Konu başlığındaki arkadaşlardan biri de bu arkadaş sanırım, cevap verirken bile kendinizi anlatıp övmüşsünüz.Benim daha keyifli bir hayatim olduğu için hiç umursamıyorum açıkçası :)
Bir yakın arkadaşım var mesela. Devamlı ev ve araba almakla ne iyi yaptığını, çevresindeki insanların adım atmak için korktuğunu,yerinde saydığını falan anlatır durur. Bazen kiskanildigindan , nazara geldiğinden bahseder.
Ben de ona gerçekten iyi yaptığıni , evinin de arabasının da degerlendigini söylerim.
Belki o bana bakınca 'ay yazık,ne kocası ne bebeği var, ne evi ne arabası,bir bisikleti var' diye üzülüyordurama şahsen ne onun kocası gibi görücü usulü evlenmek isterim , ne onun gibi TV karsisinda büyüyen,annemin kaynanamın annelik ettiigi bir bebek isterim, ne de tüm parami krediye verip gramla et almak-kocamla ekonomik sebepli kavga etmek isteeim.
Onun hayatı, kendi secmis. Umarım daha mutlu olur ama daha otuz olmadan öyle sıkıcı bir hayatın içinde yasasaydim icim bayılırdımesela o anne-kaynana yazlığında yemek yapıp bebek bakıp tatil yaptığını sanirken ben tatillerimde koy koy geziyorum, romantik hikayeler yaşıyorum:) neden ozeneyim ki?
Aynı şekilde evlenip , milyonlarca insanla aynı mobilyayı alıp aynı düğünü yapıp,aynı gelinliği giyinip,hatta aynı sarkilarla dans edip farklı ve özel olduğunu dusunen yeni gelin arkadaşlarım.
Onlar da 'ay darısı basina' diyor. Ben de içtenlikle 'cok güzel olmuşsun canım,Allah mesut etsin' diyroum.
Ama zaten evlilik istesem bugüne kadar kaç kere evlenmiştim . Aday sorunum falan hiç olmadıama daha gençliğimi yasayamadan , daldan dala ucmadan , kendimi gerçekleştirmeden evlenmek gerçekten istemiyorum . Zaten evlensem bile bu sıradan düğünlere ozenecegime karı koca Başbaşa konsolos nikahı kiyana, tum koltuk mobilyalari takım alinan torna tezgahından çıkmış evlerdense daire YouTube hesabındaki gibi çeşitli yerlerden bulunup eşyaları yerleştirilmiş,ruhu olan evlerde yaşamak isterim.
Yani benim bakış açım bu olduğu için açıkçası isteyen istediğini anlatsın, övsün kendini.
Hiç umursamıyorum.
İş arkadaşlarıma kargo gelmeyen gün yok. Her gün yeni kargo, her gün yeni kıyafet. Bense yılda on kiyafet belki alırım,belki almam. Çünkü eşyaya önem vermiyorum. Çuval da giysem zaten kendimi güzel hissediyorum . Oysa her gün başka bir estetik ameliyat düşünen ,alışveriş bağımlısı iş arkadaşım bin liralık elbisede bile kendini kötü hissediyor . Neden ozeneyim ki?
Bence siz de yaşadığınız hayattan keyif almaya bakın. Siz yaşadığınız hayatı gerçekten severseniz başka insanların ne yaptığı sizi ilgilendirmeyecektir
Hahaah aslında övmek için degil. Ovulecek bir hayatım yok.Konu başlığındaki arkadaşlardan biri de bu arkadaş sanırım, cevap verirken bile kendinizi anlatıp övmüşsünüz.
Konuya gelince gerçekten çekilmiyorlar. Sürekli kendi yaptıklarının mükemmel olduğunu, üstteki örnekte görüldüğü gibi örnek verdiği arkadaşı gibi geri kalan herkesin ot gibi yaşadığını, evlilerin zaten yarı ölü olduklarını falan iddia ediyorlar. Halbuki herkesin kendi hayatı, kimse elindeki para ile araba aldı diye mal değil. Hepsi tercih, herkesin tercihi farklı. Herkesin hayat görüşü farklı. Kimi üç kuruşa yurt dışına çıkar tek tutunacağı kendini gerçekleştireceği şey bu olur, kimisi de tonla parası olsa evden çıkmak istemez. Bu tarz insanlar genelde eleştiriye de tahammül edemezler ama kendilerini çok mükemmel gördükleri için her şeyi eleştirme hakkı görürler. Ben çözüm olarak bu tiplere genelde çok güzel şahane deyip kendimin ne kadar mutsuz olduğunu hissettiriyorum, istediği ego tatminine ulaşmış oluyor uzaklaşarak başka ego avına çıkıyorlar çünkü vampir gibiler doymuyor egoları. Aslında içlerinde hep bir eksiklik okduğu için bunlar. Bir türlü tamam olamadıkları için seni de dürtüp 'bak ben ne kadar mutluyum" diyorlar. Halbuki eksikliği hissedilmeyen hiçbir şey benliği ele geçirmez. Bence yardımcı olmak istiyorsanız sorunun daha derinde olduğunu egosunu sizinle tatmin ederek tamamlanamayacağını bildirin tedavi olsunlar ya da benim gibi istediklerini verin defolup gitsinler.
Önemli olan ne anlattıkları değil ne mesaj vermek istedikleri ve niyetleriZor bir hayatım var. Ve bir de arkadaş çevrem. Sürekli eşlerinden, çocuklarından, arabalarından, gittikleri tatillerden, aldıkları kıyafetlerden bahseden. Dürüst olmak gerekirse sinir oluyorum. Keyifli bir şekilde sabahtan akşama kadar anlatıyorlar. Şimdi çoğu tatilde. Döndüklerinde onlara nasıl tahammül edeceğimi bilmiyorum.
Ne tahammül edeceğim he he diyip geçerim bir daha da konuşmam öyle. Hanı şu parmakla gösterilen, özenilen çiftiz diyenler var ya, işte onlar hep kendini anlatanlar. Millet de ay ne güzel diyor ne desin. Onlara ayrı gıcık oluyorum. Evliliginizden bize neZor bir hayatım var. Ve bir de arkadaş çevrem. Sürekli eşlerinden, çocuklarından, arabalarından, gittikleri tatillerden, aldıkları kıyafetlerden bahseden. Dürüst olmak gerekirse sinir oluyorum. Keyifli bir şekilde sabahtan akşama kadar anlatıyorlar. Şimdi çoğu tatilde. Döndüklerinde onlara nasıl tahammül edeceğimi bilmiyorum.
görüşmeyerek. rahatsız olduğunuz kişilerle görüşmeyin zorunda değilsiniz. ruhunuza kim iyi geliyorsa onunla arkadaşlık edin.Zor bir hayatım var. Ve bir de arkadaş çevrem. Sürekli eşlerinden, çocuklarından, arabalarından, gittikleri tatillerden, aldıkları kıyafetlerden bahseden. Dürüst olmak gerekirse sinir oluyorum. Keyifli bir şekilde sabahtan akşama kadar anlatıyorlar. Şimdi çoğu tatilde. Döndüklerinde onlara nasıl tahammül edeceğimi bilmiyorum.
Çünkü insanlar dinlenmek istiyor..Zor bir hayatım var. Ve bir de arkadaş çevrem. Sürekli eşlerinden, çocuklarından, arabalarından, gittikleri tatillerden, aldıkları kıyafetlerden bahseden. Dürüst olmak gerekirse sinir oluyorum. Keyifli bir şekilde sabahtan akşama kadar anlatıyorlar. Şimdi çoğu tatilde. Döndüklerinde onlara nasıl tahammül edeceğimi bilmiyorum.
Yildiz Tilbe lafına bayıldım gerçekten.Sizin tarzınızda dusunen ınsanları anlamıyoeum. bence kıskanclık var sızde. Cunku bunu dert etmıssınız kendınıze. Gorusmezsınız olur bıter.
Akraba olsa ve o anda bır mısafırlıkte olsanız mecbur dınlemek zorunda kalırsınız.
Ama kalkıp arkadaslarınızı sıkayet edersenız sırf bu sebepten dolayı, bence sorun sizdedır .
Herkes bırılerıne bısıler anlatır
Dınlemek istemedigin kısıyı zaten hayatında da ıstemezsın. Ee o zaman nıcın bu zorunlu arkadaslık mecburıyetı? Insanlarla oturdugunuzda atomu mu konusuyorsunuz acaba?
Sizin ki yıldız tilbenın bır sözüne benzıyor; hepınızden nefret edıyorum ama tek basıma da canım sıkılıyor.
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?