eşimin 2 teyzesi var, araştırmayı seviyorlar. dinler konusunda ve mistisizimle ilgili. onlar zaman zaman göbek atlarını kullanıyorlar nufusta kayıtlı olmayan isimler bunlar. bunu bana şöyle açıkladılar;
"her isim bir insanın kaderinden yaşantısına kadar ciddi roller oynar, anlamları ve enerjileri çok önemlidir. bu yuzden isim koyarken çok dikkatli olmalıyız. ancak gunumuz dunyasında tek bir isim sağlıklı bir yaşama yetememektedir. zaman zaman diğer ismimizin bize açacağı yeni bir enerjiye, tazeliğe, yeni fırsatlara ihtiyaç duyarız. o yuzden gunumuzde 2 isim koymak çok önemlidir. ayrıca bu iki isim birbirini dengeler. "
bu açıklamayı ben çok anlayamadım ama etrafıma baktığımda bazı örnekleri fark ettim. ablam oğlu için boran ismini koymaya karar verdiğinde ben deha için israr etmiştim. eniştem ise nufus mudurluğunde deha boran yazdırmış adını. boran hayatının beş yılında inanılmaz hareketli bir çocuktu boran gibi esti, hepimiz maf olduk ailemizin yeni bireğini buyuturken. 2-6 yaş arasında anaokulunda ve evde herkes ona boran olarak hitap etti. ilkokulda da bu isimle 2 yıl okudu. 9 yaşına geldiğinde okul değiştirdi. sınıf öğretmenine deha adını kullandığını söyleyip birden okulda deha ya dönüştü. ablam bu durumu veli toplantısında anlamış. o kadar zorlandım ki öğretmenler "deha" dedikçe diyor.(çocuk yerine çevresi zorlanıyormuş meyer). tam bir dahi olmasa da deha gerçekten özel bir çocuk, çalışkan özel ilgi alanları olan, oldukça zeki biri.
14 yaşında şuan tum arkadaşlarıve okul tarafından deha olarak tanınıyor. biz tum aile ve akrabaları ise ona boran diyoruz. onun hiçbir sıkıntısı yok.
başka bir örnekse yakın bir arkadaşımızda bize kendini naim adı ile tanıttı bir kaç yıl sonra selçuk ismine de sahip olduğunu öğrendik. nişanı esnasında tum ailenin ona selçuk dediğini görünce çok saşırdım. üstelik ortamda 1-2 tane daha selçuk vardı. ama naim durumdan şikayetçi değildi.
bir örnekte eşim, hiç kullanmadığı bir ismi var. ama bence ona inanılmaz özellikler katıyor. arif tolga adı. arifi yuzeysel tanıdığı kimse bilmez. ama arif herzaman onun üstünde bir etki sağlıyor. sağduyulu ve akıllı kararlar alıyor çoğu zaman.
benim aklım da iki isme yatıyor. universitenin ilk yılında, depresyona girince okul psikologuna gitmiştim. onun tavsiyesi kendimi en mutlu hissettiğim ana kadar çeşitli rollere girmemdi. olmak istediğim insanı bulmanın bir yoluydu. bu bana 2 isim hikayesini hatırlatıyor bazen ayşe, fatma, melis, yerine başka biri olmak bir çıkış noktası olabilir.
dün eşimin akşam görevi vardı geç geldi. ben de uyuyakaldım kanepede. eşim gelince kanepeye uzandı yanıma beli de benim karnıma denk geliyomuş ben uyuyordum tabi. sonra bizim oğlan babaya 3 kere ard arda tekme atmış. eşim beni uyandırdı oğlun bana tekme mi attı yoksa senin elin mi vardı diye ben de uyuyorum dedim. sonra baya bi güldük tekmelere:) babasına ben burdayım ben uyumadım demek istedi galiba:)
Şimdi de uydurup uydurup yapıyorum, çorbaları mutlaka yeşil mercimekli ve tavuklu-kıymalı yapıyorum. Geliyor tadına bakıyor
