Arkadaş gerekli mi ?

Durum
Mesaj gönderimine kapalı.
Anlattığınız tarzda Arkadaşlarım var yapayalnız değilim yahu sadece daha candan diyebileceğim daha ahretlik denen cinsten arkadaşlıktan söz etmiştim anlatamadım sanırım beraber tatile de gidersin oturup ağlarsın da sen daha anlatmadan mutlu musun üzgün müsün anlayan arkadaşlıklar demek istedim
 
Stockholm sendromu yasiyorum bence

Ben lya, ben bir linç bağımlısıyım.
Bütün kusurlarınla, crop sandığın sütyenlerinle, fingirdemelerinle, yanlış adam seçimlerinle, çingenliğinle hatta ve hatta böbrek dekoltelerinle bile seviyorum seni

Eyvah bütün sırlarını yabancıların içinde ortaya döktüm
 
Sanirim ben biraz yüzeysel arkadaşlıklar sevdiğim için sizin aradığınız kriterler bana hiç uymadı. Dert anlatmayı da dinlemeyi de hiç sevmem. Sadece çözüm önerisi olabilecek dertler paylaşmayı severim. Beklenti sevmem, zor insan sevmem, benden çok farklı karakterlerle uğraşamam. Eğlence olsun, ortak zevkler olsun gül gibi geçinip gideriz. Dostum olsun omuzunda ağlayayım işi bence sıkıntı ya, yol yakınken vazgeçin bence.
 
Ben omuzda ağlamalı arkadaşlık kurmuyorum.
Aşırı samimi olduğum bir arkadaşım var. Her şeyimizi paylaşırız. Üzülse karşı tarafa söverim, üzülsem karşı tarafa söver. Konuyu kapatır devam ederiz.
Küfür de ediyoruz yeri geldiğinde, siyaset de konuşuyoruz. (tam olarak aynı görüşte değiliz)
%90 çocuklar buluşmamızda oluyor. Zaten sınıf arkadaşı onlar da.
Beraber tatile de gittik, beraber kurban da kestik.
30'umdan sonra buldum kendisini.
 
Bu arada konu sahibi, arkadaşlık, hele de yakın arkadaşlık, insan idare edebilme sanatıdır bence.

Kendi beklentilerinize %100 uyan kimseyi bulamazsınız. Hepimiz farklı karakterleriz, insanlardaki bazı şeyleri tolore edebilmeniz gerekiyor. Tabii ki bize uymayan insanları hayatımızda tutmuyoruz ama artı-eksi dengesinde artıları fazla basıyorsa eksileri görmezden gelirsiniz.

Siz insanlardaki eksilere fazla odaklanıp direkt eliyorsunuz. Böyle yapmayı tercih edebilirsiniz tabii ki, ama o zaman da neden yakın arkadaş bulamıyorum diye dertlenmeniz gereksiz, çünkü bu sizin seçiminiz oluyor.
 

Aslında temkinli olmam şöyle oluyor misal küfürlü konuşan biriyle arkadaş olamıyorum ya da haddinden fazla eleştirel yapıdakilerle..
Aradığınız tüm kriterlerin bir arada olduğu insanı bulamazsınız maalesef.
Arkadaşımla konuşurken yeri gelmişse küfürü basarım yeri gelmişse siyaset konuşurum, yaptığı hataları da söylerim, geyik de yaparım gülerim de, ağlayınca üzülürüm derdini dinlerim, bazen de odunumdur yeni aldığı elbiseyi fark etmeyebilirim, ince düşünemeyebilirim, odunluklarım hödüklüklerim vardır, arada onun üzüldüğü şeyler bana basit sıkıntılar gibi gelir velhasıl sizin de dediğiniz gibi herkesin kusurları vardır.

Eğer genel olarak birinin yakınlığından memnunsanız eksilerini tolere edebilmelisiniz zira karşı taraf da sizin eksilerinizi tolere ediyor.

Sorunuza gelince çabuk arkadaş edinirim, plajda, giyim mağazasında, markette sıra beklerken laf atıp sohbete başladığım çok insan var.

Genel olarak sıkıntınız dert anlatmak değilse bir kıyafet için fikir soracaksanız mağazada alışveriş yapan diğer kadınlara da fikir sorabilirsiniz, ben olaya lap diye atlayanlardanım, bu yakıştı bu olmadı şu renk daha güzelmiş diye dalıyorum hemen keza ben kıyafet denerken de hatunlar fikir veriyor.
 
Yha şapşalll.
Croplarımı kıskanıyorsunuz kızııım
Yanlış adamlar seçmesem ne konuşacağız, nasıl zorbalayacaksınız, ben sizin için yapıyorum o yanlışları ahshf



Ben de seni seviyorum guzumm. Tüm zorbalığına, ağzıma etmene, en sevdiğim takımlarımdan biriyle hunharca dalga geçmene rağmen seviyorum.

Böbrek dekoltesi sırrımı paylaştığın için çok bozuldum, engelliycem seni. Hoççağal.
 
İşte bahsettiğim olay bu
Hemen kaynaşabilmek hemen sohbet edebilmek bazen sürdürebilmek vs ben bunu yapamıyorum ve bazen bunun eksikliğini hissediyorum
 
Son düzenleme:
Bizim yazlığımızda kalan kişinin benim için kart basmaması (elim dolu o an kart çıkaracak gibi değildim ve nasıl olsa o basar rahatlığı içinde de istifimi bozmadım ama basmadı ve benim az kalmış sen kendin bas dedi) cimrilik ve bu bana ağır geliyor mesela içim almıyor bi daha eskisi gibi olamıyorum bu durumda siz ne yaparsınız? Bu arkadaş 10yıllık arkadaşım arada cimrilikleri olurdu ama benim ailemin evine gelip bedava tatil yapıp bana onu yapması aşırı saçma mide bulandırıcı gelmişti.
Yüzüne vurur devam mı edersiniz eskisi gibi ?
 
Gerekli tabi ki, insan sosyal bir varlıktır. "Herkes kötü" gayet yanlış bir inanış bana kalırsa, arkadas istiyirsan önce bu fikri çöpe atman gerek konu sahibesi. Insanın iyisi de var kötüsü de var, tanıyıp bakacaksın ama insanlara bu kafayla yaklaşırsan herkesi kaçırirsın
 
Arkadaşlık da romantik ilişkiler gibi emek istiyor. Kendiliğinden oluşmuyor o "dostluk". Zaman istiyor, çaba istiyor, hoşgörü istiyor. Elbette nasıl aşk ilişkilerinde hayal kırıklığına uğruyorsak arkadaşlarımız da güvenimizi zedeleyip bizi hayal kırıklığına uğratabiliyor. Bazen ömrü de bitebiliyor arkadaşlıkların. Hepimiz sürekli değişiyoruz çünkü. Hiçbirimiz aynı insan olarak kalmıyoruz.

Çok feci dost kazığı yememe rağmen insanlara güvenmeye devam ediyorum. Çünkü hiç kimse aynı değil.
Bir sürü insan sildim hayatımdan. Bir kısmını "orda bi yerde" kategorisine eklemek durumunda kaldım. Sık görüşmesek de bilirim ki hep ordalar ve günün birinde kapılarını çalsam evet, omuzlarında hüngür hüngür ağlayabilirim. Bu benim onlara karşı her zaman şeffaf olmamla alakalı. Hep içimi açtım dostlarıma. Kimi beni çok sevdi, kimi bunu kullandı sırtımdan vurdu. Olsun. Şimdi yeni bi arkadaş grubum var okuldan ve ben hepsine şimdiden güveniyorum. Dert de anlatıyorum, dert de dinliyorum, boş geyik de yapıyoruz, yemek tarifi de veriyoruz. Ben dediğim gibi geçmiş tecrübelerim yüzünden diken üstünde ilişkiler kurmak yerine güvenmeyi seçiyorum. O yakın bağ tamamen sizin o insanın yanında kendiniz olabilmenize, içinizi açabilmenize, güven duyabilmenize bağlı. Meseleye burdan başlayın derim.
 

O konuda haklısin tabi, b ktan bir insanmış. Bunu at gitsin yeni insanlara yelken aç
 
Evime gelip kalacak kadar yakınımsa evet yüzüne vururum. "La insan bi' kart basar insafsız, tamam beş yıldızlı otel hizmeti sunamadık ama bir kartı da hak etmedik mi" derim, sonraki davranışlarına göre de karar veririm.

Ama mesela bu cimriliği, düşüncesizliği diğer özelliklerini bastırıyorsa devam etmeyebilirsiniz. İlla her şeyi tolore etmek zorunda değilsiniz tabii ki. Cimri insan gerçekten çekilmez, o ayrı.

Ben genel olarak konuştum. Artı-eksi dengesi kişiye göre kurulur.

Bir insan her beklentinizi karşılayamaz. Karşınızdaki kişiye göre beklentilerinizi şekillendirirsiniz. Hiç kabul etmeyeceğiniz şeyler olur, eh bunu da idare ederim dediğiniz şeyler olur.

Mesela benim en yakın arkadaşlarımla giyim zevkim hemen hiç benzemez. Onlar benimle dalga geçer, ben onlarla dalga geçerim. Karşılıklı bunu kabul ettik, yuvarlanıp gidiyoruz. Buna takılsam hiçbiriyle arkadaşlık edemem. Daha dün birbirimizle dalga geçtik, ama biliyorum ki bizim dışımızda biri benimle dalga geçse benden önce onlar korur beni.
 
Temeli sağlam güçlü arkadaşlık bağı için geç kalmışsın. bu yaştan sonra ancak merhaba merhaba tipi arkadaşlar edinebilirsin.


benim 15-20 yıllık 2 arkadaşım var. ikisi ile muhabbetim tamamen farklı. ama derin. biriyle yer içer dedikodu yaparım entelektüel konulara girmem. diğeriyle dışarda buluşurum. çok güler eğleniriz. ama dedikodu yapmam. ikisine de tam olarak içimi açmam mesela ama yine de yanlarında çok rahatım.

bu yaştan sonra maalesef samimi arkadaşlıklar kurulamıyor. çok geç.
 
Bu kadar güvensiz ve tetikte olmak bence sadece ailenizin 'yetiştirme şekli' ile ilgili değil. Siz en yakınlarınızla kendinizi güvende hissettiğiniz, arkanızı yaslayabileceğiniz bir ilişkiyi hiç kuramadığınız için; tüm ilişkilerde benzer bir şema tekrar ediyorsunuz.
Ayrıca tepkisi ve sesi içine çekilmiş bir insan gibisiniz. Yani herşeyi sessizce sineye çekmeye, sesinizi çıkardığınızda da duyulmamaya öyle programlısınız ki;
kendinizi veya rahatsızlığınızı serbestçe ifade edemeyeceğiniz anlar yaşatabilecek insanları baştan ayıklayıp kenara koyuyorsunuz.
Ve kuralcısınız. Kendinize göre kriterleriniz var.
Dost olabilmek başlı başına bir talih+beceri işi. Bu durumda dost bulmak oldukça zor sizin için.
'En uzak yolculuk sadık dost arama yolculuğudur' boşuna dememişler.
 
İşte bahsettiğim olay bu
Hemen kaynaşabilmek hemen sohbet edebilmek bazen sürdürebilmek vs ben bunu yapamıyorum ve bazen bunun eksikliğini hissediyorum
Anladım, konuşmayı sevmeyen biri misiniz acaba veya girdiğiniz ortamdaki insanlardan çekinip geri planda kalan biri misiniz?
Yetiştirilme tarzınız bir yana mizacınız da mesafeli ve soğuk olabilir mi?

Önyargıyla yaklaşıyor ve kendi kalıplarınız dışındakileri tanımak için hiç şans vermiyor olabilirsiniz, öncelikle bunu aşmanız lazım bence.
 
E sizinki hem pastam dursun hem karnım doysun misali.

Milleti, arkadaşlıklarını beğenmeyip eleştiriyorsunuz, sahteler, şuna buna küsüyorlar bla bla, diyorsunuz, sonra da dertleşecek arkadaşım yok diyorsunuz.

Psikologlara dahi laf atmışsınız.

Hep bir “ ama” nız var.

Bence gerçekten sıkıcı ve çekilmez birisiniz üzgünüm. Bir hekim olarak sizin yakınmalarınızla gelen günde en az 5 hastam oluyor, hepsinde ortak özellikler, içgörü yok, hata kabul etmeyen, hatalı olduğunu fark eder gibi bile olduğunda hemen kaçan ve amalarla üste çıkıp mağdura bürünen insanlar.

Bir de şunu düşünün, kocanız bile sizi bazen geçiştiriyorken, diğer insanlar sizle ne diye arkadaşlık kursunlar?

Hayır ne şekilde bir insana iyi gelip ilişki kurabilirsiniz? Her şeyden şikayet ediyorsunuz.

Bana karakter analizi, psikolojik terimler, mağduriyet vb ile gelmeyiniz lütfen, zira bana sökmez. İşim gereği tabiri caizse insan sarrafı oldum. Binlerce farklı karakterle iletişim kurdum. Kaldı ki konularınızı da yıllardır okuyoruz yani.

Eski üyeyim bilen bilir, enaniyetten nefret ederim, amacım bu değil. Ancak artık tutamadım yani kendimi kusura bakmayın. Biraz iğneyi kendinize batırma zamanı geldi de geçiyor.

Not: burada danışan-hekim kimliklerimizle bulunmadığımız için, sıradan bir üye gibi kişisel görüşlerimi katarak yorum yapıyorum. Buradan duyar kasılmasın lütfen
 
Ay ben bu ara çok arkadaş buluyorum şansa. Hemen tecrübelerimi aktarayım, birincisi eşimin arkadaşlarının ayd abir kahvaltısı oluyor eşli çocuklu. O iyi geliyor. Kafam uyanla özelde de görüşüyorum , hepsi iyi insanlar ama özelde uyumsuz olduklarımla da kahvaltıd ahavadan sudan konuşuyorum.
Zumbaya gidiyorum. Ders öncesi vs sohbet ayaküstü oluyor. İstesem dışarda da görüşürüm ama şuna oradaki muhabbet yeterli geliyor. Haftada bir gün yürüyüs yapan bir yürüyüş grubu buldum onlarla katılıyorum.
Bakın bu insnaların hiçbiriyle ortak noktam yok ama farklı insan tanımayı sevdiğim bir dönemdeyim. Ama dert falan anlatmıyorum anlatacak kadra derdim yok çok şükür. Aile dertleri bende de vardı. Ama bu sosyalliği yaptığımdan beri o problemler Promlem olmaktan çıktı. Artık ailede beni üzen biri olursa cidden o kişinin sorunları var diyorum geçiyorum hoç üzerime alınmıyorum.
Benim kızım var ondan dolayı tanıştığım arada cocukları buluşturdukça görüştügüm veliler var. Eskiden yakın olduğum arkadaşlaromı da ayda bir ya ben arıyorum ya onlar. Mesafe olarak uzaklaştık. Samimi olduğum arkadaşlarımla da sık sık Instagram'da sohbet ediyoruz birbirimize reels arıyoruz oradan sohbet muhabbet açılıyor..bir baya yakın arkadaş grubum var beş kişi . Çok yakın oturmuyoruz yine watsapp grubundan konuşuyoru.

Ve birşey diyeyim şu son dediğim yakın arkadaş grubu haricindekilerin hepsini son iki yılda tanıdım. Eskiden insan tanımak istemediğimden çevrem azmış onu farkettim. Allah hepimizi iyi insanlarla karşılaştırsın. Bence iyi insan da çok. Hatta bazı insanlar o kadar iyi ki nasıl bu kadar iyi olabiliyorlar diyorum.
 
Çok yakın arkadaşlar erken yaşlarda oluyor bence. Yaşanmışlıklarla temelerri sağlam oluyor. 2tene yakın arkadaşım var birisi ilkokul diğeri üniversiteden. Şuan birbirimizden başkasına ihtiyaç duymuyoruz. Belli bir yaştan sonra nasıl yakın arkadaş olunur bilmiyorum.
 
Durum
Mesaj gönderimine kapalı.
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…