- 1 Ekim 2009
- 18.530
- 1.705
- 448
- Konu Sahibi turkmengelini
-
- #261
SÜPERSİN!!!!!!!!!
helal olsun. ama bak yine yine yine avantajlıydın çünkü herkes senden yanaydı...eşin, eşinin annesi babası, hatta dedenin hanımı.......
benim yanımda kimse yok ki..ben de şirret değilimdir. yanlış tanıma..kimsenin yüzüne ters bir şey demem. ama işte herkes karşında olunca..patlıyor insan.
bak şimdi sakinim, dünkü kullandığım kelimelere şaşıyorum. iyi ki silmişim...
bak sana eşimin dedesini anlatayım, rahmetli oldu gerçi yakın zamanda, allah rahmet eylesin.
eşimin ailesindeki bayanlar çoğunlukla kapalıdır ama ben kapalı değilim ve bu yüzden eşimin dedesi bana çok sataşıyordu.
kayınvalidem kayınpederim hiç karışmıyorlardı ama dede gördüğü yerde beni rezil ederdi.
ben makyaj yapmadan bakkala bile gitmem, giyimime özen gösteririm, dekoltede giyerim kolsuzda.
ve biz, kayınvalide ve dede aynı apartmanda oturuyorduk, eşimin işyeride alt kattaydı.
dedede hacıydı hep camiyle ev arasında gezer dururdu.
bakkala gitsem peşimden geliyordu başlıyordu : sen biçim gelinsin, şu giydiklerine bak, şu boyalara bak. gelin dediğin böylemi olur, şikayet edecem seni kamile, bu kamil ne biçim erkek, o seni hiç görmüyormu. ben böyle gelin istemiyorum, senide nerde buldu, biz ona kuran kursundan kız bakmıştık ama o istemedi, nasıl gelinsin sen falan. bi konuşma stilide vardı ki bütün mahalle duyardı öyle bağıra bağıra söylenirdi. zaten millet toplanırdı sirk seyrediyormuş gibi bizi seyrederdi.
eşimin yanına gidiyordum dükkana peşimden geliyordu orda başlıyordu, yoldan geçiyordum sayıyordu, balkondan görüyordu beni sayıyordu.
ben hiç bir zaman ona cevap vermedim, eşimde hiç cevap vermedi. ben sadece gidip kaynanama kayınpederime anlatıyordum yine böyle böyle yaptı bana diye, kaynanamda boşver takma kafana, yaşlı adam, ben kayınpederine söylerim o konuşur onunla falan derdi. kayınpederim söylüyordu şu kıza sataşma diye ama nafile, zaten rahmetli kayınpederimde çok mülayim, sessiz sakin bir insandı, aynı eşim gibi.
ve böyle bir sene geçti.
ben artık çıktığımda hazırlıklıydım, dede görse fırçayı basacak bana biliyordum, alınmamayada başlamıştım.
bi gün yine eşimin dükkanına gitttim dedem camiden çıkıyordu beni gördü hemen peşimden geldi. dükkanda müşteri dolu. başladı yine bana saymaya, sen biçim gelinsin bütün gün geziyorsun hiç evinde durmuyorsun, şu giyislerine bak, yüzünü yine boyamışsın vs vs
ben hiç kulak asmadım, sanki benle konuşmuyormuş gibi, başkasına söylüyormuş gibi.
eşime baktım eşimde işine dalmış bişeylerle uğraşıyordu, müşteriler bize bakıyor.
dede arada bi bastonunu kaldırıyor gösterecem sana diyor eşime, şu karına söyle doğru dürüst giyinsin, sen ne biçim erkeksin falan.
bi anda bi çığlık duydum başımı bi kaldırdım, eşim ayağa kalkmış bağırıyor.
eşim o kadar sakindirki normalde, çok şaşırdım resmen şok geçirdim. noluyo dedim hemen yanına gittim, yeterrr yaaa dede diye yırtınıyor eşim. yeterrr!!!! sanane nasıl giyiniyorsa!! sanane nasıl makyaj yapıyorsa!! ben onu öyle beğendim öyle aldım!! senin haddine değil ona karışmak!!! ben ona birşey demiyorsam sen hiiiiç demiyceksin!! bu dükkanada bir daha girmeyeceksin eğer ona sataşmak için giriyorsan gelmeeee!! istemiyorum artık seni burda!!! o benim karım, sen kendi karına git karış!!! lütfen çık burdan ve bir daha bizi rahatsız etme!!
o anda dedenin bi duruşu vardı ki, anlatamam... başını eğdi,sustu kaldı, bastonunu indirdi hemen çıktı evine gitti. o anda çok üzüldüm, çünkü benim yaşlılra karşı özel bir sempatim var, her ne kadar kötü olurlarsa olsunlar, dayanamam öyle bir yaşlıyı üzgün görünce.
ben eşimi sakinleştirmeye çalışıyorum, yaa boşver yaşlı o diyorum, o herkese öyle sataşıyorum ben kızmıyorum ona dedim, boşver sen falan diyorum eşim yok, tir tir titriyor korktum klavyeyi eline alacak elinden bi kaza çıkacak.
her ne olursa olsun o senin deden dedim, ben kızmıyorsam sen niye o kadar şey yapıyorsun dedim.
ama dayanamıyorum artık dedi, belki susar diyorum susmuyor, gider diyorum gitmiyor, sabır diyorum ama sabrında bir sonu var, her seferinde görüyorum sana sataşıyor sende susuyorsun, müşteriler bize bakıyor bıktım artık yaaa dedi..
neyse eşim sakinleşti eve gittim ben 10 dakka sonra eşimin babaannesi geldi, zaten her dede bana sataştığında kadıncağız geliyordu sen kusura bakma, hacı hep öyle sinirli, lütfen darılma ona falan diye gönlümü almaya çalışıyordu. baktım yine geldi, kızım dedi bizim hacı yine sana sataşmış, eve geldi morali çok bozuk seni istiyor dedi. kaynanam sordu hayırdır ne oldu dedi, hacı eve geldi dedi anlattı : '' habu uşak bana bağırdı, bağa sen benum karima nasiiiii karışırsın, sen git kendi karuna karış dedi, utanmay habu uşak, dedeye öyle birşey söylenurmi, utanmay karım demeye, büyümüşte karisi olmuş, benide kovdu hau dükkandan, gitmiycum bi daha, hau gelini git çağır.''
gittim yanına, ilk sözü : ''üzür dilerim'' (aynen bu şekilde) o arada benim ayak bağlarım çözüldü zaten, eridim resmen. yaa dede dedim, neden benden özür diliyorsun, hiç gerek yok, ben sana kızmadım zaten, boşver dedim o kadar önemli değil. dede etrafımda dört dönüyor, 80 yaşında adam. kalkmış bana nescafe yapıyor, çikolata meyve falan getiriyor, utandım biraz..yaptırmadım..ve asla kin tutmadım.
çünkü ben yaşlı bir insan görünce aklıma rahmetli dedemle rahmetli anaannem gelir ve ben onları herşeyden çok sevdim.
ve ondan sonrada zaten bu dedede beni çok sevdi, eşimlede barıştılar, gerçi biraz kincidir eşim, ama barıştırdım onları
Hem gülerek okudum hem çok güzel yazmışşın derlerya 3 günlük dünya diye hakkaten öyle.
şimdi düşünüyorumda, şimdi ben ona karşılık verseydim daha çok üstüme gelecekti, daha çok kinlenecekti bana karşı, hem yaşlıı işte adı üstü yaşlı.
devamlı huzursuzluk olacaktı, ama böyle davrandım işte ve işler tatlıya bağlandı
hem aksi hem sevimliymis dede
hem iyi oldu diyesim var hem uzuldum
ama milletin icinde rezil etmesi fenaymis
ama cikolata nescafeyle gonul aliyor
cok sirin ya
aslında baya şirin bir insandı, kısa boylu göbekli kızıncada hemen bastonunu kaldırıyordu
kayınıma bastonla kafasına vurmuştu bi keresinde dükkanın önünde, kayınımda onu iki katı boydan. ama kayınım sinirleniyordu hemen yapıştırıyordu cevabı dedeye, o yüzden dede ona bastonu yapıştırıyordu
eşim ise hep suskun kalıyordu, dedede zaten bu yüzden şoku yaşadıya
''habu uşak boyle değildi ya.....ne oldi habu uşağaa.. hau ufak olan kavga ediydi benimle..bundan hiç beklemezdum valla...'' demiş
babaannede : '' ee haci, uşak haklı, nihaklı karisi değilmi onun, ee herhalde karım dicek''
çok güzel... keşke benim de uğraştığım tek insan olsaydı da onunla iyi geçinince her şey çözümlenseydi..
çok tatlı ya....
oh rol yok, numara yok... dede rahatsız olduğunu konuyu patpat söylüyormuş..
az önce ne oldu bilin:))
eltimin 4 yaşındaki kızı, peşinde 5-6 çocuk bize geldi.. annesigil inek yayıyormuş da onu bize göndermişler.. dedim ki " bebek uyuyor ben de ders yapıyorum. ben size meyve vereyim doğruca yengengile gidin. "o eltimin de oğlu aralarındaydı. ona tembihledim. el ele tutturdum.
sonra kaynanamı aradım. "anne umay peşine çocukları takmış bize gelmiş.. tek olsa alırdım da kalabalıktılar. ders çalışmam lazım, yengemgile göderdim" dedim. meğer kadının haberi yok. "yalan söylüyor kızım biz salmadık. işin rast gelsin sen çalış" dedi...
ne güzel
herzaman söyle işte açık açık seni rahatsız eden konuları, belki ilkten anlamazlar ama sonra herşey yavaş yavaş düzelir.
hadi hayırlısı olsun
benden sonra yazılanları tek tek okudum..
hepinize minnettarım..
dün kocam pat diye gelince hemen çıkmak zorunda kaldım.
dün tavsiyelere uydum, ben de oynadım...
akşam eşim gelince oğlumu aldım, kaynanamın sevdiği bir yemeği yapmıştım, onu da aldım ve oğlumla gittim. gider gitmez kucağına verdim. hiç ses etmedim. eltim evde değildi. çocukları da iki kızı var 1 ve 4 yaşında, oğlumu çok hoyrat seviyorlar..onlar bebek belki anlamaz ama anneleri de kaynanam da müdahale etmiyor.. al çocuğunu kucağına sen sevdir...kaynanama bu konuyu açtım. "onlar ne bilsin, sevdiklerinden yapıyor" dedi, yine suçlu oldum.
sonra eltim de geldi.. çocuklar yine saldırdılar, oğlumu kucağıma aldım korumaya çalıştım biraz.
üff...
ama ayağına gidip yemek götürmem işe yaradı galibe. dün ilk defa "bana alış, seni götürecem ananı unut" falan demedi... hatta dua etti. siz de torun sevin diye... oğlumun ne kadar büyüdüğünden bahsetti, iyi baktığımdan...şaşırdım.gerçi gece sık uyandığını öğrenince "acaba sütün yetmiyor mu" dedi ama iyi niyetli de olabilir.
acaba dedim ben hep gardımı almış beklediğim için o da hep taarruzda mı oluyordu?
ne dersiniz?
az önce ne oldu bilin:))
eltimin 4 yaşındaki kızı, peşinde 5-6 çocuk bize geldi.. annesigil inek yayıyormuş da onu bize göndermişler.. dedim ki " bebek uyuyor ben de ders yapıyorum. ben size meyve vereyim doğruca yengengile gidin. "o eltimin de oğlu aralarındaydı. ona tembihledim. el ele tutturdum.
sonra kaynanamı aradım. "anne umay peşine çocukları takmış bize gelmiş.. tek olsa alırdım da kalabalıktılar. ders çalışmam lazım, yengemgile göderdim" dedim. meğer kadının haberi yok. "yalan söylüyor kızım biz salmadık. işin rast gelsin sen çalış" dedi...
bence burada sen suçlusun diye bir şey yok sadece çocuk onlar akılları ermez demek istemiş birazcık bakış açını değiştirsen artık lafları batmayacak belki
birde çocukların oğluna karşı tutumu nasıl? saldırıyorlar derken kasıtlı şiddet mi uygulanıyor?
bence sen olayı çözmek üzeresin sadece yılgınsın
ama pes etmeyip yılmazsan olaylar tatlıya bağlanabılır bence kayınvalıden azcık çatlak ama onda da iyi niyet potansiyeli var
sen bu evliliği sürdürmek istiyorsan oğlunda babanne dede amca yenge kuzen akraba bağı bilsin istiyorsan böyle devam etmelisin...
kocanı yontmak sana kalmış...
inşallah başarılı olursun
:)) inşallah mutlu sondur. siz bu kadar zamanda değiştiğinize inanıyorsanız ne ala..bari seviyeyi koruyunda kimse eskiye dönmesin..
Bravo bacım... Bakış açını değiştirdin, kendine yakışanı yaptın ama üzme kendini. Bak herşey yoluna giriyor.
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?