Evrenin saç baş yolduran espri anlayışı

Durum
Mesaj gönderimine kapalı.
Sizede gecmis olsun.. oncelikle asiri odem yapmis ,sismis ozellikle karin bolgesi sanki 7 aylik hamile gibiydim..adet olamiyordum ,alternatif tiptaki kurlerle adet siklusumu 3 yilda ancak duzene koymusken yinede sanki dusuk yapiyomus gibiydim her ay siklus bu sekilde ilerliyordu..tam teskilatli ozel bi hastaneye gittim,sikayetlerim dogrultusunda smear,hormon,kan degerlerim bide degisik makinaya girdim tup gibi 30 dk sonra damardan ilac verilip tekrar bi 30 dktuttular..neyse dr sol yumurtaligimda buyuk bir kitle oldugunu .bunu ancak sezeryan gibi acik ameliyatla alinabilecegini soyledi..ca degerim yuksekti ama kotu huylununki kadar yuksek olmadigini bu sebeple hemen bebek sahibi olmamiz gerektigini soyledi.. ilerde erken menapoz riski olusturdugundan bebek olmaz dedi, iki kez karnini nesterlicegime bir kez yapayim ,bebegini sezeryanla kucagina alirken kitleyide alirim dedi.(kitle iki yumrugum kadardi bu arada) yumurtalik kanseri tekrarlayan bir kanser turu,d ra sordugumda bu kadinin vucuduyla alakali dedi.. umarim bende ne kotusu nede iyi huylusu tekrarlamaz..
 
Çünkü annelik duygusu doğuştan var olan bir şey değil.
Eymen, kızdığı kocasının canını acıtmak için annesi tarafından döverek öldürülen 15 aylık Emine, annesi tarafından vücuduna şırıngayla çamaşır suyu zerk edilen 1,5 yaşındaki Miray, annesinin 9 gün boyunca evde yalnız bırakıp gittiği, açlıktan ve susuzluktan ölen 2 aylık bebek ve niceleri.

Annelik duygusu bize daha doğar doğmaz verilseydi ya da kutsal olsaydık, bu canilikleri yapamazdık, böyle merhametsiz ve vicdansız kadınları hepimiz lanetleyelim ama iyi bir anne olma ihtimali olan birini taşlamayı anlamıyorum.
 
Aynen ya nasıl saldırmışlar çocuk isteyip sahip olamayanlar var diye çocuk istemediğini dile getirmeye korkmak zorunda mı ? Kilo alamayanlar var diye kilosundan şikayetçi olan biri bunu dile getiremeyecek mi? Et yiyemeyenler var diye bir insan gerçekten et sevmiyorsa bundan utanmalı mı? Şımarıklık yapanlardan bahsetmiyorum ama bunları gerçekten yaşayanlar çekinmek zorunda değil. Basit örnekler belki ama anlatabilmişimdir umarım
 
Amin
İnşallah hiçbiri tekrarlamasın..
Ailenizle beraber hep sağlıklı olun
 
Ben de yalnızım, hem istemedim hem de kimse zaten söz vermemişti.
Eşim biraz yardımcı olur umudundaydım ama o da kendince müthiş yardım ediyor ama aslında pek bir işe yaradığı yok.
Beni yıpratan çocuk değil mesela, saçma sapan ve bitmeyen ev işleri. Bir yardımcı olsa eminim çok daha kolay olurdu. Çocukla ilgilenmek bence yorucu değil ama zaman zaman sıkıcı olabiliyor; kafa dinlemek istiyorsun ama ilgilenmen gereken bir evlat var. Sizin durumda tükenmiş hissetmek normal ve çocukla ilgili olduğunu düşünmüyorum. Yalnızlık, iki çocuğa ve eve yetmeye çalışma vb.
 
Bu ne aptalca bi yorum ya. Alakaya maydanoz ayrıca. Ilk bebegimi karnimd a kaybettim. Benim gibi bir sürü kadin okuyor burayi. Hiç mi acimaniz yok? Konu sahibine de zerre faydası olan bi yorum degil.

8 aylık bir bebis annesi olarak konuya da fikirlerimi yazacagim.ama once su üstteki sacma mesaja olan kızgınlığım geçsin...
 

Yani ne alaka?
İki olay arasında nasıl bir ruhani bağ kurdun?
Evrt kavun kokusu hamile kaldığı için o kadın kaybetti bebeği
 
Bence cocuk doğurmak aklı basında bir kişinin yapacağı bir iş degil. Kim kendi hayatından bile isteye vazgeçip ilerde kendine fayda sağlama kesinliği olmayan bi şeyin içine girer, nerdeyse 24 saatini ona adar ki?

Bunlar bebegimin doğduğu ilk gunler hissettiklerimdi...kafamda hep aynı şeyler dönüyordu. Üstelik cok istemiştim onu. Ilk bebegimi kaybedince onun varlığından haberdar olmak, tekmelerini hissetmek ve buyuyusune sahitolmak cok özel gelmişti hamileyken. Doğunca başa geleceklerden haberdar değildim tabii:) bebegim doğdu ve daha 2 aylikken 10 günlük ağır bi antibiyotik tedavisi gördük hastanede yattık...hic kolay bi bebek degildi kimseye bırakamıyordum. Çaresiz hissetmemde bunun da rolü büyük. Ama buyuyor. Büyüdükçe ona olan sevgim ve bağım da artıyor. Her yeni yaptığı sey bana buyuk heyecan veriyor. Hayatının bi süre asla eskisi gibi olmayacağını kabul etmek gerek.en başta. Anne olmak cok sey öğretiyor en başta sabri ve merhameti...
 
Çocuğumuz olmak istemezdim, Rabbim sadece isteyenlere versin. Verip de sukretmediklerinden alsin, isteyip dua edenlere versin

bu ne yaman çelişki anne...
niye ağlamamak için zor tuttunuz kendinizi anlayamadım.
verip şükretmediklerinden deyip geçseydiniz..
 
Çirkin, maksadını aşan, had hudud bilmeyen yorumlar için söylenecek çok sey var ya, neyse. Konumuz insanların densizliği değil sizsiniz konu sahibesi, o nedenle öncelikle minik kazanız hayırlı olsun diyorum

40 sayfa boyunca aklı başında her üyenin de belirttiği gibi kimse anne olmak zorunda değil. Kimse çocuklarla ilgilenmekten keyif almak zorunda değil. Ve yine hiçbi kadın sırf anne olmak istiyor diye bebekle gelen her zorluğa kahramanca göğüs germek zorunda değil.
Bocalamak, zorlanmak, adaptasyon sorunu yaşamak, bunalmak çok normal, çok insani.

Bir de ne kadar çok bilirse o kadar çok korkuyor insan bence böyle bi konuda. Çocuğun getireceği sorumlulukları, kaygıları, fedakarlıkları gerçekten içselleştiren, merhamet sahibi, hakkını vererek anne olacak bi kadının cümleleri sizin cümleleriniz. Aklına, sevecenliğine ve vicdanına güvenmesi gereken bi kadınsınız bence ve bu üçlü sayesinde şanslı bi bebeğiniz olacak.

Annelik duygusu ise tuhaf bi şekilde "aşk" meselesi gibi sanırım. Kimi ilk görüşte hissediyor, kimi adım adım bağlanıyor. Bazıları için bi "o an" var, ilk gebelik testi, ilk tekme, ilk kucağına aldığı an gibi. Kimilerine de o an hiç gelmiyor ama onun yerine her aşamada kuvvetlenmiş bambaşka bi sevgi ortaya çıkıyor. Hepsinin sonu güzel bi yerde bitiyor özetle. Eminim tüm zorluklarına ragmen sizinki de öyle olacak..
 
Hanımlar seve seve kabul etmek zorundasınız
Her kadın anne olmak zorunda değil
Hadi onu geçtim her kadın çocuk sevmek zorunda değil
Kaldı ki bir çocuk gelişimci olarak bende her gördüğüm bebeğe oyy kurban olurum diye atlamıyorum
Ama işimi iyi yapıyor muyum? Evet.

Çocuğunu seven ama ona güzel bir gelecek hazırlamayan, hazırlayamayan o kadar çok insan var ki...

Mesela bir anne düşünün. Serbest anne baba tutumu benimsemiş. Yani çocuğunu çok seviyor ama kural koymuyor, sınır tanımıyor. Çocuk da ileride büyük ihtimalle sosyal duygusal problemler yaşayacak. Özellikle okul çağında dışlanma ihtimali, öğretmen tarafından veto yeme ihtimali çok fazla.

Sevgi gerekli
Ama çocuğunu çok seven aşk duyan dünyanın en iyi annesidir diye bie şey yok bence.

Koalina mesela mesajlarında hala büyük bir aşk duymadım diyordu. Ama çok da güzel bakıyordu bebeğine. İlgileniyordu.
 
Hangi kadın dogurdugu çocugunu sevmemişki
Sizi gazetelerin 3.sayfasina alalim
Daha yeni eymen'i doguran kadin iskence edip yakarak oldurdu cocugunu
Bdv de tonlarca acilan konu var annelerinden muzdarip , kac yasina gelmis psikolojik travmali kadinlarin yazdigi
Dogurdugunu sevmeyen milyonlarca kadin var emin olabilirsiniz
 

Ben zorlugu hiç sevmedim. Ki geriye baktigimda kizim aslinda o kadar zor bir bebek degildi. Bir iki defa kramp yasadi ve mama suyunu degistirdik geçti. Sanirim 5-6inci ayinda düzenli uyumaya baslada askam 7-sabah 7'ye kadar. (birazda uyku egitimi sayesinde). Ama yinede o ilk 6 ay zordu. Açmi? Üsüyormu? Nasil giydersim? Aman banyodan sonra hasta olmasin, yok uykusuzluktan sadece pijama ile gez,..

Sanirim senin yasadigin zorlugunu yasasaydim, ikinciyi düsünmezdim, unutmazdimda :)
 
Çocuğumuz olmak istemezdim, Rabbim sadece isteyenlere versin. Verip de sukretmediklerinden alsin, isteyip dua edenlere versin
Öyle bi yazmış ki şunu yapsın bunu yapsın. Tamam sen maddelerini sırala ona göre yapsın bişeyleri. Dindar gibi konusup işine karışmak zaten cehaletin seviyesinin kanıtı. Valla ben de konu sahibinin sizin kafada cocugu olsun isteyecegini hiç sanmam.
 


Evet hayatın ipoteklendi, evet çocuk %99anneb alanı , evet artık hiçbirşey eskisi gibi olmayacak
Çocuk sevmemekle kendi evladını sevmek apayrı şeylermiş( şekil A örnek ben)
Ama dünya da zor ve bir o kadar da keyif veren
Huzur veren , tarifi olmayan duygular hissettiren tek varlık o..
emin ol en geç kucağına aldığın ilk an bu benim mi diye aşık olacaksın ..
 
Banımı yedim, geri geldim ve bir kez daha ban yesem de hatta tamamen üyelikten de men etseler yine de doğru bildiğimi yazmaya geldim.

Hatta Mune Hanıma da özelden aynı yazıyı paylaştım.

***
Bu konu maalesef sizlerin savunduğu dozda ya da Kaolina Hanım'ın konusundaki gibi bir naifliği içermiyor.

Üslup olarak, adeta dalga geçer gibi "4 haftalık mıymış neymiş", "deli gibi uğraşanlar", "çocuk diye yalvaranlar" şeklinde tanımlamalarla bezeli bir içerikte aktarılmış ve maalesef ki kaba bir yazı.

Başka türlü anlatılamıyor mu içine düştüğü ikilem?
İlla ki "olmayan", "olduramamış" tarafın kalbi mi kırılmalı?
İlla ki "kendini bu kadar merkeze mi koymalı" insan?
Böyle anlatınca sahi ne geçiyor insanın eline?

Bu sitede adminlerin kontrolüne saygım ve hoşgörüm sonsuz.

Ama bu yazı...
Maalesef bu yazı olmamış.

Herkes çocuk istemeyebilir, en doğal hakkıdır.
Bir kazaya da kurban gidebilir, burada olduğu gibi.
İkilemde de kalabilir her sürecinde.

Ama bu yazı öyle bir şekilde ele alınmış ki, bir sürü üyenin psikolojisini bozacak türden bir yazı.

Bir "diğerinin" acısını eşeliyor.

Allah aşkına nasıl farkına varılmaz?

Ve üzülerek söylüyorum ki postpartum depresyonu ya da lohusalık depresyonuna dair bulgular da içermiyor.
Bu konuda daha yetkili birileri benden çok daha objektif ve ikna edici açıklamalar yapabilecektir eminim.

Konuya bu yüzden son kez bir kere daha yazıyorum
ve gerekirse bir daha bu siteye de uğramayacağım.

"Hak bildiğin yolda yalnız yürüyeceksin" demiş Tevfik Fikret.
Çok severim bu sözünü.

O nedenle, "bu evrende bir diğeri ile etkileşime geçecek" her konuda doğru bildiğimi savunmayı uygun görürüm.

Benim için hangi evrede olursa olsun her canlının saygı ve sevgiye ihtiyacı var.

Henüz embriyo diyenler olmuş.. Doğrudur.
O zaman tıp da bu aşamada bakmasın, ilgilenmesin anne adayları ile, değil mi?
Nasılsa embriyo..

Açıkçası, böylesi bir konu aktarımının içinde sevgi ve saygı bulabilen herkese kalben şaşırırım.

Anneliği kutsamak falan da değil bu söylediğim.
Eski yorumlarımda annelik kutsamak üzerine karşıt görüş bildirdiğim çok konu oldu.

Tam tersi,
Altını çizdiğim konu..
Çok basit bir yaşam ilkesine dayanıyor:
"Can"a saygı.

Yani;
doğmamış bebeğe,
bebeği olmayanlara,
annelere,
eşine,
çevresindekilere,
hastanede öyküsüne dokunana herkese,
hatta evrene...
saygı.

Siz bu yazının hangi cümlesinde bu saygıdan bir emare buldunuz ki bu konuyu bu kadar savundunuz,
ben de hem ona şaşarım hem de yanarım.



 
NİYE BAĞIRIYON ABLA
 
Aslında şöyle evet çok seviyorum, onun için her şeyi yaparım ama sevgiden gözüm dönmüyor ve hayatım şimdi başladı, oğlum her şeyim demiyorum. Değerli başka şeylerim de var, kafa dinlemek istediğim zamanlarım var, sadece tembellik yapmak istediğim durumlar oluyor, olacak. Sağlıklı olan da bu bence.
Ben hala çocuk sevmiyorum, sevmemek nefret etmek anlamında değil. Yavru kedi, köpek görünce gelen dokunma isteği bebek veya çocuklarda gelmiyor. Sadece kendi çocuğumu ve tanıdığım bir kaç çocuğu sevebiliyorum.Bana garip gelmiyor bu durum, kimseye de gelmemeli.
 
Lütfen çocuğunuzu sevmeyip, kötü davranacaksanız doğurmayın. Onun bu dünyadaki tek sağlam kalesi siz olacaksınız, kendisini seven bir anne bulamazsa, çok sorunlu bir hayatı olacak demektir. Kimseye bunu yapmaya hakkınız yok.
 
Durum
Mesaj gönderimine kapalı.
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…