Bunların hepsini ben de düşündüm, ben tabi ki kendimden ödün vermem ama şöyle bir durum da var, hepiniz bilirsiniz evliliğin ilk yılları çok zor. Farklı karakterden iki insan aynı evde yaşamaya başlayınca kaçınılmaz olarak karakter çatışmaları oluyor. Bu çatışmalar kavgalara kavgalar da evliliği bitirmeye kadar varıyor. Ama bu süreçte insan kendi beklentilerini de hatalarını da gözden geçiriyor ve tabi ki karşı tarafın karakterini de daha iyi öğreniyor. Sakın yanlış anlamayın, ben şunu asla demiyorum "Ne olursa olsun, beni çok mutsuz etse de ben razıyım yeter ki ayrılmayalım". Asla! Böyle bir şey yok, ben de mutlu olmak isterim bu hayatta. Ama siz karşınızdakini tanıdıkça ona nasıl davranmanız gerektiğini, hem onun karakterini kabullenmeyi, hem de kendi karakterinizi uygun dille kabul ettirmeyi öğreniyorsunuz. Ben çok kavgalar çıkardım, çok bunalttım onu. İstediklerim olsun diye bağırdım çağırdım. Bunlar benim hatalarım. O da çok inatçı bir insan ve sorumsuz onun hatası da buydu. Ama evlilik orta noktada buluşmak demek. Ben malesef kendi yanlışlarımı çok yeni farkediyorum. Zamanla o da kendi yanlışlarını görecek ve düzeltecek. Böylece kimse kendinden ödün vermeyecek. Tabi kendi hatalarını hiç farketmeyebilir, beni iyice üzüp kıracak şeyler yapabilir. Bu da mümkün. Ben bu ihtimalin de farkındayım. Öyle bir noktada da kendimi ezdirecek bir kadın değilim. "Denedik olmadı" der, ben bırakırım. Asla hiçbir erkeğe mecbur değilim. Eşimi hala seviyorum, ama sevmem demek her haksızlığa razıyım anlamına da gelmiyor. Ben sadece ona içtenlikle kendimi açtım, tüm kartları önüne serdim. O da düşünmek istedi, zaman tanımak istedi. Belki de Pazar günü gelip "çok düşündüm, olmuyor, bitirmek en doğrusu" diyecek. O zaman da oturup ağlamayacağım. "Ben elimden geleni yaptım. Kalbim temiz, kafam rahat" diyeceğim. İnanın zaten çok umutlu da değilim. Bence büyük ihtimalle gelip tamamen bitirmek isteyecek. Ben bunu bekliyorum yani. Gelip de barışmak isterse kapım açık sadece bunu belirttim ona. Ben onu sevdiğim halde "artık seni sevmiyorum, ayrılmak istiyorum" diyemezdim ki... Ben yapacağımı sonuna kadar yaptım. Hala kıymet bilmiyor, gitmek istiyorsa da bir daha asla "gitme" demem. Başlarız haftaya işlemlere, bir-iki ayda da boşanırız ve yeni bir hayat için elimden geleni yaparım, ben onsuz da mutlu olmayı öğrenirim. Ama şu an çok geç olmadan birşeyler yapmaya çalışmam doğru değil mi?
Bence sakin olup beklemen gerek. Bence yeterince kendini üzmüşsün ve de elinden gelen mücadeleni yapmışsın. Şimdi yanlızca beklemelisin. Ben olsaydım son bir kez ona tüm duygularımı anlatan bir mektum yazardım hiçbir kıyıda köşede kalmış anlaşılmayan duygu kalmasın diye. Sonra da beklerdim. Son sözü o söylesin. Aşkta evlilikte gurur olmuyor. Eğer seviyorsan tüm hamlelerini oynuyorsun. Eğer hamleler tükendiyse beklemek en iyisi.
Şimdi yazının tamamını okuma fırsatım oldu. Sen elinden gelen herşeyi yapmışsın arkadaşım. Hatta bu genç yaşına rağmen çok da güçlüymüşsün. Öncelikle tebrik ediyorum. Ben senin iki katın yaşındayım ve bu kadar özgüvenli olabileceğimi sanmıyorum. Bravo sana. Sana yazılacak fazla tavsiye yok aslında. Görüyorumki çok aklı başında, bilinçli, ayakları yere basan birisin. Yolun açık olsun, bence olacak...
siz daha çok mantığınızla hareket ediyorsunuz bence.ileride keşke dememek için her yolu deniyorsunuz.ama eşiniz bence size göre daha duygusal iyice ölçüp biçmeden hareket ediyor ve ileride büyük ihtimal pişmanlıkları olacak.çünkü duygularıyla hareket eden insanlar o an içlerinden ne geliyorsa söylerler ve yaşarlar.Allah hakkınızda hayırlısını nasip etsin.
Sevmiyorum demedi, sadece sevgisinin azaldığını, evlilikte yaşadığımız sorunlardan çok yorulduğunu ve artık sevgisinin bu evliliği taşıyamayacak hale geldiğini söyledi. Yaşadığımız kavgalar sorunlar aklından çıkmıyormuş, bu yüzden eskisi gibi hissedemiyormuş. Böyle söyledi.
bunu sadece ayrılmak istediğinde söylmişti yanlış hatırlamıyorsam....
biz kadınlar ve erkekler çok farklıyız...zannediyoruz umuyoruz ve istiyoruz ki bizim gibi düşünsünler...kendimizle kıyaslıyoruz onları "ben böyle düşünüyorum o nasıl düşünmez" sizin ilişkinizi tabiki bilemem ama bildiğim bişey var tartışmalardan kavgalardan sonra kadının "ayrılık" kelimesini kullanması erkeği gerçekten yıpratıyor...hiç hoşlanmıyorlar ve çok etkiliyor (birçoğunu hepsi aynı değil tabik) biz onlar bizi kırdıklarında "nasıl böyle davranabilir" diyorsak onlar da "nasıl hemen ayrılık düşünebilir" diyorlar...
bilmem anlatabiliyormuyum konunuzu okuyorum bir süredir yorumları da takip ediyorum ama ben gerçekten birbirinize yazık etmemeniz taraftarıyım...olmuyorsa olmaz, iki taraf ta birbirini anlayamıyorsa yıpratmanın gereği yok tabiki....ve umuyorum karşılıklı bunları görür ve herşeye yeniden başlayabilirsiniz... evliliğin ilk yılı gerçekten çok önemlidir hele ki iki taraf ta baskın kendi düşünce ve tavırlarında kararlı ve karşısındakini kendi istekleri doğrultusunda değiştirme çabası içine girerse....ve dilerim sadece uyum süresini siz biraz daha zor atlatırsınız ama atlatırsınız....bilemiyorum ama ben çok kötü düşünemedim siz de güzel düşünmeye çalışın ve ne olursa olsun yapılması gerekeni yaptığınız için huzurlu olun....bir süre rahat olmaya çalışın....olması gerekiyorsa zaten olacaktır...
Bence söylenecek herşey söylenmiş. Artık yazılacak çizilecek bir şey kalmamış. Herşey olması gerektiği gibi olmuş. Sizin de söylediğiniz gibi top onda artık. Çok ayrıntılı bir şekilde açıklamışsınız herşeyi. Çok şeffaf zaten. Çok sıkıntılı bir durum ama beklemekten başka yapılacak bir şey kalmamış. Burada sizin duygularınız daha önemli. Keşke evlilik terapistine de gidilebilse eğer bu kadar çok seviyorsanız. Ama bence eşiniz malesef sizin gibi olgunluğa erişememiş henüz. O o kadar inatçı ki kimse kararını değiştiremez gibi geliyor bana. Elbette o başkalarıyla gezecek ama sizin yanınızda başka bir erkek görünce de kahrolacak.
Evet, ben söyleyeceğimi söyledim, topu ona attım. Nasıl isterse düşünsün. Onu rahat bırakacağım. İsterse gelsin "ben düşündüm, olmuyor" desin. O zaman bir daha asla "bitmesin" demem. Ve kararı olumsuz olursa o zaman belki dediğiniz gibi son bir mail yazarım, sonuna da "buraya kadarmış, hoşçakal" derim ve önüme bakarım. Sonrasında hemen işlemleri tamamlarım, boşanırım ve evimi taşırım. Sonrasında da ister umursamasın, ister pişmanlıktan kıvransın. İlgilendirmez beni o noktadan sonra.
Ben bekleyeceğim. Hayatı çok da zorlamaya gerek yok, benim şu an için beklemekten başka yapacak hiçbir şeyim yok. Eğer ayrılmamız gerekiyorsa bunu da kabullenirim ve kendi yolumda ilerlerim.
Söylediğiniz her şeye katılıyorum, bizim anlaşmazlığımız aynen anlattığınız gibi yaşandı. Ben defalarca aptalca bir şekilde en saçma şeylerde eşyalarımı topladım gitmeye kalktım, defalarca ona artık eve gelme dedim. Bunlar eşimi çok çok kırdı. İnşallah güzel olur, yarım kalmayız biz...
cnm biliyormusun kendimde seni görüyorum ve eşinde eşimi oda çok inatçıdır romantik değildir bende isterim öyle olmasını ama hiç sanmıyorum artık umarım biz e azından bu noktalara gelmeyiz.
sen elinden geleni yapmışsın dediğin gibi şunu merak ettim gittikten sonra aramışsın ya eşini sen o konuşmaları yaparken o hiç tepki göstermedimi acaba?
Şu eşinin sana yalvarmasıni okadar çok istiyorum ki Matahari!inşallah ayrılık olmaz, bunu sırf senin için istiyorum o seni hiç haketmiyor çünkü daha önce de söylemiştim.
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?