Popüler Konu Elma Diyeti Deneyimlerimiz


saol fatmacım opuyorumnanaktan merak etme pes etmezsek o 5 li rakamları çok kısa zaman da görücez inşallh aynn azimle devm edelim:Saruboceq: bende adet dönemmdeve bayramda çok alırım diye düşünüyodum ama çok şükür almadım ama vermedimde inşallh verdiğimiz kilolar kalıcı olurda teklrara bu kabusları yaşamak zorunda kalmayız :Saruboceq: ama kızlar fazla kaçırmak yok ok malum bu dmönemde çikolata ve tatlı krizi tutuyor abartmak yok klava:
 
yoyocum nasılsın iyileştinmi biraz

iyiyim gülcümmm ağrı fln var tabi ama bağışıklık kazanmdm sanırım gece uykusu yok halyle gece daha fena ağrıo ondan öğlene kadar yatıorum malak gibimakannehir dün yeslcayımı da aldm bugun yesl cayada baslıcam belki ucundan bi faydası olur tahmnlerime göre haftaya reglm balıo şişkinlikte var zaten bakalım nası bi hafta benı beklıo
kızlarrr 50 li rakamları görmemiz yakındr yeterki pes etmeyelm hayde herkese kolay gelsn elma güzellerimmsengözlerimebaksanab
 
--------------------------------------------------------------------------------

Kilo vermek için bin bir çeşit yol denediniz ama zayıflayamadınız mı? “Bütün mesele Beyninizde”
Yasemin Soysal geçtiğimiz hafta çıkan “Tek Şişman Beyniniz” isimli kitabında modern yaşamın en büyük problemlerinden biri olan aşırı kilo sorununa farklı bir bakış açısı getiriyor. Kitap yüzlerce örneğini gördüğümüz diyet reçeteleri ile dolu kitaplardan bir hayli farklı tarzda yazılmış.

Soysal kitabında “mucize” bir diyet reçetesi ya da listesi vermiyor, kitapta, zayıflamaya çalışırken yapılan hataları, beynimizi nasıl yanlış programladığımızı neşeli ve kolay anlaşılır bir dille aktarıyor.

Tartılardan Kurtulun
Kitabında, son derece masum görünen tartıların bizlere nasıl kilo aldırdığını, olumlu düşünce sandığımız pek çok şeyin aslında nasıl kilo almamıza neden olduğunu, askıda duran eski kıyafetlerimizin bedenimizi kilo almaya nasıl programladığını ve geçmişimizden getirdiğimiz şartlı reflekslerin ne yaparsak yapalım bizi kilo sorunu ile baş başa bıraktığını da okuyucularıyla paylaşıyor.

Pozitif düşünce diye bir şey yoktur! Sadece düşünce vardır…
Yasemin Soysal kitabında, zihnin illüzyonların etkisinde olduğunu açıklıyor. Zihin, olumlu ya da olumsuz düşünce gibi şeyleri algılamakta zorlanıyor diyor Soysal, onun için olumlu ya da olumsuz düşünme diye bir şey yok; yalnızca düşüncenin kendisi var. Bu nedenle bizler belli düşüncelere programlandığımız sürece bu düşüncenin arkasındaki niyet iyi de olsa sonuç o kadar iyi olmayacaktır.

Sonunda o pastayı yersiniz
Beyninize, “pasta yeme!” diye bir komut verdiğinizde bu komut olumlu bir niyet içeren olumlu bir komut olabilir. Fakat zihin eyleme değil pasta düşüncesine odaklanır ve pasta düşüncesi aklından geçtiğinde onu yemek için gerekli olan fizyolojik süreçleri başlatır. Siz istediğiniz kadar pasta yememeye çalışın içinizdeki gerilim artar ve sonunda o pastayı yersiniz.

Bu nedenle zihnin, yaşanılan ortam ve doğru düşünme alışkanlığı ile düzenlenmesi gerekir. Bunun için örneğin büyük tabaklar yerine küçük tabaklarda yemelisiniz. ıstediğiniz şeyi yeyin; isterseniz pasta yiyin; ama bunu büyük bir tabakta değil küçük bir tabakta yiyin. Büyük tabağın içinde bir porsiyon pasta size küçük gelecektir; ama aynı pastayı küçük bir tabağa koyarsanız, zihniniz bunun çok fazla olduğunu düşünmeye başlayacaktır.



Kitaptan inciler…

Tartının kilo aldıran cazibesi
Kilo vermeye başladığınızda tartıya çıkmak en büyük hatadır. Kilo vermek isteyen biri, sıklıkla şu cümleleri kurar:

“Ben 10 kilo veririm ve daha sonra kilo vermem durur”

“Ben daha 70 kilonun altına inmedim, Allahım 70’e kadar geliyorum sonra kilo vermem duruyor.”

Bu cümleleri çok masumca kurduğunuzu düşünüyorsanız yanılıyorsunuz. Eğer 70 kilonun altına inemeyeceğinize inanıyorsanız, o zaman bu gerçekleşecektir.


Eski kıyafetler kilo aldırır
Azimle hırsla 10 kilo verdiğinizi kabul edelim. Peki, eski kıyafetleriniz niçin hala dolapta duruyor? Cevabı çok açık:

“ Ya tekrar kilo alırsam, o zaman giyecek kıyafetim olmaz”

“Zaten sürekli kilo alıp veriyorum, şişmanlamamam için hiçbir sebep yok. Tekrar kilo aldığımda giyerim ”

Esasında bilinçaltına verdiğiniz komut şöyledir: Nasılsa yeniden kilo alacağım o yüzden bu kıyafetleri saklamalıyım.

Doğru bildiğiniz yanlışları düzeltin
1- "En kötüsüne hazırlan, daha iyisini elde edersen mutlu olursun!”
Bu fikri unutun

2- "Daima olabileceğiniz en mükemmel “size” odaklanın"
Bu hayalperestlik değildir

3- "Zayıflayamayacağınıza “inanıyorsanız” kendinizi kandırmayın"
Kesinlikle zayıflayamayacaksınız

4- Gerçekten zayıflamak istiyorsanız buna inanın!

5- Şişman olduğunuzu düşünüyorsanız yemek istediğinizde “Ben böyle de güzelim” demeyin.

6- Güzel bir fiziğe sahip olmak için dua edin.

7- Kilo alırken tartılabilirsiniz ama kilo verirken tartılmayın

8- Size büyük gelen kıyafetlerinizden kurtulun

9- ınmek istediğiniz bedene uygun bir kıyafet alın ve onu ayrı bir yere asın

10- Büyük ve çukur tabakları çöpe atın

11- Zayıflama sürecinde siyah renge takılıp kalmayIN
 
- Kilo vermek istiyorsak zihnen, bedenen ve ruhen buna hazır olmalıyız.( ağlayarak yaptığımız diyetler, zorla yaptığımız koşular işe yaramaz.)

2- Tartıyı hayatımızdan çıkarıyoruz. ( Çünkü istediğimiz kiloyu tartıda gördüğümüz andan itibaren beyin yine kilo almaya programlanıyormuş)

3- Kilo verdikten sonra dolapta eskiye dair hiçbir şey kalmamalı. Nasıl olsa tekrar kilo alırız mantığıyla kıyafetleri atmamak niyetindeysek o zmn niye kendimize işkence edip kilo veriyoruz ki?

4- Büyük tabaklar yerine küçük tabaklarda yemek yiyerek beynimizi yanıltıyor ve önce gözümüzü doyuruyoruz.

5- Algımız her zaman zayıflıkta olmalı. Alışveriş yaparken şişmanlığımızı nasıl kapatacağımızı değil zayıfladığımızda ne giyeceğimizi düşünüyoruz.

6- Sevdiğimiz şeyleri yemek için kesinlikle bahanelere başvurmuyoruz. Çikolata yiyeceksekte bunu verdiğimiz 1-2 kiloya ÖDÜL olarak yemiyoruz. Zaten bize kilo aldıran bir şey ödül değil ancak ceza olabilir diye düşünüyoruz.

7- Kendimizi sürekli olarak zayıf hayal ediyoruz. Zayıfken ne giydik? ayna karşısında zayıf halimizle nasılız? insanların zayıf görüntümüze tepkileri neler? bunları düşünüyoruz.

8- Beynimize "çikolata istemiyorum, çikolata istemiyorum" diye komut verdiğimizde, zihnimizde çikolata kavramı canlanacak ve bunu gerçek sanacak hal böyle olunca bunu yapılması gereken bir komut olarak algılayacaktır. Bir başka deyişle çikolata istediğimiz halde çikolata istemiyorum diyerek beynimizi kandıramıyoruz.

9- Sürekli yemememiz gereken şeyleri zihinde hayal etmek en büyük yanlışlardan biri. Onun yerine faydalı yiyecekler hayal ediyoruz, zararlı şeyleri yesek bile yarısını yediğimizi düşünüyoruz. Yemekleri paylaştığımızı ayrıca koştuğumuzu, yüzdüğümüzü sıklıkla hayal ediyoruz.

10- ınsanların sizin kilolarınızla ilgili söylediği şeylere kulağınızı tıkıyorsunuz.

11- Yemekleri tatlarını ala ala, sindire sindire, yavaş yavaş yiyoruz. Lezzet için yemek yiyoruz ve midemizi tıka basa doldurmuyoruz.

12- Biz yemekleri beynimizin ihtiyacını karşılamak için değil bedenimizin ihtiyacını karşılamak için yediğimizde vücut depolama yapmaz, dolayısıyla kilo almayız. Bu sebeple zihnimizin istediğini değil bedenimizin istediğini yemeliyiz. Eğer şekerli bir şey istediğimizde bir kaç kuru üzümde bizi tatmin ediyorsa bu bedenimizin ihtiyacını karşıladık demektir ve bu kilo yapmaz.

13- Eğer beynimiz açsa dünyaları yesek doymayız bu da sürekli diyet yapmaktan, yasaklar koymaktan beynimizde kıtlık bilincinin oluşmasındanmış. Kıtlık bilincinden kurtulmak için zararlı yiyecekleri kendimize tamamen yasaklamıyoruz, en azından yarım yiyoruz, tıka basa midemizi doldurmuyoruz. Ve yazarın önerisi üç hafta boyunca ne yerseniz yiyin yarısını bırakıp 30 dak. sonra yiyin, bolluk bilinci için masanızda ufak sağlıklı atıştırmalıklar olsun diyor.
 
ÇAMAŞIRLARI

ıç çamaşırları bir anlamda düşüncelerimizin aynasıdır. Şişmanlık problemi yaşayan insanların çoğu bedeni saran iç çamaşırları giyer. Acaba ne giyersem, şişmanlığımı daha az ortaya çıkartabilirim, daha az göbekli görünürüm. Acaba nasıl bir beden küçük görünebilirim diye düşünürler alışverişteyken.

Algınız sizin kim olduğunuzu yada kim olacağınızı belirler. Algınız sürekli göbeğinizdeki yağlarda ise, sizi bekleyen gerçekten yağlı bir göbek olacaktır. Anlık çözümler bulmak için, acı gerçekler yaratırsınız. Kendinizi mutlu hissedersiniz ama geçicidir. Eve gelip rahat çamaşırlarınızı giydiğinizde gerçekle yüzleşirsiniz. Belki bu yüzden aynalar çoğunuzun düşmanıdır.
Kendinize sorun, zihnimi böyle kandırmaya devam mı edeceğim, yoksa bu gerçeği değiştirmek için bu durumla yüzleşecek miyim? Bırakın yağlarınız fırlasın, kocaman göbeğinizi herkes görsün. Bırakın birkaç hafta da olsa canınız acısın.

Algınız olmak istediğiniz fizikte ve iç çamaşırlarında olsun. Olmak istediğiniz kişi nasıl bir iç çamaşırı giyerdi, düşünün. Sizi mutlu eden iç çamaşırları satın alın. Şişmanlığınızı kapatmak için değil, zayıfladığınızda ne giyeceğinizi düşünerek alışveriş yapın. Algınız şişmanlıkta değil, zayıflıkta olsun.
 
- Kilo vermek istiyorsak zihnen, bedenen ve ruhen buna hazır olmalıyız.( ağlayarak yaptığımız diyetler, zorla yaptığımız koşular işe yaramaz.)

2- Tartıyı hayatımızdan çıkarıyoruz. ( Çünkü istediğimiz kiloyu tartıda gördüğümüz andan itibaren beyin yine kilo almaya programlanıyormuş)

3- Kilo verdikten sonra dolapta eskiye dair hiçbir şey kalmamalı. Nasıl olsa tekrar kilo alırız mantığıyla kıyafetleri atmamak niyetindeysek o zmn niye kendimize işkence edip kilo veriyoruz ki?

4- Büyük tabaklar yerine küçük tabaklarda yemek yiyerek beynimizi yanıltıyor ve önce gözümüzü doyuruyoruz.

5- Algımız her zaman zayıflıkta olmalı. Alışveriş yaparken şişmanlığımızı nasıl kapatacağımızı değil zayıfladığımızda ne giyeceğimizi düşünüyoruz.

6- Sevdiğimiz şeyleri yemek için kesinlikle bahanelere başvurmuyoruz. Çikolata yiyeceksekte bunu verdiğimiz 1-2 kiloya ÖDÜL olarak yemiyoruz. Zaten bize kilo aldıran bir şey ödül değil ancak ceza olabilir diye düşünüyoruz.

7- Kendimizi sürekli olarak zayıf hayal ediyoruz. Zayıfken ne giydik? ayna karşısında zayıf halimizle nasılız? insanların zayıf görüntümüze tepkileri neler? bunları düşünüyoruz.

8- Beynimize "çikolata istemiyorum, çikolata istemiyorum" diye komut verdiğimizde, zihnimizde çikolata kavramı canlanacak ve bunu gerçek sanacak hal böyle olunca bunu yapılması gereken bir komut olarak algılayacaktır. Bir başka deyişle çikolata istediğimiz halde çikolata istemiyorum diyerek beynimizi kandıramıyoruz.

9- Sürekli yemememiz gereken şeyleri zihinde hayal etmek en büyük yanlışlardan biri. Onun yerine faydalı yiyecekler hayal ediyoruz, zararlı şeyleri yesek bile yarısını yediğimizi düşünüyoruz. Yemekleri paylaştığımızı ayrıca koştuğumuzu, yüzdüğümüzü sıklıkla hayal ediyoruz.

10- ınsanların sizin kilolarınızla ilgili söylediği şeylere kulağınızı tıkıyorsunuz.

11- Yemekleri tatlarını ala ala, sindire sindire, yavaş yavaş yiyoruz. Lezzet için yemek yiyoruz ve midemizi tıka basa doldurmuyoruz.

12- Biz yemekleri beynimizin ihtiyacını karşılamak için değil bedenimizin ihtiyacını karşılamak için yediğimizde vücut depolama yapmaz, dolayısıyla kilo almayız. Bu sebeple zihnimizin istediğini değil bedenimizin istediğini yemeliyiz. Eğer şekerli bir şey istediğimizde bir kaç kuru üzümde bizi tatmin ediyorsa bu bedenimizin ihtiyacını karşıladık demektir ve bu kilo yapmaz.

13- Eğer beynimiz açsa dünyaları yesek doymayız bu da sürekli diyet yapmaktan, yasaklar koymaktan beynimizde kıtlık bilincinin oluşmasındanmış. Kıtlık bilincinden kurtulmak için zararlı yiyecekleri kendimize tamamen yasaklamıyoruz, en azından yarım yiyoruz, tıka basa midemizi doldurmuyoruz. Ve yazarın önerisi üç hafta boyunca ne yerseniz yiyin yarısını bırakıp 30 dak. sonra yiyin, bolluk bilinci için masanızda ufak sağlıklı atıştırmalıklar olsun diyor.
 
Kilo verirken yaşadığımız zorlanmayı, neden kilo alırken yaşamıyoruz. Kilo alırken bilinçaltınızla bütün değilsiniz ama alırken büyük bir bütünlük içerisindesinizdir.

Düşüncenizdeki yanlışların ne olduğunu bulmadan kendinizi değiştiremezsiniz. ınançlarınız ve ruhunuz kilo almayı mı yoksa kilo vermeyi mi destekliyor?

Eski kıyafetler bize nasıl kilo aldırabilir ki? Onları yemiyoruz ya? Kilo vermeye devam ettiğiniz bir süreçte olduğunuzu düşünelim. Kendinize hiç sordunuz mu, eski kıyafetleriniz neden hala dolapta duruyorlar? Cevabı çok açıktır, daha sonra giyebilmek için!

Peki insan zayıfladıktan sonra eski kıyafetlerini neden atmaz ve neden onları daha sonra giyebileceğini düşünür? Bu sorunun acı bir cevabı vardır: Çünkü nasılsa tekrar kilo alacaktır!
“Zaten sürekli kilo alıp veriyorum, dolapta dursunlar, alınca tekrar giyerim.”
 
Yani ben nasılsa tekrar kilo alacağım, kıyafetlerimi saklamalıyım. Eğer gerçekten kiloları geri almayacağınızdan emin olsanız, onları hala evde tutar mısınız? Bu soruyu kendinize sorun. Cevap kesinlikle belli: Tutmazdınız. Belki bir tanesini hatıra olarak saklar, diğerlerini verirdiniz.
Televizyonunuzu, koltuğunuzu değiştiğinizde eskisini evde mi saklıyorsunuz hala? Hayır tabi ki. E o zaman bedeninizi değiştirdiğinizde neden hala eski kıyafetlerinizi gardrobunuzda tutuyorsunuz

Kısacası zihninize şöyle dediniz bile: “En kısa zamanda tekrar kilo al!” Ardından da hiç zorlanmadan geri alırsınız zorlanarak verdiğiniz tüm kiloları. Zihniniz gerekli komutlarla iştahınızı açabilir, size fazla yemek yedirebilir, tembelleştirebilir. Gerekli kimyasallar salgılandığında bütün bunlar ortaya çıkacak olağan durumlardır.

Yapılması gereken en doğru hareket, kilo vermeye başladıkça size bol gelen kıyafetleri vermek yada daraltmaktır. Daraltmak da bir yere kadar işe yarar.

Tekrar kilo almaya başlasanız bile, bilinçaltınız bilsin ki elinizin altında hemen giyebileceğiniz giyecekler yok. Elinizin altında kıyafetler bulamayın ki, bilinçaltı bunun doğal bir süreç olmadığını anlasın. Bu sizi durduracaktır. Size bir uyarı gibi gelecektir.

Bedeninizde kendinize açmak istediğiniz yer gibi, dolabınızda da o boşluğu yaratın. ıçsel bir huzur ve boşluk duygusu gelecek ve bilinçaltınız da rahatlayacak.

ınmek istediğiniz kiloya dair yeni kıyafetler almalı mıyız?Kendinize sorun, gerçekten inmek istediğiniz kiloya ineceğinizden emin olsaydınız, istediğiniz kıyafeti almak için bekler miydiniz? Beklemez, alırdınız değil mi? Küçük beden bir kıyafet alıp, görüş alanınızda bir yere koyarsanız,bilinç altınıza yeni bir mesaj gönderirsiniz. “Ben %100 bu kiloları vereceğim. Bu yüzden bu kıyafeti aldım. Komut bellidir: “En kısa zamanda zayıfla!”.

Sağlıkta da ne mucizeler olmuştur; yürüyemez denen hastalar yürümüş, 1 yıl ömrü kaldı denen hastalar yıllarca yaşamıştır. Sizi gerçekten derinden coşturabilecek bir kıyafet alın. ıçine giremeseniz bile… Gözünüzün önünde bir yere koyun. Nasılsa bu hedefimi bir gün gerçekleştireceğim ve bunu bu kıyafeti alarak kanıtlıyorum. Bu eylem zihnimize verdiğimiz mükemmel bir komuttur. Zamanı ve hızını bırakın bilinçaltınız belirlesin.
 
Aman Allahım tabaklar da mı kilo aldırıyoooorr …?

Algı hayatımızdaki en büyük illüzyonlardan biridir. Yükseklik korkusu olan birine 3mlik bir yükseklik 7m gibi gelebilir. Sevdiğimiz işle uğraşırken zaman kısa gelirken, sevmediğimiz bir işi yaparken zaman bir türlü geçmek bilmez. Oysa zaman hep aynıdır.

Yemek tabakları da algımızı yanıltır. Derinlik, büyüklük ve algı. Bizler yediğimiz yemeğin lezzeti ve doyumu ile ilgileniriz hep, ama şunu gözardı ederiz: Doyum duygusu zihinle ilgilidir, doyumu zihinde hissetmediğiniz sürece yemeğe devam edersiniz.

Miktarı ne olursa olsun, düz yemek tabaklarında yemek yemek sizi haz duygusuna daha fazla yaklaştıracaktır. Tabağın küçüklüğü yemek sırasındaki doyumunuzu arttıracaktır. Düz ve küçük tabaklar çok daha çabuk doymanıza neden olacaktır.

Zihninizin algı merkez sizi daha çabuk doyuracaktır. Tabağınızı 2 kez bile doldursanız dolu dolu 2 tabak yemiş hissine kapılırsınız. Amaç zaten kafanızın içindeki mideyi doyurmaktır.Kendinize renkli düz ve küçük tabaklar alın. Sıvı gıdalarınızı da kaselerde yiyin Yapabilirseniz, küçük tatlı kaşıkları ve çatalları ile yiyin. Bu size daha büyük bir keyif verecektir.

Uzakdoğuda yemek araç ve gereçleri hep küçüktür. Bu ülkelerde obezite problemi neredeyse yok denecek kadar azdır. Batıya doğru tabaklar ve çatallar da büyür ve elbet insanların ebatları da…
 
Aman Allahım tabaklar da mı kilo aldırıyoooorr …?

Algı hayatımızdaki en büyük illüzyonlardan biridir. Yükseklik korkusu olan birine 3mlik bir yükseklik 7m gibi gelebilir. Sevdiğimiz işle uğraşırken zaman kısa gelirken, sevmediğimiz bir işi yaparken zaman bir türlü geçmek bilmez. Oysa zaman hep aynıdır.

Yemek tabakları da algımızı yanıltır. Derinlik, büyüklük ve algı. Bizler yediğimiz yemeğin lezzeti ve doyumu ile ilgileniriz hep, ama şunu gözardı ederiz: Doyum duygusu zihinle ilgilidir, doyumu zihinde hissetmediğiniz sürece yemeğe devam edersiniz.

Miktarı ne olursa olsun, düz yemek tabaklarında yemek yemek sizi haz duygusuna daha fazla yaklaştıracaktır. Tabağın küçüklüğü yemek sırasındaki doyumunuzu arttıracaktır. Düz ve küçük tabaklar çok daha çabuk doymanıza neden olacaktır.

Zihninizin algı merkez sizi daha çabuk doyuracaktır. Tabağınızı 2 kez bile doldursanız dolu dolu 2 tabak yemiş hissine kapılırsınız. Amaç zaten kafanızın içindeki mideyi doyurmaktır.Kendinize renkli düz ve küçük tabaklar alın. Sıvı gıdalarınızı da kaselerde yiyin Yapabilirseniz, küçük tatlı kaşıkları ve çatalları ile yiyin. Bu size daha büyük bir keyif verecektir.

Uzakdoğuda yemek araç ve gereçleri hep küçüktür. Bu ülkelerde obezite problemi neredeyse yok denecek kadar azdır. Batıya doğru tabaklar ve çatallar da büyür ve elbet insanların ebatları da…
 
Zihninizdeki Algıyı Değiştirmek ıçin Yapmanız Gerekenler:

* Sürekli siyah giyiyorsanız, siyah giymekten vazgeçin. Yakışmadığını düşünseniz de renkli giyiniz, ta ki bu renkler sizi rahatsız etmeyene kadar.
* Başkasında görüp beğendiğiniz şeyi o şekilde giyin. Giyince yakışmadığını düşünseniz bile giymeye devam edin. Ta ki bu durum sizi rahatsız etmeyene kadar.
* Başkasında beğendiğiniz bir takıyı takın. Taktığınızda çok komik olduğunuzu herkesin size baktığını düşünebilirsiniz ama emin olun sokaktaki insan sizi fark etmeyecek bile. Ta ki bu durum sizi rahatsız etmeyene kadar takmaya devam edin.
* Zayıfladığınızda saçınız için düşündüğünüz bir kesim ve renk varsa beklemeyin şimdiden yaptırın.
* Bir küçük beden kıyafeti düşünmekten çekinmeyin. Her firmanın numaraları farklıdır, 1 beden küçük kıyafeti gözünüzde büyütmeyin.
* Tezgahtar size bakıyorsa, hemen alınganlık yapmayın, şişmanlığınıza yormayın. Ama size saçma saçma bakmaya devam ediyorsa, siz ona daha saçma saçma bakın.
* Şimdiye dek yapmadıysanız bir mayo alıp havuza gidin. Ne zaman ki havuza gidecek ve kendinizi rahatsız hissetmeyeceksiniz, ilk çıtayı geçtiniz demektir.


Uygulamalar

1- “En kötüsüne hazırlan, daha iyisini elde edersen mutlu olursun!”

Bu fikri unutun.

2- Daima, olabileceğiniz en mükemmel “size”odaklanın.

Bu hayalperestlik değildir.

3- Zayıflayamayacağınıza “inanıyorsanız” kendinizi kandırmayın. Kesinlikle zayıflayamazsınız!
4- Gerçekten zayıflamak istiyorsanız, buna inanın.
5- Beyninize karışık mesajlar vermeyin.
6- Şişman olduğunuzu düşünüyorsanız; yemek istediğinizde “Ben böyle de güzelim” bahanesi yaratmayın.
7- Deli gibi yemek yemek istiyorsanız iradesiz olduğunuzu kabul edin. Bu şişman olduğunuzu kabul etmekten daha iyidir.
8- Zayıflarken, zihninizi, bedeninizi ve ruhunuzu meşgul edin.
9- Güzel bir fiziğe sahip olmak için dua edin.
10-Neden zayıflamak istediğinizi hiçbir zaman unutmayın.
11- Zayıflamak için mantığınızı kullanmaya kalkmayın. Bilinçaltınızın her zaman kazanacağını unutmayın.
12-ılk işiniz evinizdeki tartıdan kurtulmak olsun.
13-Kilo alırken tartılabilirsiniz ama verirken tartılmayın.
14-Size büyük gelen bütün kıyafetlerinizden kurtulun.
15-Giydiğinizde kendinizi iyi hissetmediğiniz kıyafetlerden kurtulun. Çok kıyafet olması değil, az sayıda ama kendinizi iyi hissettiren kıyafetler sizi daha güzel gösterir.
16-ınmek istediğiniz bedene uygun bir kıyafet alın ve onu ayrı bir yere asın.
17-Büyük ve derin tabaklar çöpe, küçük ve düz tabaklar sofraya.
18-Özellikle zayıflama sürecinde siyah renge takılıp kalmayın.

2. Bölüm

Gerçekten Zayıflamak ıstediniz mi?

Bugüne kadar, kendinize moral vermek için çok kez kendi kendimizle konuşmuşuzdur. Sinirlenince kendimizle tartışır ve moral vermek için de motive ederiz; çünkü bize böyle öğretmişlerdir. Pozitif bir insan olmak ve kendini kontrol etmenin yolu kendini sakinleştirmek ve hakim olmaktır.

Kendimize sürekli telkinlerde bulunuruz:

Sakinim, sakinim, sakinim…
Biri şu kahrolasıca müziği kapatabilir mi???

ıradeliyim, iradeliyim, iradeliyim…
Allah aşkına biri bana çikolata getirsin, elim ayağım titriyor.

Beyninizle arkadaşlarınızla kurduğunuz gibi bir iletişim kurmayı bırakın. Beyninize, şimdi, başardın, başarıyorsun gibi konutlar vermeyi kesin. Bilgisayarın başına geçip şimdi açıl, açıl, ne güzel açılıyorsun diyor musunuz? Hayır, “Start” tuşuna basıp açılmasını bekliyorsunuz. Sakinim, sakinim demekle sakin olunmaz. ıradeliyim demekle de iradeniz artmaz. Zihninizin sizin dilinizden anladığınızı düşünmenize sebep olan şey neydi? Bir sebep yoktu, bu sadece bize öğretildi. Sakinim diyorsanız eğer birini öldürmeyi düşünüyorsanız, beyninize verdiğiniz konut öfkedir. Ne konuştuğumuzun bir önemi yoktur. ıradeliyim derken, çikolata yediğiniz bir anı düşünüyorsanız, çikolata yemek beyin için daha gerçekçidir.

Zayıflayacağım dediğinizde, ne olacak benim bu kilolarım diye düşünüyorsanız ve şişman halinizi kafanıza takıyorsanız, beyinle iletişime geçtiğiniz tek bir nokta vardır, maalesef o da şişmanlamaktır.
 
Uygulamalar

1- “En kötüsüne hazırlan, daha iyisini elde edersen mutlu olursun!”

Bu fikri unutun.

2- Daima, olabileceğiniz en mükemmel “size”odaklanın.

Bu hayalperestlik değildir.

3- Zayıflayamayacağınıza “inanıyorsanız” kendinizi kandırmayın. Kesinlikle zayıflayamazsınız!
4- Gerçekten zayıflamak istiyorsanız, buna inanın.
5- Beyninize karışık mesajlar vermeyin.
6- Şişman olduğunuzu düşünüyorsanız; yemek istediğinizde “Ben böyle de güzelim” bahanesi yaratmayın.
7- Deli gibi yemek yemek istiyorsanız iradesiz olduğunuzu kabul edin. Bu şişman olduğunuzu kabul etmekten daha iyidir.
8- Zayıflarken, zihninizi, bedeninizi ve ruhunuzu meşgul edin.
9- Güzel bir fiziğe sahip olmak için dua edin.
10- Neden zayıflamak istediğinizi hiçbir zaman unutmayın.
11- Zayıflamak için mantığınızı kullanmaya kalkmayın. Bilinçaltınızın her zaman kazanacağını unutmayın.
12- ılk işiniz evinizdeki tartıdan kurtulmak olsun.
13- Kilo alırken tartılabilirsiniz ama verirken tartılmayın.
14- Size büyük gelen bütün kıyafetlerinizden kurtulun.
15- Giydiğinizde kendinizi iyi hissetmediğiniz kıyafetlerden kurtulun. Çok kıyafet olması değil, az sayıda ama kendinizi iyi hissettiren kıyafetler sizi daha güzel gösterir.
16- ınmek istediğiniz bedene uygun bir kıyafet alın ve onu ayrı bir yere asın.
17- Büyük ve derin tabaklar çöpe, küçük ve düz tabaklar sofraya.
18- Özellikle zayıflama sürecinde siyah renge takılıp kalmayın.


UYGULAMA
Evet! Gerçekten zayıflamak istiyorum!

1) Deli misiniz? Niçin zihninizle konuşuyorsunuz? Bunu hemen bırakın!
2) Zihniniz kelimelerle değil, hayallerle çalışır. Telkinleri bırakın ve kendinizi olmak istediğiniz kişi gibi görün.
3) Eğer bu zihnimizle bir bebek olsaydık asla yürüyemezdik. Her düşüşümüzü bir yenilgi olarak kabul ederdik, oysa bir bebek ne kadar düşerse düşsün asla yürüyemeyeceğini düşünmez.
4) Hayallerinizi başkası ile paylaşmayın, şu an olumsuz yorumlara ihtiyacınız yok.
5) Tatlı istediğiniz durumlarda, bir miktar kuru üzüm de sizi mutlu edecektir. Bu durumda bir miktar kuru meyve ile kendinizi test edin. Böylelikle tatlı isteyen bedeniniz mi zihniniz mi görün.
6) Tekrarlı bir biçimde düşündüğünüz her şey gerçekleşir. Neleri düşünmek isterdiniz? Buna biraz zaman ayırın.
7) Hayalini kurduğunuz düşünce size büyük keyif versin. Bunu gerçekleştirmek için geri kalanını beyniniz halledecektir.
8) Eğer kurduğunuz hayal sizi keyiflendirmiyorsa, doğru hayali kurmuyorsunuz demektir.
9) Bu çalışma için illaki sessiz bir ortam gerekmez. Otobüste giderken bile yapabilirsiniz.
10) Evinizde boy aynası yoksa bir tane satın alın.

3. Bölüm
Hayal Gücü Bilgiden Önemlidir.

Zihnimiz Şizofren mi?
Beyniniz için gerçekle hayal arasında pek bir fark yoktur. Yapılan tüm çalışmalar aynı ortak görüşte. Zihninizde bir şeyi düşündüğünüzde yada hayal ettiğinizde hangi nöron ağları ateşleniyorsa, o şeyi yaparken de aynı nöron ağları ateşleniyor.
Eğer yemek masasındaysak ve yemek yemek üzereysek, yiyecekleri görür, kokularını duyarız ve ardından zihnimiz buna bir tepki verir. Ağzımız sulanır, midemiz çalışmaya başlar. Ortada bir masa yokken, bir yiyecek maddesi düşündüğümüz zaman da aynı nöron ağlarını aktif hale getiriyoruz. Bedenimiz bu yiyecek maddesi varmış gibi tepkide bulunuyor.

Gerilim filmi izlerken de aynı şey olur ve zihnimiz bunu gerçek zanneder. Kaslarımız kasılır, kalp ritmimiz artar ve hızlı hızlı nefes alırız. Bizi kovalayan bir cani yoktur ama beynimiz için durum böyle değildir. O içinde olduğu durum karşısında hayatta kalmaya çalışır. O an hangi kimyasallar gerekiyorsa bunları salgılayıverir.

Günlük yaşantımızda kaçmak istediğimiz şeyleri sürekli zihnimizde canlandırmak da bizim için olumsuz sonuçlar doğurur.

Diyete her girdiğinizde yiyeceklerin yasak olduğunu düşünüyorsunuz ve normal güne oranla daha fazla yiyecek düşüncesi ile uğraşıyorsunuz. Bu durumda beynimiz onları gerçek zannediyor. Diğer günlere oranla bunları daha fazla tüketme ihtiyacı hissediyorsunuz. Böylelikle yedikçe daha çok yer, yasak koydukça daha fazla tüketirsiniz. Sonuç daha fazla şişmanlık ve bunun sonucunda sizin daha çok şişmanlık düşünmeniz… Tam bir kısır döngü. Gitgide büyüyen bir kısırdöngü gibi.

Döngü bir yerden kırılıp düşünce sistemi değiştirmelidir. En azından böyle bir döngüde bulunduğunuzu bilmek ve fark etmek bile size büyük bir gelişme sağlar. En azından yanlışları yapmayı kesmeniz bile sonuçları değiştirecektir.
Yanlışlar:

- ıstemeden de olsa, zihninizde yasak olan yiyecek maddesini düşünmeniz.
- ıstemeden de olsa, yasaklamak ve uzaklaşmak istediğiniz durumu zihninizde canlandırmanız.- Sürekli, yapmamanız gerekenleri hayal etmek.
- Her konuda yasaklar koymanız (Yasaklar yerine yapılması gerekenlerin listesini yapabilirsiniz).
Doğrular:

- Yasak olanları değil, sadece yemek istediğiniz yiyecek maddelerini düşünün (Ancak bunlar sağlıklı ve size yararlı besinler olsun. Mesela bir elma, bir dilim siyah çikolata, bir dilim çavdar ekmeği ve zeytin ezmesi yada illa ki pasta yemek istiyorsanız o zaman küçük bir dilim pasta&#8230
- Zararlı, yemememiz gereken bir yiyeceği düşünürseniz de o zaman yarım yediğinizi ve tatmin olduğunuzu düşünün. (Bir dilim yerine yarım dilim pasta yada yemeğin yanına salata değil de salatanın yanına yemek gibi)
- Yediklerinizin yarısını paylaştığınızı ve y,ne de doyduğunuzu düşünün. (Sevdiğiniz bir şeyi sevdiğiniz bir insanla paylaşın, iki kişi yemek daha güzel olacaktır)
- Koştuğunuzu hayal edin (Yüzünüzde ılık bahar rüzgarını hissedin. Bedeniniz her adımınızda canlansın. Kaslarınızın mutlulukla esnediğini fark edin)
- Yüzdüğünüzü hayal edin (Suyun bedeninizi zahmetsizce taşıdığını ve kulaç atarken içinize yayılan mutluluğu hissedin.)
- Kontrollü, disiplinli ve iradeli olduğunuzu hayal edin.

Önemli olan eksik tarafınıza değil, yaratmak istediğiniz duruma yoğunlaşmaktır.


__________________
 
kızlar bu yazıları sibel80 arkadaşimiz baska bi bölümde paylaşmış umarım sizede faydası olur beni çok etkiledi azim ve olumlu düşünce ne kadarda önemli inşan için bunu bikez daha anladım umarım bunları okuduktan sonra daha kararlı oluruz
 
arkadaşlar bende başladım elma diyetine ama ben günlül 2 saat spor yaptığım akaşam 1 dılım kepekli light ekmele yemeğin suyan banıp 2 kasık yağsız makarna yedimben 7 kg verdim ama bu ara durdu su sarımsaklı cevizli suyu 1 hafta içtim bi işe yaramadı1 kg bile veremedim üstelik diyet ve sporla bakalım nolcak
 

tebrikler canım ne kadar sürede verdin ve kaç kilosun kaydirigubbakcemile2
 
kızlar bir hafta mandalinayla yaptım diyetimi bayramda kilo almış 69.500 le başlamıştım şimdi 67 kiloyum fena değil dimi ama gül arkadaşımın yazdıklarından sonra artık tartılmıycam size kaç beden giydiğimi yazarım yazın tartılırım artık:)
 
umranım bitanem nasılsın nasıl gidiyor tatlımmmmmm
ben hala dogum sonrası kilolarla ugraşıyorum offfffff
 
bu arada elmacı hatunlar bayadır ugramıyorum aranıza ama
sandaloz sakızı diyetine geçiş yaptım
amaaaa ne demiştik ne diyeti yaparsak yapalım buluşma noktamız elma diyeti
:))
çünküüü elmayı bırakmıyorum hiçbir zaman şuanda elimde bir yeşil elma :)
 
ohh afiyet olsun kuzum bende elma yiyorum ama ekşiyle yapamadığım iiçin tatlı elmayla yapıyorum hiç yapmamaktan iyidir diye dimi:)
 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…