Kendimi hiçbir yere ait hissedemiyorum...

Değerlerine baktır.
 
Uzman değilim
Ayrintili kontrol ettirin t 3 /t 4
Neden bu kadar cabuk değiştiğini bulun .
Belki etken olabilir.
 
Son düzenleme:
Yorumlarımı okuyanlar ne kadar akıllı bir kadın diyor ama söz konusu kendi hayatım olunca böyle aptal gibi davranıyorum işte.

Şuan hayatıma bilerek kimseyi almıyorum çünkü önce kendi ruh halimi toparlamam gerek. Bu haldeyken konuşursam yanlış kararlar verme ihtimalim yüksek. Ama gerçekten aşık olduğum, sevdiğim birisi olursa aileme karşı restimi çekerim.

Bu sabah yine tartışma ile başladı. Huzursuz bir şekilde uyandım. Ben yeni uyandığımda evli kardeşim kapıyı tıklayıp odama geldi. Yengem yine çok uykusuz kalmış uyuyordu. Kardeşim bebeği getirdi. Bezini kirletmiş sen değiştirir misin dedi.
Baktım sırtına kadar taşmış zıbını da kirlenmişti. Temizledim bezini taktım, sen bana evinden yeni kıyafetler getirir misin dedim.

Giydirilmeyi sevmediği için hep bağırıyor ağlıyor. Sen tut onunla konuş, ben de üstünü giydireyeyim dedim.

Aradan 5 dk geçti annem elimde kirli bezi görünce bağırmaya başladı kardeşime. Neden kirli haliyle getiriyorsun, benim kızım sizin hizmetçiniz mi, git annesinin yanına götür, temiz haliyle getir bebeği dedi. Kardeşim de sinirlendi tartıştılar. Ben araya girdim. Anneme " benim ağzım dilim var , kendim konuşmak istesem konuşurum, kadın yorgun uykusuz kalmış. Bir bezini değiştirdim kıyamet mi koptu sanki, sen benim işime karışma, kimse kimsenin kalbini kırmasın dedim.

Halbuki annemin beni düşündüğü,umursadığı yok. İstiyorki sadece kendisine hizmet edeyim. Bebek daha 2-3 aylıkken ben yengemin evine gidip temizlik yapıyor bebek bakımında yardım ediyordum. Annem bana " sen iyice evin yolunu unuttun soytarı serseri gibi geziyorsun" demişti.

" Ben nereye geziyormuşum gittiğim yer evin alt katı, sen gezen genç kadın görmemişsin belliki, beni başka kadınlarla kıyaslayıp duruyorsun" diye cevap vermiştim.

Bir çalışıp kendi hayatıma bakayım o zaman bak gör neler neler diyor :) hiçbiri benim iyi niyetimi hak etmiyor. Kendimi kullandırmıcam artık.
 
Neyse , olanla ölmüşe çare yok demişler. Bundan sonra " ben ne istiyorum, beni ne mutlu eder , kendim için neler yapmalıyım, 5 yıl sonra kendimi nerede görüyorum, nasıl bir hayat yaşarsam kendimi mutlu hissederim, nasıl sınır koymalıyım, kendimi nasıl severim " bunları düşünüceğim .
 
Aşırı neşeli ve enerjili halleriniz oluyor mu ? Yoksa hep böyle depresif misiniz ?
Hep depresif değilim. Daha önce 3-4 farklı psikiyatriste gittim. Depresyon ve yaygın anksiyete bozukluğu tanısı koyulmuştu. 1 aydır antidepresan kullanıyorum.

Durduk yere şarkı açıp dans ediyorum, bazen ayna karşısına geçip kendimle konuşuyorum, kendime sorular soruyorum. Aklıma geçmişte olan komik bir şey geliyor, gülmeye başlıyorum mesela.

Üniversite mezuniyetinde kep atma sırasındayken ortalık yerde Ankara havası oynamak istedim kızlarla:) hadi kızlar oynayalım bugün bizim günümüz diye. Aslında bulunduğum yer beni depresifleştiriyor.

Enerjim yükseldiğinde evde zumba yapıyorum rahatlıyorum , geçen gün bisiklet sürdüm. Eskiden bana keyif veren şeyleri yeniden yapmayı deniyorum.
 
Ben de sizin gibiyim. Bazen çok mutluyum bazen yataktan çıkasım gelmiyor. Chat gpt’ye yazdım bipolar çıktım Ben de kendi ruh sağlığım için endişeleniyorum ama anksiyeteli gibi gelmediniz bana. Daha önce intihar girişiminiz olmuş hiç terapi almayı denediniz mi ? Psikologumu çok seviyorum ama şimdi çok pahalı, maddiyatı toparlayınca tekrar başlamak istiyorum ben de.
 
Biliyorsunuzki psikolojik rahatsızlıklarda öyle bir iki görüşme ile tanı koyulamaz. Bazen ilaç değişimi olabiliyor yanlış tanı koyuluyor falan. Chatgptye ya da internetteki belirtilere bakarsak yanlış bilgi ediniriz. Bipolar olmak için uzun süreli ani iniş ve çıkışlar olmalı diye biliyorum.

Daha önce yaklaşık 1 yıl online terapi almıştım bdt (bilişsel davranışçı terapi) yöntemini kullanan bir psikologtu. Bana iyi gelmişti.
 
Umarım en kısa sürede maddi durumunuzu toparlar , yeniden psikoloğa gidersiniz. Peki ilaç kullanıyor musunuz?
 
Kalabalık ortamlarda bunalıyorum. Sakin bir yapım var, sessiz yerlerde durmak bana huzur veriyor. Biriyle konuşurken acaba hakkımda ne düşünüyor, yanlış bir şey söyledim mi diye düşünürüm. Kendime çok fazla eleştiri yaparım. Toplu alanda yemek yerken rahat olamıyorum.

Mizofoni (ses takıntısı) da var. Ağız şapırdatma, cips çekirdek , elma yeme sesleri, çaydanlığı ocaktan alırken gelen cızırtı sesi , sakız çiğneme, horlama , nefes alma vs. sesleri beni çok sinirlendiriyor.
 
Valla direkt konuşacağım her yer eğitim fakültesi mezunu artık kreşlerde psikoloji pdr mezunları çalışıyor bu kadar öğretmen ingiliz dili ve edebiyatı mezunu varken gerçekten bunu yapacağı düşünebiliyor musun ki ülkede çok fazla yabancı uyruklu insan var çoğu dil kursunda onlar var kreşler dahil. Bu hayalin çok mantıklı gelmedi bir dil kolay kolay öğretecek seviyeye gelmez kreş çocuğuna bile. Rakiplerin lisans öğretmenlik mezunu deneyimi var. 18 yaşında okula başlasan 9 senelik bir kayıp var. Anca 0-24 ay kreşlerinde alt değişimi yapan ya da servis hostesliği yardımcı abla vs işi bulabilirsin. İnsanlar milyar milyar para döküyor eğitimlerine sertifika alıyor deneyim kazanıyor bu işlerde. Ben 28im 6 senedir aktif çalıştım üniversite okurken staj yaptım buna rağmen iş bulacağıma inanmıyorum çevremde de görüyorum artık herkes üniversite mezunu insanlar kendilerine yatırım yapıyor. Bölümünde geçmiş senelerde 65 70 puanla ataması olmuş. Tıbbi sekreterlik zaten çok aldı herkes okur oldu. 29 yaş çocuk yaşı değil zaten ilk önüne yaş engeli çıkacak sorulacak ilk soru bu olacak. Kendine nasıl bşr kötülük yaptığının farkında değilsin. Benim ailem böyle şöyle sadece senin ailen mi böyle. Eski mesajlarına baktım sanırım kayınvalide ile aynı evde yaşamışsın. Başkalarına kendini bu kadar hizmetçi etmen tuhaf. Ailen mi zengin onlara mı güvendin hayatının gittiği yönün ciddiyetinin farkında değilsin bence. Ben daha dün 21 yaşındaydım ekimde 29 oluyorum. Yarın bir bakacaksın yaş 40 ve kendi hayatın yok. Seni kırmak istemiyorum ama çok daha büyük bir derdin var. Depresyonda olan kan değerleri düşük olan bir çok insan var. Bende ciddi anksiyete var mesela 20 yaşında sabah 9 akşam 22 çalıştığım işim vardı haftada 2 gün. Ailem parasız mı bıraktı yok bi hedefim vardı. Okulum vardı 3 gün staj yapıyordum. Bi dershaneye vs gitseydin çabalasaydın. İş arayınca yolların açılacağını mı düşünüyorsun
 
Bir yerden başlarsam gerisinin geleceğini düşünüyorum. Açıkçası çevremde Çocuk gelişimi okumamış olmasına rağmen anaokulunda çalışanı da duydum. Bir kursta tanıştığım kadın da çocuk gelişimi mezunuydu kolejde İngilizce dersi veriyorum demişti. Tabi önce dil sınavına giriyor seviye tespit eden belgesini sunuyor. Onca lisans mezunu, İngiliz Dili ve edebiyatı okuyan insanlar varken elbette beni seçmeleri düşük ihtimal. Fikrimi söyledim sadece. Ailem çok zengin değil, ama fakir de değiliz şükür, kalabalık bir ailede yaşıyorum.

Birçok seminere katıldım sertifika aldım, belediyenin kariyer zirve günlerine katılıyordum daha önce. İş başvurusu yaparken birkaç yıl deneyimli isteniyor genelde. Yine de şansı denemek lazım. Olmazsa artık farklı bir sektörde iş bakarım.

Evet 22 yaşında severek evlenmiştim nişanlıyken ayrı ev istediğimi söylemiştim ama annemin sağlık sorunları var, bir süre aynı evde kalalım sonra ayrı eve çıkarız diye söz vermişti. Çok sevdiğim ve acemi olduğum için kabul ettim.
 
Ben okulumu bir sene uzatmak durumunda kalmıştım. İlk iş görüşmemde iki yıllık okulu üç yılda bitirmişsiniz demişlerdi, iş deneyimi olarak yetersiz bulmuşlardı. Yaşına göre iş deneyimlerine de ayrıca bakıyorlar tabiki. Evde otururken bir işe başvurduğum zaman işe kolayca alınacağımı düşünürdüm ama gerçekler hiç de öyle değilmiş. Bu devirde ekmek aslanın ağzında. Çoğu işten ayrılır ayrılmaz yerimize başlayacak eleman bile hazır oluyor. Kendimizi elimizden geldiğince geliştirmeliyiz. Sadece iş deneyimlerini de değil, konuşma tarzını, mizacını her şeyini değerlendiriyorlar. Çabalamadan bir yere gelmek çok çok zor. Çabaladığı halde iş bulmak için bekleyen de çok insan var. Çok gerçekçi bir yorum yapmışsınız. Bir insan kendi için çabalamazsa, yerinde sayarsa psikolojik olarak kötü hissetmesi de oldukça normal. Eski açtığı konuyla iki yıldır aynı yerde, kurduğu cümleler bile aynı üstte alıntı yapmışım. Dediğiniz gibi çoğu insanın ailesi sorunlu, buna takılıp yerinde saymak hiç mantıklı değil. Nasıl olsa bir gün çabalarım diyerek rahat olacağımız bir devirde de değiliz. En üretken olmamız ve hayatı yaşamamız gereken yaşlarımızdayız
 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…