Haklısın, dediğim gibi ben önceki konuları okumadığımdan bilmiyorum durumunuzu ve önceden yaşadıklarınızı.. Şu stresli dönemden öncesi de ayrı bir sorun idiyse, evet toparlaması belki daha zor..
Ayrılmak kolay yol da değil aslında, çünkü bir anda başa dönülmüyor, bir anda bütün sorunlardan kaçıp kurtuluvermiyorsun, yeni boşanan bir arkadaşım var; insan bir stresten kurtulmak için ayrılayım da bitsin diyor ama o kadar çok ayrıntı çıkıyor ki insanın karşısına, ayrılıyor olduğunu gözüne gözüne sokan; onlar da ayrı acı veriyor.. Belki onlara gerek kalmadan toparlanabilir diye umut ediyor insan. Ama tabii ummak da bir yere kadar, eşinin de senin kadar olgun olması lazım.. Erkeklerde genel olarak var olan bir huy, yetişip büyüyene koca adam olana kadar anneleri onları öyle bir gamsız yetiştiriyor ki, bir sorun olduğunda aynen anneleri gibi kendilerinin ruhu duymadan karıları her sorunun üstesinden gelsin, her şeyi sineye çeksin istiyorlar.. Değilse de eksik olan kadın tarafı oluyor.. Böyle bakarken de, kendi ellerinde olmuyor bile kadınları hatalı görmek; sanıyor ki dünya ona dönüyor..
Sizin durumunuzda git geller o kadar çok ki, artık bir şeyde emin olup diretmek bile yeterli etkiyi yapmayacak belki; ama şu kararsız haliniz bir anda patlayacak ve tatsız sonuçlanacak diye korkarım..
Ne çok güçlü, ne çok ezik; eşinle denk bir tavırla ne yapılacağına karar vermek gerekiyor herhalde, belki bir süre sonra.. Onun da fikrini alarak ya da belki alıyor görünerek, ona bir şeyleri söyleterek? Sinir halinde ya da tam tersi kaybetme korkusuyla panik halinde değil de, gerçekten ne istiyor onu bir şekilde söyleterek filan.. Sıkıştırarak adam bir sonuca varamıyor, bu anlaşılmış; mutlaka ki o da düşünüp duruyor, durumu tartıyor kafasında, bir süre sonra bu durum açığa kavuşur bence, o zamana kadar "ne yapmalıydım" sorusundan uzak durasın, kendini üzmeyesin.. Su akar yolunu bulur, inşallah güzel olur önündeki günler.
matahari uzun zamandır kk ya giremiyordum.ama üzülerek söylüyorumki gelgitlerin kafanı çok karıştırmış ve baştan beri yaptığın hatayı sürdürüyorsun:kendini bırakıp eşini anlamaya çalışmak hayatının merkezine onu koymak ve onun kendince kafanda yarattığın hislerine odaklanmak.bu tavrını sürdürdükçe daha çok yıpranacaksın bu çok açık
Evet doğru tespit mirka :44: Peki ne yapmalıyım, bundan sonra nasıl hareket etmem gerekli? Kendime odaklanamıyorum ki, sağlıklı düşünemiyorum, karar veremiyorum.
Eşim yüzünden kendimi çok yalnız ve mutsuz hissediyorum sürekli, hiçbir şeye konsantre olamıyorum. Bitmesi gerekse bitecek, bu süreçte kendimi yıpratmamak için doğru davranış ne olabilir? Düzelme şansı varsa da nasıl toparlayabilirim? Kafam çoook karışık...
merhaba,
okuduklarima üzüldüm... tam hersey belki de yoluna girecek derken, esinizin vurdumduymazligi sinir bozucu olmus....
birsüre hicbirsey yapmasan, beklentide olmasan, sadece kendinle ilgilensen...
yeniden ise baslayabilirim yazmissin o konuda bir gelisme var mi? belki o zaman kafani mesgul edecek bambaska konularin olacak....
birsüre hicbirsey yapmasan, beklentide olmasan, sadece kendinle ilgilensen... ben de bunu yapmaya çalışıyorum bir süredir. Çok fazla düşünmemeye, kendimle ilgili yapmak istediklerimi yapmaya çalışıyorum. Ama eş durumu belirsizken bir yere kadar oluyor. Yani gün içinde bir sürü şey yapıyorum, herkes gibi geleceğe dair planlarım var benim de ama boşanacak mıyım, taşınacak mıyım bunlar netleşmediği için bir anlamda elim kolum bağlı oluyor.
İş konusunda birkaç yerden olumlu dönüş aldım, inşallah 1 ay içinde bu birkaç işten biri olacak. Daha bu sabah bir iş görüşmesine gittim, ikinci görüşmemdi, olumlu cevap verdiler, işe başlama tarihi ücret konularını netleştirip döneceklerini söylediler. Yani en azından işsizlik sorunumu çözmek üzereyim. Ama dediğim gibi evliliğimin geleceği kesin belli olamadığından tamamen kendime odaklanamıyorum. Yani evli miyim, bekar mı olacağım yakın bir tarihte, bu bile belli değil, iş görüşmesine gidiyorum yeri geliyor eşimin nerede çalıştığını vs soruyorlar, tabi ki hiçbir şey söylemiyorum tutup da sorunları anlatacak değilim ama bir şekilde eş de insanın hayatını etkileyen birşey olduğu için bir iş görüşmesinde bile eş konusu açılıyor. Oysa ki ben bilmiyorum ki eşim dediğim insanın belki 3 ay 5 ay sonra hayatımda olup olmayacağını. Bu da bende çok buruk bir his bırakıyor.
Ama önerine uyacağım, ben de bir süre eşimle ilgili hiçbir şey yapmayı düşünmüyorum, o sanki yokmuş gibi hareket edeceğim. Gelip eşyalarını toplarsa gitme demem, kalırsa da bir şey demem, ne hali varsa görsün mantığı en doğrusu galiba... Ama böyle yaparsam iyice çaresiz gözükmez miyim? Karmakarışık aklım ve kalbim...
Matahari insan sen gibi olgun ve ne dediğini bilen bir insanın yazdıklarını okuyunca, sanki eşi de o ayarda olmalıymış gibi hissediyor; yazdıklarımın da etkisiyle eşini arayıp olumsuz tavırla karşılaşmana çok üzüldüm.. Matahari seviyorsa mantıklı bir insandır diye düşünmüştüm..
Şu halde, şu saatten sonra eşinle toparlama olasılığın yok, bu kadar sürüncemde bırakıp sen yeniden başlayalım dediğinde bile burun kıvırıyorsa zaten; nasıl eski halinize dönebilirsiniz ki? Ha diyeceği şu olabilir, sen önceden bana ayrılalım diye direttiğin için ben de kendimi kötü hissettim, o sebepten hayır dedim, aslında istiyordum. Ya da buna benzer bir şey.. O zaman da eşinden hiçbir zaman emin olamayacaksın demektir, kendi kişiliğine göre karar vermiyor, davranışları kendi kişiliğini değil sadece içinde bulunduğu psikolojik durumu yansıtıyor demektir, hakikaten çok zor böyle bir insanla iletişimde kalmak..
Mirka'nın öğüdü en iyisi herhalde, umulacak en iyi şey de, bir an evvel her şeyin sonuca ulaşması..
Evlilik zor iş, kimsenin evliliği de kimseninkiyle mukayese kabul etmeyecek kadar kendi özelliğine sahip, kişilikler farklı sonuçta; ama neticede bir özveri gerektiriyor illa ki, eşin bu özveri hep senden gelsin istiyor gibi; çabalayacak gücü kalmadığını söylüyorsa; sen alttan almaya devam etsen, bir şekilde bu ayları geçirseniz bile, evliliğin kurtarıcısı olması beklenen ve sorun olduğunda sorumluluğu alacak olan kişi sen olacaksın onun gözünde.
Beraber emek harcanan bir şeyin iki taraf için de değeri olur, sen kendinden yonttukça yontmuşsun; özgüveninin eskisiyle ilgisi kalmamış, adam hala kendini ağırdan satıyor..
Çok daha güzel günleri hak ediyorsun...
Sen bugün de lütfen yeniden deneyelim deseymişsin burun filan kıvırıp sonunda zorla razı olmuş gibi yapacakmış herhalde, sen bunları konuşmuştuk deyince kendi söylemiş.. Kendine sorsan çok acı çektiği bir dönem gibi anlatacak kesin ama ne istediğini bilmiyor, hakikaten erkek dediğin ayağı yere sağlam basar, hatta inat eder, bir şey söyledi mi bi daha lafından döndürmesi zor olur filan, genelde kadın erkek ilişkilerinde adamın dediğinden bir türlü dönmemesinden yakınırız, seninkisi tam tersi, bir öyle bir böyle.. Dediğin gibi bir şeyi umursamıyor. Omuzlarından tutup sarsasım geldi adamı :)
Kendini en az üzecek şekilde yakın ol, değilse hiç bulaşma, hak ettiği şey aslında kedinin fareyle oynadığı gibi oynamak ama ona da sabır lazım..
O da bilmiyor ne istedigini, sen de. Bu böyle hayat boyu sürüp gidecek besbelli. Siz ne uzar ne kisalirsiniz. Bence acikca ortada. O ne kadar ne istedigini bilmiyor ve tutarsizsa, sen de aynen onun gibisin. Aslinda birbirinizi bulmussunuz dicem ama demiyorum. Yine de Allah yardimcin olsun.
Artık sizler de burada açtığım konulardan neler yaşadığımı az çok takip ediyorsunuz. En sonunda ipler kopma noktasına geldi; eşime en son tekrar deneyelim, birbirimizi seviyorsak sorunları aşarız başarırız demiştim. Çünkü ben onu hala çok seviyorum ve problemleri çözeceğimize inanıyordum, onun da beni sevdiğine inanmak istiyordum. Ama ne oldu, eşim denemeyi kabul ettikten 24 saat sonra geldi benimle konuştu. Bak böyle olmuyor, ben seni artık sevmiyorum, sana karşı hiçbir şey hissetmiyorum. Sana sarılmak elini tutmak istemiyorum. İki ay öncesine kadar seni çok seviyordum ama yaşananlar benim sevgimi yok etti. Artık bu ilişkiyi istemiyorum dedi. Eşyalarını topladı çekti gitti acımasızca yüzüme bile bakmadan. Hatta en son evden giderken bana en azından ben gidene kadar ağlama, gitmemi zorlaştırma dedi. Boşanmak istiyormuş, ailesiyle de konuşup en kısa sürede bitirmek istiyormuş ve zaten 2 aydır kafasında boşanmayı planlıyormuş. Şimdi ben ne yapayım? Aslında sorunun cevabını biliyorum, yapacak hiçbir şey yok, sanırım bu durumu kabullenmek gerek. Eşimin bir zamanlar var olduğunu söylediği o büyük aşk bitmiş, kafasında bitirdiğini bir daha asla beni eskisi gibi sevemeyeceğini söyledi. Bütün umutlarımı yıktı gitti. Bazen ölmeyi bile düşünüyorum ama güçlü olmam gerek. Ne olur bana bir yol gösteren. Söyleyeceğiniz şeyler benim için çok önemli...
Canım, önceki konuna şöyle bir göz attım da pek geçerli sebepler bulamadım doğrusu. Senin bir dönem yapmış olduğun kıskançlıklar mı bu kadar mı bunalttı bu adamı yani? Yada sen bu kadar mı abarttın bu olayı, bilmediğimiz şeyler varsa bilemem ama şu cümle bana çok saçma geldi.
Ne demek yani bu sen bu adamı dövdünmü aldattın mı anasına mı küfrettin ne yaptın yani, evli olduğunuzun farkında mı kendisi?
Bu sebeple ile kim kimden nasıl bu kadar soğuyabilir...
Seni üzmek istemem gerçekten fakat ben bunun altında başka bişeyler görür gibiyim. Kendi içinde sana söylemediği başka birşey olabilir.
Bu kadar küçük nedenler ile seni yalnız bırakıcaksa bence hiç üzme kendini bırak gitsin, sana zaten hayır gelmez bu adamdan...
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?