İsyana düşüyorum yardım:(


tabii
karnım doysun ama pastam dursun
arabasını satsın bana versin, ama nefes bile almasın olayı
eski arabayı süremiyormuş prenses, onu satsın ben ev alayım nasıl bir zihniyet.
Benim kp emekli, napacak okadar lüks arabayı söyleyim de satsın parasını bana versin. Tatile falan giderim.
Desem neresiyle güler bana acaba bilemedim şuan
Bu kadar bencil olmayı nasıl beceriyor insanlar
Kp, Kv malının mülkünün muhasebesini yapana kadar benim evlatlarım var, büyecekler hep böyle kalmayacaklar, ben evladıma ne verebileceğim diye düşünüyormu acaba.
 

Bu konular genelde erken evlenmiş, hiç çalışmamış ya da şu an çalışmayan, en az iki çocuklu kadınlardan çıkıyor farkında mısınız? Ben hiç bir şey yapmayayım, çalışmayayım, emek sarfetmeyeyim, dirsek çürütmeyeyim, anca çocuk yapıp ona bakayım ama eşimin ailesi benim üzerime evler arabalar yapsın, kendilerinden kısıp bana harcasın. Aynı zamanda yıllarca okumuş, çalışmış, tabiri caizse bir tarafından ter akıta akıta bir şeylere sahip olmuş insanlarla aynı imkanlara sahip olayım. Ne ala memleket.
 
Aynen aynen. Yillardir calisiyorum eşimin 2 kati maas aliyorum, eş ailesinin dunyadan haberi yok, benim ailem hem mutfagimi dolduruyor hem maddi olarak hep destekler, yillardir kredi borcu oduyorum bi evim bi arabam olsun diye. Boyle konuları okuyunca sinirlerim zıplıyor.
 
Başkalarından örnek alacaksanız yatları katları olanları değil de dünyadaki evsiz barksızları düşünün.
Kirada bile 'sürünemeyenleri'

Kimse size ev vermek zorunda değil.
Herkes kendi göbeğini kendi kesmeli.
Dışarıda çalışamıyorsanız evden çalışın,onu da yapmam diyorsanız eşinizin kazancı ile geçinmeyi öğrenin.
Kimse kolay para kazanmıyor.

Muhitiniz lüks ise oradan taşının, kiraların daha düşük olduğu, yine de sevebileceğiniz yerler bulabilirsiniz belki.
Yani isyan edip ağlamakla çözülse dertler hep birlikte ağlayalım.
Düşününce şükür etmek için ne kadar çok sebebiniz olduğunu idrak edeceksiniz. Herşey ev sahibi olmak demek değil.
 

katılıyorum
ben de bir süre çalışmaya ara vermiştim, çocuklarımı başkasına emanet etmek istemediğim kendim bakmak istediğim için bayağı bir süre evdeydim. Ama evlenir evlenmez çocuk düşünmedik. Birkaç sene hem çalıştık hem gezdik, çocuk yapmaya karar verdiğimiz de evimizi, arabalarımızı almıştık. Maddi anlamda rahattık, kimseye el açmadık beklentiye girmedik. Çok şükür. Büyüdüler ve bende işe döndüm. Aman ev rahatmış, boşver çalışmayı demedim.
Bahsettiğiniz kadınlar dan sadece burda değil, yakın çevremde de çok var.
Okumayıp, çalışmayıp evliliği tek hedef olarak gören, evlenir evlenmez çocuk doğuran, oda yetmiyormuş gibi hemen peşine bir tane daha doğuran ama sonra maddi anlamda zorluk yaşanları çok görüyorum.
Malum hayat pahalı, tek maaşla herşeye yetişmek zor. Çalışayım bende birşeyin ucudan tutayım demek yok. Ozaman nolacak kv, kp bez alacak, mama alacak, geline ev alacak, araba alacak çünkü mecburlar. Neden? Torun vermiş! Vermek bu anlamda ne demekse artık.
Prensese bak sen, ailenin soyunu devam ettirdiği için ona minnet duyulması gerektiğini düşünüyor. Tek meziyetleri akşama kadar oturup tv izlemek, instagrama kahve keyfisi storyleri atmak ama çalışan ve üreten hemcinsinden asla geri kalmayacak. Bu imkanı kocası sağlayamiyorsa da kp ve kv sağlamak zorundalar. Çünkü erkek evlat ya, mecburlar prensesin statüsünü korumaya.
 

Ben hep abimle yengemi örnek gösteririm bu gibi durumlarda. Yengem 20 yaşında abim yeni mezun bir işsizdi evlendiklerinde. (Niye evlendiler o kadar erken bilmiyorum).
Beş sene bebe yapmadılar, deliler gibi çalıştılar orda burda. Baktılar olmuyor abim iş kurdu, yengem okula başladı. Bu arada çocuğu vardı. Çocukla hem çalıştı hem okula gitti. Dört senede dereceyle mezun oldu. İlk sınavına girdi, atandı güneydoğunun ücra bir köyüne. Su yok, elektrik bi var bi yok. Kızıyla orda yaşadı üç sene. Sonra yaşadıkları şehre tayinleri çıktı. Bu arada abim de ülkenin her yerine seyahat etti, müşteri topladı, bir hafta evdeyse iki hafta şehir dışında gezdi, hala geziyor. Şimdi güzel bir evleri, yatırımlık bikaç bişeyleri, ikisinin de lüks son model arabaları, bankada yüklü bir miktar birikmişleri var, yazlık almayı düşünüyorlar. Babamın onlara ev alacak maddi gücü yoktu. Memur maaşıyla dört çocuğa dört dörtlük bakan bir adamdı. Çalıştılar, çabaladılar, 50'li yaşlara geldiler şimdi rahatlar. Oturup babadan bekleselerdi daha çok beklerlerdi.
 
Kusura bakmayın da herkes zamanında verdiği yanlış kararların bedelini ödüyor. Siz önünüzü tam göremeden bebek sahibi oldunuz belli ki.

Hiç düşündünüz mü çift maaşla bile zor geçinilirken sizin de bir gün çalışmanız gerekebileceğini? "Dışarıda çalışmak istemedim evde kalmak istedim" diyebilirsiniz de. Bu sizin kararınızdır. Ama bunun için "neden beş kuruş birikim yok" demek abes kaçıyor?

İnsanlar bir şey sahibi olurken hep başka yerden bedel ödüyor. Bahsettiğiniz o katlar yatlar azınlık şanslı kesimin sahibi olduğu şeyler. Veya iyi eğitimli iyi işi olan anne babanın çocuklarıdır. Doktor, avukat gibi..

Biz nişanlıyken ev borcuna girdik. Eşim istemiyordu cesareti yoktu ben çalışmam diye. "Çalışacağım şimdi olmazsa ileride çok zor belki imkansız olur" dedim. Hiç bırakmadım işi. Hala bırakıp ikinci çocuğu yapamıyorum. Ev kredisi borcu ödense çocuğun kreş ücreti evin masrafları var. Önümü görüp bencilce karar veremiyorum yani. Tek tesellim kira öder gibi kendi ev borcumu ödemek. Bu bile bunaltıyor bir kaç yıl sonra..

4,5 aylıkken oğlumu kv ye bırakıp çalıştım. 1 yaşına kadar öğlen paydoslarında eve git işe geri gel yaptım ikimize de iyi gelsin diye..

Beş yıl külüstür bir arabayla idare ettik. İşe getirip götürüyor çok şükür dedik. Herkes "değiştir artık" diyordu sanki biz akıl edemiyoruz gibi. Yani akıl veren çok olur para vermek yerine.
Daha bu sene değiştirebildik daha eli yüzü düzgün bir modelle.

Bu hayat şartlarında tek maaşla asgari ücretten hallice maaşla yaşamaya çalışıp oh demeyi bekleyenin aklına şaşarım kimse kusura bakmasın.
 

Bunları yazınca "kötüsünüz" deniyor ama hayat böyle bir şey zaten. Kimsenin gözünün yaşına bakmıyor

Biraz önce de yazdım herkes kendi kararlarının bedelini ödüyor.
Ben nasıl ki hamilelikten sonra işi bırakamayıp evladımı kv ye bırakıp her gün mesai yaparak bedel ödüyorsam, konu sahibi de zamanında uyguladığı şeyin bedelini ödüyor..
Ben bilmiyor muyum şimdi ikinci çocuğun vaktidir işten çıkıyorum demeyi. Sonrası?

Çalışmak istememek de bir karar saygı duyarız. Ama "bize ev almak için para vermediler" demek bencilliktir.
Evlenmeyi, çocuk sahibi olmayı akıl edebilen insanların artık başkasının eline bakması zayıflıktır. Düşünmeleri gereken artık kendi çocuklarının konforudur..

Sanırım bu tv dizileri de kötü etkiliyor bu insanları. Her dizide köşkler, villalar var. Mal mülk sahibi olmayı çok kolay sanıyorlar.
Biz 7 yıldır iki kişi çalışıp 2+1 evin borcunu bitiremedik. Kimisine çerez gibi gelen 40bini bulup kapatamıyoruz. Babama söyliyeyim de arabasını satıp versin bize..
 
Ev bu kadar önemliyse önce çalışıp ev alacaksınız sonra çocuk yapacaksınız. 29 yaşındasınız daha yakın yaşlardayız benim hiçbir arkadaşımın evi falan yok. Eşek gibi de çalışıyoruz kimsenin ev diye isyan ettiğini görmedim. Hayatınızda hiç çalışmadınız sanırım ondan size başkasından ev istemek çok basit geliyor olmalı ama para kolay kazanılmıyor. Kimse kimseye havadan ev araba yat kat almak zorunda değil yani. Çalışın burada fink atacağınıza.
 
Neden 30 bin kredi çekmeyip babasından istediniz?şimdiye krediyi öderdiniz.
 
Bende saflığıma yanayım
Eş ailesinin eltime hatırı sayılır altın, tüm ev eşyaları ve evlerinin yarı parası peşinat verdiklerini, geçinmeleri için maddi yardım yaptıklarını seneler sonra bir kaç kavgada kv eltime kızıp bana "ben ona yaptığımı sana yapmadım" dediğinde öğrendim. Çünkü ilgilenmemiş ve alınanların kaynağını düşünüp hasetlenmemiştim. Evliliğimin ilk yıllarında maddi olarak zorlanmama rağmen beklentiye bile girmemiştim. Sonradan başıma kakılacak hiç bir şeyi istemem, azıcık aşım ağrısız başım rahatlığı en güzeli benim için.

Çok şükür son bir kaç senedir evliliğim ilk yıllarına göre çok daha rahat bir hayatım var. Evim, arabam, kendimi çok kasmadan harcayabildiğim maaşım. Ama bunların hepsi için bir bedel ödedim.
İki çocukla geceleri ders çalıştım mesela,
Bebeğimi anneme bırakıp işe gittim,
Eşim bir dönem geç saatlere kadar çalıştı, akşam yemeğini çok kez çocuklarımla yalnız yedim,
Eşim gencecik yaşında strese bağlı ciddi bir hastalık geçirdi,
Çocuklarımın bazı ilklerine şahit olamadım,
Elimdekiyle yetinip uzun süre aynı çantayı kullandım, bla bla bla

Ne eşimin ailesi, ne kendimi ailem bize niye ev/araba almadılar diye düşünmedim. Eltime yapılan bana niye yapılmadı diye belki duyduktan sonra ayrım yapıldığı için içerledim, ama onda olana hasetlenmedim. Ama tam tersine şimdi elde ettiklerimi tabiri caizse eşek gibi çalışıp, eşimle elele verip yapmama rağmen kıyasının yapıldığı defalarca kulağıma geldi. Güldüm geçtim...

Kendi ayaklarınızın üzerinde durmayı, hayatınızı planlamayı başaramazsanız, elinizde olanla yetinmeyi öğrenemezseniz hep sizden bir tık fazlasını yaşayana hasetleneceksiniz, hep bunun kaygısını yaşayacaksınız. Ben yokken de huzurluydum, şimdi de huzurluyum. Ama siz bakış açınızı değiştirmediğiniz sürece bu konuda huzuru yaşayamayacaksınız, çünkü çaba göstermeyip hep beklenti içinde kalacaksınız.
 
Napsinlar yardım eden aile büyükleri yoksa mecbur çalışacaklar erkek ailesede helal olsun çalışıp kendileri yaptı diye gurur duyarlar tabi
 
Daha önce ben yardım etmiştim bı konuda bileziklerini çıkarıp vermiştim
 
Napsinlar yardım eden aile büyükleri yoksa mecbur çalışacaklar erkek ailesede helal olsun çalışıp kendileri yaptı diye gurur duyarlar tabi

Aynen öyle valla gurur duyuyoruz. Abimizi ve yengemizi örnek alıyoruz. Eşlerimizi ekmeğini taştan çıkaranından seçtik, ailesinin eline bakanından değil. Şimdi bizi bu yaşa getiren, okutan, meslek sahibi eden ailelerimizi rahat ettirmek bizim görevimiz diye elimizden geldiğince onlara da yapıyoruz. Gerçi size ne desek boş. Kendi emeğini yemenin ne demek olduğunu anlamanızı beklemiyorum.
 
Bide herşeyi kendi emeğiyle yapmak zorunda kalan yengenize sormak lazım sizin kadar memnunmu acaba , ha kendi cabalriyla yaptıkları kendi için gurur verici ama kayın baba kv nin onlar icin ne yaptiklarini düşündükçe gurur duyarmi muamma
 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…