@Cordelia_1605 veYurtdışı işinde öyle olmuyor panpa giden kişi kalan tarafa ailesine arkadaşlarına ülkesine ve de kendine yabancılaşıyor. Bu burda açılan nişanlım polis doğuya gitti 2 yıl bekledim konusuyla asla aynı değil.
Artı 2 yıldan sonra adamın döneceğinin garantisi yok malum gidenler dönmüyor artık.....konu sahibesine boş yapılıyor burda.
Amerika, Avrupa gibi değil hem yol uzun ve yorucu, hem uçak işi çok pahalı, hem iş güç var, tanıdığım herkes max 1 kere ziyarete gelebiliyor o da yazın. Bu kız bu adamı 2 senede 2 kez görecek. Skype falan da yalan çünkü arada 10saat farkı var.
Kuzenim eşiyle, eşi yurtdisindayken tanistilar. Arada bir birbirlerine gidip geldiler. Enistenin ailesi Turkiyedeydi zaten. Suan evliler kuzende yurtdisinda esinin yaninda dönmeyi de istemiyorlar.
Haa konu sahibi yurtdisinda yapamam dersen onu bilemem veya adam gittiginde sizin iliski olmayabilir, yurumez zaten yurumeyecegini anlamak icin 2 sene gelmesini beklemene gerek yok, bitirirsin. Ha bu aşamaya gelmeden bitirmek daha iyiyse kendin bilirsin elbet.
Tabi bu senin önceliklerinle de ilgili birsey. Bu kişiyle iliskinizin devam etme ihtimalini görmektense, o ihtimali yok ederek daha az üzülürüm diyorsan...
Çok haklısınız ya insanlar ilişki yaşamayı whatsappta geyik muhabbeti çevirmek sanıyolar sanırımŞimdi panpa yorumların çoğu saçma sapan neden dersen tüm vizyonu elinde telefon mesajlaşmak olan, ilişkiyi bu şekilde sanan biri daha farklı yorum yapamaz zaten.
Oysaki hayatta bambaşka değişkenler var sosyal, ailesel, maddi, kariyersel....yurtdışı işi insanı çok değiştiriyor yaşamayan anlayamaz.
Ben 6.yılımdayım. Genel olarak başka toprağa dikilmiş çiçek gibi oluyorsun. Burda yerli biriyle evlenip barklansan, hayat şartların çok çok iyi olsa bile aile, anadil ve ülke özlemin içinde burukluk olarak kalıyor mutlaka. Aileni özlersin haklısın. O yüzden adamla net konuş yazın ben ülkemi ailemi bırakaman senin dönme planın yoksa ben uzun vadede yapamam de diyebileceksen tabi:)
Ne kadar zor olmustur kim bilir. Bi arkadaşımın abisi kaptan biliyorum oradan az çok. Babaları vefat etti o yüzden çok düşkündür abisi ona, hani sürekli eli üstünde olsun her gün haber alayım ister. Ama gemiye çıktıgında öyle her istediklerinde görüsemiyolarmış, telefon ve internet hep sınırlı, hep bi sıkıntılıymış. Bi de gemi bambaşka bi ortam, her seferinde başka bi adama dönüşüyo, başka bi psikoloji içine giriyo resmen, bazen kendi abimi tanıyamıyorum der arkadasım.Eşim eskiden gemi kaptaniydi. Sevgiliyken, nisanliyken ve evliligimizin ilk 3 senesi 6 aylık kontratlarla calisirdi. O kadar zordu ki benim aşktan basım dönüyordu bir şekilde idare ettim. İmkansız değil ama cooook zor. Ne desem bilemedim
Geçmişin travmasıyla gelecegimi sekillendirmiyorum aslında, yani en azından bilinçli olarak yaptıgım bi sey yok.Böyle korkarak yanınızdaki adamla da ilişki yaşayamazsınız ki...
Bence bir psikoloğa görünmelisiniz...
Ayrıca rahat olun kim nereye giderse gitsin, bir gün elbette birisi kalacak ve gitmeyecek, işte o sizin kaderiniz olacak. Rahat olun kaderde varsa yaşanıyor bazı şeyler, önemli olan hayata yine umutla bakmak.
Geçmiştekiler için geleceğinizi abluka altına almayın. Kişiler farklı, olaylar farklı, ilişkiler farklı...
Geçmişin hatasını yeni kişiye ödetmek haksızlık olmaz mı?
Belki ilk defa uzak ilişkisini yaşayabileceğiniz, sanki yanınızdaymış gibi hissedeceğiniz birisiyle beraber olacaksınız neden önyargılı davranıyorsunuz?
Kendinize eziyet etmeyin ve rahat olun, kimse birbirinin aynısı değil. Kader de bağlı değil, herkes sizi aldatacak diye bir şey yok.
Ayrıca dediğim gibi, giden de güle güle gitsin deyip önünüze bakmalısınız.
Geçmişin travmasıyla gelecegimi sekillendirmiyorum aslında, yani en azından bilinçli olarak yaptıgım bi sey yok.
Çok haklısınız cünkü kisiler, olaylar, konular birbirinden çok farklı.
Ama belki şu noktada tespitiniz dogru, geçmiş beni daha tedbirli olmaya itti, biraz da bardagın boş tarafına da bakmaya. Zaman zaman daha pesimist oldugum bi gerçek.
Ama bu konudaki huzursuzluklarımın yersiz oldugunu düsünmüyorum ya.
1. Eğer o egitimini zamanında tamamlar ve dönerse (ve ben bu sürede onunla gitmezsem) iki yılda birbirimizi iki kere zor görürüz.
2. Aradaki saat farkı çok çok fazla 8-10 saat neredeyse. Teknolojiye rağmen bu durum iletisimi fazlasıyla sınırlar.
3.Kaldı ki üstte bi yorum sahibi yazmış "artık yetmiyor whatsapp, skype. yoklugu cok agır geliyo yoruldum" diye. Biraz kişilikle de alakalı ama ben birebir gecirilen zamanda rahat olan ve kendimi ifade edebilen, sevgimi gösterebilen bi insanım. İletisim uygulamalarına hep biraz soguk oldum. Çok güzel gözleri var, çok güzel bakıyo bana. Skype dan görmek istemiyorum ki ben o gözleri. Sarılmak istiyorum, çok güzel kokuyo mesela. Şu anda aynı işyerindeyiz, bahane bulup 5 dakika yanıma gelir göze batmadan, o 5 dakikanın gazıyla saatlerce ful motivasyon calısıyorum ben, o da öyle. Özetle cıvımazsam bunları kaybetmek de bi sorun.
4. Bu tecrübe onu ne yönde degistirecek bilmiyorum. Yani İzmire, Ankaraya değil ki Amerikaya gidiyo adam.
5. Zeki, hırslı bi adam orada daha iyi hayat standartlarına erişir de geri dönmek istemezse ne yapacagım?
6.Onun önerdigi gibi seneye de ben gidersem yanına ve kalalım derse kalabilir miyim?
7.Babam böyyle pasta yapmayı nereden ögrendi?
hah soyle canim. umarim senin karsina cikan hayirli biridirTekrar aldatılmak degil korkum inanın. Ben aldatıldıgımda adam burnumun dibindeydi, bi yandan benimle sevgiliyken bi yandan eski sevgilisiyle bildigin fuckbuddy olmuşlar. Tesadüf eseri bi olay oldu, o olmasa ruhum bile duymazdı. O yüzden aldatılmak tekrar başıma gelecekse onun Amerikada olmasına gerek yok, burada da olur biliyorum.
İlişkimde gercekten mutluyum, korkum da ondan zaten. Ama denemeden pes etmicem.
Yaşayan birinden cesaret verici bi şeyler duymak çok güzel
Biraz anlatır mısınız çok özel olmazsa. Mesela birbirinize, birbirinizin hayatına yabancılaşma gibi bi durum olmadı mı, olduysa nasıl aştınız?
Diger stresli konuları nasıl aşıyosunuz; ne bileyim bi konuda anlaşamazsınız, gerginlik olur ama yüz yüze cözme imkanın yok. Ya da ihtiyacın olur, özlersin, e haliyle yanında olamaz. Kimsenin de sucu degil ama tekrarlandıkça insan içten içe kırılır öfkelenir. Kafasına huni takıp gezmek isterNasıl idare ediyosunuz böyle durumlarda?
Bi de ne bileyim fiziksel iletisim cok önemli benim icin, sanki 90 yasında gibiyim, iletisim araclarıyla asla aynı yakınlıgı yakalayamıyorum. Saatlerce yazısmalar, telefonlasmalar, görüntülü konusmalar hic benlik degil. Ben atlar giderim yanına ya da o gelir, doya doya 1 saat geciririz mesela. Sonra gün icinde arama sorma sevmem cok. Boyle bi insan icin de uzak mesafe iliskisi yürütme ihtimali var mıdır? Umut var mı benim için yani
Yengeçlikten çıktım ben file dönüştümBir yengeç gördüm sanki, en büyük takım bizim takım diye giris yapasım geldi ozlemisim
Kafam karışmayı bırak çorba oldu ne yalan söyleyeyim. Gözümü korkutan sey adamın Amerikaya gidiyo olması. Çok uzak, çok farklı bi yer. Belki 2 yılda 2 kere ancak görebilcem. Aramızda 8-10 saat fark olacak, aynı gündüzü-geceyi bile paylasamıcaz. Çok daha iyi bi hayat yaşayabilir orada, o imkanları elde edip kalayım derse, o benden vazgecerse nolcak
Şimdi gördüm tebrik mesajlarından, hayırlı olsun, analı babalı büyüsün kuzunYengeçlikten çıktım ben file dönüştümhamile kaldım en güzel günlerimde başladığım yere geri döndüm
Ben o Amerika olayını atlamışım. Ya aslın da bunu açık açık konuştunuz mu ? Orda kalmaya niyeti olanın zaten için de vardır size söyler yada konuşmasından anlarsınız. Belki o da sizin gibi düşünüyor ailesinden uzak olmak istemiyor. Siz kesinlikle Amerika’ya gitmek istemediğinizi kesin dille belirtin ya bu konuşma sonun da içiniz çok rahatlayacak ilişkinize devam edeceksiniz yada ortak kararla bitireceksiniz. Ama iki sene ayrılık uzun değil, geri kesin dönecekse şans verin ilişkinize yürümezse elinde sonunda bitecektir en azından içinizde acaba kalmaz
Bir de bakıyorsun yakından ilişki de yürümüyor yıpratıyor biraz da şans kader işi bu
Böyle düşünceli insanda zor bulunurŞimdi gördüm tebrik mesajlarından, hayırlı olsun, analı babalı büyüsün kuzunHiç sıkma canını, bizim yengeçlerle el el verir incecik olursun tekrar
Açık açık konuştuk mu kısmı ise şöyle; burada anlattığım kadar açık konusamadım tabi.
Yaşayacağımız zorluklar üzerine konuştuk mesela ama o hep çok pozitif oldu, hep bi çözüm önerisi var.
Öyle olunca huzursuz oldugum seylerden bahsetmek haksızlık gibi geldi bana da, hep yapıcı davranıyorum.
Yukarıda da anlattım, bi keresinde bütün gece oturmuş benim için okul, burs vs. imkanları arastırmıs. Sabah geldi elinde çıktılar, notlar. "Senin iki sene ayrı kalmak istemedigini biliyorum, ben de istemiyorum. Ama bu Eylülde benimle gelmezsin, çok ani olur senin için onu da biliyorum. Bu sene iyice araştıralım, bak ben basladım, sana da 1 senelik bi program ayarlayalım seneye yanıma gel, birlikte dönelim" dedi.
Beni bu fikre ikna etmeyi gercekten istiyo mesela biliyorum. Ama buradaki düzenimi bırakmak istemezsem, onunla gitmezsem de bi sey degismeyecegini, benden vazgecmeyecegini söylüyo. Bu iki seneyi rahat gecirebilmemiz icin bi sürü fikri var, ne kadar uygulayabiliriz bilmiyorum ama.
Kesin geri dönecek mi sorusunun cevabını o da bilmiyo bence. Yani önceligi egitim ama aklının kücük bi kösesinde kalabilmek ya da belki daha ileride yurt dısına yerlesmek var, anlıyorrum onu ben.
Benim önce kendimin ne istedigine kesin bi karar verip sonra ona net bi sekilde sormam lazım gerçekten istedigin ne diye.
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?