Ve yolun sonu... Boşanıyorum...

Sen de eve gelmeyen çocuk gibi arkadaşlarıyla sabaha kadar oyun oynayan bir kocayı kaybetme korkusu da olmaz insanda deseydin.
Bu nedir ya çin işkencesi mi? Hem suçlu hem güçlü. Sen bu kadar çok bile dayanmışsın bence.
Ben 16 yaşındaki kardeşimin bile internette sabaha kadar oyun oynamasına izin vermem kaldı ki eşime vericem.
Amacı özgür olmaksa hiç evlenmeseymiş keşke.
Ki evlilikte özgür olcaksın diye birşey yok.
Çok pişkinmiş gerçekten, hala arkadaşlarıyla oyun derdinde boşanmak umrunda bile değil.
Hakkında hayırlısı olsun, daha fazla çekme bence bu insanı pişman olan insan bunu yapmaz.
 
Dün işe giderken kapıda tamam bitti ayrılıyoruz diye konuştuk, hatta yarın gelip eşyalarımı alırım dedi. Sonra gece iş çıkışı beni aradı, neymiş kıyafetleri rahat değilmiş, üstünü değiştirmesi gerekmiş, "Mahsuru yoksa eve gelip salonda kalacağım" dedi. Ben de eve gelme demedim, garip olurdu. Geldi, zaten ben de gidip yattım, o da salonda uyudu hala da uyanmadı. Tek kelime konuşmadık. Niyeti ne anlamıyorum artık. Hiç beklemiyordum o kadar konuşmanın üzerine gece eve geleceğini. Resmen şok oldum. Kıyafet filan bahane, çok saçma açıkçası. Kalacak yeri de yok değil, tonla arkadaşı var gidip onlarda kalmaya bayılıyor madem, neden onlara gitmedi? Ailesine de gidebilirdi ayrıca, madem ayrılacağız dedik, ailesine söylemeye mi yüzü yok. Bir noktada zaten ailesine söylemek zorunda kalmayacak mı? Anlamadım gitti.
 
sen adamın bu küçük hareketlerınden kendıne pay cıkarma bence arkadasım yaşın gıdıyor gunlerın gıdıyor nıye bosu bosuna bır dengesız yuzunden yaşıycagını yasamıssın zaten onla bence bır an önce ondan kurtulup hayatına bak
 

bekle bakalım arkadaşım fevri davranma bakalım ne yapacak?
 
merhaba,

suan yapmam gereken bissürü is var ama canim hicbisi yapmak istemediginden, buradaki bircok yaziyi okuyorum öööyle vakit geciresim vardi... sizin eski konu basliklarinizdan birinde, bir yazinizi gördüm 19.09.2010 da yazmissiniz..
"Söylediklerine katılıyorum kesinlikle. Ben de bunu denedim zaten daha ilgili olmaya çalıştım, ama kendimi tutamayıp bikaç günde bir kavga çıkarınca elimde patladı :bbo: "Kaçan kovalanır" konusunu düşünmemin nedeni ise, dün gece eşimle oturup konuşurken bana bazı şeyler söyledi ve ben artık dizginleri yeniden ele almam gerektiğini düşündüm. Şöyle ki, daha önce çalıştığımız işyerinde ben ondan kıdemliydim, hatta iş eğitimini vermiştim. Bunu söylememin nedeni şu, o dönemde bana hep hayranlık duyduğunu hissediyordum. Uzun süre yakın arkadaş olduk ama onun bana ilgisi olduğunu ama yaklaşmaya çekindiğini hep hissediyordum. Sonra bir şekilde bana açıldı, çıkmaya başladık, ilk günlerde tahmin edebileceğiniz gibi bana aşırı ilgiliydi, hayranlığını bakışlarından bile anlıyordum. Zamanla roller değişti, ben evlendikten sonra daha iyi bir iş bulmak için işten ayrıldım ama pek başarılı olamadım ve şu an malesef sürekli evdeyim. Artık güçlü, işinde başarılı olan o ve bu durum onun bana tavırlarını değiştirdi. Dün gece söylediklerine dönersem; özetle beni hala eskisi kadar çok sevdiğini ama saygısının biraz azaldığını söyledi. Bunun nedeni benim artık evde oturmam değilmiş ama, ilk tanıştığımızda ben çok güçlü, tuttuğunu kopartan biriymişim, hırslıymışım. Ama artık hayatımın merkezine onu oturtmuşum, hayata dair ondan başka isteğim, hırsım kalmamış o yüzden çok az da olsa bana davranışlarının değişmiş olabileceğini söyledi. Eskiden benimle çekinerek konuşan adam şimdi sürekli kırıcı konuşuyor mesela. Söylediklerinde haklılık payı olsa da, o kadar da değil, hayatımın merkezine onu oturtmuş filan değilim, sadece sonuçta şimdilik mecburen evde olduğumdan fazla sosyalleşemiyorum ya da ekonomik özgürlüğümü kaybettim. Bence bunlar da etkiledi yani, ama ben eşimin yine bana karşı eskisi gibi olmasını istiyorum. Saygısını kaybetmesi, hayatımın iplerini elinde tuttuğunu sanması beni çok rahatsız ediyor ama bu saatten sonra nasıl düzeltirim ki? O yüzden kendimi biraz geri çeksem onun üstüne düşmesem işe yarar mı diye düşündüm."
esiniz sizden burada bahsettigi sebeplerden sikilmis, üzerine sizin vesveseleriniz de eklenince kopma noktasina gelmis. Ve siz ne zaman ki "gidersen git" diyebildiniz, o eski güclü kadin oldunuz, esiniz kendine geldi, belki de asik oldugu kadini yeniden buldu.. Eger hala esinizi seviyor ve kaybetmek istemiyorsaniz, ki oglak kadini cok zor kabullenip, karsisindakini hayatina dahil eder ama etti mi de birakmayi his istemez, yine o güclü, yeri geldiginde erkegi ezebilen kadini siz de bulun icinizde.. Ama o kadin ayrilmak icin degil, evliligini kurtarmak icin savassin, tabi caktirmadan :)
Esiniiz dürüst biri anlattiklariniz kadariyla, askinizi yeniden hic kaybebek üzere tazeleyebilmenizi ve cok mutlu olmanizi dilerim...
 

İlginiz için teşekkür ederim. Eşim gerçekten aşırı dürüst, bu iyi gözükse de bazen kırıcı ve patavatsız olmasına yol açıyor. Oğlak kadını için söyledikleriniz de doğru. Ben de bu durumdayım. Ama ben artık pek düzeleceğini sanmıyorum, ayrılırız gibi duruyor. Ben gücümü topladım ve ayrılmak istediğimi belirttim, o kararı bana bırakmıştı ve sonunda bu kararıma saygı duydu, bundan sonra biz ancak boşanmaya gideriz bence.

Ama o kadin ayrilmak icin degil, evliligini kurtarmak icin savassin, tabi caktirmadan :)

Bunu nasıl yapabilirim bilmiyorum ki. Ayrılmayalım desem belki o razı ama beni mutsuz edecek ve çaba harcamayacak. O yüzden şu an ayrılmayı düşünüyorum ve bunu ona da belirttim. Bu noktadan sonra düzelmesi için nasıl savaşabilirim ki? Keşke dediğiniz gibi beraber mutlu olabilsek ama olmuyor, ya da çözümü ben bulamıyorum.
 
Bu arada eşim uyanıp işe gitmek için evden çıktı. Neredeyse tek kelime konuşmadık. Gece eve neden geldi, niye burada kaldı hiç bilmiyorum. Gerçekten kalacak bir dolu yeri var. Belki beklediği benim ona yine gitme demem ve ezilmemdi. Ama bu saatten sonra da bunu ona veremezdim. Bu gece yine gelir mi, ne yaparız ne ederiz hiç sormadım bile.
 
Son düzenleme:

suan disaridan ne soylesem ne yapsam bos.. herseyi yasayan sizsiniz... insan kirildigi zaman sonrasinda toparlanmasi zor oluyor.. belki de gece orda yattiginda sizin yanina gidip ona sarilip o sekilde uyumayi istedi.. Yani bu bir risk olurdu, sonrasinda söyleyecegi birsey sizi daha da kirabilir ya da herseyi toparlamanizi saglayabilir.. bilemeyiz ki...

belki de bosanma davasi acilmamasi icin hicbirsey yokmus gibi davranmaya calisiyordur. yani eve gelip gidecek, sonucta ayni evin icinde biryere kadar konusmayacaksiniz, bi aksam ayni sofrada yemek yiyeceksiniz, o gün olan bir olayi anlatacak belki, ve siz gülümseyeceksiniz... Yakinlasacaksiniz belki de...

Peki ya sonra... heriki taraf da yasanan herseyi icinde yakip, küllerini savurabilcek mi? Birdaha gecmise ait, kavgalar, kiskancliklar, beklentiler.. hepsi ortadan kalkacak ve yeni bir hayat baslayabileeck mi?? Siz onu tanidiniz o sizi... Kendinize göre degil de karsinizdakine göre davranabilecek misiniz??

Birsürü bilinmeyen.. Ve okudugum kadariyla siz epey sans vermissiniz...

Eger sevginizin öldügünü hissediyorsaniz, kendinize eziyet etmeden noktalayin, ama hala onu görünce iciniz isiniyor, yanindayken ona sarilmak istiyorsaniz...

Belki de esinize karsi izlenebilecek en iyi yol, onunla degil kendinizle ilgilenin.. Kendinizi günyanizin merkezine koyun. Siz kendinizi simartin, kendinize cicek alin, vazoya yerlestirip salonunuza koyun..
Romantik bir sofra hazirlayin ama tek kisilik, eger size eslik etmek isterse tabagini getirsin masaya...
 
Ben onu çok seviyorum, onu gördüğümde hala heyecanlanıyorum, gidip kollarına koşasım geliyor. Hala... Bunu itiraf ediyorum, çünkü hiç sevmiyorum diye kendimi kandırmam yanlış. Biraz soğudum tabi ki, ayrıca öfkeliyim de. Ama sevgi bir anda bitmiyor. Onun da beni sevdiğini düşünüyorum. Ama sonu yok. Yazdığınız gibi böyle gelip gitmeye devam eder mi bilmiyorum. Bugün evden çıkarken yine eşya almadı yanına mesela. Gidip ona sarılmak ben de istedim, belki o da beklerdi. Ama ben gerçekten çok çok şans verdim. Ve evet bu bir riskti. Beni kırabilirdi. Veya dün gece kırmasa sonrasında kıracaktı. Çok istedim düzelmesini, gerçekten çabaladım. Bu gece gelir mi onu bile bilmiyorum bakın ve sormuyorum da artık yoruldum. Böyle bir evlilik olmaz ki.

Dün gece gelip kalmak istedi işte, bana işyerinin ona verdiği hediye çeklerini getirmiş. Teşekkür ettim. Amacı nedir anlamıyorum. Gerçekten boşanmaktan emin olan adam eve gelmez, kapatır telefonu, açar davayı. Ama ben onun dengesizlikleri yüzünden dağıldım ve sorunlarımızı tek başıma düzeltemiyorum.
 
Son düzenleme:
her evlilik farkli, her iliski degisik, her kadin farkli her erkek farkli...

bilmiyorum ama insanlarin birbirlerinin kiymetlerini bilmeyip kaybetmeleri beni cok üzüyor... cabam ondan sanirim :)

keske bugün son kez, eve gelirse, kapida karsilayip, hosgeldin diyip onu öpseniz. ve sonra hivbir beklentiye girmeden gündelik islerinize devam etseniz...

of yaa, cok kötü.. sizin yerinizde olsam, cok kötü hissederdim kendimi, cok güclüsünüz...

Insallah bundan sonra mutlu olursunuz...
 
Bence henüz boşanmaya kafaca hazır değil. Sadece sevgi ile de evlilik yürümüyor maalesef.
Hakkınızda hayırlısı olsun.
 
Teşekkür ederim, güzel dilekleriniz için. Ben güçlü olmaya çalışıyorum aslında çünkü başka çarem yok... Eğer gelirse bunu denerim belki ve hiçbir şey olmamış gibi davranırım. Ama geleceğini sanmıyorum.

Belki çoktan resti çekmeliyim, bunu yapmaya çok çalıştım. Duygularımla değil mantığımla hareket etmeye zorladım kendimi. Böyle bir erkekle ömrümü harcamak istemiyorum. Ama öte yandan sevgi ağır basıyor işte. Mantıklı olan bir daha onun yüzüne bile bakmayıp boşanmakken-ki ben de bunu yapmaya çalışıyorum. İçimdeki sevgi beni çaresizliğe itiyor. Onun da sevdiğini ve ayrılmak istemediğini düşünüyorum. Ama kendimi de onun dengesizliklerinden korumak istiyorum. İki arada bir deredeyim.
 
Son düzenleme:
Dün gece hiç tahmin etmediğim halde işten çıkınca eşim yine eve geldi. Ne soğuk ne sıcak davrandım, başladı hiçbir şey yokmuş gibi işyerinden vs muhabbet etmeye. Sinirlendim, evin istediği zaman kafasına estiği gibi gelip gidebilecek bir yer olmadığını, onu istemediğimi, ayrılacağımı söylediğim halde neden ısrarla eve geldiğini anlamadığımı söyledim. "İki-üç gecedir eve gelmek için bahane uyduruyorsun, her seferinde üstümü değiştirip eşyalarımı alacağım diyorsun ama dönüp dolaşıp yine eve geliyorsun. Saf değilim, beni sevdiğin için geldiğini biliyorum" dedim. Ağlamaya başladı. Aylardır bu tartışmalardan ayrılıklardan dolayı dengesinin bozulduğunu, çok mutsuz olduğunu, düzelmesini istediğini sadece benden bunun için yardım beklediğini söyledi. Ben ona "artık bu eve gelme" dediğim halde geliyormuş çünkü ayrılmak istemiyormuş sadece kötü bir dönem geçiriyormuş ben de onu terslediğim için agresif davranıyormuş. O yüzden ben ona boşanacağımı söylediğimde yıkılmış. Bunu söylediğimden beri geçen iki gündür çok acı çekiyormuş vs vs. Ben de "İyi tamam, son kez deneyelim ama iki üç gün sonra tekrar durduk yere tartışma çıkarıp beni üzersen bir daha yüzümü göremezsin". dedim. Neyse işte durum bu, artık yılan hikayesine döndü. Sorumsuzca çekip gidiyor, şimdi de ben ayrılalım dediğim halde kabullenmiyor. Ben de artık çok çok yoruldum. Olayları akışına bırakmak en iyisi.
 

dün ya da ondan önceki gün yazdigim senaryoya yaklasmissiniz :) lütfen kendinizi üzmeyin, dert etmeyin.. esinize karsi bu sefer sevginizi onun istedigi sekilde yansitsaniz..
neden hep kadinlar yapmak zorunda die eminim icinizden gececektir. neden kadin alttan almak zorunda, neden kadin onun istedigi gibi davranmak zorunda, neden, neden... bana göre en basit cevap cünkü erkek evlenince cocuk kesilir... cocuk gibi... pispislanip, agizlarina cikolata alip, kasila kasila dolanmak isterler...
biz de cok sey istiyoruz ama, onlardan göremiyoruz.. o zaman verelim ellerine sekerlerini dolansinlar ortada.. biz de kendi hayatimizin tadini cikaralim.. o bize bakmasin biz kendimize bakalim :) ama co-cu-gun sekerini ihmal etmeden
 

Size sonuna kadar katılıyorum.
 

cok zor bir durum ama artık seni yıpratmasına izin verme bişeyler olmuyosa olmuyodur.zorlamanın anlamı yok.karar vermek ne kadar zor olsada dogru karar vermeni umuyorum.senın ıcın hayırlısı ne ise o olsun canım.
 
merhaba,

nasilsiniz??

Teşekkür ederim, şu an gerçekten daha iyiyim. Geçtiğimiz hafta içinde olanları yazmıştım, eve gelme dediğim halde ısrarla geliyor ama konuşmuyordu, en sonunda kendisi çözüldü, içindekileri döktü ve barıştık. Genel olarak çok üzüldüğünü, çok mutsuz olduğunu ama düzelmesini herşeyden çok istediğini söyledi. Haftasonu için tatil planı yapmıştı kendince sürpriz olarak. Biz de haftasonu iki gün şehir dışında geçirdik, güzel geçti. Fazla geçmişteki sorunları konuşmak istemediğini, çünkü çok hatalı olduğunu ve utandığını, hatalarının yüzüne vurulmasının onu çok üzdüğünü söyledi. Bundan sonrasına bakmak istediğini belirtti. Ben de elimden geldiğince üstüne gitmemeye çalışıyorum. Benim de sorunların oluşmasında payım olduğunu ama sonrasında ben çaba harcadığım halde kendisinin hiç çabalamadığını farkettiğini söyledi. Bensiz olmak istemediğini, beni kaybederse mutsuz olacağını ve bunun için kendisinin de çaba göstermesi gerektiğini sonunda anladığını söyledi. Kısaca durum bu şekilde, ben şimdi beklemedeyim. Bana karşı çok iyi ama ben güvenemiyorum, o da benim güvenimi tekrar kazanacağını, tekrar mutlu olacağımızı söylüyor. Zamana bıraktım ben de.
 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…