- 2 Kasım 2007
- 241
- 14
- 118
Bu akşam gelecekler bakalım bekliyoruz... Gece eşimle telefonda birbirimizi çok kırmıştık sonra mesajlaştık özür diledik birbirimizden, eşim de "ben de istemem bu tarz şeyler yaşanmasını ama ikimiz de kendi yaşadıklarımızın yorgunluğunu yansıtıyoruz" dedi. Neyse, bu akşam beni çok zor bir konuşma bekliyor. Onunla ve ailesiyle yüzleşmek zorundayım şimdi bir de.
Şöyle demeyi düşünüyorum: "İkimiz de birbirimizi kırdık, ikimizin de karşılıklı hatalarımız oldu. Ayrılmayı isteyen ben değil, eşimdi. Ben kendi hatalarımı farkettim ve bunları düzeltebileceğime inanıyordum. Ama eşim düzeleceğine olan inancını yitirmiş. Tek tarafın inancıyla da malesef yürümüyor. Eşim bana sevgisinin azaldığını söyledi ve bitirmek istiyor. Madem o böyle düşünüyor, o ayrılmak istediği için ben de ayrılmak istiyorum. Söyleyebileceğim fazla bir şey yok, görüyorum ki o bitirmeye çok kararlı. Bu durumda ben de kararlıyım. Ama tek isteğim oturup iyice düşünmüş olsun. Benim sevgim bitmedi, ben hala karşılıklı hatalarımızı düzeltebileceğimizi düşünüyorum, en azından kendi hatalarımı tamir edebileceğime inanıyorum. Ama o herşeyi düşündükten sonra hala ayrılmak istiyorsa o zaman ayrılmamız daha hayırlı olur." Böyle diyeceğim. Siz ne düşünüyorsunuz kızlar? Çünkü ne olursa olsun ben onu hala seviyorum ve ayrılmak istemiyorum. Benim de hatalarım olduğunu, onu çok sıkıp bunalttığımı biliyorum, düzelme ihtimali görüyorum. Bu durumda "ben de onu sevmiyorum, ayrılmak istiyorum" demek istemiyorum. Bunu eşime söylemiştim o gittiği gün ama kabul etmemişti. Ama görüyorum ki o da ne kadar kararlı gözükse de gelgitler yaşıyor. İleride bir gün keşke dememek için ailesinin yanında son kez düzelmesini istediğimi söyleyeceğim. Ama ben istesem de o istemiyorsa ona da baskı yapmayacağımı ve bitireceğimi, hatta bir avukatla da görüşüp sonlandıracağımı söyleyeceğim. Siz ne düşünüyorsunuz? Bu akşam gelecekler, bana birşeyler söylerseniz, yol gösterirseniz çok sevinirim. Kaç gündür bana burada destek olmaya çalışıyorsunuz. Bu beni çok mutlu ediyor. Şimdi bir kez daha desteğinize ihtiyacım var...
Bir de eşim az önce facebook'una "gitsem nereye kadar, kalsam neye yarar..." yazmış. Bu sizce ne demek oluyor?
Az önce gittiler. Şimdi sizlere anlatmak istiyorum. Sizler de benim derdime ortak oldunuz, beni merak ettiniz. Teşekkür ederim arkadaşlar.
Ben şunları söyledim herkesin yanında:
"İkimiz de birbirimizi kırdık, ikimizin de karşılıklı hatalarımız oldu. Bu noktaya beraber geldik ama son aşamada ayrılmayı isteyen ben değil, eşim oldu. Ben kendi hatalarımı fark ettim ve bunları düzeltebileceğime inanıyordum. Ama o düzeleceğine olan inancını yitirmiş. Tek tarafın inancıyla da maalesef yürümüyor. Eşim bana sevgisinin azaldığını söyledi ve bitirmek istiyor. Madem o böyle düşünüyor, o ayrılmak istediği için ben de ayrılmak istiyorum. Söyleyebileceğim fazla bir şey yok, görüyorum ki o bitirmeye çok kararlı. Bana da onun kararına sonuna kadar saygı duymak düşer. Bu durumda ben de bitirmeye kararlı olurum. Ama tek isteğim oturup iyice düşünmüş olsun. Benim sevgim bitmedi ve ben hala karşılıklı hatalarımızı düzeltebileceğimize sonuna kadar inanıyorum, en azından kendi hatalarımı tamir edebileceğime inanıyorum. Bizim aramızda anlaşmazlıklar oldu doğru ama çok büyük bir sorun yaşamadık aslında. Ne aldatma, ne dövme sövme, böyle şeyler olmadı, sadece tartışmalarımız oldu çok. Bu yüzden ben de kendi hatalarımı gördükten sonra bunları yapmayacağımı ve düzeltebileceğimi biliyorum. Ama o her şeyi düşündükten sonra hala ayrılmak istiyorsa o zaman ayrılmamız zaten daha hayırlı olur. Sadece iyice düşünsün, ben birbirimizde açtığımız yaraları tamir ederiz diye düşünüyorum, unuturuz bu yaşanan kötü şeyleri diyorum. Ama o aynı fikirde değilse de gerekeni yaparız.
Ben iş bulamadığım için bunalmış ve onun da üstüne çok gitmiş olabilirim, o da çok fazla sorumluluk hissetmiş yorulmuş olabilir. Kimseyi suçlamıyorum, ortak hatalar oldu. Ayrılmak isterse ayrılırız. Bundan sonra da herkes kendi hayatını yaşar, ben iş arıyorum birkaç görüşmem oldu inşallah çalışmaya başlayacağım, eşim de aklı başında düzgün bir insan. O da eğer ayrı daha mutlu olacağımıza inanıyorsa kimseyi zorlamaya niyetim yok. Allah’a emanet olsun derim sadece."
Ben bunları söyledim ve sustum. Eşim de zaten iyi düşündüğünü ve kararlı olduğunu yineledi. Bunun üzerine ben de "tamam madem öyle ayrılığı konuşalım" dedim. Herşeyi konuştuk, ortak bir dilekçe veririz birkaç ayda biter" vs diye. Bunları konuşurken eşimin yine gözleri doldu. Yüzü kıpkırmızı oldu, ağlamamak için kendini çok zor tutuyordu. Ben de içeri geçtim ve onu çağırdım. Dedim ki "Bak bu bir evlilik, sevgili değiliz biz. İyi düşündüm diyorsun, sonrasında ikimiz de boşluğa düşeceğiz. Ayrılık da insanlar için. Ama bence çok iyi herşeyi değerlendirmek gerek. Birbirimizi zaten gereksiz yere çok kırdık. Ben sana sözler veremem. Sihirli bir değnek değmiş gibi bir anda herşeyi unutup canım cicim olamayacağımızı da biliyorum. Ama bak karşında ağlamıyorum, güçlü ve dimdik duruyorum. Ve diyorum ki, gerçekten iyi düşün, sonradan pişman olmaktan keşke demekten kötü ne olabilir hayatta? Bir ay sonra tekrar bu noktaya gelsek ayrılsak bile bunu yaşamak yıllar sonra çok pişman olmaktan daha iyidir. Ya bir şans daha verseydik demek kadar korkunç bir şey olamaz." Eşim ağlıyordu zaten, sonra bana cevap verdi "Ben düzeleceğine hala inanmıyorum. Ben çok kırıldım, son zamanlarda o kadar çok tartışma yaşadık ki, benim bunları unutmam mümkün değil,aklımdan çıkaramam o kavgaları, eskisi gibi sevemem. Sabaha kadar ağladın, benden hep olmadığım bir adam gibi davranmamı bekledin. Benim sevgimi anlamadın hep başka şeylerle ölçmeye çalıştın. Ben hiçbir zaman buzdolabının üzerine notlar bırakan romantik bir adam olamayacağım bunu göremedin. Senin bu davranışların beni çok çok kırdı, içimde biten şeyleri yerine koyamam. Beni tanıyorsun ben inatçı bir adamım. Bir karar verdim mi kolay kolay değiştiremem. Ama senin bu tavrın ve yaşadığımız güzelliklerin hatrına tekrar düşüneceğim. Ama ne olur bana Pazara kadar izin ver, kafamı toplamak istiyorum. Söz veriyorum, herşeyi düşüneceğim." dedi. Sonra ailesinin yanına döndük. Bizim tekrar düşünmek istediğimize dair kararını söyledi. "Pazara kadar bize izin verin netleştirelim" dedi. Sonra da kalktılar gittiler.
Görüyorsunuz, sanki bayanmış gibi naza çekiyor kendini, ama umursamıyorum artık. Öyle yıprandım ki, umursamıyorum hiçbir şeyi. Çünkü kafam rahat, ben içimdeki herşeyi döktüm, kimsenin kalbini kırmadan ama ezilmeden yalvarmadan konuştum. Şimdi topu karşı tarafa attım. Pazara kadar öyle umutlara filan da kapılmayacağım. Çünkü bu gece ayrılık ihtimali de konuşuldu, para meselelerine kadar her şeyi söyledim zaten. Ayrılırsak biter gider artık üzüleceğim bir şey inanın ki yok. Ama içim çok rahat, ister düşünsün barışmak istesin. İster umursamasın Pazar günü bana gelip düşünüp ayrılmaya karar verdiğini söylesin ben artık önüme bakacağım. Ne olacaksa olsun, ben huzurluyum.
Aileler de zaten "sonuçta herşey sizin kararınız, biz saygı duyarız" diyorlar.
Ben yazdığım gibi inanın çok rahat ve huzurluyum. Boşanmak dünyanın sonu değil, olmuyorsa olmuyor. Ben zaten eşime yalvarmadım, ne olur bir şans daha ver diye ağlamadım. Sadece çok çok çok iyi düşün dedim. Artık ne istiyorsa kendi bilir. Ne olursa olsun üzülmeyeceğim, kendime söz veriyorum. Ayrılmak istese de artık hiç üzmeyeceğim kendimi. Ben elimden geleni yaptım diyeceğim. Hayırlısı neyse o olsun.
Aileler de zaten "sonuçta herşey sizin kararınız, biz saygı duyarız" diyorlar.
Ben yazdığım gibi inanın çok rahat ve huzurluyum. Boşanmak dünyanın sonu değil, olmuyorsa olmuyor. Ben zaten eşime yalvarmadım, ne olur bir şans daha ver diye ağlamadım. Sadece çok çok çok iyi düşün dedim. Artık ne istiyorsa kendi bilir. Ne olursa olsun üzülmeyeceğim, kendime söz veriyorum. Ayrılmak istese de artık hiç üzmeyeceğim kendimi. Ben elimden geleni yaptım diyeceğim. Hayırlısı neyse o olsun.
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?