Sayın Derunehatun
Ne yazık ki konunun elle tutulur yanı yok. Yardımım olacaksa diye yazma lüzumu hissettim. İsterseniz mesajımı annenize de okutun.
Uzman dr um. Yani kardesinizin ve annenizin uzaktan baktığı camiada ömrümü gecirmekteyim. Üniversite sınavında %0,1 lik dilimdeydim. Turkiyenin en genelgeçer tıp fakültelerinden birinde ( devlet üniversitesi) okudum. Başarı sıralamam çok iyi olduğu, tabiri caizse derece yaptığım için birçok burs da aldım. Yaklaşık aylık gelirim ortalama bir memurun maaşına denk geliyordu. Babam öğretmen,biz 3 kardeşiz. Ve hepsi okuyor (devlet okullarında). Yani ortalama gelirimiz vardı. Ayrıca harç için kredi aldım. Bunları yazmamın nedeni nasıl bir durum içinde degerlendirme yaptığımı anlamanız için.
Bu durumda bile maddi olarak ancak yetebildim. Değil özel üniversite parası sırf harç bile yeterince yüksek ve tıp eğitimi pahalı bir eğitimdir. Kitaplarimizin çoğu yurt dışı basımlı, fotokopi olamayacak kadar degerli ve resimli; ikinci el bulunamayacak kadar sonraki yıllarda lazım ve her basımda bilgiler yenileniyor. Ve u.s.a menseiler dolar, u.k vb menşeiler euro üzeri fiyatları var. Kurdan etkileniyor. Kitap fiyatı 1 ay sonra bile yükselebiliyor.( gerilediğini hiç görmedim). Mesela 1 yıl önce yine branşımla ilgili elimde olan ama yeni basımında bilgilerinin güncellendiği bir kitap aldım. 1000 lira. Şimdiki fiyatını bilmiyorum. Ve almak için sıraya girdim. Ücreti ödedikten sonra 2 ay bekledim. Şu an uzman olduğumdan sadece belli kitapları alıyorum. Tıp eğitiminde her branş la ilgili eğitim alınıyor. Gerisini siz hesap edin. Bu sadece kitap yönü. Derhanesi, kaynağı, labaratuari, steteskop çeşitleri, cerrahileri vs vs vs
Özel üniversitelerin ücretleri de dolar veya euro endeksli. Yani bu yıl 40 sa gelecek yıl bir anda firlayabilir. En iyi şartlarda%20 artış range i vardır. Bunu kayıtta söylemezler, çünkü birçoğu ticarethane mantığıyla işletilir. Alabilcekleri kadar para almaya bakarlar, yoksa kardeşinizin yarıda kalan eğitimi, annenizin sağlığını yitirip elinde üniversite terk kızı kalması umurlarında değildir.
Ayrıca oralarda hayat farklı bir hızda akar. Insanlar okula porshe ile gelir. Aldığı ayakkabinin indirimde 15 000 olduğunu söyler. Adidas nike gibi markalara pazar malı diyorlar. Benim fen lisesindeki en iyi arkadaşlarımdan biri bilkent bilgisayar mühendisliğini tam burslu derceyle kazandı. Okulu yarı tatile gelmeden bıraktı. Durumları yakından biliyorum. Ki arkadaşım hayatta tanıdığım en özgüvenli ve ailesi ortalamanin üstünde maddi gelire sahip insandı. Öğrenciliğimde özel üniv den tam burslu okurken dayanamayip intihar eden bir genci getirmişlerdi acile. Yıllar geçti halen üzülürüm aklıma geldikçe.
Kardeşiniz bunlardan etkilenmeyecek kadar nirvanaya ermiş olsa bile kantindeki 1 bardak çay5 ila 10 lira arasındadır. Yemekten bahsetmiyorum bile. Tıpta eğitim devamı zorunludur saat mefhumu yoktur. Derse girmemek sınıf tekrarı sebebidir. Bazen 48 saat hastaneden çıkmadığımı bilirim. Kardeşiniz o ortamda evden kumanya mı götürecek. Hangi psikolojiyle yaşayacak, ders çalışacak.
Gelelim en önemli mevzuya. Tıp egitiminin en kolay sınavı üniversite sınavıdır. Tıpı kazanması kolay okuması zordur. Ders bırakmak mümkün degildir. Sınıf tekrarı gerekir. Kardeşiniz puanını başarı olarak görebilir ama tıp tarafından bakınca başarısız bir sıralamada. Bu sınavda böyle bir sonuç almışken, daha zorlu eğitim sürecinde burslulugunu devam ettireceğini sanmak veya geçiş yapmasına umut bağlamak çok naif bir hayalperestlik geliyor. Evet belki olur ama çok küçük bir ihtimal, eldeki verilerek bakıp alınamayacak bir risk denilebilir. Olasılık bilimi ve sayısal verilere göre gelecek yıl sınava girip türkiye birincisi olması daha mümkün. Hem kalmak sadece üniversite burslarini değil birçok özel bursun hatta iyi devlet yurtlarinin kaybına da neden oluyor. (araya gireyim özel universitede okuyanlara burs verecek kuruluş sayısı çok azdır, özelde okuyorsa bizim vereceğimiz bursa ihtiyacı yoktur mantığı ağır basar).
Kaldı ki sınıf tekrarı olabilir. Zaten tıp ta kalmadan geçmek zordur. En hafifi staj tekrarı olabiliyor. Her halukarda okul uzuyor. Burslar kesildiği gibi yeni bir ücret biniyor. Bir de özel üniversitelerin bırakmak için uğraştıklarını, kimseye merhamet etmediklerini, kalan öğrencileri ek gelir olarak gördüklerini bu çok bilinmeyenli denkleme katarsanız ne kadar aleyhte bir durum olduğunu görürsünüz. Bazen ne kadar çok çalışırsan çalış sırf bisturiyi a hocan gibi değil b hocan gibi tuttun diye birakilirsin. Sözlüde o sıra doçentlige hazırlanan hocan tarafından henüz textbook lara geçmeyen, dünyanın bilmem neresinde ki bir çalışmanın makalesinden soru gelir. Tüm hayatın ve bursun gözünün önünden film şeridi gibi geçer.
Devlete geçiş kontenjanı çok az ve çok sıkı kurallar ve bazen ciddi torpillerle oluyor. Ve emin olun yazmayı düşündüğü üniv ye 1. giren tam burslu çocuk ta aynı hayalde. Ozeldeki sıralaması kardesinizden çok daha iyi yüzlercesi gibi. Tıp ta olay misliyle zorlaşır. Yarıştığın insanlar çok zeki, çok çalışkan insanlardır. Bu üniversite sınavında milyonlarca kişiyi geçmeye benzemez. Zaten 1,5 milyonu sifir çekiyor. Yarıştığın adam ilk 100 veya 1000 dekiler.
Tıpı bitirince ne olacak. Uzmanlık düşünecek. Gecen yapılan bir araştırmada dünyanın en zor ikinci sınavı(ilki amerikadaki hukuk sınavı) olan tus a girecek. Özel üniv başarı sıralaması ortada (birkaç tanesini hariç tutmak gerek, onlarda hem puan olarak hemde ücret olarak çok yüksekler).
Bunları birlestirince annenize sorun. Mesela kardeşiniz tıp3 de ayrılmak zorunda kalsa sizce ruh ve beden sağlığı kalır mı. Insan çok kolay onca emeğe, onca yıla aklını kaybedebilir. Ben tuttuğum birtek nöbetini, girdiğim birtek sınavın bile boşa gitmesini istemem. Herşey dışarıdan göründüğü gibi toz pembe değil. En iyi ihtimal sağlık olsun dese bile sıfırdan unuttuğu sınava nasıl hazırlanacak, yeniden nasıl hayatını kuracak. O vicdan azabı annenizi nasıl ayakta tutacak. Mahvolan hayatı için daima sizi sorumlu tutacak. Evet kızım veya oğlum dr oldu ebeveynler için güzel bir hayal ama dimyata pirince giderken evdeki bulgurdan olmayın. Bunun vebali daha büyük.
Kardesinizin durumundakiler yazabilir mi? Evet, kardesinizin payına yıllık garantili şekilde 100 000 ve üstü gelir düşüyorsa, yıllara göre artış varsa yazilabilir. Yoksa bu ciddi kumara sadece ailenizin maddi geliri ve sizin geleceginiz değil; kardesinizin ve annenizin sağlığını yatırmak da bile bile lades demek.
Yazım annenize ve kardeşinize sert gelebilir ama sizden çok onların da iyiliği için yazıyorum. Birilerinin gerçeği birçok boyutuyla anlatması geri dönüşümsüz bir hale gelmeden.
Kardeşiniz için önerim istemediği bir bölümü yazmasındansa bir yıl daha oturup ciddi çalışması, gerekirse anadoludaki bir Devlet üniversitesinin tıp fakültesini kazanması. Evet zor olduğunu biliyorum ama bu zorluk tıp egitimi yanında çocuk oyuncağı kalır. Hem tıpı gerçekten istemesi gerekir. Kimse sadece şan şöhret para kolay hayat için tıp yazmamali. Zaten fakülteye girince olayın çoook farklı olduğunu görüyorlar. Doktorluk sadece bir meslek değil bitmeyen bir yaşam şekli ve amacidir. Değişik bir ateşdir.
Umarım kardeşin güzel bir şekilde tıpı kazanır. Ben de akademik kariyer de yapıyorum. Belli mi olur, belki kardeşinin gelecekteki hocalarından biri olurum
