı olmasına rağmen... Yıldızsa "Nasılsa bulutum beni seviyor, dönecektir." diye düşünmüş. Fakat hiç bir şey beklediği gibi gitmemiş. Ve bulut dönmemiş... Kim bilir, belki de cesaret edememiştir dönmeye bilinmez. Ama tek bir gerçek vardı ki : O da ikisinin de çok üzgün olduklarıydı...
Gökyüzündeki iyilik melekleri bile ağlamışlar onların durumlarına ama ne fayda...
Ertesi gün yıldız olanları en yakın dostu periye anlatmış. Periyse göstermelik bir hüzne bürünmüş... Çünkü eline büyük bir fırsat geçmişti. Artık hayatı boyunca kıskandığı kişiye karşı kozları vardı elinde... O kişi, en yakın dostu yıldız olmasına rağmen kullanacaktı kozlarını... Hem de büyük bir zevkle...
Bulutun yanına gitti ve yıldızın artık onu sevmediğini söyledi. Bulutsa üzüldü, boynunu bıraktı, ama elinden hiç bir şey gelmeyeceğini düşündü... Çünkü yıldız inatçıydı... Bir kere olmaz dediyse, bir daha olur demezdi. Peri de bulutun bu üzgün durumundan yararlanıp, ona olan sevgisini itiraf etti... Bulut da kimseyi kıramadığı için perinin, yıldızın yerine geçmesine izin verdi...
Yıldız, günlerce bulutun dönmesini, ondan af dilemesini bekledi. Ama bulut gelmedi. Bir gün yıldız, bulutun yanına gidip, konuşmaya karar verdi. Gece yola çıktı...
Bulut, dostu, sandığı periyle birlikte ayda el eleydi... Melekler dayanamayıp, tüm olan biteni anlattılar yıldıza... Yıldız, çok üzüldü ve çaresiz döndü arkasına ve gitti... Ve yavaş yavaş sönmeye başladı.
O günden sonra yıldız söndü, ışık veremez oldu... Bulutsa artık ne o kadar pembe, ne de o kadar kadifeydi...
Yıldız, ilk zamanlar her şeyden vazgeçti, hayata küstü... Ama kolay pes etmedi...Kısa bir süre sonra hayatıyla ilgili o önemli kararı verdi...
O güne kadar hiç görmediği güneşin yanına gidecekti ve biraz daha ışık isteyecekti ondan... Çok geçmeden daha önce hiç görmediği güneşin yanına gitti... Ondan yansıtması için biraz daha ışık istedi... Güneş ışık yerine sevgisini verdi yıldıza...
O gün bu gündür yıldız, dünyaya güneşin sevgisini yansıtır... Bulutsa; hep gözyaşlarını akıtır dünyaya... Bir de yüreğinde kopan fırtınaları...
Hogeldin canım iyiyiz idare ediyoruz sen nasılsınn..
Bende çok üzüldüm yaaa kasap melahat rolünde oynardı ikinci baharda orada çok sevmiştim. Senarist olarakta hoşuma gitmişti ve çok erken bir vefat bu kadar üretken işine aşık bir insanın bu kadar erken gitmesi çok acı..Alah rahmet eylesin. O mektubu bende okudum ne de güzeldi kavuştular işte..
napıyım kuzucum iyiyim bende iş yerinde zaman öldürüyorum. bugün sıkıcı birgün meral okaya üzüldüm, meğer ne çok severmişim ben o hatunu. birde gazetelerde eşini kaybetiiğinde yazdığı bir mektup vardı onu okudum hala etkisindeyim sanırsam. aşk hem çok güzel hemde çok zor bir şey yahu :)
heralde pc den dolayıdır canım yaa.. Yarın gelir ama bugün geleydi iyi olurdu hazır ben çkmamışken..
kimin düğünü var gülüm. Çok oynayamazsın ama sen. Peki sen kendine ne ciciler alacaksın..
sağol iyiyim bende dejavucum, ben mektubu okurken en çok onsuz geçirdiği yıllarda çektiği acıya üzüldüm, çocukları olsa imiş adını hayat koyacaklarmış. umarım buluşmuşlardır, umarım dinmiştir hasretleri. Allah bizi sevdiklerimizin sevdiğimizin acısıyla sınamaz dilerim.
evet gelsin elfimiz onsuzda olmiiii
amcamın kızının düğünü var cnm ankarada o da ist dan gelin gelcek buraya
benım gibi işte onun hazırlık telaşı sarmış bizimkileri elbiseler alınmıs takı nasıl alsam ayakkabı nasıl alsam dıye soruyo
ben valla iki alternatifim var bi tane grili bi elbisem var o olursa banaki denemem lazım onu düşünüyorum
ikinciside aldıgım tulum elbiseyi giymek bide hava nasıl olcak yağışlımı olcak felen dıye de
son ana ayakkabı seçimi yapıcam artık açık giysem yagmur yağar olmaz kapalı giysem hava güzel olursa felen
öyle muammada yani kuzum :44:
evet bende öyle severlermiş ki birbirlerini ben bir yere konuk olmuştu orada da anlatmıştı dinlemiştim ama bu kadar detay bilmiyordum. Belki de bu yüzden savaşmadı artık onun yanına gitmek istedi diyrum ama son ana kadar iyileşeceğim diyormuşta aslında o da farkındaymış ama hastalıklı dolaşıp kimseyi üzmek istememiş.
canım ortalarda birşey giyersin ne çok açık ne çok kaalı baharlık birşey alıverirsin ya da son ana bırakacaksın. sen neerede oturuyrdun asembim.. İstanbul'u bırakmak gerçekte çok zor zaman geçtikte daha iyi anlıyor insan ama alışılıyor da insan neye alışmıyor ki.
heralde pc den dolayıdır canım yaa.. Yarın gelir ama bugün geleydi iyi olurdu hazır ben çkmamışken..
ohh yarasın bebişine o sütler ben süt sevmiyorum hele sıcak hiç içmemem hamileyken muz karıştırıp içsem oluır mu yaa..
Hogeldin canım iyiyiz idare ediyoruz sen nasılsınn..
kimin düğünü var gülüm. Çok oynayamazsın ama sen. Peki sen kendine ne ciciler alacaksın..
Bende çok üzüldüm yaaa kasap melahat rolünde oynardı ikinci baharda orada çok sevmiştim. Senarist olarakta hoşuma gitmişti ve çok erken bir vefat bu kadar üretken işine aşık bir insanın bu kadar erken gitmesi çok acı..Alah rahmet eylesin. O mektubu bende okudum ne de güzeldi kavuştular işte..
daha öncede okumuştum çok etkilemiştimm çok ibretlik bir hikaye..
ankaradayım ben kuzumm sana yakın sayılırım yani
hemde ne zor tüm çevrem ailem orda baya zor oldu yanı
ama dediğin gibi alışılıyo mecbur olunca
bakıcam duruma göre kuzum öyle abiye felen giymiycem zaten
rahatıma bakıcam valla
içersin tabi bende muzlu sütü çok seviyorum arada öyle içiyorum .bi gelsin bebiş sevsende sevmesende içeersinnnnnnnnnnnnnnn
hee efet konuşmuştuk bak unutmuşum. Bence de rahatına bak canım gebesin sen rahat şık olabilirsin ay bakmasınlar o kadar da yaniii. Şu düğünlerde de aman kim e takış ne kadar takısı varmış ay ne giymiş bakmazlar mı sonrada dedikodu yapmazlar mı düğünden sonra kaç gün bu dedikodularla geçer. Bana da memlekete düğüne gittim mi annemlerin tarafa tamma bileziklerini tak, setini tak aman millet baka bilmem ne off hiç sevmiyorum yaaa takmıyorum da zaten normalde bayramlarda da hele yine memlekete gittiysek zorla taktırıyorlar yaa..
Bilmiyorum valla burnumu tıkayıp içerim artık. Zaten eşimin yasaklı listesi şimdiden belli.Kola yok,dşarda hamburger ve tavuk tarzı şeyler yemek yok. hazır yiyecekler konserve fslan yok bol meyve sebze yenilecek ve her akşam üst içilecek zaten içmesemde dayar burnuma benim deli. Her sabah iç unutmadan ben hazırlanırken foliği dayıyor ağzıma eliyle içiriyor sağolsun yaa.. Bende zaten kola, cips, konserve uzak dururum yanii..
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?