Neden yaşiyorsunuz?

İnsanın kendini, varlığını sorgulayıp cevapları öyle bulması körü körüne bir şeylere inanmaktan iyidir.
 
Rabbim ol demis ve biz olmusuz ve bunca acinin icinde yinede sukurler olsun ki saglikliyiz elimiz ayagimiz tutuyor gozumuz goruyor bunlarin hicbirisi olamayabilirdide bu bir sinav dunyasi yasamak zorundayiz Rabbimin yazdigi gune kadar
 
İkinci paragrafa bayıldım. Altını cizmek istedim ama beceremedim.

Aynen öyle ya. Yeni mutlu anılar icin yasıyorum iste daha anlamlı bi amac mı var ki? Yüzümü güldürecek yeni bi gün icin yasıyorum. Baskalarını mutlu edebilecegim bi gün icin devam ediyorum.

Üzüldügümde bunun da bi tecrübe oldugunun bilinciyle yasıyorum. Nasıl asktan havalara ucmadan ölmek istemiyorsam ask acısı cekmeden de ölmek istemiyorum mesela. Bana yasamın sırrı basit mutluluk ve mutsuzlukların bile kıymetini bilmekten geciyomus gibi geliyo.

Sen de canını sıkma konu sahibesi. Cevap bulmak icin önce soru sormak gerekir. Niye yasıyorum gayet güzel bi soru. Sen bu soruyu sorduysan icine sinen bi cevap da bulacaksın muhakkak.
 
Dünyanın 3 yüzü var.
1: Ahirete bakar onun tarlası hükmündedir burda ne ekersen orada onu biçersin.
2: Allah a bakar onun isimlerinin yansıdığı bir yerdir.Onun isimlerinin maddi olarak şekillendiği yerdir.
3: Dünyadan başka bir amaçları olmayanlar için dünya onların oyun ve teselli yeridir.


Sizin bu dünyaya bunlardan hangisine göre baktığınız önemlidir. Buna göre bu dünya anlam kazanır veya buna göre anlamsız kalır
 
Sorgulanacak birşey yokki burada.
Hayat bize bir armağan, olabildiğince iyi şekilde yaşamak gerek tek bildiğim bu.
Hep mutlu olamayız yada hayatımızda herşey güllük gülistanlık olamaz ama bu hayata geldiysek yasamamız için gerekçelerimiz vardır.
O insanlar belki gerçekten mutludur bunu bilemezsiniz. Kimsenin genel anlamda yalandan kahkaha atarak mutlu gorünme çabasında olduğunu sanmıyorum , zaman zaman olur bu (iş yerinde vs) ama , hep böyle degildir.
İrdelemeyin kim mutlu kim mutsuz. Siz mutlu olmaya bakın. Küçük seylerden zevk almayı bilin. Mesela soğuk bir kış sabahında 1 fincan kahve içmek benim için mutluluktur. Bunun gibi.
 
İnsan zayıf varlıktır küçücük bi mikroba bile yenik düşerken neden herşey kudret elinde olana teslim olmazki mutlu olmak isterim olurum diye birşey yok olamazsın çünkü hiçbişey tesadüf değildir çünkü ölüm ölmüyor çünkü kabir kapısı kapanmıyor çünkü çünkü böyle gider ama ben hem iyi günümde hem kötü günümde Rabbimi tanımayıp ona sığınmasaydım eğer gerçekten bi boşlukta olurdum ve getçekten benimde psikolojim bozulurdu iyiki varlığından haberdar etmiş Rabbim şükürler olsun Onu bulan neyi kaybetmiştir Onu kaybeden neyi bulmuştur.
 
Peki siz bilirsiniz dediğim gibi sizi yargılamak için sormadım zaten sadece düşüncenizi öğrenmek istedim.
 
Bu tamamen sizi baglayan bi görüs yalnız.
Mutlu olmak isterim ve olurum diye bi sey var. Sizin icin olmayabilir belki ama benim icin var. Su ana kadar hep mutlu olmak istedim ve cogunda da gercekten cok mutlu oldum.
Hicbi sey tesadüf degildir mesela en fazla film repligi olabilir benim icin. Sandıgınızdan cok daha fazla sey tesadüftür. Bazıları iyi bazıları kötü bazılarıysa anlamsız tesadüflerdir ama tesadüftür. Yani siz tesadüf olmadıgına inanabilirsiniz tabi ama tesadüf diye bi sey yok kesin bu dogru diyemezsiniz.
Ölüm ya da hayatın tek seferlik olusu beni mutsuz etmiyo. Bu demek degil ki biri ölünce üzülmüyorum, yoklugu canımı acıtmıyo. Ama ölüm düsüncesi beni üzüyo diye bi sonsuzluk düsüncesine sıgınmıyorum. Buna ihtiyac hissetmiyorum. Sevdigim herkesle nasıl ilk kez merabalastıysam son kez de vedalasacagımı biliyorum. Böylece o meraba-hoscakal ın arası cok daha degerli oluyo. Hayatı degerli kılan sey biraz da eninde sonunda bitecek olması degil mi zaten? Bi seye sınırlı sürede sahip olmak sonsuza kadar sahip olmaktan her zaman daha fazla görür.
 

Mutluluğu küçük şeylerde bulabilen insanların mutlulukları daha fazla oluyor. Hayattan, ahiretten beklentiler büyüdükçe, yüklenen anlam fazlalaştıkça mutluluğu daha zor yakalıyor insanlar.
Eminim siz yolda durup, kenarda oynayan kedi yavrularını izleyip kahkaha atabiliyorsunuz. Onları görmeden, fark etmeden geçip giden onlarca insandan bir fazla mutlu anınız olmuş oluyor işte.
 
Ahahah aynen öyle. Bilen direk anlıyo :)Yol kenarında bana kuyruk sallayan bi köpek, iett de kacamak bakıslar atıp ben gülünce utanıp annesinin yanına saklanan, şımaran ya da benle oynamaya çalışan ufaklıklar yüzümü güldürmeye yetiyo mesela.
Ha bi polyana degilim cok aksi ya da mutsuz oldugum zamanlarım da oluyo, hayat bu her sey dört dörtlük gitmiyo tabi ki. Ama acı da eninde sonunda gecip gidiyo. Büyük beklentilere girip bunlar gerceklesince mutlu olucam demek yerine sadece mutlu olma beklentisine giriyorum ben. O da beni cogunlukla mutluluga ulastırıyo zaten.
 
Peki ölümsüz olmak istemezmiydiniz
 
Oysaki ben mutlulugu onun huzurunda buluyorum ve çok mutlu oluyorum çünkü benim inancıma göre kainatı yaratan o küçücük karıncadan koskoca dağlara kadar diğer şeyler geçici dünyada ne kadar mutlu olsamda bigün bitip gidecek ölümü inkar edebilecek var mı
 
Peki ölümsüz olmak istemezmiydiniz
Hanımefendi ölümsüz olsam ne ben su an oldugum insan olurdum ne de siz su an oldugunuz insan olurdunuz. Hic ölmeyecegimizi bilsek dünya da su anda oldugundan cok cok daha farklı bi yer olurdu.
Ayrıca ne istedigime gelirsek o hooo
Cok hayran oldugum bi cocukluk masalım var gercek olsun istiyorum.
Orlando Bloom gercekten sarı saçlı mavi gözlü bi elf olsun ve benim olsun da istiyorum.
Ama her istedigimin gerceklesmeyecegini anlayacak kadar büyüdüm. Yani siz ölümsüz olmayı istiyorsunuz ama degilsiniz. Buradan ölümsüz bi dünyaya gideceginize inanıyosunuz sadece, ya sonsuz mutluluk ya da sonsuz acıyla dolu olacak bi dünyaya. Ama bu da sizin inancınız. Söz konusu inanc olunca dogru mudur degil midir ancak gidince görücez diyebilirim herhalde
 
Ölümü hic inkar etmedim ki. Bakın önceki yorumlarıma. Ben hangi dine ait olursa olsun ahiret inancının ölümü inkar etmekten dogdugunu düsünüyorum.
Ama siz mutlulugu ve huzuru Allah a inanmakta buluyosanız dogru yoldasınız demektir. Sizi mutlu ettigi ve baskalarını mutsuz etmenize sebep olmadıgı sürece her inanca sonsuz saygım var.
 
Ama ya gidince çok geç olursa ne yapacağız hadi ahiret yok o zaman benim pişman olacağım birşey yok çünkü size göre toprak olup gideceğiz o zaman hiçbirşey hatırlayamam ama yaa varsaa
 
Ama ya gidince çok geç olursa ne yapacağız hadi ahiret yok o zaman benim pişman olacağım birşey yok çünkü size göre toprak olup gideceğiz o zaman hiçbirşey hatırlayamam ama yaa varsaa
Su da en sevdigim argumandır yalnız. "Ahiret yoksa ben bi sey kaybetmem."

Ben islamın icinde bi sürü sakıncalı hüküm görüyorumm. Ama her yazan % 100 yararlı olsa bile hiret yoksa siz bütün ömrünüzü bi yalana adayarak yaşamış olursunuz, bütün hayatınızı kandırılmış olarak gecirmis olursunuz. Kandırılmaktan, aldatılmaktan büyük kayıp mı var?

Simdi müslümanlıktan örnek versem belki alınırsınız. Mesela reenkarnasyon inancı üzerinden gidelim.

Kendinizi hindistan da kast sisteminin en sert uygulandıgı yıllarda köle olarak bi hayal edin. Ve biliyosunuz ki bu sistem geregi torununuzun torunu bile köle olacak, aileniz daima sefil bi hayat sürecek. Ama isyan etmiyosunuz size yapılan her seye katlanıyosunuz cünkü inancınız size bi dahaki sefere yüksek rütbeli bi insan olarak hayata döneceginizi söylüyor. Ve bu sefer ben kölelere emredicem diye sabırla sıranızı bekliyosunuz, ne aileniz icin ne kendiniz icin hicbi sey yapmıyosunuz.

Eger bu durumda reenkarnasyon diye bi sey hic varolmamıssa nasıl aptal yerine konup tek ömrünüzü bosa harcamıs olacagınızı bi düsünün.

Cok yüzeysel oldu tabi ama bu kadar kısacık bi yorumda da ancak bu kadar anlatabilirim.

Bi de konu iyice dinlere kaydı. Bu konuda burada bu sekilde konusmak site icin uygun degil ve konuyu dagıtıyor. O yüzden dini bi konuda buradan tekrar cevap vermicem. Bi sey sormak isterseniz buyrun özelden sorabilirsiniz.
 
Ama ya gidince çok geç olursa ne yapacağız hadi ahiret yok o zaman benim pişman olacağım birşey yok çünkü size göre toprak olup gideceğiz o zaman hiçbirşey hatırlayamam ama yaa varsaa

Pişman olacağınız, kaybedeceğiniz bir şey yoksa ne güzel. O zaman ahiret var veya yok, sizi bağlayan bir şey yok.

Ahiret varsa, yani sizin deyiminizle çok geç olursa, orası bizi bağlıyor. Ben kendi adıma bu riski alıyorum. Önümdeki 50-60 yılı, neyse artık, olup olmadığını bilmediğim bir hayata endeksli yaşamaktansa, istediğim gibi yaşamayı tercih ediyorum.

Sonuçta inanç meselesi. Siz belirttiğiniz gibi bu şekilde mutlusunuz, mutluluğu huzuru onda buluyorsunuz. Biz kendi yaşadığımız şekilde mutluyuz huzurluyuz. Önemli olan siz de biz de mutlu muyuz evet, o zaman tartışacak bir şey yok bence.
 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…