Ve yolun sonu... Boşanıyorum...

canım sakın ben ayrılmayı istemiyorumda o istiyo tekrar deneyelim falan diye söyeme sakın.
inan eğer birleşirseniz bunu koz olarak kullanır ..sana nefes aldırmaz lütfenn
 


fikrimi söylemeden geçemedim..çok aklıbaşında bir konuşma...içinizden gelenleri sağlam duraraksöylemeniz bence yapabileceğiniz en doğru şey...

hayat sizin için en iyisini getirir umarım...canı gönülden diledim bunu...
 
Merak ettim, ben de hatalar yaptım diyorsunuz ya,
mutlaka karşılıklı hatalar yapılıyor, ama gerçekten devam etmesi halinde,
düzelebileceğine inanıyor musunuz?
Arada yaşanan sıkıntılar için pek bir ayrıntı yok sanırım,
anladığım kadarıyla eşinizin geç gelmeleri, kız arkadaşları,
gibi şeyler ve sizin gösterdiğiniz tepkiler soğutmuş eşinizi.
Ama bakın sizi soğutmamış.
Eğer nedenler bunlarsa, çünkü bahsettiğiniz üzere eşiniz hala kızlarla
rahat rahat görüşmeye devam ediyor,
siz bu durumu kaldırabilecek misiniz?
Eşiniz bence evlilik yükünü kaldıramamış, o hala rahat rahat
gezsin, eğlensin, kimse de ses çıkarmasın istemiş heralde.
Ses çıkarınca da kaçma, bitirme yoluna gitmiş.
Ağır olacak belki ama, eşiniz evliliği kaldırabilecek biri değil bence,
o rahat hayatına devam ediyor şuan ve sizi de sevmiyor bence.
Sevseydi orada burada gezeceğine, evliliğini kurtarmaya çalışırdı.
Ben sizi çok sevdim, gayet aklı başında birisiniz belli.
Gönül istiyor ki, eşiniz ben çok hata yaptım diyip, sarılsın size.
Ama hata yaptığınızı siz söylüyorsunuz, o ise rahatında devam ediyor.
Hatasını anlayıp size sarılmadığı sürece de , bu iş bir adım daha gitmez.
Ve malesef eşiniz sizi sevmiyorum derken de, doğru söylüyor bence.
Rabbim hayırlısını ve gönlünüze göre versin, çünkü hakediyorsunuz bence.
 
canım ne oldu ya inan merakla bekliyorum.geldiler mi?umarım iyi bir görüşme olur.hayırlı haberlew
rle gel inşallah
 
Az önce gittiler. Şimdi sizlere anlatmak istiyorum. Sizler de benim derdime ortak oldunuz, beni merak ettiniz. Teşekkür ederim arkadaşlar.

Ben şunları söyledim herkesin yanında:

"İkimiz de birbirimizi kırdık, ikimizin de karşılıklı hatalarımız oldu. Bu noktaya beraber geldik ama son aşamada ayrılmayı isteyen ben değil, eşim oldu. Ben kendi hatalarımı fark ettim ve bunları düzeltebileceğime inanıyordum. Ama o düzeleceğine olan inancını yitirmiş. Tek tarafın inancıyla da maalesef yürümüyor. Eşim bana sevgisinin azaldığını söyledi ve bitirmek istiyor. Madem o böyle düşünüyor, o ayrılmak istediği için ben de ayrılmak istiyorum. Söyleyebileceğim fazla bir şey yok, görüyorum ki o bitirmeye çok kararlı. Bana da onun kararına sonuna kadar saygı duymak düşer. Bu durumda ben de bitirmeye kararlı olurum. Ama tek isteğim oturup iyice düşünmüş olsun. Benim sevgim bitmedi ve ben hala karşılıklı hatalarımızı düzeltebileceğimize sonuna kadar inanıyorum, en azından kendi hatalarımı tamir edebileceğime inanıyorum. Bizim aramızda anlaşmazlıklar oldu doğru ama çok büyük bir sorun yaşamadık aslında. Ne aldatma, ne dövme sövme, böyle şeyler olmadı, sadece tartışmalarımız oldu çok. Bu yüzden ben de kendi hatalarımı gördükten sonra bunları yapmayacağımı ve düzeltebileceğimi biliyorum. Ama o her şeyi düşündükten sonra hala ayrılmak istiyorsa o zaman ayrılmamız zaten daha hayırlı olur. Sadece iyice düşünsün, ben birbirimizde açtığımız yaraları tamir ederiz diye düşünüyorum, unuturuz bu yaşanan kötü şeyleri diyorum. Ama o aynı fikirde değilse de gerekeni yaparız.

Ben iş bulamadığım için bunalmış ve onun da üstüne çok gitmiş olabilirim, o da çok fazla sorumluluk hissetmiş yorulmuş olabilir. Kimseyi suçlamıyorum, ortak hatalar oldu. Ayrılmak isterse ayrılırız. Bundan sonra da herkes kendi hayatını yaşar, ben iş arıyorum birkaç görüşmem oldu inşallah çalışmaya başlayacağım, eşim de aklı başında düzgün bir insan. O da eğer ayrı daha mutlu olacağımıza inanıyorsa kimseyi zorlamaya niyetim yok. Allah’a emanet olsun derim sadece."

Ben bunları söyledim ve sustum. Eşim de zaten iyi düşündüğünü ve kararlı olduğunu yineledi. Bunun üzerine ben de "tamam madem öyle ayrılığı konuşalım" dedim. Herşeyi konuştuk, ortak bir dilekçe veririz birkaç ayda biter" vs diye. Bunları konuşurken eşimin yine gözleri doldu. Yüzü kıpkırmızı oldu, ağlamamak için kendini çok zor tutuyordu. Ben de içeri geçtim ve onu çağırdım. Dedim ki "Bak bu bir evlilik, sevgili değiliz biz. İyi düşündüm diyorsun, sonrasında ikimiz de boşluğa düşeceğiz. Ayrılık da insanlar için. Ama bence çok iyi herşeyi değerlendirmek gerek. Birbirimizi zaten gereksiz yere çok kırdık. Ben sana sözler veremem. Sihirli bir değnek değmiş gibi bir anda herşeyi unutup canım cicim olamayacağımızı da biliyorum. Ama bak karşında ağlamıyorum, güçlü ve dimdik duruyorum. Ve diyorum ki, gerçekten iyi düşün, sonradan pişman olmaktan keşke demekten kötü ne olabilir hayatta? Bir ay sonra tekrar bu noktaya gelsek ayrılsak bile bunu yaşamak yıllar sonra çok pişman olmaktan daha iyidir. Ya bir şans daha verseydik demek kadar korkunç bir şey olamaz." Eşim ağlıyordu zaten, sonra bana cevap verdi "Ben düzeleceğine hala inanmıyorum. Ben çok kırıldım, son zamanlarda o kadar çok tartışma yaşadık ki, benim bunları unutmam mümkün değil,aklımdan çıkaramam o kavgaları, eskisi gibi sevemem. Sabaha kadar ağladın, benden hep olmadığım bir adam gibi davranmamı bekledin. Benim sevgimi anlamadın hep başka şeylerle ölçmeye çalıştın. Ben hiçbir zaman buzdolabının üzerine notlar bırakan romantik bir adam olamayacağım bunu göremedin. Senin bu davranışların beni çok çok kırdı, içimde biten şeyleri yerine koyamam. Beni tanıyorsun ben inatçı bir adamım. Bir karar verdim mi kolay kolay değiştiremem. Ama senin bu tavrın ve yaşadığımız güzelliklerin hatrına tekrar düşüneceğim. Ama ne olur bana Pazara kadar izin ver, kafamı toplamak istiyorum. Söz veriyorum, herşeyi düşüneceğim." dedi. Sonra ailesinin yanına döndük. Bizim tekrar düşünmek istediğimize dair kararını söyledi. "Pazara kadar bize izin verin netleştirelim" dedi. Sonra da kalktılar gittiler.

Görüyorsunuz, sanki bayanmış gibi naza çekiyor kendini, ama umursamıyorum artık. Öyle yıprandım ki, umursamıyorum hiçbir şeyi. Çünkü kafam rahat, ben içimdeki herşeyi döktüm, kimsenin kalbini kırmadan ama ezilmeden yalvarmadan konuştum. Şimdi topu karşı tarafa attım. Pazara kadar öyle umutlara filan da kapılmayacağım. Çünkü bu gece ayrılık ihtimali de konuşuldu, para meselelerine kadar her şeyi söyledim zaten. Ayrılırsak biter gider artık üzüleceğim bir şey inanın ki yok. Ama içim çok rahat, ister düşünsün barışmak istesin. İster umursamasın Pazar günü bana gelip düşünüp ayrılmaya karar verdiğini söylesin ben artık önüme bakacağım. Ne olacaksa olsun, ben huzurluyum.
 
Son düzenleme:
çok güzel konuşmuşsun bu iş böyle bitse bile sen temiz bi sayfa açabilecek güçte bir insansın eşine bu kadar zor geliyorsa nasıl bu kadar kararlı olabiliyor anlamıyorum karşında ağlıyor ama nuh diyor :S
 
Üzüldüm, hepsi bahane eşinizin söyledikleri.
Düşündüğünde de birşey değişeceğini sanmıyorum.
Siz de ne kadar umudum yok zaten deseniz de,
içinizde ki umudun tükendiğini sanmıyorum,
bu yüzden hala düşünmesi için zaman istemek, sizin yıpranmanızdan
başka birşeye yaramayacak ama içinizin rahat etmesi adına,
son kez konuşmanız çok iyi olmuş.
Ortada hatalar varsa eminim ki hepsi sizin değil,
eşinizde evliliğin sorumluluklarını kaldıramamış, rahatlığı seçmiş.
Bu yüzden ben hata yaptım, bu sonu ben yaptım pişmanlığında olmayın bence.
İnş, biran önce toparlarsanız kendinizi ve hakettiğiniz gibi güzel günler görürsünüz.
 

ailesi ne dedi peki canım?
 
Aileler de zaten "sonuçta herşey sizin kararınız, biz saygı duyarız" diyorlar.

Ben yazdığım gibi inanın çok rahat ve huzurluyum. Boşanmak dünyanın sonu değil, olmuyorsa olmuyor. Ben zaten eşime yalvarmadım, ne olur bir şans daha ver diye ağlamadım. Sadece çok çok çok iyi düşün dedim. Artık ne istiyorsa kendi bilir. Ne olursa olsun üzülmeyeceğim, kendime söz veriyorum. Ayrılmak istese de artık hiç üzmeyeceğim kendimi. Ben elimden geleni yaptım diyeceğim. Hayırlısı neyse o olsun.
 
Son düzenleme:


bunun huzuru olsun içinde ve yine diliyorum ki senin için en iyisi olsun....
 
sonuna kadar okudum..güçlü ve dik durmandan dolayı tebrik ederim seni..eger pazar günü hala ayrılalım derse git dilekceyi sen ver..görsün kararlılıgını ve güçlülüğünü..sen yapacağini yaptın..kadınlık gururu var sonuçta..
 

tamam senin ailen bişey diyemez kız ailesi sonuçta,ama onun ailesi nasıl bişey diyemez ya seni gelip istediler aldılar o zaman hiç böyle değildi.olursa olur olmazsa olmaz şimdi onlara före bişey yok tabi.çok merak ediyorum bu akşam senin yerinde kendi kızları olsaydı ne yaparlardı acaba?canım hiç üzme kendini ben her yuva yıkılmadan önce bir şansı daha hakeder düşüncesindeyim.senin içinde bunu diliyorum ve bütün kalbimle dua ediyorum.umutla bekliyorum ne olur güzel haberler ver dualarım seninlekaydirigubbakcemile3
 
yazınızın başını okurken bende düşündüm bu ne naz diye ki devamında siz yazmışsınız.gerçekten çok güçlü durmuşsunuz.kendi hatalarınız olduğunu ve düzeltebileceğinizi söylemişsiniz.niye bukadar olmayacağına kendini inandırmış anlayamadım.bence siz her şeyi konuşup içinizdekileri dökmüş elinizden geleni yapmışsınız.gerisi için sadece ikiniz için hayırlısı ne ise o olsun diyebiliyorum.içiniz rahat olsun ...
 
canım, çok güzel konuşmuşsun...tam dozunda...ifadelerin herşeyi anlatmış ve eşinde, hislerimde yanılmam kırılmalar olmuş...fakat şuda var...eşin bir karar almış...sende inadından bahsetmiştin zaten..eğer eşini seviyor ve kaybetmek istemiyorsan ve gördüğün üzere o değişmiyorsa sen değişmek zorundasın...sen değişirsen mutlu olurmusun?...rol yapabilirmisin? nereye kadar sürdürebilirsin?....hadi oldu barıştınız diyelim ama bundan daha önemli şeyler var..sukünetini sürdürebilecekmisin, sabır gösterebilecekmisin?hep kontrollü ve ödün veren sen olacaksın... kendini kasmadan sevmeye devam edebilirmisin? bu şekilde mutlu olabilecekmisin?.....bence seninde düşünmen gereken çok fazla şey var...
 
Bunların hepsini ben de düşündüm, ben tabi ki kendimden ödün vermem ama şöyle bir durum da var, hepiniz bilirsiniz evliliğin ilk yılları çok zor. Farklı karakterden iki insan aynı evde yaşamaya başlayınca kaçınılmaz olarak karakter çatışmaları oluyor. Bu çatışmalar kavgalara kavgalar da evliliği bitirmeye kadar varıyor. Ama bu süreçte insan kendi beklentilerini de hatalarını da gözden geçiriyor ve tabi ki karşı tarafın karakterini de daha iyi öğreniyor. Sakın yanlış anlamayın, ben şunu asla demiyorum "Ne olursa olsun, beni çok mutsuz etse de ben razıyım yeter ki ayrılmayalım". Asla! Böyle bir şey yok, ben de mutlu olmak isterim bu hayatta. Ama siz karşınızdakini tanıdıkça ona nasıl davranmanız gerektiğini, hem onun karakterini kabullenmeyi, hem de kendi karakterinizi uygun dille kabul ettirmeyi öğreniyorsunuz. Ben çok kavgalar çıkardım, çok bunalttım onu. İstediklerim olsun diye bağırdım çağırdım. Bunlar benim hatalarım. O da çok inatçı bir insan ve sorumsuz onun hatası da buydu. Ama evlilik orta noktada buluşmak demek. Ben malesef kendi yanlışlarımı çok yeni farkediyorum. Zamanla o da kendi yanlışlarını görecek ve düzeltecek. Böylece kimse kendinden ödün vermeyecek. Tabi kendi hatalarını hiç farketmeyebilir, beni iyice üzüp kıracak şeyler yapabilir. Bu da mümkün. Ben bu ihtimalin de farkındayım. Öyle bir noktada da kendimi ezdirecek bir kadın değilim. "Denedik olmadı" der, ben bırakırım. Asla hiçbir erkeğe mecbur değilim. Eşimi hala seviyorum, ama sevmem demek her haksızlığa razıyım anlamına da gelmiyor. Ben sadece ona içtenlikle kendimi açtım, tüm kartları önüne serdim. O da düşünmek istedi, zaman tanımak istedi. Belki de Pazar günü gelip "çok düşündüm, olmuyor, bitirmek en doğrusu" diyecek. O zaman da oturup ağlamayacağım. "Ben elimden geleni yaptım. Kalbim temiz, kafam rahat" diyeceğim. İnanın zaten çok umutlu da değilim. Bence büyük ihtimalle gelip tamamen bitirmek isteyecek. Ben bunu bekliyorum yani. Gelip de barışmak isterse kapım açık sadece bunu belirttim ona. Ben onu sevdiğim halde "artık seni sevmiyorum, ayrılmak istiyorum" diyemezdim ki... Ben yapacağımı sonuna kadar yaptım. Hala kıymet bilmiyor, gitmek istiyorsa da bir daha asla "gitme" demem. Başlarız haftaya işlemlere, bir-iki ayda da boşanırız ve yeni bir hayat için elimden geleni yaparım, ben onsuz da mutlu olmayı öğrenirim. Ama şu an çok geç olmadan birşeyler yapmaya çalışmam doğru değil mi?
 
elbette en doğrusunu yaptın...herzaman dedim ve derim...keşkeler insanın ömrünü yer bitirir...keşke demektense şimdi bütün tedbirleri almak en mantıklı ve doğru yoldur bence...ben öyleyim...asla yılmam hatta kendimi şartlarımda her yolu denemeye ,çünki pişmanlık kadar kötü bişey yok...lafı uzatmayayım doğru olanı yaptın sonuna kadar denemelisinde...yani ben öyle yapardım....ne demişler son pişmanlık fayda etmez...
 
Son düzenleme:
şunuda eklemek istiyorum...sen yine kendini kötüye hazırla...fakat bugün dediğim gibi dozunda konuşmanla eşinin bişeylerin düzeliceğine dair fikrini değiştirmiş olabilirsin...bu çokta güzel bir gelişme...lafı gevelemeden söyleyeceğim...eşinin şu saatten sonra değişeceğini sanmıyorum çünki 3-0 galip durumda...yani değişmeye gereksinimi yok..çünki hatasını kabul eden ve değişeceğini söyleyen sadece sensin ve bunu sürdürmek zorunda olanda sensin...ondan değişmesini beklemen hayal kırıklığı olur...bunu şunun için diyorum; en kötü ihtimalle onun değişeceği fikrini şimdilik unut ve senin değişmen gerektiğinin antremenlarını yap bakalım sen buna ne kadar hazırlıklısın...
 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…