Ama bu insanı bitirir, sinir küpü yapar içten içe, sürekli diken üstüne olur, erken çökersin.
Herkes kendi yaptığından mesul ve sürekli durumu kurtarmanın kimsenin gözünde bir kıymeti yok, çünkü o farkındalıkta değiller.
Ciddi ciddi çoğu açıdan benziyormuşuz; bu örtme-kaynaştırıverme hali bende de vardı.
Ne zaman ki bir noktayı aştım; ondan sonra bırakıverdim.
D
damdan
'ın dediği gibi, iyi günümdeysem tepki göstermiyorum en fazla. Müdahil olacaksam da örterek değil aksine açarak giriyorum pat diye. Ben yeterince utandırıldım, gerisini onlar düşünsün artık diyorum.
Çok yakın bir örnek vereyim İdrak; annem de bazen öyle yersiz konuşur ki, beni utandırmanın ötesinde, kendimi bk gibi hissettirmeyi başarırdı. Kuzenim nişanlandığı dönem; nişanlısı ile yeni tanışma faslındayız. Çift olarak teyzeleri ziyaret ediyorlar... Biz de annemlerdeyiz o sıra. Çocuğu bi nişanda görmüşüz, muhabbetimiz ayak üstü-yüz yüze tanışıklık.
Neyse geldiler ikramlar sohbet muhabbet... Evlilik üzerine konuşuluyor. Ben de sohbet içinde yeri geldi bi espri yaptım, herkes şaka olduğunu anladı güldü, sadece annem ciddiye aldı ve milletin içinde bana "Bu da akıllıyım diye geçinir, oysa safın önde gidenidir, siz ciddiye almayın onun dediğini, öyle iş olmaz, deli deli dediği lafa bak" dedi. Gülüşler kesildi, ortamı saniyesinde gerdi kadın, üstelik beni de gömdü esprimi anlamayarak.

Ne diyeceğimi şaştım "Dediğimi ciddi mi aldın anne?" dedim, "Tabi ciddi aldım, her şeyin şakası mı olur, sen de iyice zirzop oldun çıktın, yaş yaş oturaklaşacağına, hala zevzeklik peşinde" filan dedi bana ama ben yerin dibindeyim İdrak, aileye yeni birileri katılıyor, bizi tanımak için inceleme safhasında ve ailemizin ilk izlenimine bak... Ben de kuzenimin nişanlısına dönerek fısıldar gibi "Anneme espri yapılmıyo X, görmüş oldun ablam, aman dikkat" dedim tebessümle, kuzenim de ben de toparlayıp kadını konudan çıkarmaya çalıştıkça, ara ara bana giydirir kadın.
Gururumu kırdı, beni tanışma anında başkasının önünde utandırdı, aklıma hakaret etti...
Bu ilk değildi zaten, el önünde beni gömmeyi sever ama benim son noktalarımdan biriymiş İdrak, yılmışım üzerini örtüp sanki annem espri yapmış gibi bu patavatsızlıklara gülümseyip toparlamaktan.
Zaten eşimin yeri gelir lafını-sözünü ayrı çevireceğim diye kasarım, annemi ayrı, bazen kayın pederimi ayrı toparlamaya çalışırım. Derken bana fenalıklar geldi. Çocuğun doğumuyla hele daha bir değiştim İdrak, toto açar oldum. Beni utandıranları utandırır oldum. Ve annemin çoğu yönden değiştiğine şahit oldum. Diyeceğim şeyden çekinip (Çünkü onu utandıracak noktaları da bilirim ve kullanmaya başlamıştım), konuşmasını düzenlemeye başladı kadın.
Sana diyeceğim de bu; dünyanın yükü senin sırtına değil, bırak herkes hareketlerinin sonuçları ile yüzleşsin ve kendine gereken dersi toplasın. Sen tampon bölge olma, çekil.
Önce sen değişirsen, belki onların da değişme şansı olur.