- 8 Haziran 2024
- 316
- 213
- 18
- Konu Sahibi Miss Salvatore
-
- #81
D vitamini düşüklüğü depresyon vb. Durumları yaşatır kişiye. Ben bu durumu lisedeyken çok uzun süre yaşadım. D vitamininizi yükseltmelisiniz. Ayrıca her insanın zaman zaman böyle dönemleri olabilir. Kendinizle konuşmayı denediniz mi? Mesela gökyüzünü izlediğiniz bir an defter kalem alın. İnsanın içinde 2 ses olur. Birisi daha katıdır, diğeri daha çocuksu. İlk önce kendi içinizdeki o çocuğun ne istediğini anlamalısınız. Doğan cüceloğlu içimizdeki çocuk okuyabilirsiniz. Benim dediğimin daha detaylı hali. Ama kendinize yüklenmeyin. Herkes çok mutlu değil. Sadece duygularımızı yönetmeyi öğreniyoruz zamanla.Her yıl düzenli olarak kan veriyorum. Bu yıl da verdim demir(serum),ferritin, B12 değerim düzelmiş. Ama d vitamini hâlâ düşük. Magnezyum değeri ise en son geçen yıl 2024te görünüyor .
1 aydır anksiyete için antidepresan kullanıyorum ilacım bitti yeniden randevu bakıyorum.Dr a gidin geçicidir ama belki bi antidepresan başlar hafif dozda
Çok üzüldum burayi okuyunca senin sagligin,psikolojin ve gelecegin icin bir an once kendi hayatini kurman, gerekirse ayri bir eve cikman gerekYaptığım işi de beğendiremiyorum hep şikayet ediyor eleştiriyor annem. Babam onu kaygılı, mutsuz bir kadına çevirdi. Şimdi de annem beni delirtmeye çalışıyor. Sinirlenip hıncını benden çıkarıyor çünkü beni kolay lokma görüyor galiba. Daha geçen aylarda çaydanlıkta çay demledim neden bu suyu kullandın dedi bağırdı çağırdı sıcak suyu üzerime dökecekti sonra geri çevirip tezgaha döktü. Su kabloya geldi. Annem de pek sağlıklı birisi değil onun haline de üzülüyorum bana ettiği hakaretleri, psikolojik şiddeti görünce de soğuyorum kendisinden.
Benim kalbimi kırıp 10 dk sonra hiçbir şey olmamış gibi yarın dışarı çıkalım gezelim mi diyor. Ee sen bende heves mi bıraktın? Sana dair sevgi mi bıraktın? Özgüvenimi yıktı, geçti ama ben artık çözüm bulmak istiyorum. Çözümü de çalışmak ve psikolojik destek almak kesinlikle.
Onun hastane işleriyle de uğraşıyorum kalp damar cerrahi, ortopedi, diyetisyen, dahiliye vs gezinip duruyoruz hastanelerde. Bazen kendine geliyor canım kızım diyor durduk yere beni övüyor. Böyle yaptığında çok yapmacık geliyor bana. Mutfağı topluyorum mesela, bu tabağı niye almamışsın diyor. İstiyorki her şeyi mükemmel yapayım. Ailemden her şeyimi gizliyorum saklıyorum. Bir sevgilim olunca ben kizlarla görüşeceğim diyorum. Zaten bir erkekle yakınlaştığımı, cinsellik yaşadığımı bilseler bu evden beni kovarlar kesin. Anneme içimi açamıyorum yalanlar söylerek yaşıyorum ne yazıkki.
Yalan söylemek istemiyorum ama buna mecbur hissediyorum kendimi. Ortaokul zamanı kızlarla buluşacakken çok baskı yapardı yanında ben de geleyim derdi arkadaşımın kapıya kadar gelirdi benimle. Geçen yıllarda kız arkadaşlarımla yazlık eve gittik 1 gece kaldık, abimle annem bana demediklerini bırakmadılar.
Bir erkekle konuştuğumu duyunca "neden konuşuyorsunki elin oğluyla , yabancılarla konuşup ne yapacaksın,konuşma etme" diyordu. Bu yıl garip davranıyor. Şimdi bana diyorki " hayatında birisi var mı kızım, konuştuğun birisi varsa söyle çekinme benden, evlilik düşünmüyor musun" diyor. Niye anlatayım ki , bu saatten sonra neyine güvenip anlatayım?
Maddi olarak abim para konusunda eksik etmez , bana paran var mı diye sormadan direkt kendisi verir. Ama kesinlikle insanın kendi parasını kazanıp özgür olması daha farklı hissettirir.
aslinda insanlar sana gorev vermeden sen atliyorsun. kadin sana al cocuguma bak dememis, daha ortada mezuniyet yok, is yok, iki seneye nelki evleneceksin - kimse sana guvenmemis. sen durduk yere diyorsun ki "Eee nasıl olacak peki , annemin yaşı geçiyor, sağlık sorunları var, ben de çalışırsam o zaman bebeği kime emanet edeceksin"Değmiyor evet , kendimi tüketince geç oldu ama anladım bunu sonunda. Herkes kendi hayatını düşünsün benim de bir hayatım var diye düşünmem gerek aslında. Çalışıp birikim yapıp gezmek, yeni kıyafetler almak, arkadaşlarımla farklı aktiviteler yapmak, seyahat etmek benim de en doğal hakkım.
Çalışırsam da yengem kendi başının çaresine bakar , belki de ben evde varım diye böyle rahat davranıyorlar , boşuna bütün iş yükünü üstüme almışım. Ev işleri halbuki dışarda çalışmaktan bin kat daha zor olabilir. Ayrıca karşılığında bir takdir eden , güzel söz söyleyen anne de yok. İşte çalışsam en azından emeğimin karşılığını maddi olarak alırım.
Ben de çevremden duydum abisinin, kardeşinin çocuklarına bakıp hiç evlenmeyip kendi hayatı için bir şeyler yapmayıp mutsuz olanı. Ben onlar gibi olmak istemiyorum bu yüzden şikayet yok çözüm var. Artık kim ne yapıyorsa yapsın.
Yeğenimin ödevi mi var abim yardım etsin, yengem de kendi bebeğine bakıyor ama yemeği annem yapıyor genelde. O yemek saatinde geliyor yanımıza. Sofrayı beraber kuruyoruz. Kendisi de rahatça yiyebilsin diye yemeğimi yiyip bebekle ilgileniyorum oynatıyorum. Kardeşime de şu zıkkım sigarayı içme artık, balkonda olsa bile içme, sigara içmek yerine şuan bebeğinle ilgilenebilirsin diyorum.
Benim çalışmam bir çok şeyi değiştirecek buna inanıyorum. Umarım yokluğumla kıymetimi anlar bir gün annem ...
Beni bu duruma iten şeyler: ailem, potansiyelimi keşfetmemek, bencil olamamak, sınır koyamamak, kendimden ödün vermek, hayata geç kaldığımı , güzel olan her şeyi kaçırdığımı düşünmek yani kısacası yaşamak istediğim hayat, olmak istediğim yer burası değil.Sizi bu duruma iten ne peki yaşanmamış birseyler mi , çevreniz mi, yoksa potansiyelinin farkında olup birseyler yapamamak mı ? İllakı kimseye anlatamadığınız sizi derinden etkileyen birseyler olmuştur yada istediğiniz hayatı yasamıyorsunuzdur maddi manevi anlamda bunların hepsi olabilir. Bende öyleyim 1 gün iyisem 3 gün kötüyüm ama sebeplerim var tabi. Ama hiç bir sorun yokken de böyle hissettiğim zamanlar oluyordu kendi kendime rahat mı batıyor dediğim zaman oldu yani . Bazen acıdan beslendiğimi bile düşünüyorum . Sizin bu konunuzu görünce şaşırdım çünkü konularda hep yorumlarınızı okuyorum ne kadar aklı başında bi kadın dıyorum, ama bilirim insan bi kendine iyi gelemıyo bende öyleyim mesela herkese çok güzel tavsiyeler veririm ama kendime gelince sıkışırım. Kırmızı oda’yı bende izliyordum ve hepsi içinde ağlıyordum o dönemsonra artık o kadar ağar gelmeye başladı ki bıraktım
Çözüm olarak ben böyle hissettiğim zamanlar da eskisi gibi kendimi eve kapatmıyorum meşgul edecek şeylerle uğraşıyorum ya da sevdiklerimle buluşuyorum kafamı dağıtmış oluyorum ama sanırım bu herkes de oluyor ya yaşamayan yoktur bu durumu ,insanız nihayetinde ama herseye rağmen hayat yaşamaya değer bence bol bol sahıp olduklarımız için de şükretmeyi unutmayın çok iyi gelıyor
Güzel yorumunuz için teşekkür ederim.Ben sizin yorumlarınızdan hassas, önyargısız, iyi bir insan olduğunuzu çıkarmıştım. Fazla naifsiniz. Piskolog bir tanıdıgımıza bu kadar sorumluluk almayın demişti. Sizde öyle, herkesi s.ktr edip kendi hayatınıza odaklanın. Bencil olmayı öğrenmelisiniz. Evet işe girin kesinlikle, evden azıcık uzaklaşın. Gerçekten iyi gelecektir
Yengem üniversite mezunu birkaç kere kpssye girdi ama puanı yüksek olmasına rağmen atanamadı. Şimdi açıktan başka bölüm okuyor.aslinda insanlar sana gorev vermeden sen atliyorsun. kadin sana al cocuguma bak dememis, daha ortada mezuniyet yok, is yok, iki seneye nelki evleneceksin - kimse sana guvenmemis. sen durduk yere diyorsun ki "Eee nasıl olacak peki , annemin yaşı geçiyor, sağlık sorunları var, ben de çalışırsam o zaman bebeği kime emanet edeceksin"
ya cidden sana ne?
vallahi sinir oldum
sana ne?
kimse senden iyilik istememis buna ragmen hemen onun calisip senin cocuga baktığın bir evren hayal etmis paniklemissin "ben calisirsam cocuk ne olaack" diye.
ne olacaksa olacak. halasiz da cocuk büyür
sen boyle düşündükçe zaten sana guveniyorlar .
ayrica sen calismasan bile neden elin cocuguna bakasin? birine bakiyorsun ikinciye niye bakasin?
ille de elin cocuguna bakacagim dersen yatili bakici ol hem kira derdin olmaz, hem kacma diye üstüne duserler hem de dunyanin parasini kazanirsin.
cok ciddiyim bu teklifimde
Bakıcılık işi beni çok yıpratır yeterince yıprandım , kendime severek yapabileceğim iş bulmak istiyorum. Ama kimse güle ,oynaya işe gitmiyordur zaten. Hiç yoktan evde durmaktansa 10 saat ve üzeri çalışmak iyi gelir bana. Daha farklı iş seçenekleri düşüneceğim,ilanlara bakacağım.ille de elin cocuguna bakacagim dersen yatili bakici ol hem kira derdin olmaz, hem kacma diye üstüne duserler hem de dunyanin parasini kazanirsin.
cok ciddiyim bu teklifimde
Videoyu izlerken gözlerim doldu.bu sensin
sizi çok iyi anlıyorum aile en kilit nokta bence orda ki düğüm çözülse hersey çözülür gibi duruyor. Peki maddi olarak güvenceniz var ise aileniz den ayrı yaşama şansınız yok mu ? Baskıcı bir aileniz mi var ? Genelde baskı içinde buyuyup kendi sesini çıkaramamış ve herseye boyun eğen bahsettiğiniz sınır koyamama, fazla fedakar olma eğiliminde oluyoruz. Bu da birileri bizi sevsin diye işte çünkü hep koşullu sevilmişiz. Ben bunları fark edip artık yapmamaya başladığım da kabullendiğim de çok rahatlamıştım zaten benı seven insan da benı yine sevıyo dıye düşünüyorum tabi beklentimi de düşürdüm insanlardan o ayrı da . Önceliğiniz tedavi olsun bence bu süreci daha ıyı yönetebilmeniz için sonra belki tahmın ettiğinizden bile farklı biri olursunuzBeni bu duruma iten şeyler: ailem, potansiyelimi keşfetmemek, bencil olamamak, sınır koyamamak, kendimden ödün vermek, hayata geç kaldığımı , güzel olan her şeyi kaçırdığımı düşünmek yani kısacası yaşamak istediğim hayat, olmak istediğim yer burası değil.
Söz konusu başkası olunca bu sitede ya da gerçek hayatımda arkadaşlarıma çok güzel öneri sunarım, destek olurum, akıl veririm ama kendime gelince sanki Allah bana akıl, irade vermemiş gibi acımasızca davranıyorum. Ben de aklı başında bir kadın olduğumu sanıyordum ama değilmişim.
Annene karşı çok güzel sınırlarını koymuşsun. Yorumlarını severek okuyorum ve her okuduğumda "ne kadar güzel, mantıklı düşünen, olgun, güçlü, kendini geliştirmiş, sosyal birisi, birçok ülke gezmiş diyorum. Sen birçok insana göre (iyi anlamda) farklı birisin, kendi ayağının üzerinde duruyorsun, bunu yorumlarından anlamıştım.e annen bunca igrenc davraniyor tamam peki sen ona nasil bir dönüt veriyorsun?
yani annen onca sey yapiyor suyu döküyor falan sen ne yapiyorsun?
tamam annecim pardon mu diyorsun? agliyor musun?
sana hakaret edince hala annenin randevularini mi takip ediyorsun?
kadin bagirip cagirip rahatliyor sen hizmete devam ediyorsun. neden duzelsin ki?
annen yemegine hakaret ettiginde kalk tencereyi cope at, odana git ya da yengene git evden cik vs. o gun bir seye karisma mesela.
baban nasil terbiye etmis adama cit cikartamiyor sen de boyle terbiye et madem anneni. anladığı dil bu. inan böyle yapsan senden kiymetli evladi olamaz.
ya da hakareti duydugun anda "bana bunca hakareti ediyorsun 5 gün sonra hastane randevun var bana yalvarirsin gitmek icin. ama seninle gelmeyecegim, o gun arkadasimla gezecegim kocana söyle o götürsün" de, cidden de gitme.
boyle boyle seninle konusmadan once iki kere dusunmeyi öğrenir. annen sinir hastasi degil. öyle olsa babana - para getiren abine de sana ettigi hakaretleri ederdi. annen sadece güçsüzü ezen bir zorba
annendir seversin, yine sev ama ne oldugunu bil ona göre davran.
benim annem de inanılmaz toksik bir insan. yönetmeyi cok seviyor. ayrica asiri anksiyitesi var, eski panik atak hastasi. bir hastaligindan dolayi çabuk sinirleniyor. anksiyitesi ozellikle bizim basimiza bir sey gelir uzerine. o yuzden gec kalinca falan delirirdi. belli bir saato geceyim arayinca aslan gibi kukrerdi sesi masadaki arkadaslarim duyardi, utanirdim. "bana bagirmayi kes yokna telefonumu kapatacagim" diye tehdit ede ede, telefonda cigligi duydugum saniye komple telefonu kapatip onu merakta biraka biraka bu huyunu birakti. coook uzun yillar oldu asla yasamadik.
ayni sekilde bu kadar panik ve anksiyitesi yuksek kadinin kiziyim tek basima sirt cantamla kamplara gidiyroum ulkeler asıyorum. hic kolay olmadi, cok kavgalar ettim. ne zaman ki ne dese zaten degismeyecegini anladi birsey demeyi bıraktı. simdi sadece "ben kimim ki bana soran var" diye duygu sömürüsü yapiyor.
ayni sekilde siyasi seylerden evlatliktan reddederdi sen misin reddeden evi otel gibi kullandim aylarca , hep gec geldim. yemegini bile yemedim tok geldim ya da gece kalkip tost yaptim yedim. derken kendi evime çıkacaktım son bir konustuk dedim "allaha şükür kenarda evin kirasini depozitosunu odeyecek esya alacak param var. bunca hakareti duymayi haketmiyorum. bugun hakaret eden anneme boyun bukersem yarin hakaret eden kocama da boyun egmem gerekir. bunu mu istiyorsun? bu son olsun bir daha bu evde hakaret duyarsam giderim, suclusu da sen olursun" dedim. sonuc olarak 2019dan bu seneye 6 yil gecti bir daha asla siyaset kavgasi da yapmadi evden de kovmadi. acikcasi hakaretini de duymadım.
demek ki yapabiliyormus ama yapmiyormus.
senin annenin de sana boyle davranmasinin sebebi tamamiyla senin hicbir dönüt vermemen en fazla bagirman aglaman falan anneni güçlendiren sey zaten
Evet baskıcı bir ailem var. Ailemle aramızda bir sevgi bağı yok pek. Çok zıttız, düşünce yapıları, zihniyetleri hiç hoşuma gitmiyor. Elimden geldiğince kendimi onlardan izole ediyorum işim bitince odama gidiyorum. Çalışmıyorum , çalışmak için adımlar atacağım. Çalışsam bile ayrı evde yaşamama müsaade etmezler. Ne yapıyorsam onlardan gizli saklı, yalan söyleyerek yapıyorum.sizi çok iyi anlıyorum aile en kilit nokta bence orda ki düğüm çözülse hersey çözülür gibi duruyor. Peki maddi olarak güvenceniz var ise aileniz den ayrı yaşama şansınız yok mu ? Baskıcı bir aileniz mi var ? Genelde baskı içinde buyuyup kendi sesini çıkaramamış ve herseye boyun eğen bahsettiğiniz sınır koyamama, fazla fedakar olma eğiliminde oluyoruz. Bu da birileri bizi sevsin diye işte çünkü hep koşullu sevilmişiz. Ben bunları fark edip artık yapmamaya başladığım da kabullendiğim de çok rahatlamıştım zaten benı seven insan da benı yine sevıyo dıye düşünüyorum tabi beklentimi de düşürdüm insanlardan o ayrı da . Önceliğiniz tedavi olsun bence bu süreci daha ıyı yönetebilmeniz için sonra belki tahmın ettiğinizden bile farklı biri olursunuz
Sürece güvenin biraz akışına bırakın.
Umarım hersey daha da ıyı olur sizin için
Slm, sizi çoğu zaman buradaki üyelere destek verici yorumlar yaptığınızı görüyorum ve çok takdir etmişimdir sizi... Aşırı duygusallık ve hassasiyet de sizi çıkmaza sokar. Bu da yıpratır insanı. Erkek arkadaşınız var mı? Ailenizle aranız nasıl?1 gün keyfim yerindeyse 5 gün diplerde hissediyorum hayattan tat alamıyorum eskisi kadar. Arkadaş ortamında konuşkan, güler yüzlü birisiyim normalde. Sabah yataktan kalkıyorum sırtım,belim , bacaklarım her yerim ağrıyor. Keyifsiz, mutsuz şekilde ve bir ton şeyi düşünerek kalkmaya çalışıyorum. Yine mi sabah oldu, ne zaman bitecek bu yolculuk diyorum kendime. Elimi , yüzümü yıkayıp kendime gelmeye çalışıyorum. Yürürken bile çok isteksiz yürüyorum. Yaşayan ölü gibi hissediyorum kendimi bazen. Allah'a inanıyorum ama çok dindar birisi değilim. Dua ederken kalbim ferahlıyor geçici süreliğine. Ben mi mutsuzluğa yapıştım yoksa mutsuzluk mu yakamdan düşmüyor bilemedim. Bir hobi edinsem bile kafamı dağıtamıyorum. Her şeyi çok kafaya takıyorum. Sağlığımın kıymetini bilmek için illa ağır şekilde hasta olmam mı gerekiyor ? Kendime şükret diyorum şükürsüz halime kızıyorum. Arkadaşımla konuşsam söylediği şeyleri düşünüyorum ya da bir şey söylesem acaba yanlış bir şey mi dedim beni yanlış anlamış mıdır diye kafamda kuruyorum. Kendimden yoruldum bıktım ,usandım, tükendim artık. Bu kadar negatif olmayı istemiyorum. Arkadaşlarımla arada bir görüşüyorum, yürüyüş yapıyorum, denize sahile gidiyorum, minnoş bir kedim var onunla ilgileniyorum, yeğenlerimle vakit geçiriyorum parka falan gidiyoruz , gökyüzünü izlemek bana iyi geliyor ama sonrasında içimde büyük bir boşluk oluşuyor. Çok uzun yıllar yaşamaktan korkuyorum bu yüzden Allah'a dua ederken kısa ve güzel bir ömür diliyorum. Yeni şeyler yapmayı deniyorum hemen canım sıkılıyor, hiçbir şey yapacak enerjim, takatim yok, saatlerce uyumak ve bir daha uyanmamak istiyorum sadece. Aklıma intihar düşüncesi geliyor bazen ama ahiret inancım olduğu için yapamıyorum bunu. Daha dün şarkı dinleyip dans ediyordum keyfim yerindeydi ama bir anda modum değişiyor,ruh halim çok değişken. Böyle bir konu açtığım için de hepinizden özür diliyorum. Bunaltıcı oldu yazım farkındayım. Ne yapacağımı bilemiyorum. Benim gibi hisseden var mı?
Erkek arkadaşım yok. Ailemle aram çok kötü değil ama iyi de değil.Slm, sizi çoğu zaman buradaki üyelere destek verici yorumlar yaptığınızı görüyorum ve çok takdir etmişimdir sizi... Aşırı duygusallık ve hassasiyet de sizi çıkmaza sokar. Bu da yıpratır insanı. Erkek arkadaşınız var mı? Ailenizle aranız nasıl?
Anladım, rutin hayat sizi sıkmış olabilir, yaz geliyor imkânınız varsa en sevdiğiniz, yakın bulduğunuz bir arkadaşınızla tatile çıkabilirsiniz. Enerjiniz yükselirErkek arkadaşım yok. Ailemle aram çok kötü değil ama iyi de değil.
Koşullu sevilmeye bile razıydım ama onu bile hissedemedim aileme karşı. İşte bu yüzden yeniden hatalı bir ilişki ya da evlilik yapmamak için ruhumu iyileştirmeye çabalayacağım. "Ben şunu yaparsam ailemin her istediğini kabul edersem, dört dörtlük mükemmel bir evlat olursam beni severler, beni onaylar takdir ederler " bunların hepsi hikaye.sizi çok iyi anlıyorum aile en kilit nokta bence orda ki düğüm çözülse hersey çözülür gibi duruyor. Peki maddi olarak güvenceniz var ise aileniz den ayrı yaşama şansınız yok mu ? Baskıcı bir aileniz mi var ? Genelde baskı içinde buyuyup kendi sesini çıkaramamış ve herseye boyun eğen bahsettiğiniz sınır koyamama, fazla fedakar olma eğiliminde oluyoruz. Bu da birileri bizi sevsin diye işte çünkü hep koşullu sevilmişiz. Ben bunları fark edip artık yapmamaya başladığım da kabullendiğim de çok rahatlamıştım zaten benı seven insan da benı yine sevıyo dıye düşünüyorum tabi beklentimi de düşürdüm insanlardan o ayrı da . Önceliğiniz tedavi olsun bence bu süreci daha ıyı yönetebilmeniz için sonra belki tahmın ettiğinizden bile farklı biri olursunuz
Sürece güvenin biraz akışına bırakın.
Umarım hersey daha da ıyı olur sizin için
e kiziyorsun yine yemegini yapiyorsun, sana mı kaldım diyor yine hastaneye götürüyorsun. yani ne ise yarayacak ki?Annene karşı çok güzel sınırlarını koymuşsun. Yorumlarını severek okuyorum ve her okuduğumda "ne kadar güzel, mantıklı düşünen, olgun, güçlü, kendini geliştirmiş, sosyal birisi, birçok ülke gezmiş diyorum. Sen birçok insana göre (iyi anlamda) farklı birisin, kendi ayağının üzerinde duruyorsun, bunu yorumlarından anlamıştım.
Anneme ben de kızıyorum cevap veriyorum,onun yanında ağlamam hiç. Ama tepkim yetersiz kalıyor demekki.
Bir keresinde sinirden dayanamayıp
" seninle hastaneye geliyorum, sen iyi ol diye uğraşıyorum " dediğimde baya bir küfretmişti " ben sana mı kaldım " demişti. Ruh hastası gibi davranıyorsun senin psikiyatriye gitmen, hastanede yatman gerek"
dediğim zaman "asıl senin doktora gitmen lazım benim bir şeyim yok. Beni siz delirtiyorsunuz" demişti.
sen ben dili falan sacmaliklarla ugrasma. oyle seyler boyle insanlara gelmez. normal insanlar icin guzel bir iletisim yontemidir o.Koşullu sevilmeye bile razıydım ama onu bile hissedemedim aileme karşı. İşte bu yüzden yeniden hatalı bir ilişki ya da evlilik yapmamak için ruhumu iyileştirmeye çabalayacağım. "Ben şunu yaparsam ailemin her istediğini kabul edersem, dört dörtlük mükemmel bir evlat olursam beni severler, beni onaylar takdir ederler " bunların hepsi hikaye.
Daha geçen gün anneme "yaptığın yorumlar, eleştiriler beni çok fazla sarsıyor ne dediğin farkında değilsin ağzından çıkanı kulağın duymuyor, sürekli hakaret ediyorsun" dedim
"Ben senin iyiliğini düşünüyorum sen daha güçlü ol diye böyle konuşuyorum " dedi şok oldum.
Senin böyle konuşman beni güçlü yapmaz , ayrıca istediğin şeyi yapasım varsa bile öyle konuştuğun için hiç yapmam, sözlerin beni kötü hissettirmekten başka bir işe yaramıyor, bana zarar veriyorsun" diye cevap verdim. Gayet sakince konuştum.
İletişimde sen dili- ben diline dikkat ederim. Sen dili suçlayıcıdır ve kişiyi kötü hissettirir, kendini savunmaya sebebiyet verir ve açık,net iletişim olmasını engeller, aksine sorunları arttırır, tartışma olabilir.
Ben dilini kullanıp o kişinin (annemin) bana hissettirdiği duyguları kendisine ifade ettim. Ama kime ne anlatıyorum? Boşuna. Annem anlamaz beni, anlamak istemiyor çünkü.
Ben de babamla aynı sıkıntıları yaşıyorum eskiden düşüncelerimi söyleyemezdim şimdi söylüyorum bir şeyin değişmeyeceğini biliyorum onun kafa yapısı. değiştiremediğimiz için de böyle hırpalıyoruz kendimizi ne kadar kabullenmeye çalışsam da hayatımda önemli ve kritik noktaları etkiliyor o yüzden sürekli bir kısır döngü içerisindeyiz Allah sonumuzu hayır etsinEvet baskıcı bir ailem var. Ailemle aramızda bir sevgi bağı yok pek. Çok zıttız, düşünce yapıları, zihniyetleri hiç hoşuma gitmiyor. Elimden geldiğince kendimi onlardan izole ediyorum işim bitince odama gidiyorum. Çalışmıyorum , çalışmak için adımlar atacağım. Çalışsam bile ayrı evde yaşamama müsaade etmezler. Ne yapıyorsam onlardan gizli saklı, yalan söyleyerek yapıyorum.
Ailemden iç dünyamı, düşüncelerimi gizlerim. Sevgilim olduğunda da kız arkadaşlarımla görüşeceğim diyip çıkıyorum. Çocukken çok sessiz ,içine kapanıktım lise ve sonrasında açıldım. Bu öğrenilmiş,kabullenilmiş çaresizlik mi neyin nesidir bilmiyorum ama psikolojiye, şemalara ilgim var. Daha önce online olarak psikolojik destek almıştım bana iyi gelmişti. Ama yine kötüleştim.
Kurban rolünden çıkma zamanım geldi de geçiyor bile.
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?