Dün işe giderken kapıda tamam bitti ayrılıyoruz diye konuştuk, hatta yarın gelip eşyalarımı alırım dedi. Sonra gece iş çıkışı beni aradı, neymiş kıyafetleri rahat değilmiş, üstünü değiştirmesi gerekmiş, "Mahsuru yoksa eve gelip salonda kalacağım" dedi. Ben de eve gelme demedim, garip olurdu. Geldi, zaten ben de gidip yattım, o da salonda uyudu hala da uyanmadı. Tek kelime konuşmadık. Niyeti ne anlamıyorum artık. Hiç beklemiyordum o kadar konuşmanın üzerine gece eve geleceğini. Resmen şok oldum. Kıyafet filan bahane, çok saçma açıkçası. Kalacak yeri de yok değil, tonla arkadaşı var gidip onlarda kalmaya bayılıyor madem, neden onlara gitmedi? Ailesine de gidebilirdi ayrıca, madem ayrılacağız dedik, ailesine söylemeye mi yüzü yok. Bir noktada zaten ailesine söylemek zorunda kalmayacak mı? Anlamadım gitti.
merhaba,
suan yapmam gereken bissürü is var ama canim hicbisi yapmak istemediginden, buradaki bircok yaziyi okuyorum öööyle vakit geciresim vardi... sizin eski konu basliklarinizdan birinde, bir yazinizi gördüm 19.09.2010 da yazmissiniz..
"Söylediklerine katılıyorum kesinlikle. Ben de bunu denedim zaten daha ilgili olmaya çalıştım, ama kendimi tutamayıp bikaç günde bir kavga çıkarınca elimde patladı :bbo: "Kaçan kovalanır" konusunu düşünmemin nedeni ise, dün gece eşimle oturup konuşurken bana bazı şeyler söyledi ve ben artık dizginleri yeniden ele almam gerektiğini düşündüm. Şöyle ki, daha önce çalıştığımız işyerinde ben ondan kıdemliydim, hatta iş eğitimini vermiştim. Bunu söylememin nedeni şu, o dönemde bana hep hayranlık duyduğunu hissediyordum. Uzun süre yakın arkadaş olduk ama onun bana ilgisi olduğunu ama yaklaşmaya çekindiğini hep hissediyordum. Sonra bir şekilde bana açıldı, çıkmaya başladık, ilk günlerde tahmin edebileceğiniz gibi bana aşırı ilgiliydi, hayranlığını bakışlarından bile anlıyordum. Zamanla roller değişti, ben evlendikten sonra daha iyi bir iş bulmak için işten ayrıldım ama pek başarılı olamadım ve şu an malesef sürekli evdeyim. Artık güçlü, işinde başarılı olan o ve bu durum onun bana tavırlarını değiştirdi. Dün gece söylediklerine dönersem; özetle beni hala eskisi kadar çok sevdiğini ama saygısının biraz azaldığını söyledi. Bunun nedeni benim artık evde oturmam değilmiş ama, ilk tanıştığımızda ben çok güçlü, tuttuğunu kopartan biriymişim, hırslıymışım. Ama artık hayatımın merkezine onu oturtmuşum, hayata dair ondan başka isteğim, hırsım kalmamış o yüzden çok az da olsa bana davranışlarının değişmiş olabileceğini söyledi. Eskiden benimle çekinerek konuşan adam şimdi sürekli kırıcı konuşuyor mesela. Söylediklerinde haklılık payı olsa da, o kadar da değil, hayatımın merkezine onu oturtmuş filan değilim, sadece sonuçta şimdilik mecburen evde olduğumdan fazla sosyalleşemiyorum ya da ekonomik özgürlüğümü kaybettim. Bence bunlar da etkiledi yani, ama ben eşimin yine bana karşı eskisi gibi olmasını istiyorum. Saygısını kaybetmesi, hayatımın iplerini elinde tuttuğunu sanması beni çok rahatsız ediyor ama bu saatten sonra nasıl düzeltirim ki? O yüzden kendimi biraz geri çeksem onun üstüne düşmesem işe yarar mı diye düşündüm."
esiniz sizden burada bahsettigi sebeplerden sikilmis, üzerine sizin vesveseleriniz de eklenince kopma noktasina gelmis. Ve siz ne zaman ki "gidersen git" diyebildiniz, o eski güclü kadin oldunuz, esiniz kendine geldi, belki de asik oldugu kadini yeniden buldu.. Eger hala esinizi seviyor ve kaybetmek istemiyorsaniz, ki oglak kadini cok zor kabullenip, karsisindakini hayatina dahil eder ama etti mi de birakmayi his istemez, yine o güclü, yeri geldiginde erkegi ezebilen kadini siz de bulun icinizde.. Ama o kadin ayrilmak icin degil, evliligini kurtarmak icin savassin, tabi caktirmadan :)
Esiniiz dürüst biri anlattiklariniz kadariyla, askinizi yeniden hic kaybebek üzere tazeleyebilmenizi ve cok mutlu olmanizi dilerim...
Bu arada eşim uyanıp işe gitmek için evden çıktı. Neredeyse tek kelime konuşmadık. Gece eve neden geldi, niye burada kaldı hiç bilmiyorum. Gerçekten kalacak bir dolu yeri var. Belki beklediği benim ona yine gitme demem ve ezilmemdi. Ama bu saatten sonra da bunu ona veremezdim. Bu gece yine gelir mi, ne yaparız ne ederiz hiç sormadım bile.
Dün gece hiç tahmin etmediğim halde işten çıkınca eşim yine eve geldi. Ne soğuk ne sıcak davrandım, başladı hiçbir şey yokmuş gibi işyerinden vs muhabbet etmeye. Sinirlendim, evin istediği zaman kafasına estiği gibi gelip gidebilecek bir yer olmadığını, onu istemediğimi, ayrılacağımı söylediğim halde neden ısrarla eve geldiğini anlamadığımı söyledim. "İki-üç gecedir eve gelmek için bahane uyduruyorsun, her seferinde üstümü değiştirip eşyalarımı alacağım diyorsun ama dönüp dolaşıp yine eve geliyorsun. Saf değilim, beni sevdiğin için geldiğini biliyorum" dedim. Ağlamaya başladı. Aylardır bu tartışmalardan ayrılıklardan dolayı dengesinin bozulduğunu, çok mutsuz olduğunu, düzelmesini istediğini sadece benden bunun için yardım beklediğini söyledi. Ben ona "artık bu eve gelme" dediğim halde geliyormuş çünkü ayrılmak istemiyormuş sadece kötü bir dönem geçiriyormuş ben de onu terslediğim için agresif davranıyormuş. O yüzden ben ona boşanacağımı söylediğimde yıkılmış. Bunu söylediğimden beri geçen iki gündür çok acı çekiyormuş vs vs. Ben de "İyi tamam, son kez deneyelim ama iki üç gün sonra tekrar durduk yere tartışma çıkarıp beni üzersen bir daha yüzümü göremezsin". dedim. Neyse işte durum bu, artık yılan hikayesine döndü. Sorumsuzca çekip gidiyor, şimdi de ben ayrılalım dediğim halde kabullenmiyor. Ben de artık çok çok yoruldum. Olayları akışına bırakmak en iyisi.
dün ya da ondan önceki gün yazdigim senaryoya yaklasmissiniz :) lütfen kendinizi üzmeyin, dert etmeyin.. esinize karsi bu sefer sevginizi onun istedigi sekilde yansitsaniz..
neden hep kadinlar yapmak zorunda die eminim icinizden gececektir. neden kadin alttan almak zorunda, neden kadin onun istedigi gibi davranmak zorunda, neden, neden... bana göre en basit cevap cünkü erkek evlenince cocuk kesilir... cocuk gibi... pispislanip, agizlarina cikolata alip, kasila kasila dolanmak isterler... biz de cok sey istiyoruz ama, onlardan göremiyoruz.. o zaman verelim ellerine sekerlerini dolansinlar ortada.. biz de kendi hayatimizin tadini cikaralim.. o bize bakmasin biz kendimize bakalim :) ama co-cu-gun sekerini ihmal etmeden
Dün gece hiç tahmin etmediğim halde işten çıkınca eşim yine eve geldi. Ne soğuk ne sıcak davrandım, başladı hiçbir şey yokmuş gibi işyerinden vs muhabbet etmeye. Sinirlendim, evin istediği zaman kafasına estiği gibi gelip gidebilecek bir yer olmadığını, onu istemediğimi, ayrılacağımı söylediğim halde neden ısrarla eve geldiğini anlamadığımı söyledim. "İki-üç gecedir eve gelmek için bahane uyduruyorsun, her seferinde üstümü değiştirip eşyalarımı alacağım diyorsun ama dönüp dolaşıp yine eve geliyorsun. Saf değilim, beni sevdiğin için geldiğini biliyorum" dedim. Ağlamaya başladı. Aylardır bu tartışmalardan ayrılıklardan dolayı dengesinin bozulduğunu, çok mutsuz olduğunu, düzelmesini istediğini sadece benden bunun için yardım beklediğini söyledi. Ben ona "artık bu eve gelme" dediğim halde geliyormuş çünkü ayrılmak istemiyormuş sadece kötü bir dönem geçiriyormuş ben de onu terslediğim için agresif davranıyormuş. O yüzden ben ona boşanacağımı söylediğimde yıkılmış. Bunu söylediğimden beri geçen iki gündür çok acı çekiyormuş vs vs. Ben de "İyi tamam, son kez deneyelim ama iki üç gün sonra tekrar durduk yere tartışma çıkarıp beni üzersen bir daha yüzümü göremezsin". dedim. Neyse işte durum bu, artık yılan hikayesine döndü. Sorumsuzca çekip gidiyor, şimdi de ben ayrılalım dediğim halde kabullenmiyor. Ben de artık çok çok yoruldum. Olayları akışına bırakmak en iyisi.
merhaba,
nasilsiniz??
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?