Uzun süreli ilişki ardından evlilik

Merhaba,
Benim bir ilişkim vardı. Lisedeyken tanışmıştık çocuklukla başladı her şey ama zamanla kopamaz olduk birbirimizden. Özellikle o, beni çok sevdiğini bensiz asla yapamayacağını söylerdi. Benim de o çocuk aklıyla böyle sevilmek çok hoşuma giderdi. Onun aldatmayacak, yalan söylemeyecek bir insan olduğunu düşünürdüm hep bir de beni çok seviyordu daha ne isteyeyim ki derdim. Zaman geçtikçe çok kıskançlaşmaya başladı bu sebeple bir kaç kez ayrılsakta hep karşıma çıktı düzeldiğini beni bir daha üzmeyeceğini söyledi ve barıştık. Gerçekten de değişiyordu eskisi gibi kıskançlığı kalmamıştı ama yine de ksıkançtı işte. Hem kıskançlık hem de uzun süreli ilişki olunca bende bir nevi hayatımın iplerini onun eline vermiştim. Kendime dair birşey kalmamıştı bir arkadaşımla oturmak bile benim için lükstü. Bazen çok anlayışlı olurken bazen beni ailemdeki erkeklerden bile kıskanacak boyutta deliriyordu. Sağlıklı olmadığının farkındaydım ama bitiremiyordum, bırakmıyordu peşimi bende kabullenmiştim artık. Bana duyduğu sevgiyle( sevgi değil saplantıymış) yetiniyordum. Yıllar böyle böyle geçti meslekleri aldık artık ciddileşmek gerekirken tartışmalar gittikçe artmaya başladı. Ben onun ailesinden çekiniyordum çünkü farklıydık bildiğim bir aile yapısı değildi ama o hiç sorun olmayacağını söylerdi hep. Ben bu yüzden hiç bir zaman tanışmak, ciddileşmek için ısrarda bulunmadım o da benim ailemle tanışmak istemedi. Günler tartışmalı barışmalı geçerken bir gün ayrıldık. Bir kaç ay sonra başkasıyla tanıştığını söyledi, 4 ay sonra öğrendim ki evlenmiş. Bir de karısı benden çok farklı eğitim olarak, giyim kuşam olarak. Hoşlandığı tip bensem nasıl öyle biriyle evlendi, ya da başından beri hayali öyle biriyle evlenmekse neden benim en güzel yıllarımı aldı. Biz beraber büyüdük üniversiteyi beraber okuduk mesleğimiz aynı çok paylaşımımız vardı. Bu kadar bencil biriyse yıllarca nasıl anlamadım. Tüm bildiklerim sarsıldı, sanırsınız ki dünya başıma yıkıldı. O evlenmiş ama ben hayatıma birini almayı hala düşünemiyorum. Biliyorum onunla benden sonra tanıştı hala eminim yalan söylemeyeceğine, hala onun kötü biri olduğunu düşünemiyorum. Ama bunu nasıl yaptı, beni çok sevdiğini düşündüğüm insan böyle bir anda unutursa bir daha kime güveneceğim, nasıl atlatacağım bilemiyorum. Kendimi çok değersiz hissediyorum. Yıllarca vakit geçirmiş ama evlenmeye uygun görülmemiş birisin diyorum. Bir gün bende mutlu olur muyum?

Biz kadınlar mutluluğu beyaz atlı prense odakli yasadigimiz için asla mutlu olamayacaksiniz çünkü öyle bir prens yok. Insan kendi kendini mutlu etmeli.
 
Duyduğuma göre kız uzun süreli ilişkinin yeni bittiğini biliyor ama üstünde durmuyor, evlilik amacıyla ve bunu dillendirerek ilişkiye başlıyor zaten. Şöyle söyleyeyim, daha önce erkek arkadaşı olmamış okulu bittiği ay biriyle tanışıp/tanıştırılıp evlenen birisi. Nasıl diyeyim, vardır çevrede örnekleri işte ideal evliliği denilebilir. Evleneyim, çocuklarım olsun onları yetiştireyim, bekar hayatımda ki günahlarımı unutayım evliliği sanırım. Enterasan olan da benim onun böyle biri olduğunu hiç anlamamış olmam. Ailelerimiz farklıydı ama o bu kadar zıt kutupta biri olduğunu hiç sezdirmedi bana. Benimleyken böyle biri değildi
merak ettim siz kapalisiniz ama kiz acik gibi bi durum mu ...? ozel degilse.
 
Bıktık bu acı ama gerçeklerden :KK43: biri bizi de sevse de bi kere istenilen hatun olsak ya. yalvar yalvar ömrüm çürüdü

Yalvarmaktan bastan vazgececeksiniz. Bir adam sizi gercekten seviyorsa buna müsade dahi etmez ve gerek de olmaz. Cogu zaman kendi isigimizi söndürüyoruz sirf yalnis kisi bizi sevsin diye.
 
merak ettim siz kapalisiniz ama kiz acik gibi bi durum mu ...? ozel degilse.
Yok tam tersi. Ben açığım, ailem açık. Ama karşı tarafın ailesi değildi. Eşi de değil. Ailesi bir kaç kere bu konu hakkında olumlu düşünmediklerini dillendirmişti ama benden kapanmamı istemeyeceğini böyle kabullenmeleri gerektiğini söylemişti. Ama sonuç ortada. Bilmiyorum ne oldu özüne mi döndü, aile mi etkiledi
 
Yok tam tersi. Ben açığım, ailem açık. Ama karşı tarafın ailesi değildi. Eşi de değil. Ailesi bir kaç kere bu konu hakkında olumlu düşünmediklerini dillendirmişti ama benden kapanmamı istemeyeceğini böyle kabullenmeleri gerektiğini söylemişti. Ama sonuç ortada. Bilmiyorum ne oldu özüne mi döndü, aile mi etkiledi
cok gecmis olsun... demek ki iki yuzluymus... 😔
 
Bize akıllıca gelmiyor ancak var öyleleri. Tanışmanın üzerinden 1 haftada evlenme teklifi alıyorlar. 1 ay dolmadan nişan, 3 ay dolmadan evlenen var etrafımda da bu forumda da. Etrafımdakilerden bu şekilde mutlu olan görmedim duymadım. Bu forumda gördüklerim çok mutlu olduklarını söylüyorlar.

Bir de garip bir mantık var bazı insanlarda, ilişki hemen evliliğe dönmez uzarsa hiç evlenemezlermiş. Uzayınca mutlaka bir şey çıkıp ayrılırlarmış. Öyle diyorlar. Uzun ilişki yürütemiyorsanız evlilik nasıl yürüteceksiniz deyince aval aval bakıyorlar. Önemli olan uyumlu, mutlu, güzel, iki tarafı da her yanıyla tatmin eden bir ilişki değil. Önemli olan evlenmek. Koca olsun ister çamurdan olsun. Öbür yandan doğru kişiyi bulduğun anda anlarsın, doğru ilişki hızlıca ciddileşir diyen bir tayfa da var. Romantik buluyorlar bunu. Bense yangından mal kaçırma olarak adlandırıyorum. Tanıdığında uzaklaşacağın kişiler genelde tanımadan evlilik diye tutturuyor.
Kesinlikle sana katılıyorum. Ben evliliğin aceleye getirilmemesi taraftarıyım. 8,5 yıl süren ilişkinin sonunda evlendik. Evlenmeden önce bile kendime eşimden dolayı olmasa da mesleğini düşünerek acaba yapabilir miyizim diye sordum. Kendimden yüzde yüz emin olunca da evlendim. İşler uzadığında pürüzler çıkıyorsa o çiftin ilişkisinde zaten o pürüzler olacaktır sadece halının altına geçici süreyle süpürülmüş oluyor. Evlendikten sonra gerçek yüzü karşısına çıkıyor sonrası ya mutsuz evlilik ya boşanmayla bitiyor. Çevremde kimden kısa sürede tanışıp evlenen kişi duyup/gördüysem sonu ayrılık oldu. Burda mutluyuz halini yaşayanlar 3-5 yıla aynı yoldan geçerler diye düşünüyorum
 
Merhaba,
Benim bir ilişkim vardı. Lisedeyken tanışmıştık çocuklukla başladı her şey ama zamanla kopamaz olduk birbirimizden. Özellikle o, beni çok sevdiğini bensiz asla yapamayacağını söylerdi. Benim de o çocuk aklıyla böyle sevilmek çok hoşuma giderdi. Onun aldatmayacak, yalan söylemeyecek bir insan olduğunu düşünürdüm hep bir de beni çok seviyordu daha ne isteyeyim ki derdim. Zaman geçtikçe çok kıskançlaşmaya başladı bu sebeple bir kaç kez ayrılsakta hep karşıma çıktı düzeldiğini beni bir daha üzmeyeceğini söyledi ve barıştık. Gerçekten de değişiyordu eskisi gibi kıskançlığı kalmamıştı ama yine de ksıkançtı işte. Hem kıskançlık hem de uzun süreli ilişki olunca bende bir nevi hayatımın iplerini onun eline vermiştim. Kendime dair birşey kalmamıştı bir arkadaşımla oturmak bile benim için lükstü. Bazen çok anlayışlı olurken bazen beni ailemdeki erkeklerden bile kıskanacak boyutta deliriyordu. Sağlıklı olmadığının farkındaydım ama bitiremiyordum, bırakmıyordu peşimi bende kabullenmiştim artık. Bana duyduğu sevgiyle( sevgi değil saplantıymış) yetiniyordum. Yıllar böyle böyle geçti meslekleri aldık artık ciddileşmek gerekirken tartışmalar gittikçe artmaya başladı. Ben onun ailesinden çekiniyordum çünkü farklıydık bildiğim bir aile yapısı değildi ama o hiç sorun olmayacağını söylerdi hep. Ben bu yüzden hiç bir zaman tanışmak, ciddileşmek için ısrarda bulunmadım o da benim ailemle tanışmak istemedi. Günler tartışmalı barışmalı geçerken bir gün ayrıldık. Bir kaç ay sonra başkasıyla tanıştığını söyledi, 4 ay sonra öğrendim ki evlenmiş. Bir de karısı benden çok farklı eğitim olarak, giyim kuşam olarak. Hoşlandığı tip bensem nasıl öyle biriyle evlendi, ya da başından beri hayali öyle biriyle evlenmekse neden benim en güzel yıllarımı aldı. Biz beraber büyüdük üniversiteyi beraber okuduk mesleğimiz aynı çok paylaşımımız vardı. Bu kadar bencil biriyse yıllarca nasıl anlamadım. Tüm bildiklerim sarsıldı, sanırsınız ki dünya başıma yıkıldı. O evlenmiş ama ben hayatıma birini almayı hala düşünemiyorum. Biliyorum onunla benden sonra tanıştı hala eminim yalan söylemeyeceğine, hala onun kötü biri olduğunu düşünemiyorum. Ama bunu nasıl yaptı, beni çok sevdiğini düşündüğüm insan böyle bir anda unutursa bir daha kime güveneceğim, nasıl atlatacağım bilemiyorum. Kendimi çok değersiz hissediyorum. Yıllarca vakit geçirmiş ama evlenmeye uygun görülmemiş birisin diyorum. Bir gün bende mutlu olur muyum?
Stockholm falan mı oldunuz acaba?
Arkadaşlarınızla çay içmenin lüks olduğu korkunç bir iliskiden kurtulmussunuz, özgürlük çığlıkları atmanız gereken yerde hala neden benimle değil onunla evlendi diye sorguluyorsunuz.
Zincirleriniz kırılmış artık özgürsünüz.
Bunun farkına varın öncelikle
 
Kesinlikle sana katılıyorum. Ben evliliğin aceleye getirilmemesi taraftarıyım. 8,5 yıl süren ilişkinin sonunda evlendik. Evlenmeden önce bile kendime eşimden dolayı olmasa da mesleğini düşünerek acaba yapabilir miyizim diye sordum. Kendimden yüzde yüz emin olunca da evlendim. İşler uzadığında pürüzler çıkıyorsa o çiftin ilişkisinde zaten o pürüzler olacaktır sadece halının altına geçici süreyle süpürülmüş oluyor. Evlendikten sonra gerçek yüzü karşısına çıkıyor sonrası ya mutsuz evlilik ya boşanmayla bitiyor. Çevremde kimden kısa sürede tanışıp evlenen kişi duyup/gördüysem sonu ayrılık oldu. Burda mutluyuz halini yaşayanlar 3-5 yıla aynı yoldan geçerler diye düşünüyorum
"İşler uzadığında pürüzler çıkıyorsa o çiftin ilişkisinde zaten o pürüzler olacaktır" bunu pankart yaptırıp asasım geliyor. Sanıyorlar ki evlenene kadar sorun çıkmadan yalap şap evlenirlerse, hep iyi gidecek. Aman ilişki evliliğe ulaşsın da yeter. Gerisi önemli değil onlara göre. Beş yıllık ilişkim var benim de, hiç ayrıl barış durumları olmadı. 5 yılın toplamında 1 ay olmamıştır küs olduğumuz konuşmadığımız zamanlar. Hiç tartışmıyoruz değil ancak tartışmalarımızı objektif bakma çabasıyla ve mantık çerçevesinde sorunlarımızı aktarmak olarak yaşıyoruz. Uyumlu, güzel ve mutlu bir evliliğimiz olacağına inandığımız için bu düşünceye girdik.

5 yıllık ilişki deyince herkes en az bir sene falan kavgalı küs ya da ayrı geçirdiğimizi sanıyor. Ya da bu zamana kadar evlenmediyseniz bundan sonra olmaz diyen var :olamaz:. Dönem dönem birlikte yaşadığımızı ekleyince her şeyi tüketmişsinizdir, evliliğe bir şey kalmamış deniyor. Evlenince sıkılacak olsak 5 yılda ve birlikte yaşadığımız zamanlarda da sıkılırdık bence. Biz hâlâ aktif olarak birlikte bir şey yapmasak bile aynı odada olmaktan, birbirimizin varlığından çok mutlu oluyoruz. Alışmak söz konusu elbette ama tükenen bir şey yok. 5 yılda bir şeyler tükenecekse, bıkacaksak bir ömür nasıl geçiririz ki karşımızdaki insanla? Artık böyle şeyler diyenlere cevap vermiyorum ben.

Ben korkuyorum. Aşksız, tutkusuz bir evliliğe mahkum olmaya. Anlayışsız, merhametsiz bir insanla aynı evi paylaşmaya. İlerideki eşimle aynı evin içinde iki yabancı gibi yaşamaya korkuyorum. Bir kere geliyoruz bu dünyaya, değecek bir eşle olmadıkça evlenmek insan, hayatına yazık ediyor. Bundan korktuğum için çok iyi tanımadan evlilik düşüncesi oluşturmadım hiç kafamda. Benim için evlilik amaç değil, sevdiğim insanla bir ömür geçirmek için araç. Herkes için de böyle olması gerektiğini düşünüyorum.

Geçende sınıf arkadaşım, çok samimi değilim, uzun süreli bir ilişkisini bitirip apar topar tanıştığı insanla evlenmiş. Erkek arkadaşım daha samimi kendisiyle, kız demiş ki "her şeyiyle hayallerimdeki insan". Şimdi paylaşımlar yapıyor görüyorum, "insanlara evlenmek için ehliyet verilmeli" "sevgi, aşk, romantizm elde edene kadarmış" vs vs. Ee ne oldu, hani hayallerindeki insandı, diyesim geliyor ama diyemiyorum işte :KK70: . Evlenince değişti oluyor bir de adı. Sen mi yeterince tanıyamadın evlenmeden önce acaba? Bunu düşünmüyorlar hiç.

Neyse M mormemekse siz üzülmeyin boşuna. Acınız taze ve hemen ayrılır ayrılmaz evlenmesi kırıcı. Atlattığınızda, ilişkinizden karşılıklı hatalarınızdan dersler çıkarın. Ben eminim o, eşine de bu şekilde kıskançlıklar yapacak. Sizden bu davranışların anormal olduğunu öğrendi. Daha kontrol edebileceği ve bunu fark ettiğinde iş işten geçmiş olacak bir kurban seçti o kendine. Bu davranışlarını kolaylıkla gizlemek için o kadar çabuk evlendi. Ona aynı kıskançlıkları yapmasa dahi ikisinin de mutlu olacağı bir evlilik yaşayacaklarına gram ihtimal vermiyorum. Siz de kurtulduğunuza şükredin, tekrar böyle toksik bir ilişkiniz olmaması için dersler çıkarın. Bu insana tahammül etmenizin ve hayatınızın ipleri onun ellerine vermenizin sebeplerine inmeye çalışın. Bu nedenleri çözemezseniz tekrar böyle bir ilişkiniz olması kaçınılmaz. İmkanınız varsa, ihtiyaç duyarsanız psikolojik yardım almaktan çekinmeyin.
 
"İşler uzadığında pürüzler çıkıyorsa o çiftin ilişkisinde zaten o pürüzler olacaktır" bunu pankart yaptırıp asasım geliyor. Sanıyorlar ki evlenene kadar sorun çıkmadan yalap şap evlenirlerse, hep iyi gidecek. Aman ilişki evliliğe ulaşsın da yeter. Gerisi önemli değil onlara göre. Beş yıllık ilişkim var benim de, hiç ayrıl barış durumları olmadı. 5 yılın toplamında 1 ay olmamıştır küs olduğumuz konuşmadığımız zamanlar. Hiç tartışmıyoruz değil ancak tartışmalarımızı objektif bakma çabasıyla ve mantık çerçevesinde sorunlarımızı aktarmak olarak yaşıyoruz. Uyumlu, güzel ve mutlu bir evliliğimiz olacağına inandığımız için bu düşünceye girdik.

5 yıllık ilişki deyince herkes en az bir sene falan kavgalı küs ya da ayrı geçirdiğimizi sanıyor. Ya da bu zamana kadar evlenmediyseniz bundan sonra olmaz diyen var :olamaz:. Dönem dönem birlikte yaşadığımızı ekleyince her şeyi tüketmişsinizdir, evliliğe bir şey kalmamış deniyor. Evlenince sıkılacak olsak 5 yılda ve birlikte yaşadığımız zamanlarda da sıkılırdık bence. Biz hâlâ aktif olarak birlikte bir şey yapmasak bile aynı odada olmaktan, birbirimizin varlığından çok mutlu oluyoruz. Alışmak söz konusu elbette ama tükenen bir şey yok. 5 yılda bir şeyler tükenecekse, bıkacaksak bir ömür nasıl geçiririz ki karşımızdaki insanla? Artık böyle şeyler diyenlere cevap vermiyorum ben.

Ben korkuyorum. Aşksız, tutkusuz bir evliliğe mahkum olmaya. Anlayışsız, merhametsiz bir insanla aynı evi paylaşmaya. İlerideki eşimle aynı evin içinde iki yabancı gibi yaşamaya korkuyorum. Bir kere geliyoruz bu dünyaya, değecek bir eşle olmadıkça evlenmek insan, hayatına yazık ediyor. Bundan korktuğum için çok iyi tanımadan evlilik düşüncesi oluşturmadım hiç kafamda. Benim için evlilik amaç değil, sevdiğim insanla bir ömür geçirmek için araç. Herkes için de böyle olması gerektiğini düşünüyorum.

Geçende sınıf arkadaşım, çok samimi değilim, uzun süreli bir ilişkisini bitirip apar topar tanıştığı insanla evlenmiş. Erkek arkadaşım daha samimi kendisiyle, kız demiş ki "her şeyiyle hayallerimdeki insan". Şimdi paylaşımlar yapıyor görüyorum, "insanlara evlenmek için ehliyet verilmeli" "sevgi, aşk, romantizm elde edene kadarmış" vs vs. Ee ne oldu, hani hayallerindeki insandı, diyesim geliyor ama diyemiyorum işte :KK70: . Evlenince değişti oluyor bir de adı. Sen mi yeterince tanıyamadın evlenmeden önce acaba? Bunu düşünmüyorlar hiç.

Neyse M mormemekse siz üzülmeyin boşuna. Acınız taze ve hemen ayrılır ayrılmaz evlenmesi kırıcı. Atlattığınızda, ilişkinizden karşılıklı hatalarınızdan dersler çıkarın. Ben eminim o, eşine de bu şekilde kıskançlıklar yapacak. Sizden bu davranışların anormal olduğunu öğrendi. Daha kontrol edebileceği ve bunu fark ettiğinde iş işten geçmiş olacak bir kurban seçti o kendine. Bu davranışlarını kolaylıkla gizlemek için o kadar çabuk evlendi. Ona aynı kıskançlıkları yapmasa dahi ikisinin de mutlu olacağı bir evlilik yaşayacaklarına gram ihtimal vermiyorum. Siz de kurtulduğunuza şükredin, tekrar böyle toksik bir ilişkiniz olmaması için dersler çıkarın. Bu insana tahammül etmenizin ve hayatınızın ipleri onun ellerine vermenizin sebeplerine inmeye çalışın. Bu nedenleri çözemezseniz tekrar böyle bir ilişkiniz olması kaçınılmaz. İmkanınız varsa, ihtiyaç duyarsanız psikolojik yardım almaktan çekinmeyin.
Her şeyi çok güzel özetlemişsin. Düşüncelerini ve ilişkiye bakış açını çok beğendim. Karşındaki kişi doğru insansa zaten yıllar geçse de sıkılmıyorsun. Tartışmalar olabilir önemli olan iyi bir üslupla çözümleyebilmektir. En küçük tartışmayı ileri boyuta taşıyan iki günde sıkılan kişiler bana göre ergenliğini tamamlayamamıştır. Bir kere dünyaya geliyoruz ve bana göre her şeyin "ilki " daha kıymetli, anlaşamazsan elbette boşanırsın ama elinden geldiği kadarıyla iyice tanıyıp evlenip her şeyin ilkini eşinle bir ömür yaşamak daha hoş geliyor. Sizin ilişkinizi ve sorunları çözme yolunuzu beğendim. Bence son derece sağlıklı bir ilişkiniz var umarım her zaman mutlu olursunuz 🌸
 
Sa
Stockholm falan mı oldunuz acaba?
Arkadaşlarınızla çay içmenin lüks olduğu korkunç bir iliskiden kurtulmussunuz, özgürlük çığlıkları atmanız gereken yerde hala neden benimle değil onunla evlendi diye sorguluyorsunuz.
Zincirleriniz kırılmış artık özgürsünüz.
Bunun farkına varın öncelikle
Evet aslında, ama o kadar kendimi düşünemeden yaşamışım ki yıllarca hala bu durum devam ediyor. Kendimi unutmuşum. Kötü şeyleri değil iyileri hatırlıyorum.
 
Psikol
"İşler uzadığında pürüzler çıkıyorsa o çiftin ilişkisinde zaten o pürüzler olacaktır" bunu pankart yaptırıp asasım geliyor. Sanıyorlar ki evlenene kadar sorun çıkmadan yalap şap evlenirlerse, hep iyi gidecek. Aman ilişki evliliğe ulaşsın da yeter. Gerisi önemli değil onlara göre. Beş yıllık ilişkim var benim de, hiç ayrıl barış durumları olmadı. 5 yılın toplamında 1 ay olmamıştır küs olduğumuz konuşmadığımız zamanlar. Hiç tartışmıyoruz değil ancak tartışmalarımızı objektif bakma çabasıyla ve mantık çerçevesinde sorunlarımızı aktarmak olarak yaşıyoruz. Uyumlu, güzel ve mutlu bir evliliğimiz olacağına inandığımız için bu düşünceye girdik.

5 yıllık ilişki deyince herkes en az bir sene falan kavgalı küs ya da ayrı geçirdiğimizi sanıyor. Ya da bu zamana kadar evlenmediyseniz bundan sonra olmaz diyen var :olamaz:. Dönem dönem birlikte yaşadığımızı ekleyince her şeyi tüketmişsinizdir, evliliğe bir şey kalmamış deniyor. Evlenince sıkılacak olsak 5 yılda ve birlikte yaşadığımız zamanlarda da sıkılırdık bence. Biz hâlâ aktif olarak birlikte bir şey yapmasak bile aynı odada olmaktan, birbirimizin varlığından çok mutlu oluyoruz. Alışmak söz konusu elbette ama tükenen bir şey yok. 5 yılda bir şeyler tükenecekse, bıkacaksak bir ömür nasıl geçiririz ki karşımızdaki insanla? Artık böyle şeyler diyenlere cevap vermiyorum ben.

Ben korkuyorum. Aşksız, tutkusuz bir evliliğe mahkum olmaya. Anlayışsız, merhametsiz bir insanla aynı evi paylaşmaya. İlerideki eşimle aynı evin içinde iki yabancı gibi yaşamaya korkuyorum. Bir kere geliyoruz bu dünyaya, değecek bir eşle olmadıkça evlenmek insan, hayatına yazık ediyor. Bundan korktuğum için çok iyi tanımadan evlilik düşüncesi oluşturmadım hiç kafamda. Benim için evlilik amaç değil, sevdiğim insanla bir ömür geçirmek için araç. Herkes için de böyle olması gerektiğini düşünüyorum.

Geçende sınıf arkadaşım, çok samimi değilim, uzun süreli bir ilişkisini bitirip apar topar tanıştığı insanla evlenmiş. Erkek arkadaşım daha samimi kendisiyle, kız demiş ki "her şeyiyle hayallerimdeki insan". Şimdi paylaşımlar yapıyor görüyorum, "insanlara evlenmek için ehliyet verilmeli" "sevgi, aşk, romantizm elde edene kadarmış" vs vs. Ee ne oldu, hani hayallerindeki insandı, diyesim geliyor ama diyemiyorum işte :KK70: . Evlenince değişti oluyor bir de adı. Sen mi yeterince tanıyamadın evlenmeden önce acaba? Bunu düşünmüyorlar hiç.

Neyse M mormemekse siz üzülmeyin boşuna. Acınız taze ve hemen ayrılır ayrılmaz evlenmesi kırıcı. Atlattığınızda, ilişkinizden karşılıklı hatalarınızdan dersler çıkarın. Ben eminim o, eşine de bu şekilde kıskançlıklar yapacak. Sizden bu davranışların anormal olduğunu öğrendi. Daha kontrol edebileceği ve bunu fark ettiğinde iş işten geçmiş olacak bir kurban seçti o kendine. Bu davranışlarını kolaylıkla gizlemek için o kadar çabuk evlendi. Ona aynı kıskançlıkları yapmasa dahi ikisinin de mutlu olacağı bir evlilik yaşayacaklarına gram ihtimal vermiyorum. Siz de kurtulduğunuza şükredin, tekrar böyle toksik bir ilişkiniz olmaması için dersler çıkarın. Bu insana tahammül etmenizin ve hayatınızın ipleri onun ellerine vermenizin sebeplerine inmeye çalışın. Bu nedenleri çözemezseniz tekrar böyle bir ilişkiniz olması kaçınılmaz. İmkanınız varsa, ihtiyaç duyarsanız psikolojik yardım almaktan çekinmeyin.
hem benim durumum hem ilişkiler hakkındaki yorumunuz çok yerinde. Psikolojik destek almaya başladım, umarım bir an önce atlatırım artık hep iyi insanlar olur çevremde ya da bana zarar verecek olanları seçebilirim
 
Suçladığınız kişiden pek farklı değilsiniz.
Kendisiyle ciddileşmek istemediğinizi söylediniz, ailesiyle tanışmaya çekindiğinizi. Peki neden onu oyaladınız?
Siz onun vaktinizi çalmışsınız, o da sizinkini çalmış. Gereksiz yere uzamış, bir haksızlık ettiğini düşünmüyorum. Kusura bakmayın.
Sizi zorla tutmamış, siz de affedip devam etmişsiniz. Sevgiyi ve aşkı ayrıştırmamışsınız. Karşıdaki insan ne kadar ayrıştırabilir ki? Tek taraflı bir suç yok ortada, aksine iki tane birbirine hayır diyemeyen sağlıksız birey var. Diğer birey de, olayı anladıktan sonra evlenip hayatına bakmak istemiş.
Kusura bakmayın ama siz de sağılıklı bir birey değilsiniz, karşıdaki insan da. Sadece birbirinizi oyalamışsınız.

Hem ne kadar kolay bir şekilde uzunca vakit geçirdiğiniz insana ''vaktimi çaldı'' diyorsunuz? Biriktirdiğiniz anılar, güzel günler, paylaştığınız şeyler de mi ''çalınan vakit''? Bu hayata bir kere geldiniz ve bir kişiyle vakit geçirdiniz. Tecrübenize sahip çıkın ve ondan öğrenin.
 
Evet çok büyük dersler aldım. Benim de tek isteğim çok daha güçlü ve mutlu olarak hayata devam etmek. Bir gün kendi yolumu bulmam için böyle olması gerekiyormuş iyi ki olmuş diyebilmek. Yorumunuz çok değerli çok teşekkür ederim
Öncelikle yaşadığınız şey normal değil, bu konu üzerinde takılmanız, canınızın yanması, bu acının sebebi olmasa da bir süre devam etmesi normal, bende yaşadım, 1 yıllık ilişki, tartışmaları uzak olmamıza ve resmiyet olmamasına bağlıyordu, onu da yaptık ama ne kıskançlık ne takıntıları bitmedi, küfür baskı hp devam etti ve ben kangreni keseyim derken daha günler geçmeden başkasıyla nişan fotoğrafı paylaştı, biz daha paylaşamamıştık düşün.. içimde hep bir şüphe vardı, öyle güzel kılıfına uydurdu ki, nişan oldu ama kiminle oldu? fotoğraflarını görünce şok oldum, yurtdısına goreve gidiyorum diye helallik istemişti, buna bile kinim diridir hala. Simdi bir ay geçti yoluma ve önüme bakıyorum.
Bize akıllıca gelmiyor ancak var öyleleri. Tanışmanın üzerinden 1 haftada evlenme teklifi alıyorlar. 1 ay dolmadan nişan, 3 ay dolmadan evlenen var etrafımda da bu forumda da. Etrafımdakilerden bu şekilde mutlu olan görmedim duymadım. Bu forumda gördüklerim çok mutlu olduklarını söylüyorlar.

Bir de garip bir mantık var bazı insanlarda, ilişki hemen evliliğe dönmez uzarsa hiç evlenemezlermiş. Uzayınca mutlaka bir şey çıkıp ayrılırlarmış. Öyle diyorlar. Uzun ilişki yürütemiyorsanız evlilik nasıl yürüteceksiniz deyince aval aval bakıyorlar. Önemli olan uyumlu, mutlu, güzel, iki tarafı da her yanıyla tatmin eden bir ilişki değil. Önemli olan evlenmek. Koca olsun ister çamurdan olsun. Öbür yandan doğru kişiyi bulduğun anda anlarsın, doğru ilişki hızlıca ciddileşir diyen bir tayfa da var. Romantik buluyorlar bunu. Bense yangından mal kaçırma olarak adlandırıyorum. Tanıdığında uzaklaşacağın kişiler genelde tanımadan evlilik diye tutturuyor.
Böylesi kadınlar genelde şey, artık evlilik düşünen, kadere kısmete razı, evlenince severim diyen, uzayınca bozulacağına inandırılmış, hevesli... Eski nisanlm benden 10 gün sonra nisanlandı, ailesi ve kız o kadar hazırlarmış ki ...
 
Fi
Suçladığınız kişiden pek farklı değilsiniz.
Kendisiyle ciddileşmek istemediğinizi söylediniz, ailesiyle tanışmaya çekindiğinizi. Peki neden onu oyaladınız?
Siz onun vaktinizi çalmışsınız, o da sizinkini çalmış. Gereksiz yere uzamış, bir haksızlık ettiğini düşünmüyorum. Kusura bakmayın.
Sizi zorla tutmamış, siz de affedip devam etmişsiniz. Sevgiyi ve aşkı ayrıştırmamışsınız. Karşıdaki insan ne kadar ayrıştırabilir ki? Tek taraflı bir suç yok ortada, aksine iki tane birbirine hayır diyemeyen sağlıksız birey var. Diğer birey de, olayı anladıktan sonra evlenip hayatına bakmak istemiş.
Kusura bakmayın ama siz de sağılıklı bir birey değilsiniz, karşıdaki insan da. Sadece birbirinizi oyalamışsınız.

Hem ne kadar kolay bir şekilde uzunca vakit geçirdiğiniz insana ''vaktimi çaldı'' diyorsunuz? Biriktirdiğiniz anılar, güzel günler, paylaştığınız şeyler de mi ''çalınan vakit''? Bu hayata bir kere geldiniz ve bir kişiyle vakit geçirdiniz. Tecrübenize sahip çıkın ve ondan öğrenin.
Fikrinize saygım var ama siz de benim yaşantımı, neler yaşadığımı sadece burada yazan bir kaç kelime ile bilemezsiniz ki. Benim ayrılmamak için maruz kaldığım tehditleri, yeri gelip karşımda 5 yaşında çocuk gibi ağlanmasını , yeri gelip bana eşsizmişim gibi hissettirip yeri gelip beni suçlamasını ben yaşadım. Ve bunları yaşadığımda yaşım gerçekten küçüktü. Evet belki çok sağlıklı biri değilim dediğiniz gibi ama siz de benim ne yaşadığımı neden böyle olduğunu bilmiyorsunuz. Oyalamak diyorsunuz ama nereden biliyorsunuz ki benim içimdekileri onunla paylaşmadığımı, onun her şey çok güzel olacak ayrılmayalım diye diretmediğini. Ayrılsam bile her yerde karşıma çıkmadığını? Zorla tutmamış diyorsunuz. Zorla tutmak illa ki bir yere hapsetmek mi bilmiyorum ama birini psikolojik olarak savunmazsız hale getirip manipülasyonlar yapmak bence bu kapsama girer. İyi hissedebilmek, destek görmek adına yazdım buraya. Yılları da elbette ki bir kaç satırda anlatamam. Ama bilmenizi isterim ben öyle istemem yan cebime koy şımarıklığı ile davranmadım, kimsenin de vaktini çalmadım. Psikolojiye ilginiz var mı bilmiyorum, othello sendromu diye bir durum var. Ben resmen öyle bir durumun içindeydim. Kurtulması hiç kolay değil. Kurtulamadıkça da kendimi mahkum ettim. Düşünemeden yıllarım aktı gitti. Hani duyuyoruz ya kadın cinayetleri, hep böyleleri yüzünden. Dilerim böyle hastalıklı bir durum sizin civarınızdan bile geçmesin ki siz beni hiç anlayamayın.
 
Anlatmak istediğin şu: karşıdaki kişinin de yaşı çok büyük değildi. Karşıdakinin size davranışı ve sizin ona davranışınız yıllar boyunca sizi belirlemiş. Siz eninde sonunda pes edip affetmişsiniz, ama kavgaları şunları bunları vs görmüşsünüz. Psikolojik şiddeti anlayabiliyorum siz kendi ağzınızla diyorsunuz ki ailesine gitmekten çekindim. Demek ki birbirinizi karşılıklı olarak oyalamışsınız yorumu yapılabilir.
Doğru birkaç kelimeden bilmeme ama sizin birkaç kelimenize bakıp - tek taraflı olarak - karşıdaki insanı da yargılayamam.

İkiniz içinde zaten çalınan şey bir vakit değil. Birbirinizi ve özelinizi tanımışsınız. Sonra bitmiş ve yeni bir hayata başlanmış. Hayat 1 kere yaşanıyor. Her şey tecrübeyle ilerliyor, ki karşının da bundan çıkardığı şeyler var.
Dilerim en kısa zamanda iyileşirsiniz ama burada aramanız ve suçlamanız gereken kişi sadece karşı taraf değil, ki suçlanacak biri yok sadece evlendiği için. Asıl yapmanız gereken şey her şeye ''kayıtsız'' olmak.
 
Fi

Fikrinize saygım var ama siz de benim yaşantımı, neler yaşadığımı sadece burada yazan bir kaç kelime ile bilemezsiniz ki. Benim ayrılmamak için maruz kaldığım tehditleri, yeri gelip karşımda 5 yaşında çocuk gibi ağlanmasını , yeri gelip bana eşsizmişim gibi hissettirip yeri gelip beni suçlamasını ben yaşadım. Ve bunları yaşadığımda yaşım gerçekten küçüktü. Evet belki çok sağlıklı biri değilim dediğiniz gibi ama siz de benim ne yaşadığımı neden böyle olduğunu bilmiyorsunuz. Oyalamak diyorsunuz ama nereden biliyorsunuz ki benim içimdekileri onunla paylaşmadığımı, onun her şey çok güzel olacak ayrılmayalım diye diretmediğini. Ayrılsam bile her yerde karşıma çıkmadığını? Zorla tutmamış diyorsunuz. Zorla tutmak illa ki bir yere hapsetmek mi bilmiyorum ama birini psikolojik olarak savunmazsız hale getirip manipülasyonlar yapmak bence bu kapsama girer. İyi hissedebilmek, destek görmek adına yazdım buraya. Yılları da elbette ki bir kaç satırda anlatamam. Ama bilmenizi isterim ben öyle istemem yan cebime koy şımarıklığı ile davranmadım, kimsenin de vaktini çalmadım. Psikolojiye ilginiz var mı bilmiyorum, othello sendromu diye bir durum var. Ben resmen öyle bir durumun içindeydim. Kurtulması hiç kolay değil. Kurtulamadıkça da kendimi mahkum ettim. Düşünemeden yıllarım aktı gitti. Hani duyuyoruz ya kadın cinayetleri, hep böyleleri yüzünden. Dilerim böyle hastalıklı bir durum sizin civarınızdan bile geçmesin ki siz beni hiç anlayamayın.
Böyle apar topar evlenen insanların ortak noktası mı bu ya? yalvarmalar, ayrılamamalar,tam olacağına inanmışken patlatmalar..
 
X