- 14 Nisan 2019
- 1.734
- 7.244
- 158
- Konu Sahibi mein_traume
-
- #141
genç görünmek akademik kadroda çooook büyük bir dezavantaj. öğrenci bile haddini aşıyor. bu nedenle sizin herkese haddini bildirmeniz gerekiyor. bırakın egolu desinler. malesef mütevazi insanlara saygı duyulmuyor.
Hocam devlet üniversitesinde,akademik personel olarak huzurlu bir çalışma ortamı bulacağınızı düşünmeniz çok ilginç geldi bana.Ben sizin yorumlarınızı çok beğenirim, siz de yorum yapınca iyice emin oldum taviz vermemem gerektiğine. Ailem de dahil olmak üzere herkes aynı şeyi söylüyor zaten.
Korkum geçmişten kaynaklı sanırım. Çok iyi bir devlet okulundaydım, hakkımı aramaya çalıştıkça daha da ezildim, meyve suyu mu dağıttırmadılar, bir de sekreter ileride kadro bulamazsan işte ne güzel deneyim oldu garrsonluk yaparsın mı demedi, bunu Dekan Hocaya söyleyince ne var bunda şaka yapmış mı demedi. Fakültede hiç ama hiç tanımadığım daha öncesinde görmediğim bir hoca kiralık ev aradığımı duyunca bizim bahçede köpek klübesi var gel orada yaşa mı demedi, kendim bile inanamıyorum ama duydum bunu da. Benle en ufak husumeti yok tanımıyor çünkü, ev aramaya gidiyordum bir semte, okulun servisine bindim, beni yarı yolda indirdi siz bana nasıl böyle söylersiniz diyince, yanımda kardeşimde vardı, iki bayan hiç bilmediğimiz bir yerde kaldık yolun ortasında. Bu durumu şikayet ettim ben tabi ki, bir de beni tehdit etti, yakarım seni, iş bulamazsın vs daha neler, bunların hepsi de devlet kadrom varken oluyor özel değil, yine de şikayet ettim, Dekan Hoca ne var şaka yapmış dedi, bir servis insan vardı kimse şahit olmadı korkularından.
Diğer sektörlerde de sorunlu insan muhakkak vardır ama akademideki kadar sorunlu insan yoktur. Okumaktan kafayı mı yiyorlar napıyorlar, hiç akıl, fikir, edeb kalmıyor bazılarında, sürekli küfür ağızlarında, en iyi lafları salak manyak, koridorlarda birbirlerine girerlerdi proflar hep çığlık çığlığa, ertesi gün bakardım beraber çay içiyorlar, bu anlattıklarım ismen çok saygın bir üniversitede yaşananlar hep. Şikayet ettim 2 katı iş verdiler, şikayet ettim en sorunlu hocaları verdiler, şikayet ettim tozlu odaları temizlettiler, bunlar zaten Dekanlıktan geliyordu görev olarak, şikayet mekenizması asla işe yaramadı. Tek savundukları biz asistanken neler neler yaptık, sizinki ne idi.
Yurtdışında çalıtığım dönem çok rahattım, burada özelde ikende çok şükür saygılı idi insanlar ama bakıyorum devlet kurumu yine aynı, nasıl olsa bana bir şey olmaz düşüncesi ile herkes ağzına ne geliyorsa söylüyor. Onlarla baş edip edememe meselesi değil bu, ederim elbet ama ben huzur istiyorum artık, çok hak ettiğimi düşünüyorum huzuru da, kendimi bildim bileli çalışıyorum, tek istediğim huzurlu kafamın rahat olduğu bir işyeri. Ben hassas bir insanım onlar gibi ağzıma ne gelirse sayamam, saymakta istemiyorum zaten, huzurlu bir şekilde kafan rahat çalışmak kadar güzel bir şey yok.
İnanamıyprum yani pes!!! Torpil işlediği için muhtemelen böyle saygın olması gereken kadroları üç kuruşluk insanlar doldurmuş, bunca çirkefliğe başka yorum getiremiyorum şahsen. Bir akrabamız da yıllar önce çok çok iyi bir üniversitede asistanlıktan istifa ettiğini anlatmıştı. Çok şaşırarak sordum nedenini. “Dışardan göründüğü gibi değil girlinred, herkes ayak işi yaptırmanın ezmenin derdinde çekilecek çile değil” demişti. Yine de bütün bayanlara mı böyle davranılıyor acaba... yoksa siz mi çok sessizsiniz onu anlayamadım yani bir insan maksimum ne kadar pasif olabilir...Ben sizin yorumlarınızı çok beğenirim, siz de yorum yapınca iyice emin oldum taviz vermemem gerektiğine. Ailem de dahil olmak üzere herkes aynı şeyi söylüyor zaten.
Korkum geçmişten kaynaklı sanırım. Çok iyi bir devlet okulundaydım, hakkımı aramaya çalıştıkça daha da ezildim, meyve suyu mu dağıttırmadılar, bir de sekreter ileride kadro bulamazsan işte ne güzel deneyim oldu garrsonluk yaparsın mı demedi, bunu Dekan Hocaya söyleyince ne var bunda şaka yapmış mı demedi. Fakültede hiç ama hiç tanımadığım daha öncesinde görmediğim bir hoca kiralık ev aradığımı duyunca bizim bahçede köpek klübesi var gel orada yaşa mı demedi, kendim bile inanamıyorum ama duydum bunu da. Benle en ufak husumeti yok tanımıyor çünkü, ev aramaya gidiyordum bir semte, okulun servisine bindim, beni yarı yolda indirdi siz bana nasıl böyle söylersiniz diyince, yanımda kardeşimde vardı, iki bayan hiç bilmediğimiz bir yerde kaldık yolun ortasında. Bu durumu şikayet ettim ben tabi ki, bir de beni tehdit etti, yakarım seni, iş bulamazsın vs daha neler, bunların hepsi de devlet kadrom varken oluyor özel değil, yine de şikayet ettim, Dekan Hoca ne var şaka yapmış dedi, bir servis insan vardı kimse şahit olmadı korkularından.
Diğer sektörlerde de sorunlu insan muhakkak vardır ama akademideki kadar sorunlu insan yoktur. Okumaktan kafayı mı yiyorlar napıyorlar, hiç akıl, fikir, edeb kalmıyor bazılarında, sürekli küfür ağızlarında, en iyi lafları salak manyak, koridorlarda birbirlerine girerlerdi proflar hep çığlık çığlığa, ertesi gün bakardım beraber çay içiyorlar, bu anlattıklarım ismen çok saygın bir üniversitede yaşananlar hep. Şikayet ettim 2 katı iş verdiler, şikayet ettim en sorunlu hocaları verdiler, şikayet ettim tozlu odaları temizlettiler, bunlar zaten Dekanlıktan geliyordu görev olarak, şikayet mekenizması asla işe yaramadı. Tek savundukları biz asistanken neler neler yaptık, sizinki ne idi.
Yurtdışında çalıtığım dönem çok rahattım, burada özelde ikende çok şükür saygılı idi insanlar ama bakıyorum devlet kurumu yine aynı, nasıl olsa bana bir şey olmaz düşüncesi ile herkes ağzına ne geliyorsa söylüyor. Onlarla baş edip edememe meselesi değil bu, ederim elbet ama ben huzur istiyorum artık, çok hak ettiğimi düşünüyorum huzuru da, kendimi bildim bileli çalışıyorum, tek istediğim huzurlu kafamın rahat olduğu bir işyeri. Ben hassas bir insanım onlar gibi ağzıma ne gelirse sayamam, saymakta istemiyorum zaten, huzurlu bir şekilde kafan rahat çalışmak kadar güzel bir şey yok.
Yorumların hepsini okuyamadım. çünkü yaşadıklarınızı okudukça çok gerildim ve size de kızdım. ben de akademik kadrodayım. resmi yazı gelmeden hiçbir işi yapmam. ne bir memur ne de başka bir hoca size 'sen' diye hitap edemez. mutlaka uyarın. hitap şeklinize dikkat edin deyin. bu parayı size ödetemezler, söz konusu bile olmamalı. çok pasif duruyorsunuz. böyle korkarsınız daha ne mobbingler görürsünüz. böyle bir şey gündeme gelirse net bir şekilde "ne münasebet, neden ben ödeyeyim, başkasının hatasını neden ben düzelteyim" deyin. "Benim ödemem gerektiğine dair resmi yazı getirin" deyin. genç görünmek akademik kadroda çooook büyük bir dezavantaj. öğrenci bile haddini aşıyor. bu nedenle sizin herkese haddini bildirmeniz gerekiyor. bırakın egolu desinler. malesef mütevazi insanlara saygı duyulmuyor. pasif durursanız üzerinize gelmeye devam ederler. genç olduğunuz gerekçesiyle bütün işleri üzerinize yıkarlar. itiraz edin her şeyi kabullenip susmayın. haksızlığa sessiz kalmayın. norm kadro meselesinden sonra artık kadro bulmak zorlaştı. istifa etmeyi aklınıza bile getirmeyin.
Hocam devlet üniversitesinde,akademik personel olarak huzurlu bir çalışma ortamı bulacağınızı düşünmeniz çok ilginç geldi bana.
Fazla naif ve iyimsersiniz akademi için.
Bu yazdıklarınızdan sonra,
istifayı göze alarak,cezayı ödemeyin diyorum.
Alternatif bir özel üniversitede kadro arayışına girin.
Siz bu insanlarla başedebilecek yapıda değilsiniz.
Arkadaşlar artık dolum noktamın en uç kösesindeyim gram sabrım kalmadı, normalde çok sabrederim ama saatlerdir ağlıyorum sakinleştiremedim kendimi.
Akademik personelim, bunu özellikle belirtiyorum çünkü forumda da akademik ve idari personeller var görüyorum, belki onların bilgisi olan bir olaydır. Bir kuruma (devlet) yeni başladım sayılır. Aslında güvenlik soruşturmam tamamlanalı çok oldu ama personel eski kurumumdan bir belge istemiş (bu belgeye kesinlikle gerek yok) onlarda göndermiş ama bunlar bir ay işlememişler, ben arayıp neden başlama yazım gelmedi deyince ortaya çıktı, ben yine kendim uğraşarak tamamladım. Bütün işlemler bitti, beni kuruma kaydedecek personel izinde imiş, diğer memur başlatırsa hatalı olur sigortaya ceza öderiz dediler, tamam dedim 20 gün bekledim onların istediği tarihte başladım.
Cuma gel dediler cuma gittim, işe başladım. Bir işi yanlış yapmışlar, ceza almışlar, beni aradılar bunu biz mi ödeyelim şimdi, siz cuma geldiniz o yüzden oldu diyorlar. Hiç alakası yok, onlar cuma gelin dedi diye cuma gittim ama öyle bile olsa işlemi ben mi yaptım insan söylerken utanır bunu, görseniz bir de beni suçluyorlar, sizin işinizi yaptık da oldu diye, sanki hayrına yapıyorlar.
Bende uğradığım haksızlığı anlatmak için yaşça büyük bir hocayı aradım, onu da çok tanımıyorum ama diğerlerinden daha çok tanıyorum. Bu konuda % 100 haklıyım, en ufak bir suçum yok, olsa asla ikiletmez öderim zaten. Hiç ödemicem falan demedim durumu anlattım, o memur hocanın yakın arkadaşı imiş meğer, nereden bileyim ben, sende hiç vicdan yok mu, o kadar az maaşla memur mu ödesin, tabi sen ödeyeceksin diye açtı ağzını yumdu gözünü, çok ağır şeyler söyledi daha, hiç ama hiç suçum yok, daha yeni başladığım yerde bu kadar kötü duruma düştüğüme inanamıyorum.
Az bir para değil ceza baya yüklü, parasını geçtim o cezayı ödersem kendimi çok kötü hissedicem, asla ödemeyeyim gerekirse istifa edeyim diye düşünüyorum. Yeni başladığım işten istifa etmek de çok garip olacak ama inanın hiç sabrım kalmadı huzursuz ortamda çalışmaya. O kadar da sessiz, sakin kendi halinde bir insanım ki nasıl bu olaylar gelip beni buluyor anlayamıyorum, çalışmak bu kadar zor olmamalı. Erkek hocalara bakıyorum asla böyle davranamıyorlar, bayan hoca nasıl olsa bir şey diyemez diye
Gerçekten çok ama çok üzgünüm, aklınıza sakinleştirici bir cümle gelirse lütfen paylaşın benle çünkü cidden kafayı yemek üzereyim.
Ohoooo siz şimdiden pes etmişsiniz. Akademisyen böyle olmaz hakkını tırnaklarıyla alır ya da hakkını yedirmez ne korkusu ya. Iyi ödeyin size enayi gözüyle baksınlar. Ya da istifa edin yine enayi gözüyle baksınlar. Aman dik durmayın.Gerçekten çok kolay mobbing yapması, yeter ki size takmaya görsünler, herkesin 3 katı çalıştırabiliyorlar, tüm angarya işler size kalıyor, çok korkuyorum mobbinge uğramaktan.
Asgari ücrette vasıfsız çalışan ,iş arayan biri olarak yazıyorum bu arada bunları ,hayat çok zor kimseye bapuc bırakmayın lütfen üzülmeyin ,.Vallahi böyle bir iş sansim olsa hiç kimse umurunda olmazdı , cezaniz beni hiç ilgilendirmiyor görevinizi doğru yapsaydiniz derim..baskı yapılmasına asla izin vermem giyinir kusanir işime giderim..zaten istifayı koymussunuz kafaya niye korkuyorsunuz ,azcik cabbar olun ...
Her okul bir olmuyor. Bundan önceki kurumlarımda inanılmaz bir kurumsallık vardı, olması gerektiği gibi Dekan da Hocam diye hitap ederdi... Herkes norm kadro meselesinden sonra kadro bulmanın zorlaştığını söylüyordu yine aynı şekilde, bende daha da zorlaşmadan devlete gireyim dedim ama öncesinde rahatım, huzurum, kazandığım para, gördüğüm saygınlık her şey çok iyiydi.
Çok kariyeri olmayan bir yer diye düşünmeyin eşimde üniversitede akademisyen ve doğuda bi üniversitede şuan görevlendirmeden dolayı iyi bir şehirdeyiz. Eşime dedim burada kalalım diye ama onun düşüncesi şöyle bu üniversitede önüm açık pek tercih sebebi olmadığından dolayı ama şuan bulunduğumuz ilde önüm kapalı kadro dolu demişti. Bulunduğunuz il neresi bilmiyorum ama basit görmeyin ilerisi için iyi bi adım olabilir.İşte çok kariyeri olan bir yerde değil aslına bakarsanız. Küçük yer az insan olur huzur olsun diye geldim buraya. Olay daha yeni, bana dün 17.30 da söylediler arayıp, üst mercilerle konuşma fırsatım olmadı.
Çok kariyeri olmayan bir yer diye düşünmeyin eşimde üniversitede akademisyen ve doğuda bi üniversitede şuan görevlendirmeden dolayı iyi bir şehirdeyiz. Eşime dedim burada kalalım diye ama onun düşüncesi şöyle bu üniversitede önüm açık pek tercih sebebi olmadığından dolayı ama şuan bulunduğumuz ilde önüm kapalı kadro dolu demişti. Bulunduğunuz il neresi bilmiyorum ama basit görmeyin ilerisi için iyi bi adım olabilir.
Bu arada sonuçlandı mı son durum nedir?
Bende burasını o yüzden seçtim, yükselmem çok kolay olur diye. Şehirde denizi olan çok güzel bir şehir. Ben eşiniz gibi düşünmezdim ama, hayat kalitesi çok önemli benim için, hep önemli olmuştur. Yarına çıkacağımızı kim biliyor? Kariyer yapacağım diye mutsuz olduğım yerde kalamam. Bazılarına tuhaf geliyor nedense ama iş ortamında huzur çok önemli benim için, huzur olmazsa nasıl verimli çalışacaksınız.
Aslında herkesin hayata bakış açısı farklı, o yüzden bu konularda çok farklılık gösteriyor. Ben huzura aşık bir insanım huzursuz ortamda çok rahatsız olurum. Kimi insanda tam tersi huzursuzluktan beslenir, hatta onu motive eder, daha da hırslanır.
Ya ben hala niye gül gibi işinizi bırakıp devlete geçtiğinizi veya arkadaşlarınızın niye devleti tavsiye ettiğini anlamadım. Ne oluyor devlet olunca? Bir tek iş güvencesi. O da sizin umurunuzda değilmiş, her türlü bunun 2 katı maaşlı iş bulurum diyorsunuz. Belki devlette iş yükü daha azdır ama siz zaten çalışkanmışsınız. Niye eski işinizi bıraktığınızı anlamadım.
Eski işinize geri dönme ihtimaliniz yok mu? Özel üniversitelerde hocaların gidip döndüğü, hatta bir daha gidip, yine döndüğü oluyor.
Bunun bir çok nedeni var.
Devlette iş bulmak çok zor, gititkçe de zorlaşıyor bu norm kadro nedeniyle, bulmuşken gireyim dedim. Herkes torpilsiz bulamazsın diyordu, torpilim de yok, hazır torpilsiz bulabilmişken kaçırmayayım dedim. Memur bu hatayı yapmasa bu yüzlerini görmeyecektim, şu an hala gayet mutluydum muhtemelen, bir anlık olaydan kaynaklanıyor aslında her şey.
Eski okula da dönerim, daha iyi bir okulda teklif getirdi iki hafta önce, yeni başladım dedim teşekkür ettim, oraya da sorabilirim almışlar mı diye. Ama devlet kadrosu yökten geliyor ve okul içinde almak çok zor, şu an gitmem onları çok zor durumda bırakır, çok çok büyük bir olay olmadıkça onlar birisini bulmadan gitmem.
Akademik personel değilim ama kendi iş tecrübelerimi de göz önüne alıyorum ve üzülerek buna katılıyorum. Genel olarak çalışma hayatında böyle bir sorun var.
Canım, istifa etmek gibi bir seçeneği aklından dahi geçirmemelisin. Biraz kaba bir tabir olabilir ama ezileni ezerler, bunu unutma. Sen alttan aldıkça daha çok üzerine gelirler ama halk arasında "çemkiren" diye tabir edebileceğimiz kişilere fazla bulaşan olmaz. Bunu ödemek zorunda değilsin; kendi hatalarını senin üzerine yıkamazlar.
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?