merhaba gitmeyin bende geldimm
rast arkadaşım çok olgunsun belkide yaşadıklarından dolayıdır.. çok güçlüsün herşeye rağmen. seni takdir ettim. asla yalnız değilsin bunu unutma canım benim.
Yurt dışında olmak bir nebze iyidir aslında dil öğrenmek sentezler yapmak bunlar bence güzel şeyler. Tabii evlisin durumu senin açından değerlendirmem gerekiyor, ne diyelim herkesin şu hayatta bir şekilde yalnızlığı var... Bir şekilde derdi kederi var.
:)) Bunu gönderip göndermemekte emin değilim belkide göndermem...Niye özel mesaj olarak yazdığımı sen daha iyi anlarsınn...
Benimde bir ailem yok..Senden farklı olarak küçük yaşta değil erişkin yaşta kaybettim ..Birini hazmedemezken diğerini kabullenmeye çalıştımm..
Hep yanlız olduğumu düşünürdüm ama asıl yanlızlığın bu olduğunu 3 senedir düşe kalka insanlara karşı maskemi takarak kabullenmeye çalıştımm..
Senden farkım ben hep birisine anneye babaya bağımlı olarak yaşadım..Ne kadar kendi kararımı ben vericem desemde mutlaka danıştım birilerine ama herkes gidince bunun okadar da kolay olmadığını herşeyden önce alışkanlıklardan vazgeçmenin zorluğunu fark ettimm..
Şimdi nispetten daha bi alıştım geçmişim yok gibi davranmaya çalışıyrumkii acılşındaarım dinsin diye..Anılarına çok bağımlı bi insanım çok zor geçti zaman benim için..2 gün önce rüyamda ağlayarak uyandım ama kabulleneceğim şansım yok..Aksi halde bu da belki inancıma ters...
Ben sana göre belkide daha şanlslıyımmm; yaşadım anneyide babayıda ama çok erken ve çok acıklı bi yolda ayrıldı yollarımız
Sende belkide bi yönden benden şanlısın; yaşamadım ama sıcaklığını koyabilceğin birileri oldu (benim yoktu) ki asla yerini tutamaz ama yanlız yaşamayı biliyorsun..hala en büyük düşmanım yanlızlık 30 yaşında olmama rağmen..:))
ÖZEL OLARAK GÖNDEREMİYORMUŞŞUM BÖYLE YOLLİM BARİ..DAHA YENİ ÜYEYİM ÇÖZÜCEM İNŞALLAH BU SİTEYİ...
haklisin yanliz birseyi sezdim insanlara karsi sogukmusun:44::44:
İnsanlara karşı hep soğuk oldum. Çünkü bir soğuk ortamdan sıcak ortama rahat geçilir ama bir sıcak ortamdan soğuk ortama geçmek için birilerinin kalbi kırılmalıdır. Örnek verecek olursam soğukta iki kişi kenetlenirse ısınır. Ama iki kişi sıcakta daralır ve hep birinin gitmesini yer açılmasını ister...
İnsanlara soğuk oluşum o yıllara ait bir psikolojiydi ve öyle kaldı, belki de bu sebeptendir hiç arkadaşımın olmayışı.
sezgimde yanilmadim demekki bu soguklugun yazindan hissediliyor ama insanlara karsi bu kadar soguk olma bence :)
kendinide yanliz hissetme hayata küsme lütfen ölüm ALLAHIN EMRI hepimizin gidecegi yer orasi ama bugun ama yarin hayat devam ediyor etmeli yarinlar hep güzel olacak böyle düsün lütfen yalniz degilsin !
yazdıklarınızı okuyunca gözlerimden arka arkaya düşen yaşlara hakim olamadım,çok duygusalım herhalde..diyecek her söz eksik kalır artık bundan sonra,yazmışsınızya sadece sabır ve şükür diye...bence de sabır,şükür ve dua...o zaman ne sen bana , ne ben sana "siz" demiyoruz.. Boş vaktinde oku yazımı. Uzun ve sıkıcı oldu biliyorum. Cevap yazma hemen , ne zaman okursan yazarsın :)
ben de bir kaç gün önce 21 yaşına girdim. öncelikle yazdıkların , sözcüklerin asla 18 yaşında bir genç kızın kelimeleri değil. Yaşının çok üzerindesin. Tabiiki şaşırmamak gerek , hayat sana böyle olmayı öğretmiş.. Annemi kanserden kaybettiğimde orta 2. Sınıftaydım. Insan ilk zamanlar anlayamıyor. Yaş ilerledikçe farkına varıyor "aile" nin önemini. şuan aile olarak sadece ve sadece babam var yanımda çok şükür. Onun dışında hiç kimsem yok. Seni tamamiyle anlayamam. Ama yazının büyük bir çoğunluğunda neler hissettiğinde o kadar iyi biliyorum ki.. Herşeyden önce senden 2 nesil üstte bir insanla yaşamanın zorluğu var hayatında. Ne kadar arada saygı, sevgi de olsa aralarında bu kadar yaş ve kuşak farkı olan 2 insanın kafa yapısı çok farklı olur..
Biliyor musun, ben de forumun çeyiz köşesine uğramıyorum bile.. Forum takip bölümünde çeyiz ile ilgili bir konu çıktığında istem dışı olarak görmemezlikten geliyorum.. çünkü ben 21 yaşındayım ve benim bir çeyizim yok... Hayatımda ilk defa geçen gün kendime bir tava aldım ve dolabıma koydum. Bu benim çeyizim olacak dedim. şuanda bir tava ve 2 banyo lifim var çeyizimde. Buna da şükür :) bir gün evlilik kararı alacak olsam kına yapar mıyım bilmiyorum.. çünkü çağıracak ne çevrem var ne de ailem.
Kalbimin bir yanı bomboş. Defalarca, gecelerce ağladım,yalvardım... Ne olur sadece 1 kere gel annem. Son 1 kerecik sarılayım.. Upuzun simsiyah yumuşak saçlarını seveyim. Hayatımda bir kerecik olsun sana aşık olduğum adamı anlatayım.. Yediğim kazıkları , aldatılmamı , aşık olmamı , ilk öpücüğümü , terkedilişimi , kalbimden geçen her şeyi.. Ama mümkün olmadı hiç. Gitti ve bir daha gelmedi....
Geçen hafta alışveriş merkezindeydik. Bir beyefendi seslendi bana. "pardon sen ... Mısın ? " diye sordu. "evet ama ben sizi tanıyamadım" dediğimde ise son günlerde beni en çok mutlu eden cümleyi duydum.. " ben sizin komşunuzdum. Hatırlamazsın biz taşınmadan sen çook küçüktün. .... Ablayı tanıyordum. (annemi) o kadar benziyorsun ki rahmetliye , sormadan edemedim " dedi.. Bir yumru oturdu içime. Ben güzel değilimdir annem kadar. Ama günlerdir beni 16 senedir görmemiş, benimse hiiiç hatırlamadığım bir insanın o cümleleri içimi garip bir huzurla dolduruyor.. Aklıma geldikçe garip bir mutluluk duyuyorum..
Annesiz büyüdüğüm için , bir genç kızın annesine anlatacağı sıkıntılarını içime atarak büyüdüm. Babam elinden geldiğince bana destek oldu evet. Hakkını ödeyemem asla. Ama kendinin de sürekli dediği gibi bir genç kız için annesinin yerini hiç kimse dolduramaz..
Sen, ben , kader ortaklarımız.. Bu dünyanın yarısının bilmediği bir şeyi çok iyi biliyoruz.. Hiç kimse ve him kimse bir insanı , anne babası kadar çok sevmiyor ne yazık ki.. Tıpkı şarkılardaki gibi..
Anlatacak o kadar çook şey var ki. Hem anlatarak senin de canını sıkmaya gerek yok , hem de anlatacağım her şeyi sen zaten benden kat be kat fazla biliyorsun, yaşıyorsun.. özel bir insansın emin ol. Annem için ettiğim duayı senin için de etmek isterim.. Allah'ım senin anne babana da cennetim en güzel köşelerinden yerler versin ve gün geldiğinde sizi yeniden buluştursun inşallah.. Ve dilerim sen bir gün kendi aileni kurup , dünyanın en iyi annelerinden biri olursun..
Her ne zaman kendini yalnız hissedersen , bir sıkıntın olduğunda , konuşacak hiç kimseyi bulamadığında bana mesaj atabilirsin.. Benim de kimsem yok.. Dost, sırdaş bilmem.. Dert ortağı oluruz birbirimize :) bakarsın bir gün kesişir yollarımız, beraber bir kahve içeriz.
Her ne kadar "o konuyu atlattım, artık bir sorunum yok" desende aklındaki soruları ben çok iyi biliyorum.. Inancım tam olsa da ben bile bunca zaman sonra hala aynı soruları soruyorum.. " neden ben ? Yaşım çok ufaktı, günahım neydi, neyin cezasıydı bu ? Bu nasıl adalet ? Bir sınavın adil olması için herkese sorulan soruların aynı olması gerekmez mi ? " .................. Ve daha bir sürü şey.. Ama her şeye rağmen , bu şartlar altında dahi dünyadaki pek çok insandan daha şanslıyız. şükreden, sabreden elbet bir gün mükafatlandırılır. O yüzden tatlım , asla kaybetmek yok inancımızı ! Dua etmekten vazgeçmek yok ! Bunun için söz ver bana..
Seni tanımıyorum , hiç görmedim, hiç belli olmaz belki görürüm belki görmem hayatımda. Belki bir daha konuşmayız bile. Ama seni çok seviyorum :) bir insana sarılmayalı kimbilir kaç asır oldu hatırlamıyorum.. şuan sana sımsıkı sarılıyorum bunca km uzaktan. Beni bir abla ya da arkadaş olarak görebilirsin. Her nasıl istersen..
Güzel günler gelecek.. Inan bana.. Hayat kimse için hep kötü gitmez. Elbet bir gün bizim de yüzlerimiz gülecek.. Sadece sabır ve şükür.. :) öpüyorum seni.
Öncelikle merhabalar,
Nereden başlayacağım konusunda bir fikrim yok. Konuyu açmadan önce günlerdir de düşünmekteyim. Genelde konuların kimileri tarafından çok sert eleştirildiği kimileri tarafından da çok sıcak kanlı bakıldığı bir sitedeyim. Açtığım konu hakkında ne düşünürsünüz bilmem ama amacım sadece biraz rahatlamak ve biraz kendi içimde yalnızlığımı yenmek. Bunun için o değerli vaktinizi bana ayıranlar için hatta dahası yorum yapanlar için minnettarım.
Şükür ki bir kaç cümleyle giriş bölümünü bitirmiş bulunmaktayım. Biraz geçmişimden bahsedip sonlandırmak istiyorum konuyu;
Henüz 5-6 yaşlarımdayken bir trafik kazası sonucu ailemde ölmeyi başaramayanlardan biriyim. Belki de kader dediğimiz şey bu olmalı ki ailemi o günlerde bağlılığın tam olarak ne olduğunu bilmediğim ailemi kaybettim. İlk ciddi gözyaşlarım da o zamanlarda akmaya başladı ve ilk ciddi yalnızlığımın çatısı o zamanlarda örüldü. Hatırladığım o kadar az şey var ki o günlere dair geçmişim kapkara bir geceden ibaret. Anneannemlerde kalışım, günlerce büyük kalabalıklar, telaşlar...
İnsan çok sonraları alışıyor derler ama öyle bir şey yok. Alışmıyor insan, sadece farkına varıyor geçmişin.
Yalnızlığa çok küçük yaşlarda alıştım, hayatın şu evrelerinde bir yetişkinin sahip olabileceği her şeye sahibim ama bir aile sıcaklığının bir aileyle yenilebilecek akşam yemeğinin ya da bir aileyle toplanıp muhabbet edilebilecek bir ortamın yoksunluğuyla dolu içim.
Her şeye rağmen hayatta sırtımı dayayabileceğim bir anneanne bir babaanne bir dedeye sahibim. Ama sahip olamadığım şeylere bakılırsa devede kulak kalıyor bunlar benim için. Yanlış anlaşılmak istemem elbette ki çok şükür. Hiçbirine ters tepkim yok. Bir zamanlar ciddi bir sorgulamaya düştükten sonra varlığını kabul ettim Yüce Yaradanın. O'nunla hiçbir problemim yok şükürler olsun ki.
Gel zaman git zaman özlem duydum her şeye. Yazın ailesiyle gidilen pikniklere, akşam olunca ailesiyle içilen çaya, anne kız arasında olan muhabbetlere... Aklınıza gelebilecek her şeye.
Ve yalnız kaldım bilmem kaç milyon dünyada. Çıkarcı arkadaşlarımı tanımam en fazla aylarımı aldı, pek de arkadaş çevrem olmadı, psikolojik olarak uzun yıllar herkese şüpheyle baktım. Ve insan çocukluğunu yaşayamayınca da pek bir arkadaş çevresi kurmakta zorlanıyor, içine kapanık oluyor. Ben de bunlardan biriyim. Hiçkimseyle konuşamaz arkadaşlık kuramaz oldum, anlatacak bir şeylerim olmadı hiç. Yalnızlığımı son zamanlarda internetle yenmeye çalıştım fakat o bile şuan etkisiz kaldı diyebilirim. Kadınlar kulübü'ne üye olmadan önce izlediğim kadarıyla hoş bir yer olarak aklımda kaldı, üye oldum, geçen zamana bakıyorum da gözümde hala hoş bir site olarak kalmış. Fakat bunun yanında koskoca da bir yalnızlık var.
Buradaki hemcinslerimin açtığı konular gerek hamilelik olsun gerek evlilik olsun gerek zayıflama olsun gerek ilişkiler olsun hep ben kendi çevremden baktım. Ve yalnızlığımı bir kez daha burada da kabullenmiş oldum. Bir kaç arkadaşlık kurmak dert ortağı olmak iyi gelirdi ama yapamadım, yazışmaya çalıştım ama gece yatağıma yattığım zaman hep aynı şeyi hissettim; yalnızlık. Bir ailemin olmayışı. Burada hazırlanan çeyizlere baktığımda hep benim için çeyizleri hazırlayacak bir annemin olmayışından yakındım. Buradaki hamilelik haberlerine baktığımda hep benim hamilelik zamanımda yanımda bana destek çıkacak ailemin olmayışından yakındım, evleneceğim zaman okuldaki mezuniyet töreninde... hayatın her yerinde...
Hep içimde hissettim yalnızlığı ve yazma ihtiyacı duydum... En azından ben de buradayım demek, bir ortama girmek, içimdekileri paylaşabilmek istedim.
Biliyorum uzun konular herkesi bir hayli sıkar ve sanırım okurken yarıda kesilir okuma. Bu yüzden kısa yazmak istedim lakin olmadı bunu da beceremedim. Neyse. Ben sadece içimdekileri paylaşmak istemiştim.
sevgili rast lütfen üzülmeyin her hatırlayışınızda daha da katlamayın acılarınızı.siz çocuklarınıza en güzel en tatlı anne olun onları doyasıya kucaklayın.geçmişle uğraşmayın.siz nekadar erken kaybetmişsiniz ailenizi. sizde Allaha dua edin evlatlarıma doyayım doya doya koklayayım diye..
Bazı insanları acı büyütür ve yaşatır.
Acı çekmeden; daha doğrusu yeterince acı çekmeden, yitirmeden, o korkunç yalnızlığı tatmadan kendisi olamaz bazı insanlar.
Ne zaman ki en sevdikleriniz yan çizer,ne zaman ki birer birer düşürür herkes maskesini, ne zaman ki yalnızlıktaki o muhteşem gücü keşfederseniz, o zaman başlarsınız gerçekten yaşamaya.
Charles Bukowski
üzüldüm durumunuza... Kendi ailenizi oluştursanız? iyi bir eş size hem koca hem baba olsa. maddiyatınız el verirse bir sürü çocuğunuz olsa?
Öncelikle Allah'ım anne ve babanızın mekanını cennet eylesin, size sabır versin.. Benim başıma böyle bir durum gelmediği için ne kadar çok iyi anlıyorum desem de sanırım eksik kalır.. Ancak çok yakın bir arkadaşım da anne babasını küçük yaşta ve ardarda kaybetti.. Toparlanması, hayata tutunması çok zor oldu ki, yıllar sonra aynı konudan açıldığında dahi acısının ilk günkü gibi taze olduğunu hissetmemek imkansız. Ama bırakmadı hayatı, küsmedi ne kendine ne de etrafına, daha da bir sıkı tutundu hayata, şimdi meslektaşım, beraber çalışıyoruz.. Yüzü güleç, esprili, önceden öyle birisi değildi.. Sessiz sakin, içine kapanık, yalnızım, kimsem yok benim diyordu; ama o da bunun böyle devam etmeyeceğini anladığını söyledi.. Dostu olarak ben varım.. Bana anlatır derdini, ben de ona.. İnsanın birçok arkadaşı olur ancak ananemin bir sözü vardır bunu sakın unutma ki; "ARKADAŞ ARKANDA TAŞ'TIR... " ananem hep bana bu sözü söyler ve dikkatli olmamı ister.. Arkadaşlık kavramımız maalesef bu söylediğim sözden ileri gitmiyor belki de.. Dostluk ise çok nadir elde edilen ve bir ömür boyu süren bir şey.. Anladığım kadarıyla daha liseye gidiyorsun.. Çok taze, masumm, toyy bir hayatı olur insanın lisedeyken.. Hele de bir genç kızsan.. Sağlam arkadaşlıklar olmaz belki ama çok sahte de olmaz arkadaşlıklar.. Seni üzerler ama inan bana büyüdükçe sen de anlıcaksın ki onların hiçbir önemi yok.. İnşallah Rabbim üniversiteye gitmeyi nasip eder sana.. İşte orda anlıcaksın yalnızlığı da, arkadaşlığı da, dostluğu da.. Ve emin ol ki güzel dostlukların, seni gerçekten tüm samimiyetiyle anlayan, aynı kandan candan olmamasına rağmen kardeşin olacak dostların olacak..
İmtihan dünyasındayız.. Kayıplar, ölümler, acılar, umutsuzluklar, mutluluklar, başarılar, vs vs bunların hepsi bizlerin imtihanıdır.. Senin imtihanın küçük yaşta zorlu bir şekilde başlamış belki ama unutma ki mükafatların en güzelini alacaksın inşallah.. Sakın ama sakın "Neden böyle oldu" deme.. Bak benim babam, babasını hiç görmemiş.. Üvey baba elinde her zaman aşağılanarak büyümüş.. Babanemin arada kalışları, diğer çocuklarıyla ilgilenmesiyle itilip kakılarak büyümüş.. Şimdii torun sahibi olan babam hala içindeki uhteyi anlatır bize, ama yine de şükreder Rabbime.. Ve bize muhteşem bir baba oldu babam.. Herkes babamın bize karşı sevgisini hatta saygısını dilinden düşürmz, hayranlıkla bakar.. Sen de şükrünü bırakma güzelim.. Dualarımdasın, Allah'ım sabrını, kuvvetini artırsın..
Umarım ilerde güzel bir aile kurar, eşine, çocuklarınla güzel bir anne/ eş olursun.. Geçmişini unutmadan ama çok da ikrar etmeden ileri bakmak lazımmm..
Öncelikle başınız sağ olsun, Allah sabır versin.
Okuduğumda çok tanıdık gelen bir hikaye bu.
Baba tarafımdan bir akrabamız böyle büyüdü, bizde kaldığı günleri hatırlıyorum.
Annemi annesi, ablası gibi görürdü, beni kız kardeşi gibi.
Ben küçüktüm o zamanlar, çok net hatırlamıyorum onun yaşadığı acıları, çektiği sıkıntıları ama bugün ne görüyorum karşımda biliyor musunuz?
2 tane pırlanta gibi çocuğu ve dünyalar iyisi bir eşi olan, sevgisini onlara sunan bir anne.
Sizin için de en güzel şey bu olacaktır.
Yaşayamadığınız anne sevgisini siz kendi çocuklarınıza yaşatırken eminim acılarınızı unutmasanız bile annelik duygusunu yaşadıkça kendinizi annenize yakın hissedeceksiniz.
Yalnızlığınız gidecek, yerini kocaman sıcacık bir aileye bırakacaktır.
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?