Benimde senin gibi 2 düşüğüm oldu İzmirde araştırıldı ama herşey normal dendi. Tayin nedeniyle Ankarada olduğumuz dönem vajinal akıntılar nedeniyle tavsiye üzerine Sinan hocaya gittik. Aslında hamile kalamayacağım çocuk doğuramayacağım konusunda hiç endişem olmamıştı çünkü bir hastalığım olduğu aklıma bile gelmemişti düşüklerimi çok yoğun çalışmaya ve düzensiz beslenmeye bağlamıştım, hoş doktorlarda aksini söylemedi.Sinan hocaya ilk gittiğimizde akıntının önemli olmadığını ama bu iki düşüğün arşatırılması gerektiğini söyledi ve öylede yaptı. Çıkan sonuca göre trombofiliydim ve tedavisiz gebeliğimi sürdüremeyeceğimi öğrendim dünyam başıma yıkıldı, hemen tedaviye başladık, şükür 3 ay sonrada hamile kaldım. Hamile kaldığımda bende senin gibi hep dinlendim, ilk 4 ayım yatarak geçti aslında düşük tehlikemde yoktu ama ben bişey olur diye hep yattım, günlük hayattan, işden gücden vazgeçtim.İyikide öyle yapmışım şu an 6. aya girecez hala çok fazla kendimi yormuyorum . Bende senin gibi her günümü bebeğe ayırmış durumdayım hatta bebeğin kalp atışlarını dinlemek için bir cihaz aldım onlada kalbi atıyor mu diye kontrol ediyorum. İşallah sağ sağlim bebeklerimize kavuşmayı nasip eder allah. Çok zor bizler için tüm hamilelik boyunca endişeyle yaşıyoruz ama başka seçeneğimiz yok. Bu arada bir önceki yazımda iğne dozajları ile ilgili bilgi istemiştim. Senin doktorun iğne dozajının yetip yetmediğini tespid etmek için her ay kan tahlili yapıyormu? yapıyorsa bu testin adı ne?