Efendimiz(sav) bir bir bebeğin şiddetli ağladığına şahit oluyor ve “nesi var” diye soruyor. Hz. Ali cevaben; “nazar değdi ya Rasulallah” diyor. Sevgili Peygamberimiz “rukyesi yok mu? Onu taksaydınız” karşılığını veriyor.
Efendimiz’in orada “rukye” diye nitelendirdiği şey, bizim korunmak için okuduğumuz nas, felak, cevşen, kıtmir gibi dualardır.
O halde çocuklarımız için de sürekli üstlerinde taşıyabileceği kıtmir , cevşen gibi korunma amaçlı dualar takabiliriz. Bunu bidat olarak algılamamak lazım çünkü biz medeti duanın yazılı olduğu cisimden değil o duanın sahibinden bekliyoruz. Nasıl mavi boncuk, at nalı vb şeyler kendisinden medet beklenerek takıldığında bidat sayılır, aynı şekilde kıtmirin yazılı olduğu gümüşten yardım beklersek bizde bidata ümit bağlamış oluruz.
O yüzden hem karşı “maşallah” demeye sevk ederek nazarı dağıtmak için hemde o duaların güzelliğinden faydalanmak için kıtmir, cevşen gibi dualar taşınması tavsiye edilmiştir.
Ve son olarak hz Osman(ra) Efendimizden nakletmiştir ki: “Bir kul her günün sabahında, her gecenin akşamında üç defa şu şekilde dua ederse o kişiye hiçbir şey zarar veremez:Bismillâhi lâ yedurru ma’asmihi şey’un fıl’ardı vela fı’ssemâi ve huve’s-semiul-alîm – Adını anıp durdukça bana yerde ve gökte hiçbir şeyin zarar veremeyeceği Allah’ın ismiyle (sabaha erdim, akşamladım). O ki, Semi’ ve Alîm’dir, her şeyi işiten ve bilendir.”