Haddinden fazla evliyim.


Her dediklerine cevap veririm vermesine ağzım onlardan iyi laf yapar da... Herhangi bir akşamı huzurlu mutlu geçirmek varken bir eve gidip ona bir laf buna bir cevap böyle sinek avlar gibi uğraşıp eve döneceğim. Bunu içim almıyor.

Sonra da sevdiğim adamın öz annesine ablasına laf çarpa çarpa bir alan elde etmiş olacağım. Aslında her medeni insanın hazırda sahip olması gereken alan. Ne gerek vardı ki bunlara. Ben böyle böyle elde edeceğim bir huzuru ne yapayım ki.
 

Bizim alanımıza giriyorlar ama, evet ben de negatif havadan bile hoşlanmam ama bunlar sadece evlilikte değil iş hayatında da, hatta çocukken okulda da oluyordu. Her ortamda zorbalar çıkar, birilerini sindirmeye huzurunu kaçırmaya, kendini yüceltmeye ve hatta diğerlerinin alanına müdahale ederek alanını genişletmeye çalışır.

O zaman hiç huzurumuz olmaz hayatta? Bence bu zorbalari durdurmaktan başka çare yok... Gönül ister ki herkes medeni olsun haddini, durması gerektiği yeri bilsin gül gibi geçinip gidelim...

Öyle olmuyormuş.. benim eşimi doğuran kadın diye önceleri saygı duyduğum kadın aslında beş para etmezmiş. Ne diye sırf eşimin annesi olduğu için ağzının payını vermeyeyim? Hak edene hak ettiğini rahatsız edici ufak laflar bile olsa verin derim... Bizim gibi narin, hak hukuk bilen insanlardan değil kabalıktan anlarlar çünkü...
 
++++ kesinlikle katılıyorum. Hakadene hakkı neyse onu vermek lazım.
 
Herseyi gectim de annem icin bu nasil annelik deselerdi beni kimse susturamaz kim olursa sonucu ne olacaksa olsun agzinin payini veririm. Susma hic yapamiyosan sende gulerek saka gibi laf sok
 
Sen benim doğmamış çocuğum hakkında ne biçim konuşuyorsun diyip bir olay çıkarabilirdiniz başlangıç olarak .

Çok pasifsiniz eşiniz sizden daha pasif .

Ufak çaplı bir cinnet iş görür gibi gözüküyor .
 
Çok pasifsiniz. Pasif kaldığınız için de tepenize çıkmışlar. Ha demiyorum ki size saygısız olun. Ama kendinize saygısızlık yapılmasına da izin vermeyin. Bu insanlar sizin susmanızı edep olarak değil onların sizi susturması olarak algılarlar. Biraz sesinizi çıkarmanız lazım, böyle olmaz. Sizi de her an eşiniz savunamaz, siz savunacaksınız kendinizi. Kaldı ki ailenize laf söylerlerken nasıl susup oturabiliyorsunuz?
 
Ben sanırım boşanacağım ya.

Kendi evimde güç savaşı yaşamak istemiyorum. Hayatın diğer alanlarında tabii ki hakkımı savunuyorum sınırları olmayan, hayır diyemeyen biri değilim. Yıllarca büyük şehirlerde yalnız yaşadım; pasif, ensesine vur ekmeğini al durumunda biri değilim normalde.

Ama aile dediğimiz yerde bunlar bana göre şeyler değil. Benim ailemde böyle had bildirmelere gerek olmuyor hiç. Şükürler olsun ki. O yüzden heralde içime sinmiyor.

Düşünüyorum. En son beni gara bırakırken hala “Boşanacak kadar kötüler mi?” diye sordu eşim. Görmeyecek asla. Ben hep derdimi anlatmak için ıkınacağım. Eşim olanlara tepkisiz değildi. Diğer şeyler için de görüşmelerin sıklığı için de bazen normal bazen çok ağır konuşmalar yaptı annesiyle. Ben de duydum. Ama sonuçta hem işe yaramıyor hem de eşim gün geliyor bana dönüp “Senin yüzünden.” diyor işte.

Yapamayacağım heralde ben. Teşekkür ederim fikir ve yardımlarınız için. Çok uzun yazdım bunu kimse okumaz heralde demiştim okumuşsunuz :)
 
Sen ne cevap vermiştin garda sorduğu soruya ?
 
Sen ne cevap vermiştin garda sorduğu soruya ?
Aynı şeyleri o kadar çok konuşmuşuz ki o an ne demiştim şimdi düşündüm hatırlayamadım. Şu üçünden biri olmuştur: Ya cevap vermemişimdir. Ya “Kötü değil kimse sadece farklıyız ve ben böyle mutlu değilim.” demişimdir. Ya da “Sen benim gibi göremiyorsun .” demişimdir. Çünkü zaten bin kere konuşuldu. Bu üçünden birini dönüşümlü vererek devam ediyordum.
 
Hayat şöyle akıp geçiyor. İyi gelinlere kötü görümce kaynana denk geliyor ve koca ailesinin tarafını tutuyor. Kötü gelinlere iyi kaynana görümce geliyor ve koca karısının tarafını tutuyor doğa resmen böyle bir düzen kurmuş. Her iki tarafında melek olduğu nadirdir
 

:))
 
eşin de yani seni bu ortama sokarak mı hak veriyor?
Kafam o kadar karışık ki bu konuda. O kadar çok karışık ki. Keşke bir bilirkişi gelse durum incelemesi yapıp bana rapor yazsa. Bir gün ben çok dayanıksızım heralde bunlarla baş edemedim diyorum. Bir gün iyi dayandım bugüne kadar diyorum. Eşime bakıyorum bir gün kapı gibi arkamda. Bir gün bambaşka. Uzaktan nasıl görünüyor?
 
Bence eşinizle başka bir sorununuz yoksa bu sebepten boşanmayı düşünmeyin. Buna çözüm bulmaya çalışın. Başka bir şehre taşınmak gibi.
 

Aynıyız. Bende böyle bir hayata doğru yol alıyorum. Sadece düğünümüzü bekliyoruz.
Kv. aynı sizin ki gibi.
Eminim ilk zamanlar bu gelme gitme mevzuları bizde de olacak.
Bende sizin gibi halletmeye çalışacağım belki işe yaracak belki yaramayacak.
Bende geçenlerde bir konu açmıştım. Aynı tavsiyeler geldi.
Ama bende sizin gibiyim işte. Sürekli taktik savaşları, kendine alan yaratma, ona laf sok buna tepki göster. Bunlarla hiç uğraşabileceğimi de sanmıyorum.
Diyeceksiniz ki neden o zaman bile bile?
Çünkü bende eşimi çok seviyorum.

Peki sizin onlardan uzak oturma gibi bir şansınız var mı?
Biz geçici bir süre yakın olacağız mesela, sonra şehir değişikliği düşünüyoruz.
Keşke böyle bir şansınız olabilse sizinde.
 
Haftanın üç günü sizi çağırıyorlar dördüncü günü de sizin davetinizi mi bekliyorlar, şaka gibi. Eşinizin ailesine karşı bir duruş sergilemesi şart en iyisini yapmışsınız kesinlikle geriadım atmayın derim ben. Eşiniz de sizi gerçekten seviyorsa ailesi ile araya bir sınır koymalı ve gönlünüzü almalı. Ayrıca eşinizin yanında size dalga geçer şekilde laf sokmaları, ailenize laf söylemeleri çok çirkin. Siz tepki vermeseniz bile ki sessiz kalmanızı doğru bulmuyorum, eşinizin sizin adınıza bir cevap vermesi lazım. Bizde benim aileme yakın oturuyoruz içli dışlıyız sürekli ama ailemden hiç kimse eşime tek bir kötü kırıcı laf etmez edemezde. Benim kocama söylenen şey bana söylenmiştir, onu huzursuz edecek şey beni de huzursuz eder aklı başında bir aile bunun idrakında olmalı.
 
Bence eşinizle başka bir sorununuz yoksa bu sebepten boşanmayı düşünmeyin. Buna çözüm bulmaya çalışın. Başka bir şehre taşınmak gibi.


Malesef eşimin işinden dolayı şehir değiştiremiyoruz.

C cecenn Sizin şehir değiştirme durumunuz varsa güzel olabilir belki. Keşke kuzey kutbuna taşınsak eşimle.
 
Eşiniz tipik bir kendi ailesine düşkün erkek malesef.
Sizin yaşadığınız bu sorunlar aslında kayınvalideniz ve görümceniz ile alakalı değil.
Eşiniz ile alakalı ve aynı sorun bende de var.
Benim bunu çözmem 6 yılımı aldı malesef ki.

Sizin için o kadar uzun sürmemesi adına söylüyorum.
Eşinizi bir kenara çekin ve bütün rahatsız olduğunuz şeylerden bahsedin.
Yeri geldiğinde eşinizin elini masaya vurarak "hop dur bakalım o benim KARIM ağzından çıkanı kulağın duysun" diyebilmesi gerekir, gerek annesine gerek kardeşine gerek dışardan X bir şahsa...
Bunu yapmadığı sürece siz bu sorunları yaşayacak ve daralacaksınız.
Aynısını ben yaşıyorum....

Benim ki çözüme ulaştı mı?
Hayır, her ay kafamda "boşansam mı, böyle hayat nasıl geçecek, giderek kabuğuma çekildim, çocuklarımdan başka dayanağım yok" şeklinde bin bir tane düşünce ile kafamı kurcalıyorum.
Bir gün çözüme varmasını diliyorum ancak benim kocam malesef ki masanın üzerine yumruğunu vurupta "hop" diyececk bir tip değil, sanırım hiç bir zaman da olmayacak.

Çare boşanmak mı? Benim açımdan tartışılır, benim çocuklarım var düşünmem gereken.
O yüzden bekliyorum... Kendi hakkımda hayırlısını dilerken, sizin için de en hayırlısını diliyorum.
Umarım siz bir çözüme ulaşabilirsiniz.
 

Haklısınız.
 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…