- 4 Ağustos 2018
- 406
- 290
- 18
- Konu Sahibi lonelybuthappy
-
- #121
Soylediginiz seyler cok guzel. insan asik oldugundan icinden geleni yapmali, o bana yapti-yapmadi diye dusunmeden.Valla ben hayattan şunu öğrendim, mutlu olmak istiyorsan hesap kitap yapma,kimseden de birşey bekleme.
O şey seni mutlu edecekse yap. Yani karşı taraftan birsey gelir mi,o da aynısını yapar mı, üc ben yaptım bir o yaptı falan :) niye böyle hesaplara giresin ki? Zaten böyle hesaplara gireceksen 'ben yaptım o da yapsin' falan, bu çok fazla hediyeye girmiyor. Düğünde takılan çeyrekler gibi , 'sana veriyorum ama bir karşılığı var bak ha' der gibi. Bence bu moddan çok önce.
Hem bir araştırmaya göre insan hediye verirken de aldığı zamanki endorfini salgilarmis. Seyehat etmese bile seyehat planı yaparken beyin endorfin salgilarmis :) yani beyin anlamıyor bile o hediye sana mı gelmiş,senden mi gitmiş, mutlu oluyor.
Hem hediye verip hem mutlu oluyorsun :))
Gecen zamanlarda coook uzak diyarlardan erkek arkadaşım yanıma gelecekti, ben de gelirken bana onların kulturunde meşhur şapkaları var böyle sıcacık. Onlardan almasını istedim.
Geldiğinde almadigi gibi sebebini 'pahalliydi almadım' şeklinde açıklamıştı
Peki ben ne yaptım?
Çaktırmadan gittim onun ülkesinin adıyla anılan (ama az çakma tabii maalesef) sapkalardan iki tane aldım,bir ona bir bana.
Gittiğimiz kafede garsona mum ile pasta getirmesini söyledim, onlar da sağolsun tüm kafe personeli 'happy birthday' diye diye masamiza geldiler. Aslında doğum günü falan değil, ama cocuk şok oldu hem herkes başına toplanınca, hem benden hediye gelince falan. Utançtan yüzü pespembe oldu, videosu var; mutluluktan konuşmayı unutmuş 'ama bugun Ekim (dogumgunum) degil diyeceğine 'ama bugun cuma değil' diyip durmuş
Ha sonuç olarak ne oldu? Basım göğe mi erdi?
Bence güzel oldu. tektasimi kendim aldım şarkısı gibi hem sapkam oldu, hem sapkayla ikimizin bir anısi oldu, hem de çocuk mutlu oldu, azıcık da mahcup oldu :)
Bence kârdayim. Ama 'pis cimri,pahalli dedi almadı! Ben bu kadar kıymetsiz miyim' diye üzülsem hem kendi canını boşa yere sıkacaktim, hem çocuğa uyuz olup soğuk davranacaktım hem de bir sapkam olmayacaktı
Yaa çokteşekkur ederim. Bloğum da vardı geçmiş zamanda ama KK'yi daha çok seviyorum.
Bilemeyeceğim @grill, bende hep ise işe yarıyor. Ama şu da var, ilişkilerimi coook uzun tutamıyorum. Kısa vadede çabuk öğreniyorlar ama uzun uzun suren bir iliski ya da evlilik olsa ayni şekilde devam eder ki? Elimde o konuda done yok
Her zaman değer veren daha mı az sevilir?Soylediginiz seyler cok guzel. insan asik oldugundan icinden geleni yapmali, o bana yapti-yapmadi diye dusunmeden.
Ama once erkek yapmali bence.bu benim dusuncem.Cunku her zaman daha az deger veren , daha cok sevilir.Cunku kacan kovalanir.İs ciddiye binmeden,evlilik yolunda adimlar atilmadan surekli surprizlere bogan kiz icin "nasilsa cantada keklik" der erkekler Cok yormaz kendini.Cabuk sikilir.Bu yuzden eger cok sevmiyorsa,kadinin ilgi cekiciligi kalmaz,icinde ona dair heyecan da kalmaz. Cunku kadinin gizemi kalmamistir.
Tam olarak anlatamadim demek istedigimi ,tabi ki herkes nasil mutluysa oyle yapmali.Ama romantik surprizler erkekler daha cok yapmali Evet ne yazik ki onlarin aklina gelmiyor. ama cok yapan kiz arkadaslarimin sevgilileri genel de ayrildi. her iki taraf da yapmali,ama erkek dahacok yapmali.
Tabi bunu yaparken biraz da beni rencide etmek istediniz.Ama siz haklisiniz.Mutluluklar.Yaaa çok öznel ve konuyla ilişkisiz bir yorum olacak,konu sahibinden de özür dilerim. Kısa kesemedim bir türlü
Her zaman değer veren daha mı az sevilir?
Bende tam tersi şeklinde düşünüyorum.
Onlar ne kadar sevgi doluysa benim de içimden daha sevgi dolu olmak geliyor,ben daha sevgi dolu ve anlayisliyken onlar daha böyle göğüs kafesine sokacak modda oluyor... Hatta eski bir sevgilim 'sevgi kartopu' derdi bu sevginin daha çok sevgi getirdiği duruma.
Ama tabii ki herkesin ilişki dinamigi farklı farkli. Ben mesela cinsiyet rollerinden, ataerkil soylemlerden o kadar rahatsız olurum ki TV izlemeyi biraktim,sırf bu yuzden. Hal böyleyken ne hesap ödeme konusunda 'o erkek ben kadınım' derim, ne bir konuda 'erkek yapmali' derim, ne akşam eve bırakma konusunda 'beni birakmali' diye düşünürüm. (hatta çiçek muhabbetindeki çocuk Tarlabaşı gibi kötü bir yerde çalışıyordu geceleri. Genelde ayrılırken azıcık daha birlikte zaman geçirelim diye ben onu çalıştığı otele bırakır oradan otobüs durağıma gecerdim) .
Bu mesele bile... normal iliskilerde sevgilinin Tarlabaşı gibi fuhuş merkezinin oldugu bir yerde otelde ve gece çalışmasi birsuru kız için ayilip bayılma sebebi olurken ben buna asla takilmamistim bir gün olsun.
Ya da bir sürü erkek için kızın geçmişi tabuyken benim sevgililerim eks'lerle tanışma hikayelerimi falan bilirler, anlatilan bazı anilarda eks'e hak verirler :) konuşulur yani böyle şeyler. Hatta aynı bahsi geçen kişi küçük bir kıskançlık haliyle (şehrime gelecek diye beni arayan) eski sevgilimle telefonda konuşmuş, telefonu 'hahaha, benim otel var. İstanbul'a gelecekmişsin,mutlaka burda kal' diye kapatmisti
Ya da ben erkek turist gezdiririm, elin oğluyla tüm gün bisiklet binerim, laf etmek yerine fotoğrafımı beğenirler, onlar bensiz bir ülkeye gireceklerse ne kadar güvenilir olduğuyla ilgili referans birakirim ki insanlar(ve haliyle kadınlar) evlerini açsınlar diye :)
Ayrıca genelde ilk görüşe aşik olup pattadanak biri ilişkiye baslarim. Hiç de 'hakkimda ne düşünür, ay ağırdan alayim' falan demem. Onlar da benim için düşünmez eminim bu tarz şeyler çünkü aynı şeyleri hissettiğimizi biliriz.
Hersey tamamen şeffaf olur. Asla yalan söylenmez, hislerimde de şeffaf olduğum için neye kırılıp üzüldüğümü iyi bilir dikkat ederler. Ne kadar sevildiklerini de bilirler :)
Hiç de sıkılani gormedim, onca yıllık sevgililik gecmisimde. Hatta bana 'ayrilalim' diyeni de daha görmedim
Tam tersi öylesine hayatıma girip çıkanları, tatil aşklarını falan atarsak hayatımdaki her erkek bunaltıcı derecede evlilik heveslisiydi (hepsinin bitmesinde esas sebebi bu oldu maalesef)
Aslında özel mesaj olarak göndermeyi düşünmüştüm , ama kıymet görmek için taktikler yapan, kaçtığı ve ağırbasli oldugu sürece daha el üstünde tutulacağını inanan başka kızlar da varsa dünyada başka türlü de ilişkilerin de olabileceğini göstermek için vazgeçtim ^^
Hem sırtında yük gibi olmiim diye kendiniz ödemek istiyorsunuz hem sadece kendi kahvenizi ödeyip onunkini bırakıyorsunuz hem sırada 'ay tatlı da güzelmiş' diye laf atıp almiyorsunuz hem de o tatlıyı almadı diye üzülüp adamı cimrilikle suçluyorsunuz.
Buradan bakınca gerçekten ne gibi duruyor biliyor musunuz?
Çok saçma.
Adama iyilik yaptığını sanmissin ama yemek yediğiniz bir yerden o hesabı isteyip 'iskenderi buradan alıyorsun abi' dese, Alman usulü odeseniz sen ne hissederdin?
Hoş birşey mi yani sevgililer arasında?
Bugüne kadar kimler geldi kimler geçti hayatımdan ne sevgililerime yıktım hesabı ne de Alman usulü ödedim. Bir o bir ben. Tiyatroya ben davet etmissem yemekler ondan, yemeği o odediyse ićkiler benden, o bir yere davet ettiyse yemekler ondan, ama gün içinde yapılan diğer birşey benden.
Bence olması gereken de budur.
Sizin yaptığınız davranış çok çiğ durmuş. Ayrıca canınız çektiyse alsaydiniz.
Ben de üniversitede köye atanmış bir adamla birlikteydim. Yani ben burs+part time işlerle geciniyordum, benim bir aylık gelirim onun maaşının beşte biri falandi. Yine de (uçak biletlerim hariç) hicbirsey kitlemezdim adama. Buraya gelmek için masraf yapıyorsa burada bir kuruş masraf yapmamasını sağlardim.
Maddi durum eşitsizligi hesaptan kaçmak için bir kıstas değil.
Çiçek meselesine gelince...
Benim bu konuda her zaman işleyen bir taktiğim var. Çiçek değil her konuda. Ama gerçekten işliyor yani, tavsiye ederim.
Ne istiyorsan sen ona aynısını yap, çook sasirip mutlu olunca zaten bunun güzel bir his olduğunu anlayacaktir.
Meselaaa yıllar önce Arap bir sevgilim vardı,4 erkek kardeş sahibi, benden önce hiç sevgilisi olmamış. Yani nasıl anlatayim bir kadınla güzel iletişim kurmayi bilmeyen biriydi. Çiçeği geç oturdugu yerden ayağa kalkarken benim dizimden destek alirdi
Bir gün kitap fuarına gidecektik, beni bekliyor... Köşe başından çiçek alıp, içine de sevgi dolu bir not yazip karşısına çıktım, kocaman caddenin önünde diz çöküp verdim 'gelirken harika bir koku duydum,sağa baktım yoksun,sola baktım yoksun! Meğer bu çiçeklerden geliyormus' diye. Hiç beklemiyordu böyle birşey. O kadar şaşırdı ve mutlu oldu ki bütün gün elinden bırakmadı çiçeği.
Bir çiçeğin insanı neden mutlu ettiğini bu olaydan sonra anlamış oldu. Yani esas olan çiçek değil düşünülmek. Sonraları o da çiçeklerle gelmeye başladı sık sık
Ayrıca oraya buraya cebine cüzdanına aşk notları yazardım,o da basladi.
Usudugum zaman verdiği ceketlerin kalp hizasına pembe kumaştan kalp dikerdim, oje ile brailla alfabesi mektubu yazardim falan.
Resmen aynası oldum adamın, bir de o bir şey yaptığında geribildirimini çok güzel verdim,sadec içimden mutlu olmadım bütün gün mutluluğumu belli ettim.
Böyle böyle pekiştire pekistire adamı cidden harika bir sevgili haline getirdim. (Sonraki kız arkadaşları,teşekkure gerek yok canım, benim icin zevkti)
Ve bu yöntemlerle, manipülasyonlarla karşı taraf farketmeden istenen her şeyi yapar hale geliyor
Yani sen 'cicek de cicek' demeden önce onun iş yerine çiçek ya da çikolata Sepeti falan gönder önce. Milletin içinde gelen çiçeğin verdiği hissi anlasın.
Mektup yazmıyor deme de tüm hislerini anlatan mektubu sen yaz, sürpriz yapmıyor deme, sen küçük suprizler oyunlar yap.
Boyle böyle yola gelmeyen erkek yok, sen güven bana
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?