- Konu Sahibi Papatya129
- #21
En güzeli uzak durman. Canını sıkma. Herkes kendi hayatından sorumlu. Net olun çizginizi belli edin sinirlenmeyin ve üzülmeyin..
Aşağıdaki videoyu izleyerek sitemizi ana ekranınıza web uygulaması olarak nasıl kuracağınızı öğrenebilirsiniz.
Not: Bu özellik bazı tarayıcılarda mevcut olmayabilir.
Babasının küçük çocuğu yurt dışına dil okuluna dahi gönderecek kadar maddi gücü varmış. Konu sahibinden maddi yardım beklemeye hakları yok. Kardeşini de aman ablası bakar olmadı diye düşünerek doguramayacaklari için manevi yardım bekleme hakları da yok.Zor bir durum. Aileniz ileri yaşta galiba. Sizden yardım beklemeleri normal ama bu medet umma durumuna gelmiş. Kardeşinizin psikolojik sorunları var anladığım kadarıyla.
Tez yazmak icin aile evine gelmek sacma degil mi? Tek basiniza rahat rahat yazmak varken niye Turkiye'ye geldiniz? Bana cok yersiz geldi bu hareketiniz.Arkadaşlar herkese merhaba. Geçen konumu okuyanlar bilir, sonlara doğru dayanamayıp kavga edip ban yedim.Okumayanlar için:
Kardeşimin benimle aynı ülkeye taşınmasını istemiyorum
Bugün yepyeni bir sorunla ve bezmiş bir halde karşınızdayım.
Kız kardeşimin 18 yaşına girmek üzere olan, çabalarımıza rağmen okumayan, evde bütün gün sadece yatarak geçiren ve yediği tabağı bulaşık makinasına bile koymaya tenezzül etmeyen bir çocuk olduğunu yazmıştım. 6 ay kadar önce de intihar etmeye çalıştı ve hastanelik olduk. Annemin karşısında ağlayarak yalvarmasına rağmen psikolojik tedaviye devam etmediğini ve böyle bir çocuğu benim erkek arkadaşımla yaşadığımız ülkeye (master yapıyorum binbir emeklerle burs kazanarak geldim) göndermeye çalıştıklarını söylemiştim.
Ben bu süreçte sürekli ebeveyn rolü verilen, bir taraftan kendi hayatını kurmaya çalışan büyük çocuktum. Şu an tez döneminde olduğum için ülkeme döndüm 1 aylığına evde daha rahat yazarım diye ama DEMEZ OLAYDIM.
Ben kardeşimi gittiği her yere götürmek zorunda olan, sürekli onunla ilgilenmek zorunda olan ve arkadaşlarımla baş başa bir kahve içemediğim bütün gün evde tez yazdığım için SUÇLANDIĞIM (onlara vakit ayıramayacaksam neden gelmişim) bir haldeyim şu an. Ne zaman duş alsam "nereye gidiyosun ben de geliyim" diyen bir kardeş düşünün.
Dün sevgilim yarım saatliğine aşağı insene kahve aldım dedi. Yarım saat indim diye kardeşim arkamdan "ablam beni götürmedi, beni istemedi" demiş. Annem eve çıktıktan sonra kardeşin böyle böyle dedi diyince, ben de sinirlenip "ee bana neden söylüyorsun anne? sevgilimle yarım saat kahve içtim diye vicdan azabı mı çektirmeye çalıştın?" dedim. Cevabı "senin vicdanın var mı ki" oldu.
Ben artık çok yoruldum. Çok yoruldum. Bunlar yüzünden yurt dışına gidince terapi almaya başlamıştım. Bütün ilerlediğim yolu başa döndüm birkaç hafta içinde. Ben ne yapacağım allah aşkına. Ben çalışkan, uslu aklı başında, emeğiyle okuyan hayat kurmaya çalışan biriyim diye mi onların deyimiyle "sorunlu" olan çocuğun sorumluluğunu almak zorundayım? Ailemin afedersiniz ama ağzına s.çan, evde oturup para yiyen, hayırsız bir evlat olmadığım için mi bu eziyeti çekiyorum?
Ben daha 27 yaşında neden doğurmadığım bir çocuk için bu kadar uğraşmak zorundayım?
Neden bana rahat verilmiyor bu evde NEDEN NEDEN... Ben mi çok bencilim lütfen söyleyin bana...
Şu yüzden mi bu yüzden mi diye sormuşsun ya. Hah evet işte o yüzden.Arkadaşlar herkese merhaba. Geçen konumu okuyanlar bilir, sonlara doğru dayanamayıp kavga edip ban yedim.Okumayanlar için:
Kardeşimin benimle aynı ülkeye taşınmasını istemiyorum
Bugün yepyeni bir sorunla ve bezmiş bir halde karşınızdayım.
Kız kardeşimin 18 yaşına girmek üzere olan, çabalarımıza rağmen okumayan, evde bütün gün sadece yatarak geçiren ve yediği tabağı bulaşık makinasına bile koymaya tenezzül etmeyen bir çocuk olduğunu yazmıştım. 6 ay kadar önce de intihar etmeye çalıştı ve hastanelik olduk. Annemin karşısında ağlayarak yalvarmasına rağmen psikolojik tedaviye devam etmediğini ve böyle bir çocuğu benim erkek arkadaşımla yaşadığımız ülkeye (master yapıyorum binbir emeklerle burs kazanarak geldim) göndermeye çalıştıklarını söylemiştim.
Ben bu süreçte sürekli ebeveyn rolü verilen, bir taraftan kendi hayatını kurmaya çalışan büyük çocuktum. Şu an tez döneminde olduğum için ülkeme döndüm 1 aylığına evde daha rahat yazarım diye ama DEMEZ OLAYDIM.
Ben kardeşimi gittiği her yere götürmek zorunda olan, sürekli onunla ilgilenmek zorunda olan ve arkadaşlarımla baş başa bir kahve içemediğim bütün gün evde tez yazdığım için SUÇLANDIĞIM (onlara vakit ayıramayacaksam neden gelmişim) bir haldeyim şu an. Ne zaman duş alsam "nereye gidiyosun ben de geliyim" diyen bir kardeş düşünün.
Dün sevgilim yarım saatliğine aşağı insene kahve aldım dedi. Yarım saat indim diye kardeşim arkamdan "ablam beni götürmedi, beni istemedi" demiş. Annem eve çıktıktan sonra kardeşin böyle böyle dedi diyince, ben de sinirlenip "ee bana neden söylüyorsun anne? sevgilimle yarım saat kahve içtim diye vicdan azabı mı çektirmeye çalıştın?" dedim. Cevabı "senin vicdanın var mı ki" oldu.
Ben artık çok yoruldum. Çok yoruldum. Bunlar yüzünden yurt dışına gidince terapi almaya başlamıştım. Bütün ilerlediğim yolu başa döndüm birkaç hafta içinde. Ben ne yapacağım allah aşkına. Ben çalışkan, uslu aklı başında, emeğiyle okuyan hayat kurmaya çalışan biriyim diye mi onların deyimiyle "sorunlu" olan çocuğun sorumluluğunu almak zorundayım? Ailemin afedersiniz ama ağzına s.çan, evde oturup para yiyen, hayırsız bir evlat olmadığım için mi bu eziyeti çekiyorum?
Ben daha 27 yaşında neden doğurmadığım bir çocuk için bu kadar uğraşmak zorundayım?
Neden bana rahat verilmiyor bu evde NEDEN NEDEN... Ben mi çok bencilim lütfen söyleyin bana...
Böyle olduğunu bile bile neden döndün. Hele de kardeşini yollamak isterlerken.Arkadaşlar herkese merhaba. Geçen konumu okuyanlar bilir, sonlara doğru dayanamayıp kavga edip ban yedim.Okumayanlar için:
Kardeşimin benimle aynı ülkeye taşınmasını istemiyorum
Bugün yepyeni bir sorunla ve bezmiş bir halde karşınızdayım.
Kız kardeşimin 18 yaşına girmek üzere olan, çabalarımıza rağmen okumayan, evde bütün gün sadece yatarak geçiren ve yediği tabağı bulaşık makinasına bile koymaya tenezzül etmeyen bir çocuk olduğunu yazmıştım. 6 ay kadar önce de intihar etmeye çalıştı ve hastanelik olduk. Annemin karşısında ağlayarak yalvarmasına rağmen psikolojik tedaviye devam etmediğini ve böyle bir çocuğu benim erkek arkadaşımla yaşadığımız ülkeye (master yapıyorum binbir emeklerle burs kazanarak geldim) göndermeye çalıştıklarını söylemiştim.
Ben bu süreçte sürekli ebeveyn rolü verilen, bir taraftan kendi hayatını kurmaya çalışan büyük çocuktum. Şu an tez döneminde olduğum için ülkeme döndüm 1 aylığına evde daha rahat yazarım diye ama DEMEZ OLAYDIM.
Ben kardeşimi gittiği her yere götürmek zorunda olan, sürekli onunla ilgilenmek zorunda olan ve arkadaşlarımla baş başa bir kahve içemediğim bütün gün evde tez yazdığım için SUÇLANDIĞIM (onlara vakit ayıramayacaksam neden gelmişim) bir haldeyim şu an. Ne zaman duş alsam "nereye gidiyosun ben de geliyim" diyen bir kardeş düşünün.
Dün sevgilim yarım saatliğine aşağı insene kahve aldım dedi. Yarım saat indim diye kardeşim arkamdan "ablam beni götürmedi, beni istemedi" demiş. Annem eve çıktıktan sonra kardeşin böyle böyle dedi diyince, ben de sinirlenip "ee bana neden söylüyorsun anne? sevgilimle yarım saat kahve içtim diye vicdan azabı mı çektirmeye çalıştın?" dedim. Cevabı "senin vicdanın var mı ki" oldu.
Ben artık çok yoruldum. Çok yoruldum. Bunlar yüzünden yurt dışına gidince terapi almaya başlamıştım. Bütün ilerlediğim yolu başa döndüm birkaç hafta içinde. Ben ne yapacağım allah aşkına. Ben çalışkan, uslu aklı başında, emeğiyle okuyan hayat kurmaya çalışan biriyim diye mi onların deyimiyle "sorunlu" olan çocuğun sorumluluğunu almak zorundayım? Ailemin afedersiniz ama ağzına s.çan, evde oturup para yiyen, hayırsız bir evlat olmadığım için mi bu eziyeti çekiyorum?
Ben daha 27 yaşında neden doğurmadığım bir çocuk için bu kadar uğraşmak zorundayım?
Neden bana rahat verilmiyor bu evde NEDEN NEDEN... Ben mi çok bencilim lütfen söyleyin bana...
Bu senin değil ailenin sorumluluğunda.Kardeşim bir daha kendine bir şey yaparsa ben yeterince ilgilenemedim diye mahvedeceğim kendi kendimi. Onu biliyorum.
Anneniz ve babaniz gercekten cok vicdansiz insanlar. Hayatinizi kurmaya bakin. Kardesiniz onlarin sorumlulugu!Bana o kadar vicdan azabı çektirdiler ki. Babam da annem de maddi olarak bana üni okurken çok destek oldu. Meğer kendilerine yatırım yapıyolarmış. Şimdi annem diyor ki kardeşini de sen okutursun.
Son derece haklısın sen yine ablasin şükret ben kız kardeş olarak çok benzerini yaşadım her fırsatta ablami taşımam istendi ve yapmazsam vicdan yapmam için ellerinden gelenleri yaptılar.Ustelik ablam beni hiç bir arkadasimla paylasamadi ve üzerimde baskı uyguladı.ben ayakları üzerinde durmaya çalışırken onun herşeyi ailem tarafından karşılandı ve benim üzerime sürekli onun yükleri bindi.aramizda üç yaş var.ortaokulda sınıfta kaldi ve bir sene ara verdi sonra ben tekrar okumak istiyorm dedi ve babam benimle aynı sınıfa verdi.tum kitaplarımızi ortak kullandık hiç bir arkadasimla aynı sırada oturamadim ablamla oturmak zorundaydım.ablam biraz saf ve capkindi.ailem sürekli okulda ablama sahip cikmam için bana baskı yaptı.ablana sahip çık yanlış yapmasın diye sürekli onun yanlış hareketlerinden beni sorunlu tutup kizdilar.kimse ile arkadaş olmaz hemen kavga ederdi anneme beni şikayet eder benim onu disladigimi kendi arladaslarimla gezdiğimi söylerdi annemde bana sadece ablan senin arkadaşın kimse ile görüşmeye çeksin diye kızar ve bagirirdi.Hoslandigim kişileri kıskanır onları kendine ayaralardi.buna çok uzuldugum halde bile bile yapardı.Evlendi de kurtuldum.bu sefer eşine aynı zorluklari yaşatıyor adamın erkek arkadaşı yok çünkü yasakladı.cok zor bir insan ve kimse dogurmadigi çocuğun sorumluluğunu alamaz.Anne babalar siz kardeş olsun diye doguruyorsunuz anne baba sizsiniz kimsenin üstüne bu yükü yukleyemezsinizArkadaşlar herkese merhaba. Geçen konumu okuyanlar bilir, sonlara doğru dayanamayıp kavga edip ban yedim.Okumayanlar için:
Kardeşimin benimle aynı ülkeye taşınmasını istemiyorum
Bugün yepyeni bir sorunla ve bezmiş bir halde karşınızdayım.
Kız kardeşimin 18 yaşına girmek üzere olan, çabalarımıza rağmen okumayan, evde bütün gün sadece yatarak geçiren ve yediği tabağı bulaşık makinasına bile koymaya tenezzül etmeyen bir çocuk olduğunu yazmıştım. 6 ay kadar önce de intihar etmeye çalıştı ve hastanelik olduk. Annemin karşısında ağlayarak yalvarmasına rağmen psikolojik tedaviye devam etmediğini ve böyle bir çocuğu benim erkek arkadaşımla yaşadığımız ülkeye (master yapıyorum binbir emeklerle burs kazanarak geldim) göndermeye çalıştıklarını söylemiştim.
Ben bu süreçte sürekli ebeveyn rolü verilen, bir taraftan kendi hayatını kurmaya çalışan büyük çocuktum. Şu an tez döneminde olduğum için ülkeme döndüm 1 aylığına evde daha rahat yazarım diye ama DEMEZ OLAYDIM.
Ben kardeşimi gittiği her yere götürmek zorunda olan, sürekli onunla ilgilenmek zorunda olan ve arkadaşlarımla baş başa bir kahve içemediğim bütün gün evde tez yazdığım için SUÇLANDIĞIM (onlara vakit ayıramayacaksam neden gelmişim) bir haldeyim şu an. Ne zaman duş alsam "nereye gidiyosun ben de geliyim" diyen bir kardeş düşünün.
Dün sevgilim yarım saatliğine aşağı insene kahve aldım dedi. Yarım saat indim diye kardeşim arkamdan "ablam beni götürmedi, beni istemedi" demiş. Annem eve çıktıktan sonra kardeşin böyle böyle dedi diyince, ben de sinirlenip "ee bana neden söylüyorsun anne? sevgilimle yarım saat kahve içtim diye vicdan azabı mı çektirmeye çalıştın?" dedim. Cevabı "senin vicdanın var mı ki" oldu.
Ben artık çok yoruldum. Çok yoruldum. Bunlar yüzünden yurt dışına gidince terapi almaya başlamıştım. Bütün ilerlediğim yolu başa döndüm birkaç hafta içinde. Ben ne yapacağım allah aşkına. Ben çalışkan, uslu aklı başında, emeğiyle okuyan hayat kurmaya çalışan biriyim diye mi onların deyimiyle "sorunlu" olan çocuğun sorumluluğunu almak zorundayım? Ailemin afedersiniz ama ağzına s.çan, evde oturup para yiyen, hayırsız bir evlat olmadığım için mi bu eziyeti çekiyorum?
Ben daha 27 yaşında neden doğurmadığım bir çocuk için bu kadar uğraşmak zorundayım?
Neden bana rahat verilmiyor bu evde NEDEN NEDEN... Ben mi çok bencilim lütfen söyleyin bana...
Manevi yardım bekleme hakları yok mu… bu sitedeki aile mefhumunu benim anlamama imkan yok galiba.Babasının küçük çocuğu yurt dışına dil okuluna dahi gönderecek kadar maddi gücü varmış. Konu sahibinden maddi yardım beklemeye hakları yok. Kardeşini de aman ablası bakar olmadı diye düşünerek doguramayacaklari için manevi yardım bekleme hakları da yok.
"Doğurup başıma atarken sen çok mu vicdanlı oluyorsun? Kendi doğurduğunu zapt edemeyip benden medet umuyorsun, sonra iki çocuk büyüttüm diye ağlama sağda solda seni rezil ederim. " derdim, böylesine ağzını büzmeye hiç gerek yok, laf sokmayı bilen yemeyi de bilecek.Cevabı "senin vicdanın var mı ki" oldu.
E yapacaklar tabi. Çocuk yapmayı bilen yerini de yapacak. Yok öyle doğur doğur bi büyüğün başına at.Bana o kadar vicdan azabı çektirdiler ki. Babam da annem de maddi olarak bana üni okurken çok destek oldu. Meğer kendilerine yatırım yapıyolarmış. Şimdi annem diyor ki kardeşini de sen okutursun.
Ayy böyle bir kardesim olsa bi kasik suda bogardim vallahi iyi bana denk gelmemis sabirli insan degilimdir böyle seylerde. Kardesin acik acik seni cekemiyor yani birde üstelik ilgi görme hastaligi var sende kaplan gibi sesi cikarmak yerine neden susuyorsun ki. Sustukca tepene binmesinArkadaşlar herkese merhaba. Geçen konumu okuyanlar bilir, sonlara doğru dayanamayıp kavga edip ban yedim.Okumayanlar için:
Kardeşimin benimle aynı ülkeye taşınmasını istemiyorum
Bugün yepyeni bir sorunla ve bezmiş bir halde karşınızdayım.
Kız kardeşimin 18 yaşına girmek üzere olan, çabalarımıza rağmen okumayan, evde bütün gün sadece yatarak geçiren ve yediği tabağı bulaşık makinasına bile koymaya tenezzül etmeyen bir çocuk olduğunu yazmıştım. 6 ay kadar önce de intihar etmeye çalıştı ve hastanelik olduk. Annemin karşısında ağlayarak yalvarmasına rağmen psikolojik tedaviye devam etmediğini ve böyle bir çocuğu benim erkek arkadaşımla yaşadığımız ülkeye (master yapıyorum binbir emeklerle burs kazanarak geldim) göndermeye çalıştıklarını söylemiştim.
Ben bu süreçte sürekli ebeveyn rolü verilen, bir taraftan kendi hayatını kurmaya çalışan büyük çocuktum. Şu an tez döneminde olduğum için ülkeme döndüm 1 aylığına evde daha rahat yazarım diye ama DEMEZ OLAYDIM.
Ben kardeşimi gittiği her yere götürmek zorunda olan, sürekli onunla ilgilenmek zorunda olan ve arkadaşlarımla baş başa bir kahve içemediğim bütün gün evde tez yazdığım için SUÇLANDIĞIM (onlara vakit ayıramayacaksam neden gelmişim) bir haldeyim şu an. Ne zaman duş alsam "nereye gidiyosun ben de geliyim" diyen bir kardeş düşünün.
Dün sevgilim yarım saatliğine aşağı insene kahve aldım dedi. Yarım saat indim diye kardeşim arkamdan "ablam beni götürmedi, beni istemedi" demiş. Annem eve çıktıktan sonra kardeşin böyle böyle dedi diyince, ben de sinirlenip "ee bana neden söylüyorsun anne? sevgilimle yarım saat kahve içtim diye vicdan azabı mı çektirmeye çalıştın?" dedim. Cevabı "senin vicdanın var mı ki" oldu.
Ben artık çok yoruldum. Çok yoruldum. Bunlar yüzünden yurt dışına gidince terapi almaya başlamıştım. Bütün ilerlediğim yolu başa döndüm birkaç hafta içinde. Ben ne yapacağım allah aşkına. Ben çalışkan, uslu aklı başında, emeğiyle okuyan hayat kurmaya çalışan biriyim diye mi onların deyimiyle "sorunlu" olan çocuğun sorumluluğunu almak zorundayım? Ailemin afedersiniz ama ağzına s.çan, evde oturup para yiyen, hayırsız bir evlat olmadığım için mi bu eziyeti çekiyorum?
Ben daha 27 yaşında neden doğurmadığım bir çocuk için bu kadar uğraşmak zorundayım?
Neden bana rahat verilmiyor bu evde NEDEN NEDEN... Ben mi çok bencilim lütfen söyleyin bana...
Terapide bunlar konuşuluyordır muhtemelen, sizi manipüle etme çabaları, asla geri adım atmayın. Biz bu dünyaya ne kardeşe ne ana babaya ebeveynlik etmeye gelmedikArkadaşlar herkese merhaba. Geçen konumu okuyanlar bilir, sonlara doğru dayanamayıp kavga edip ban yedim.Okumayanlar için:
Kardeşimin benimle aynı ülkeye taşınmasını istemiyorum
Bugün yepyeni bir sorunla ve bezmiş bir halde karşınızdayım.
Kız kardeşimin 18 yaşına girmek üzere olan, çabalarımıza rağmen okumayan, evde bütün gün sadece yatarak geçiren ve yediği tabağı bulaşık makinasına bile koymaya tenezzül etmeyen bir çocuk olduğunu yazmıştım. 6 ay kadar önce de intihar etmeye çalıştı ve hastanelik olduk. Annemin karşısında ağlayarak yalvarmasına rağmen psikolojik tedaviye devam etmediğini ve böyle bir çocuğu benim erkek arkadaşımla yaşadığımız ülkeye (master yapıyorum binbir emeklerle burs kazanarak geldim) göndermeye çalıştıklarını söylemiştim.
Ben bu süreçte sürekli ebeveyn rolü verilen, bir taraftan kendi hayatını kurmaya çalışan büyük çocuktum. Şu an tez döneminde olduğum için ülkeme döndüm 1 aylığına evde daha rahat yazarım diye ama DEMEZ OLAYDIM.
Ben kardeşimi gittiği her yere götürmek zorunda olan, sürekli onunla ilgilenmek zorunda olan ve arkadaşlarımla baş başa bir kahve içemediğim bütün gün evde tez yazdığım için SUÇLANDIĞIM (onlara vakit ayıramayacaksam neden gelmişim) bir haldeyim şu an. Ne zaman duş alsam "nereye gidiyosun ben de geliyim" diyen bir kardeş düşünün.
Dün sevgilim yarım saatliğine aşağı insene kahve aldım dedi. Yarım saat indim diye kardeşim arkamdan "ablam beni götürmedi, beni istemedi" demiş. Annem eve çıktıktan sonra kardeşin böyle böyle dedi diyince, ben de sinirlenip "ee bana neden söylüyorsun anne? sevgilimle yarım saat kahve içtim diye vicdan azabı mı çektirmeye çalıştın?" dedim. Cevabı "senin vicdanın var mı ki" oldu.
Ben artık çok yoruldum. Çok yoruldum. Bunlar yüzünden yurt dışına gidince terapi almaya başlamıştım. Bütün ilerlediğim yolu başa döndüm birkaç hafta içinde. Ben ne yapacağım allah aşkına. Ben çalışkan, uslu aklı başında, emeğiyle okuyan hayat kurmaya çalışan biriyim diye mi onların deyimiyle "sorunlu" olan çocuğun sorumluluğunu almak zorundayım? Ailemin afedersiniz ama ağzına s.çan, evde oturup para yiyen, hayırsız bir evlat olmadığım için mi bu eziyeti çekiyorum?
Ben daha 27 yaşında neden doğurmadığım bir çocuk için bu kadar uğraşmak zorundayım?
Neden bana rahat verilmiyor bu evde NEDEN NEDEN... Ben mi çok bencilim lütfen söyleyin bana...