Ve yolun sonu... Boşanıyorum...


Onun gerçekten ne istediğini çok sorguladım ve çok net cevaplar aldım aslında, en son bitti demeden önce de aynı şeyleri söyledi. Kısaca ayrılmak istemiyor ama hep mutsuz olacaksa (çünkü çoook mutsuzmuş da) ayrılmayı tercih edermiş. Onun cümlesiyle "tek istediği huzur ve mümkünse benimle huzur bulmak ama olmuyorsa da olmuyor"muş. Huzurdan kastettiği onun hatalarını görmezden gelmem ve ondan hiçbir şey beklememmiş. Hadi buna da razıyız diyelim ama eminim ben hiçbir şey beklemezken kendi beklentileri de devam edecek. Yani o istediği gibi arkadaşlarıyla özgürce gezip tozacak, bu arada ben işe başlayacağım, onun hobilerine pc, futbol vs ses çıkarmayacağım (gerçekten abartı olmasa bir şey demem ama resmen bağımlı), aynı zamanda yemeği temizliği yine hep ben sırtlanacağım ve bu liste sürer gider. Yani ben mükemmel eş olurken o sadece bir süre dinlenip kendine gelecekmiş. Sanki ben ona çok kötü bir şey yapmışım ya da kendim de zor bir dönemden geçmiyormuşum gibi. Bunları yapıp hiçbir karşılık beklemememi istiyor huzur bulmak için.

Onun çaba harcaması konusunda da çok yorgunmuş, hiçbir şeyi düzeltme gücü yokmuş, en azından bir süreliğine bu ilişki için hiçbir şey yapamazmış, bütün bunları ve kendi kırgınlıklarımı "kaldırabilirsem" olurmuş. Ben de sinirlendim "kaldıramam bitti" dedim işte. Hangi kadın bu laf karşısında alttan alabilir ki. Ne istediği tam olarak bu
 
Son düzenleme:
Dün oturup düşündüm, özellikle Fiyonkcuk'un yazdıkları bana cesaret verdi biraz, eşimi aradım (gece işyerinde nöbetçiydi) ve "neden hiçbir şey olmamış gibi sıfırdan başlayamıyoruz sonuçta birbirimize sevgimiz var" dedim. Ama o olumlu yaklaşmadı, beni hala sevdiğini ama bu saatten sonra aynı şeyleri yaşamak istemediğini, sürekli üzüldüğümüzü, o yüzden bitirmek istediğini söyledi. Ben yeniden başlayıp hiçbir şey olmamış gibi davranmayı başarsam da artık kendisinin bunu beceremeyeceğini söyledi. "Ben de çok üzülüyorum, ayrıldıktan sonra da çok üzüleceğim, kötü günler yaşayacağız ikimiz de. O yüzden ne kadar erken kabullensek bittiğini o kadar iyi" dedi. Bu sözün üstüne ben de kabul ettim, artık yapabileceğim her şeyi yaptım çünkü. Belki dediği kabullenmeliyim ayrılığı, yapacak ne kaldı ki?
 
matahari uzun zamandır kk ya giremiyordum.ama üzülerek söylüyorumki gelgitlerin kafanı çok karıştırmış ve baştan beri yaptığın hatayı sürdürüyorsun:kendini bırakıp eşini anlamaya çalışmak hayatının merkezine onu koymak ve onun kendince kafanda yarattığın hislerine odaklanmak.bu tavrını sürdürdükçe daha çok yıpranacaksın bu çok açık
 

Evet doğru tespit mirka :44: Peki ne yapmalıyım, bundan sonra nasıl hareket etmem gerekli? Kendime odaklanamıyorum ki, sağlıklı düşünemiyorum, karar veremiyorum.

Eşim yüzünden kendimi çok yalnız ve mutsuz hissediyorum sürekli, hiçbir şeye konsantre olamıyorum. Bitmesi gerekse bitecek, bu süreçte kendimi yıpratmamak için doğru davranış ne olabilir? Düzelme şansı varsa da nasıl toparlayabilirim? Kafam çoook karışık...
 
merhaba,

okuduklarima üzüldüm... tam hersey belki de yoluna girecek derken, esinizin vurdumduymazligi sinir bozucu olmus....

birsüre hicbirsey yapmasan, beklentide olmasan, sadece kendinle ilgilensen...

yeniden ise baslayabilirim yazmissin o konuda bir gelisme var mi? belki o zaman kafani mesgul edecek bambaska konularin olacak....
 

her insan bu süreçte yaşadıklarının kabustan ibaret olmasını herşeyin eskisi gibi olmasını ister kabullenmekte zorlanır.sende de barışma tekrar mutlu olma ümidinin olması çok doğal.fakat bu durumunu atlatmak istiyorsan tam tersini yapmalı yaşadıklarına sürekli odaklanmaktan vazgeçmeye çalışmalısın.dikkat edersen buradaki her yorumun her kelimesinden ziyadesiyle etkileniyorsun kafanı en çok bu karıştırıyor.daha önce de bahsetmiştim ve hayatına kendini ön plana koyarak kendi mutluluğunu düşünerek devam etmeni önermiştim.ama sen sürekli karşıya odaklandın.ne yapsam mutlu olurum yerine "oluruz" u düşündükçe içinden çıkamayacaksın.karşında sadece kendini düşünen ve evlliliğinin başından beri okuduğum kadarıyla öyle de yaşayan bir adam var.sen baştan beri hayatını ona endekslemişsin.şu an bile öyle.o istemiş sen yapmışsın baştan beri.bu sizi mutlu etmemiş vede.benim çekincem hep şu oldu: sadece kafanı daha da çok karıştıran üyeler arasına girmek ve seni daha da çok üzmeye neden olmak.işte bu yüzden direkt olarak şunu yaptan ziyade durum tespitinden ibaret bir yazı yazmaya çalışıyorum.ve özellikle şunu tekrar söylüyorum:artık kendini düşünmeye başla.çünkü karşındaki düşünülmeyi haketmiyor belli ki
 

birsüre hicbirsey yapmasan, beklentide olmasan, sadece kendinle ilgilensen... ben de bunu yapmaya çalışıyorum bir süredir. Çok fazla düşünmemeye, kendimle ilgili yapmak istediklerimi yapmaya çalışıyorum. Ama eş durumu belirsizken bir yere kadar oluyor. Yani gün içinde bir sürü şey yapıyorum, herkes gibi geleceğe dair planlarım var benim de ama boşanacak mıyım, taşınacak mıyım bunlar netleşmediği için bir anlamda elim kolum bağlı oluyor.

İş konusunda birkaç yerden olumlu dönüş aldım, inşallah 1 ay içinde bu birkaç işten biri olacak. Daha bu sabah bir iş görüşmesine gittim, ikinci görüşmemdi, olumlu cevap verdiler, işe başlama tarihi ücret konularını netleştirip döneceklerini söylediler. Yani en azından işsizlik sorunumu çözmek üzereyim. Ama dediğim gibi evliliğimin geleceği kesin belli olamadığından tamamen kendime odaklanamıyorum. Yani evli miyim, bekar mı olacağım yakın bir tarihte, bu bile belli değil, iş görüşmesine gidiyorum yeri geliyor eşimin nerede çalıştığını vs soruyorlar, tabi ki hiçbir şey söylemiyorum tutup da sorunları anlatacak değilim ama bir şekilde eş de insanın hayatını etkileyen birşey olduğu için bir iş görüşmesinde bile eş konusu açılıyor. Oysa ki ben bilmiyorum ki eşim dediğim insanın belki 3 ay 5 ay sonra hayatımda olup olmayacağını. Bu da bende çok buruk bir his bırakıyor.

Ama önerine uyacağım, ben de bir süre eşimle ilgili hiçbir şey yapmayı düşünmüyorum, o sanki yokmuş gibi hareket edeceğim. Gelip eşyalarını toplarsa gitme demem, kalırsa da bir şey demem, ne hali varsa görsün mantığı en doğrusu galiba... Ama böyle yaparsam iyice çaresiz gözükmez miyim? Karmakarışık aklım ve kalbim...
 
Son düzenleme:
öyle bir yerdesin ki öyle bir yere sevdiğn adam tarafından sürüklenmişsinki artık gitmekte, kalmakta zor geliyor...
öyle bir yerdesinki verdiğin her karardan pişman olmaktan korkuyorsun belkide. doğruyu kendin için iyi olacak şeye karar vermek isterken öyle kararsız kalıyor öyle korkuyorsun ki her seferinde olayları akışa bırakıyorsun belki su yolunu bulur diye. ama olmuyor olmuyor lanet olsun ki sular durulmuyor için sıkılıyor boğuluyorsun belkide... zaten en kötüsüde bu kararsızlık. gitmekle kalmak arasında durup kendine bir yer bulamamaktır.

artık kaldığın yerde sana ait değilken çok karışık hemde çok...

senin yapamadığını veremediğin kararları senin yerine belkide artık eşin verdi. öyle yada böyle bu evlilik bir ömür boyu sürecek mi sorusuna cevabın hayır olacaksa işi daha da fazla uzatmanın o arada derede durmak ne kadar mantıklı cevabını kendin ver.

ve son olarak ardına bakma yep yeni bir sayfa aç hayatında bundan sonrası için yapacaklarını kur kararlı ol dik dur . yarınlar aslında hep güzel günlere gebedir bakmasını bilene. artık hayata güzel gözlerle bak yaşama sevincin ve hayatını ellerine al kimseye kendi ellerinle hayatını teslim etme. Sevgiyle kal
 


belirsizliklerden nefret ettigini daha önce de söylemistin... ama yine de en iyisi galiba Mirka'nin da dedigi gibi sadece kendini düsün... caresiz gözükür müsün.... hmm bilmem ki... benim karsimda, benimle ilgilenmeyen biri olsa sinir olurdum :) belki esin bunu bilerek yaptigini düsünebilir, yani onun sana yaptigini sen ona yapiyorsun gibi... bu ayna durumu belki isi cözer belki de daha karisiklastirir.. pöffff..... aslinda en büyük hatamiz sürekli karsimizdaki ne düsünür diye düsünerek yasamaya calismak.. eger daha huzurlu olacaksaniz, hicbirsey yapmayin, esiniz de ne düsünürse düsünsün...

insallah, en kisa zamanda sizi gercekten mutlu edecek gelismeler olur.. huzurunuza yeniden kavusursunuz...
 
neden bu kahrolası erkekler yuzunden bu kadar acı çekiyoruz?onlr hayatlarını kendı istediklerince hiç yara almadan surdururken hüsrana uğrayan biz oluyoruz?Bu nasıl bır adalet ? Daha once dedıgım gıbı matahari seninle okadar bir ki yaşadıklarımız arkadasların sana verdıgı cevapları bende kendıme yazılırmıscasına okuyorum .Bu hafta eşimi 1 hafta yalnız bırakmaya karar vermıştım sırf kafasını dinlesin bensiz bi hayatın belki kendisi ıcın zor oldugunun farkına varabılmesı ıcın hem de gıdecek hıcbıryerım olmamasına ragmen yıne de sırf o kafasındakı soru ısaretlerınden kurtulsun cok ıstedıgı bekar hayatına gerı donmenın ona mutluluk mu huzursuzluk mu verecegını netlestırmesı ıcın.Ama az once bana soyledıgı sey '' ben haftasonu ıs arkadaslarımla yemege cıkıcam sen de cıkarkadaslarınla '' bana hala ne kadar da aptal oldugumu hatırlattı.Demekkı onu evde bırakacagım haftanın sıkıntısını yasayacagına , arkadaslarıyla plan yaparak kutlamaya baslamıs bıle ! Ve bana nerde kalacagımı sormadan bunun merakı ıcınde bıle olmadan...Okadar acı cekıyorum kı 4 yılımı verdıgım bır dedıgını ıkı etmeden ,eglenceye duskun olmama ragmen evlendıgımden berı sırf ev hayatını sevıyor dıye evde oturmama ,madden ona yuk olmamak ıcın çalışmama ,ve yogun ıs temposuna ragmen gecenın bı vaktı yada sabahın korunde onun sevdıgı yemegı yapıp aksama ac bırakmamak ıcın uykumdan olmama,aılyle vakıt gecırmeyı sevmedıgı ıcın canım aılemı bıle nadıren gormeme ragmen onun ıstedıgı sadece yalnız kalmak oldu.Mutsuz mus hem de cook allahın cezası herdefasında onu mutlu etmek ıcınde oldugu bunalımdan kurtarmak ıcın defalarca duyduklarımı yutmak zorunda kaldım.Bana benı kardesı gıbı gordugunu soylemesıne ,benımle mutlu olmadıgını soylemsıne kendıne kıralık bır ev aradıgını soylemesıne ragmen.Bunları baskası bana anlatsa bukadar gurursuzmusun bırak yoluna devam et cok guzel bır kızsın senı mutlu decek hayatında kımbılır nelerle karsılacaksın deger mı bu kadar uzuldugune ,nankor bı ınsan ıcın bunca acıyı cektıgıne derdım .....Ama uzuleek ve kahrolarak soyluyorum kı olmuyor.Kendı yuzume aynada bakmaktan utanıyorum sen bukadar kişiliksizmiyim ben diye,haftalardır yemeden içmeden kesildim karsısında agladım haykırdım ısyan ettım yalvardım gıtmesın dıye ....Bu ben miyim bilmiyorum ..insan bu durumda ne yapar ben de bılmıyoorum.İşim de var beni meşgul edecek ama bu da olmuyor aksine insanlar yıkık bitkin halimi goruyor soruyor fakat ben hıc bır cavap veremıyorum ...Cunku okadar hayran oldukları bı evlılık var kı onların bıldıgı ,onalara gore okadar guzel bır kızım kı ne kadar sanslı bır esın var dıyorlar bana oysa gercek ne ? bana benı sevmedıgını soyleyen bır koca....
Hata ondaymıs benım hıcbır sucum yokmus kendıde bılıyormus onu o mutlu etmek ıcın ne fedakarlıklar yaptıgımı ..allah ragzı olsun ondan karsılıgını da bana bu sekılde verdı ...Hayatım hakkında benım de hıcbı fıkrım yok ne yone gıdecek sona ben de yaklasıyorum bılıyorum ve bu benı içten içe öldürüyor Okadar Zor ki
 
Matahari insan sen gibi olgun ve ne dediğini bilen bir insanın yazdıklarını okuyunca, sanki eşi de o ayarda olmalıymış gibi hissediyor; yazdıklarımın da etkisiyle eşini arayıp olumsuz tavırla karşılaşmana çok üzüldüm.. Matahari seviyorsa mantıklı bir insandır diye düşünmüştüm..

Şu halde, şu saatten sonra eşinle toparlama olasılığın yok, bu kadar sürüncemde bırakıp sen yeniden başlayalım dediğinde bile burun kıvırıyorsa zaten; nasıl eski halinize dönebilirsiniz ki? Ha diyeceği şu olabilir, sen önceden bana ayrılalım diye direttiğin için ben de kendimi kötü hissettim, o sebepten hayır dedim, aslında istiyordum. Ya da buna benzer bir şey.. O zaman da eşinden hiçbir zaman emin olamayacaksın demektir, kendi kişiliğine göre karar vermiyor, davranışları kendi kişiliğini değil sadece içinde bulunduğu psikolojik durumu yansıtıyor demektir, hakikaten çok zor böyle bir insanla iletişimde kalmak..

Mirka'nın öğüdü en iyisi herhalde, umulacak en iyi şey de, bir an evvel her şeyin sonuca ulaşması..

Evlilik zor iş, kimsenin evliliği de kimseninkiyle mukayese kabul etmeyecek kadar kendi özelliğine sahip, kişilikler farklı sonuçta; ama neticede bir özveri gerektiriyor illa ki, eşin bu özveri hep senden gelsin istiyor gibi; çabalayacak gücü kalmadığını söylüyorsa; sen alttan almaya devam etsen, bir şekilde bu ayları geçirseniz bile, evliliğin kurtarıcısı olması beklenen ve sorun olduğunda sorumluluğu alacak olan kişi sen olacaksın onun gözünde.
Beraber emek harcanan bir şeyin iki taraf için de değeri olur, sen kendinden yonttukça yontmuşsun; özgüveninin eskisiyle ilgisi kalmamış, adam hala kendini ağırdan satıyor..

Çok daha güzel günleri hak ediyorsun...
 

Canım üzülmene hiç gerek yok, senin de söylediğin gibi eşim mantıksız bir insan ve evliliğin sorumluluğunu taşıyamıyor. Artık onun için ben bile eskisi kadar üzülemiyorum.

Bugün evden çıkacaktım, biraz konuşmak istediğini söyledi, sonra gelip dedi ki, geçen akşam telefonda konuştuğumuzda ben ona düzeltiriz diyerek olumlu yaklaşmama rağmen o hala aynı şekilde hissediyormuş kararlıymış ayrılmaya çünkü beni sevmesine rağmen artık yıprandığı için bitirmek istiyormuş. Ben de "zaten konuştuk bunları, neden aynı şeyleri tekrar söylüyorsun" dedim haklı olarak. Sonra çark etti, o hala evliliğimizin bittiğine inanıyormuş ama bir yandan düzelmesini de istiyormuş o yüzden benim tekrar sıfırdan başlamayı deneme önerimi kabul edecekmiş. Ben de iyi tamam o zaman dedim ama sonra yine sinirimi bozdu. Kararı denemek yönündeymiş ama içi rahat değilmiş bunu özellikle vurguladı bir kaç kez, mutsuz olacağını biliyormuş. "İçine sinmiyorsa boşver o zaman böyle olmaz, nazını çekecek peşinden koşacak değilim, net bir şey söyle şu an bitiyor mu devam ediyor mu bilmek zorundayım." dedim. Zaten dışarı çıkmam gerekiyordu. Verdiği cevap "Şu an bekliyoruz, yarın tekrar konuşalım" oldu. Ben de iyi dedim çıktım kapıdan. Ne kadar saçma değil mi? Kendini ağırdan satıyor, gereksiz yere bir bayan gibi kaprisler, nazlar yapıyor. Bence derdi ayrılmak filan değil, asıl istediği beni peşinden koşturup egosunu tatmin etmek. Böyle bir insanla ömür boyu uğraşmak istemiyorum, bu nasıl bir insan diye düşünmeye başladım artık. Yarın tekrar konuşmak filan da istemiyorum aslında, konuşmak isterse işim var yorgunum filan diyeceğim tıpkı onun bana hep yaptığı gibi. Ben elimden gelen çabayı gösteriyorum, sürekli yeni önerilerle kurtaracak çözümlerle gidiyorum karşısına, onun hiçbir çaba gösterdiği yok. Ben çabaladıkça daha çok şımarıyor, tabiri caizse tepeme çıkıyor. Benim bildiğim normalde erkekler bayanların peşinde koşar, ikna etmeye çalışır, bu nasıl bir ego nasıl bir kendini naza çekme anlamadım. Hep benden ona yalvarmamı, onu ikna etmemi bekliyor sanki bütün hatalar benimmiş, kendisinin hiçbir suçu yokmuş gibi.

Ama artık gerçekten çok bunaldım. Ve şunu da belirteyim artık derdim ayrılmak ya da barışmak değil. Benim sabrımı ve iyi niyetimi o kadar suistimal etti ki, o kadar vurdumduymaz ve kayıtsız ki ona sadece güzel bir ders vermek istiyorum. Bu kadar kendini beğenmişlik, bu kadar ukala ve kırıcı tavırlar artık benim de sinirimi bozdu. Ayrılmak yüzüne bakmamak bile onun için yeterli bir ceza değil belli ki, çünkü hiçbir şeyi ama hiçbir şeyi umursamıyor. Gerçekten çok öfkelendiriyor beni.
 
Son düzenleme:
Sen bugün de lütfen yeniden deneyelim deseymişsin burun filan kıvırıp sonunda zorla razı olmuş gibi yapacakmış herhalde, sen bunları konuşmuştuk deyince kendi söylemiş.. Kendine sorsan çok acı çektiği bir dönem gibi anlatacak kesin ama ne istediğini bilmiyor, hakikaten erkek dediğin ayağı yere sağlam basar, hatta inat eder, bir şey söyledi mi bi daha lafından döndürmesi zor olur filan, genelde kadın erkek ilişkilerinde adamın dediğinden bir türlü dönmemesinden yakınırız, seninkisi tam tersi, bir öyle bir böyle.. Dediğin gibi bir şeyi umursamıyor. Omuzlarından tutup sarsasım geldi adamı :)
Kendini en az üzecek şekilde yakın ol, değilse hiç bulaşma, hak ettiği şey aslında kedinin fareyle oynadığı gibi oynamak ama ona da sabır lazım..
 

Nasıl oynayacağım o şekilde?

Bu arada evet ona sorsan çok acılar çektiği bir dönem olarak anlatır, mağdur rolüne girmeyi çok iyi biliyor.
 
O da bilmiyor ne istedigini, sen de. Bu böyle hayat boyu sürüp gidecek besbelli. Siz ne uzar ne kisalirsiniz. Bence acikca ortada. O ne kadar ne istedigini bilmiyor ve tutarsizsa, sen de aynen onun gibisin. Aslinda birbirinizi bulmussunuz dicem ama demiyorum. Yine de Allah yardimcin olsun.
 

Allah iyiliğini versin, aslında haklılık payın var
 
Son düzenleme:


boşanma konusunda ağardan al ama boşanmam da deme neticede seni sevmediğini söyleyen bir erkek var .her nekadar yuvayı dişi kuşta yapsa hani etkilemekte istemem ama olmayıncada olmuyor önceki konularınızı bilmiyorum açıkçası basit sorunlar bile uzun uzadıya devam ettiği zaman bile bıkkınlıklar oluşabilir belkide geçici bir sorun yaratmıştır sorunlar aranızda en azından dava açmadan 3-5 ay ayrı yaşamayı deneyin sonra bir araya gelip bir daha konuşun baktınız olmuyor ayrılık size daha iyi geliyor hayatınıza yeni bir yön vermenin zamanı gelmiş demektir .
 

bende şüphelenmiyor değilim ama dillendiremedim şüphe tohumları ekmeyeyim diye .

hakkınızda hayırlısı olsun canım ne diyeyim valla evlenmek zor boşanmak daha da zor ama hayata da bir kez geliyoruz nasıl mutlu olacaksak öyle yapalım değilmi ya.birde çocuk varmıydı sizde ya onu göremedim merak ettim şimdi ben
 
oturdum şu koskoca 60 sayfayı bastan sona okudum, yetmedi önceki açtıgınız konularınızı da okudum. gördüğüm şey sadece şu: siz burdan bakınca çok güçlü bir kadın gibi görünüyorsunuz fakat o kadar güçsüzsünüz ki özellikle son aylarda.

ayrılacağım kesin diyorsunuz ve adam gece geliyor ağlıyor siz bir şans verdim diyorsunuz.
bir hafta sonra tekrar ayrılıyorum ondan nefret ediyorum diyorsunuz ve o gece eşiniz tekrar ağlıyor ve siz yeniden affediyorsunuz....bu liste böyle uzayıp gidiyor... yahu 26 yasında daha küçük yasta evlenmiş falan diyorsunuz da çevrenizdeki kaç kişi 26 yasından sonra evleniyor allah askına?

adam sizi terk ettiğinde siz onun ailesinin yanında gururunuzu ayaklar altına alıp "ben hala eşimi seviyorum ama o ayrılmak istiyor" gibi bir cümle kurdugunuz zamanlarda adam gidip kızlara çiçek gönderiyormus yuhh yani yuhhh...insan bunu nasıl hazmeder ki? şahsen ben her çiçek gördüğümde bu olay benim aklıma gelir...tamam acı çeke çeke hala vazgeçemiyor olabilirsiniz anlarım sizi benim de 2.5 yıllık bir ilişkim var ve ben evli olmadıgım halde defalarca denedim vazgeçemedim..

lütfen siz eşinizle konusmadan oturun bir kagıda bu adamın yaptıgı kötü şeyleri yazın ve diğer kagıda da iyi şeyleri. eğer sizi ikna edecek kadar iyi yönü varsa devam edin. ama sırf buraya yazdıgınız kötü şeyler bile bir parşömeni tamamen doldurur. artık gerçekçi olun lütfen okurken o kadar üzüldüm ki. size kızdıgım yerler oldu haddim olmayarak.

bence sizi üzen eşiniz değil.onu evlenmeden önce arkadas oldugunuz için tanımıssınızdır ve romantik olmadıgını, çok fazla kızla kısa süreli ilişkisi oldugunu, sorumsuz oldugunu, iş ortamındaki kızlarla yakınsabildiğini ve daha birçok kötü yönünü görmüşsünüzdür. bunları bile bile sadece "aşık oldum evleniyorum" mantıgıyla yapılan evlilikleri yanlıs buluyorum bu benim şahsi fikrim lütfen kırılmayın.

ve lütfen artık aynaya bakıp silkelenin ve bu adamın eline bavulunu verip gönderin bırakın annesi emzirsin onu.çünkü daha kişiliği oturmamıs.afedersiniz ama bu yazdıklarınızdan böyle görünüyor.
 
Son düzenleme:
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…