Nazlıaltacı ben de takip ediyorum. Onun doğduğundan beri iyi uyuyan bir bebeği var, karantinadan önce haftada 1 temizliğe abla geliyor diyordu, şimdi gelmiyormuş. Çamaşırları kurutma makinesinden çıkınca sıcak sıcak elimle düzlüyorum diyordu. Karantinadan önce hergün dışarıda bebekle gezip yemek vs yiyip geliyordu, şimdi de evde granola, salata vs basit şeyler yiyor. Ekstra eşi de mutfaktan anlıyor. Yani saatlerce emek harcamıyor. Ek gıda için buhar makinesinde brokoli yapıp duruyor çocuğa, kahvaltıda bile

Süpürge için de moplu gezen robot süpürgelerden aldı en son. Benim evim de dağınık deyip karışık halini de paylaşmıştı bir gün. Yani ona bakıp ben ne haldeyim demeyin kızlar. Herşeyi mükemmel yapmaya çalışırsak olmuyor tabiki ya da eşler o kadar yardım etmiyor.
Ben işleri genelde bebeğim uyanıkken yapmaya başladım. Süpürge sesine bayılıyor, onla oda oda gezip süpürüyorum, her seferinde silmekle uğraşmıyorum. Kurutma makinesi çamaşır konusunda beni epey rahatlatıyor, ben de sıcakken düzlediğim için ütülük şey nadir çıkıyor. Çamaşır atarken bile bebeğimi sepete oturtup beraber atıyorum. Bulaşık konusunda da mottom az bulaşık çıkarmak. Spotifydan müzik açıyorum, ben rahatsam bebeğim de sakin oluyor, baktım ağlarsa da yarım bırakıyorum. Bebeğimin bulaşıklarını akşama kadar biriktirip hepsini bir elde yıkıyorum. Bebeğimin banyosunu eşim işten gelince artık korona yüzünden hemen duşa giriyor, ona veriyorum duştayken yıkayıp bana veriyor.
Bakım konusunda saçımı bebeğim akşam uykusuna geçince boyuyorum. Maşa ve hafif makyaj 5 dklık iş, onu da yine bebeğimi sepete oturtup yanında yapabilirim ama saçım açık olunca oğlum çekiştiriyor, makyajı da bebeğimi çok öptüğüm için yapasım gelmiyor. Nadir yapıyorum canım sıkılırsa. Ev kıyafeti konusunda kışın hep eşofman giyiyordum, eşofman insanı depresifleştiriyor. Havalar ısındıkça elbiseye geçtim, yazın en rahat şey evde elbise. Tüğler konusunda epilatörün sesi de bebeğin ilgisini çok çekiyor, onu beşiğe oturtup yerde yapıyorum ya da jilet venüs hep banyoda elimin altında.