- Konu Sahibi turkmengelini
-
- #241
Okurken kaynananiz aceba dulmu dedim...
o zaman eşi tutsaydı bir kadın temizletseydi evini, madem gelinde zaten kaynanadan o kadar rahatsız oluyor
zaten yukardada söyledim, belirli bi süre ziyaretçi kabul etmeyebilirdi
kız köyde tek komşum yok ki.. gieceğim bir yer falan... evde olduğum belli yani. bir kere denedim, gidip kaynanama "yengem bizi eve almadı" demişler
kayınvaliden son derece cahil bi kadın.. cahil insanlarla uğraşmak zordur.. iyi bilirim..bu benim 2. nişanlılığım. daha cesaret edip evlenemedim.. ilk kayınvalidem çook akıllı bi kadındı ama sinsiydi.. cahil değildi, akıllı ve zekiydi, nerde nasıl davranacağini iyi bilirdi.. ama beni sevmezdi, daha doğrusu "gelin" leri sevmezdi.. şuanki kayınvalidem ise çok cahil ama beni sever.. gene de ben şuan daha çok sıkıntı çekiyorum. nerde ne konuşacağini bilmeyen, insanların hassas noktalarını bulup toplum içinde dalga geçen, her ağzina geleni söylemeyi marifet sanan bi kadın.. kayınvalidemle aynı ortamda olmaktan çok çekiniyorum.. cahil insan gerçekten çok zor durumlarda bırakıyor insanı.. şimdi senin kayınvaliden hem cahil hem sinsi olunca işler daha da zorlaşiyor.. kadın en ilkel duygularıyla hareket ediyor belli ki.. en çok beni sevsinler egosu o kadar yüksek ki .. ama sen akıllı bi kadınsın. baş edebilirsin.. yeter ki sakin ol onu idare et.. onun seviyesine iner onla onun konuştuğu dilden konuşursan olmaz.. en güzeli gülümseyip geçmek.. he sensin diyim bildiğini okumak.. bana dün neler dedi kayınvalidem insanların içinde, annemden girdi benden çıktı, ayaklarımla dalga geçti, küçümsedi, elinden hiç bir iş gelmeyen bi kız olduğumu kanıtlamaya çalişti, tüm bunlara ya cevap vermedim ya da gülümsedim.. tek üzüldüğüm nokta bendeki saygısını yitiriyor olması.. saygı duyamaz oldum artık anneliğine yaşına.. çok üzücü.. onun yerinde olmak istemezdim.. insanlarla aynı telden çalmıyorsanız yani aynı frekansta değilseniz onları önemsemeyin bu kadar.. kendinize yazık.. görmezden duymazdan gelin..
desinler ne olmuş yanii.müsait değilim kardeşim işim gücüm var bu kadar.bunu yapamıyor musun*?bende k.validyle brlikte oturuyorumya mesela bizim kapıda hiç durmaz sürekli zil çalar biri gelir falan.geçen pazar eşim dükkanı erken kapatıp eve geldi.normalde hafta içleri akşam 10gibi falan gelir,bi pazarımız var dedim çok sinirlendim.yine zırt pırt eltimler çalıodu kapıyı..açmadım çalıp çalıp gittiler.açmak zorunda mıyım,ayıp denen bişey var be..aslında farkındalar ama sırf o hayat senin hayatın olduğu için saygı duymuyorlar...kavga için güzel bahane.sen açma kapıyı,gelsinde bişe desinler bakalım...o zaman içini dökersin kocanda izlesin öyle..(bana böyle bir fırsat yaratan yok işte)
benden sonra yazılanları tek tek okudum..
hepinize minnettarım..
dün kocam pat diye gelince hemen çıkmak zorunda kaldım.
dün tavsiyelere uydum, ben de oynadım...
akşam eşim gelince oğlumu aldım, kaynanamın sevdiği bir yemeği yapmıştım, onu da aldım ve oğlumla gittim. gider gitmez kucağına verdim. hiç ses etmedim. eltim evde değildi. çocukları da iki kızı var 1 ve 4 yaşında, oğlumu çok hoyrat seviyorlar..onlar bebek belki anlamaz ama anneleri de kaynanam da müdahale etmiyor.. al çocuğunu kucağına sen sevdir...kaynanama bu konuyu açtım. "onlar ne bilsin, sevdiklerinden yapıyor" dedi, yine suçlu oldum.
sonra eltim de geldi.. çocuklar yine saldırdılar, oğlumu kucağıma aldım korumaya çalıştım biraz.
üff...
ama ayağına gidip yemek götürmem işe yaradı galibe. dün ilk defa "bana alış, seni götürecem ananı unut" falan demedi... hatta dua etti. siz de torun sevin diye... oğlumun ne kadar büyüdüğünden bahsetti, iyi baktığımdan...şaşırdım.gerçi gece sık uyandığını öğrenince "acaba sütün yetmiyor mu" dedi ama iyi niyetli de olabilir.
acaba dedim ben hep gardımı almış beklediğim için o da hep taarruzda mı oluyordu?
ne dersiniz?[/QUOTE
sen atanmaya bak
bir sekilde calis kazan gidin oralardan
bu sefer kayinvaliden pesinden gelir diye korkarim )))
ne tahsil aldigin ne donanimli olman bir ise yaramiyor
sana yazik olacak orda
elimden bir sey gelmiyor bir carem yok diyorsun ya
o kadar kiziyorum ki sana tum ipler esinin elinde
sen atanmaya bak
bir sekilde calis kazan gidin oralardan
bu sefer kayinvaliden pesinden gelir diye korkarim )))
ne tahsil aldigin ne donanimli olman bir ise yaramiyor
sana yazik olacak orda
elimden bir sey gelmiyor bir carem yok diyorsun ya
o kadar kiziyorum ki sana tum ipler esinin elinde[/COLOR]
canım eşim "annem tabii ki taşınırsak bizimle gelecek, kadın doğduğundan beri köyde . apartmana falan taşınınca asıl onu rahat ettirmek lazım" diyor.
o zaman hiç kusura bakma ama eşin tepesine çıkarmış kadını
tabi ki yüz bulur da böyle davranır
sende o koca oldukça daha çok çekersin üzgünüm
bak sana eşimin dedesini anlatayım, rahmetli oldu gerçi yakın zamanda, allah rahmet eylesin.
eşimin ailesindeki bayanlar çoğunlukla kapalıdır ama ben kapalı değilim ve bu yüzden eşimin dedesi bana çok sataşıyordu.
kayınvalidem kayınpederim hiç karışmıyorlardı ama dede gördüğü yerde beni rezil ederdi.
ben makyaj yapmadan bakkala bile gitmem, giyimime özen gösteririm, dekoltede giyerim kolsuzda.
ve biz, kayınvalide ve dede aynı apartmanda oturuyorduk, eşimin işyeride alt kattaydı.
dedede hacıydı hep camiyle ev arasında gezer dururdu.
bakkala gitsem peşimden geliyordu başlıyordu : sen biçim gelinsin, şu giydiklerine bak, şu boyalara bak. gelin dediğin böylemi olur, şikayet edecem seni kamile, bu kamil ne biçim erkek, o seni hiç görmüyormu. ben böyle gelin istemiyorum, senide nerde buldu, biz ona kuran kursundan kız bakmıştık ama o istemedi, nasıl gelinsin sen falan. bi konuşma stilide vardı ki bütün mahalle duyardı öyle bağıra bağıra söylenirdi. zaten millet toplanırdı sirk seyrediyormuş gibi bizi seyrederdi.
eşimin yanına gidiyordum dükkana peşimden geliyordu orda başlıyordu, yoldan geçiyordum sayıyordu, balkondan görüyordu beni sayıyordu.
ben hiç bir zaman ona cevap vermedim, eşimde hiç cevap vermedi. ben sadece gidip kaynanama kayınpederime anlatıyordum yine böyle böyle yaptı bana diye, kaynanamda boşver takma kafana, yaşlı adam, ben kayınpederine söylerim o konuşur onunla falan derdi. kayınpederim söylüyordu şu kıza sataşma diye ama nafile, zaten rahmetli kayınpederimde çok mülayim, sessiz sakin bir insandı, aynı eşim gibi.
ve böyle bir sene geçti.
ben artık çıktığımda hazırlıklıydım, dede görse fırçayı basacak bana biliyordum, alınmamayada başlamıştım.
bi gün yine eşimin dükkanına gitttim dedem camiden çıkıyordu beni gördü hemen peşimden geldi. dükkanda müşteri dolu. başladı yine bana saymaya, sen biçim gelinsin bütün gün geziyorsun hiç evinde durmuyorsun, şu giyislerine bak, yüzünü yine boyamışsın vs vs
ben hiç kulak asmadım, sanki benle konuşmuyormuş gibi, başkasına söylüyormuş gibi.
eşime baktım eşimde işine dalmış bişeylerle uğraşıyordu, müşteriler bize bakıyor.
dede arada bi bastonunu kaldırıyor gösterecem sana diyor eşime, şu karına söyle doğru dürüst giyinsin, sen ne biçim erkeksin falan.
bi anda bi çığlık duydum başımı bi kaldırdım, eşim ayağa kalkmış bağırıyor.
eşim o kadar sakindirki normalde, çok şaşırdım resmen şok geçirdim. noluyo dedim hemen yanına gittim, yeterrr yaaa dede diye yırtınıyor eşim. yeterrr!!!! sanane nasıl giyiniyorsa!! sanane nasıl makyaj yapıyorsa!! ben onu öyle beğendim öyle aldım!! senin haddine değil ona karışmak!!! ben ona birşey demiyorsam sen hiiiiç demiyceksin!! bu dükkanada bir daha girmeyeceksin eğer ona sataşmak için giriyorsan gelmeeee!! istemiyorum artık seni burda!!! o benim karım, sen kendi karına git karış!!! lütfen çık burdan ve bir daha bizi rahatsız etme!!
o anda dedenin bi duruşu vardı ki, anlatamam... başını eğdi,sustu kaldı, bastonunu indirdi hemen çıktı evine gitti. o anda çok üzüldüm, çünkü benim yaşlılra karşı özel bir sempatim var, her ne kadar kötü olurlarsa olsunlar, dayanamam öyle bir yaşlıyı üzgün görünce.
ben eşimi sakinleştirmeye çalışıyorum, yaa boşver yaşlı o diyorum, o herkese öyle sataşıyorum ben kızmıyorum ona dedim, boşver sen falan diyorum eşim yok, tir tir titriyor korktum klavyeyi eline alacak elinden bi kaza çıkacak.
her ne olursa olsun o senin deden dedim, ben kızmıyorsam sen niye o kadar şey yapıyorsun dedim.
ama dayanamıyorum artık dedi, belki susar diyorum susmuyor, gider diyorum gitmiyor, sabır diyorum ama sabrında bir sonu var, her seferinde görüyorum sana sataşıyor sende susuyorsun, müşteriler bize bakıyor bıktım artık yaaa dedi..
neyse eşim sakinleşti eve gittim ben 10 dakka sonra eşimin babaannesi geldi, zaten her dede bana sataştığında kadıncağız geliyordu sen kusura bakma, hacı hep öyle sinirli, lütfen darılma ona falan diye gönlümü almaya çalışıyordu. baktım yine geldi, kızım dedi bizim hacı yine sana sataşmış, eve geldi morali çok bozuk seni istiyor dedi. kaynanam sordu hayırdır ne oldu dedi, hacı eve geldi dedi anlattı : '' habu uşak bana bağırdı, bağa sen benum karima nasiiiii karışırsın, sen git kendi karuna karış dedi, utanmay habu uşak, dedeye öyle birşey söylenurmi, utanmay karım demeye, büyümüşte karisi olmuş, benide kovdu hau dükkandan, gitmiycum bi daha, hau gelini git çağır.''
gittim yanına, ilk sözü : ''üzür dilerim'' (aynen bu şekilde) yaa dede dedim, neden benden özür diliyorsun, hiç gerek yok, ben sana kızmadım zaten, boşver dedim o kadar önemli değil. dede etrafımda dört dönüyor, 80 yaşında adam. kalkmış bana nescafe yapıyor, çikolata meyve falan getiriyor, utandım biraz..yaptırmadım..ve asla kin tutmadım.
çünkü ben yaşlı bir insan görünce aklıma rahmetli dedemle rahmetli anaannem gelir ve ben onları herşeyden çok sevdim.
ve ondan sonrada zaten bu dedede beni çok sevdi, eşimlede barıştılar, gerçi biraz kincidir eşim, ama barıştırdım onları
evet farkındayım..ama işin garibi, eşim annesi savunma modundayken bunu yapıyor...mesela ben sinirli değil de ezik gelini oynayayım hemen benim tarafıma geçer, haksıznda görse hiç bir şey yapamasa teselli eder..
valla sağolun çözdüm olayı..
ay valla şoktayım şuan . nasıl göremedim bunu;?
eşim geldiğinde sessiz, mahsun olayım, bakışlarımı çevireyim, o sorduğunda "sorun yok bitanem sen bunları düşünme " diyeyi,m hatta başka konular açayım, o hemen koruma moduna geçer zorla anlattırır..
ilk gelin geldiğimde bir kere böyle olmuştu, sonunda ağlamıştım.ama rol değildi... eşim annesine gidip "3 ayda kızın psikolojisini bozdunuz" demişti. kaynanam 2 ay gelmemişti:))
bak sana eşimin dedesini anlatayım, rahmetli oldu gerçi yakın zamanda, allah rahmet eylesin.
eşimin ailesindeki bayanlar çoğunlukla kapalıdır ama ben kapalı değilim ve bu yüzden eşimin dedesi bana çok sataşıyordu.
kayınvalidem kayınpederim hiç karışmıyorlardı ama dede gördüğü yerde beni rezil ederdi.
ben makyaj yapmadan bakkala bile gitmem, giyimime özen gösteririm, dekoltede giyerim kolsuzda.
ve biz, kayınvalide ve dede aynı apartmanda oturuyorduk, eşimin işyeride alt kattaydı.
dedede hacıydı hep camiyle ev arasında gezer dururdu.
bakkala gitsem peşimden geliyordu başlıyordu : sen biçim gelinsin, şu giydiklerine bak, şu boyalara bak. gelin dediğin böylemi olur, şikayet edecem seni kamile, bu kamil ne biçim erkek, o seni hiç görmüyormu. ben böyle gelin istemiyorum, senide nerde buldu, biz ona kuran kursundan kız bakmıştık ama o istemedi, nasıl gelinsin sen falan. bi konuşma stilide vardı ki bütün mahalle duyardı öyle bağıra bağıra söylenirdi. zaten millet toplanırdı sirk seyrediyormuş gibi bizi seyrederdi.
eşimin yanına gidiyordum dükkana peşimden geliyordu orda başlıyordu, yoldan geçiyordum sayıyordu, balkondan görüyordu beni sayıyordu.
ben hiç bir zaman ona cevap vermedim, eşimde hiç cevap vermedi. ben sadece gidip kaynanama kayınpederime anlatıyordum yine böyle böyle yaptı bana diye, kaynanamda boşver takma kafana, yaşlı adam, ben kayınpederine söylerim o konuşur onunla falan derdi. kayınpederim söylüyordu şu kıza sataşma diye ama nafile, zaten rahmetli kayınpederimde çok mülayim, sessiz sakin bir insandı, aynı eşim gibi.
ve böyle bir sene geçti.
ben artık çıktığımda hazırlıklıydım, dede görse fırçayı basacak bana biliyordum, alınmamayada başlamıştım.
bi gün yine eşimin dükkanına gitttim dedem camiden çıkıyordu beni gördü hemen peşimden geldi. dükkanda müşteri dolu. başladı yine bana saymaya, sen biçim gelinsin bütün gün geziyorsun hiç evinde durmuyorsun, şu giyislerine bak, yüzünü yine boyamışsın vs vs
ben hiç kulak asmadım, sanki benle konuşmuyormuş gibi, başkasına söylüyormuş gibi.
eşime baktım eşimde işine dalmış bişeylerle uğraşıyordu, müşteriler bize bakıyor.
dede arada bi bastonunu kaldırıyor gösterecem sana diyor eşime, şu karına söyle doğru dürüst giyinsin, sen ne biçim erkeksin falan.
bi anda bi çığlık duydum başımı bi kaldırdım, eşim ayağa kalkmış bağırıyor.
eşim o kadar sakindirki normalde, çok şaşırdım resmen şok geçirdim. noluyo dedim hemen yanına gittim, yeterrr yaaa dede diye yırtınıyor eşim. yeterrr!!!! sanane nasıl giyiniyorsa!! sanane nasıl makyaj yapıyorsa!! ben onu öyle beğendim öyle aldım!! senin haddine değil ona karışmak!!! ben ona birşey demiyorsam sen hiiiiç demiyceksin!! bu dükkanada bir daha girmeyeceksin eğer ona sataşmak için giriyorsan gelmeeee!! istemiyorum artık seni burda!!! o benim karım, sen kendi karına git karış!!! lütfen çık burdan ve bir daha bizi rahatsız etme!!
o anda dedenin bi duruşu vardı ki, anlatamam... başını eğdi,sustu kaldı, bastonunu indirdi hemen çıktı evine gitti. o anda çok üzüldüm, çünkü benim yaşlılra karşı özel bir sempatim var, her ne kadar kötü olurlarsa olsunlar, dayanamam öyle bir yaşlıyı üzgün görünce.
ben eşimi sakinleştirmeye çalışıyorum, yaa boşver yaşlı o diyorum, o herkese öyle sataşıyorum ben kızmıyorum ona dedim, boşver sen falan diyorum eşim yok, tir tir titriyor korktum klavyeyi eline alacak elinden bi kaza çıkacak.
her ne olursa olsun o senin deden dedim, ben kızmıyorsam sen niye o kadar şey yapıyorsun dedim.
ama dayanamıyorum artık dedi, belki susar diyorum susmuyor, gider diyorum gitmiyor, sabır diyorum ama sabrında bir sonu var, her seferinde görüyorum sana sataşıyor sende susuyorsun, müşteriler bize bakıyor bıktım artık yaaa dedi..
neyse eşim sakinleşti eve gittim ben 10 dakka sonra eşimin babaannesi geldi, zaten her dede bana sataştığında kadıncağız geliyordu sen kusura bakma, hacı hep öyle sinirli, lütfen darılma ona falan diye gönlümü almaya çalışıyordu. baktım yine geldi, kızım dedi bizim hacı yine sana sataşmış, eve geldi morali çok bozuk seni istiyor dedi. kaynanam sordu hayırdır ne oldu dedi, hacı eve geldi dedi anlattı : '' habu uşak bana bağırdı, bağa sen benum karima nasiiiii karışırsın, sen git kendi karuna karış dedi, utanmay habu uşak, dedeye öyle birşey söylenurmi, utanmay karım demeye, büyümüşte karisi olmuş, benide kovdu hau dükkandan, gitmiycum bi daha, hau gelini git çağır.''
gittim yanına, ilk sözü : ''üzür dilerim'' (aynen bu şekilde) o arada benim ayak bağlarım çözüldü zaten, eridim resmen. yaa dede dedim, neden benden özür diliyorsun, hiç gerek yok, ben sana kızmadım zaten, boşver dedim o kadar önemli değil. dede etrafımda dört dönüyor, 80 yaşında adam. kalkmış bana nescafe yapıyor, çikolata meyve falan getiriyor, utandım biraz..yaptırmadım..ve asla kin tutmadım.
çünkü ben yaşlı bir insan görünce aklıma rahmetli dedemle rahmetli anaannem gelir ve ben onları herşeyden çok sevdim.
ve ondan sonrada zaten bu dedede beni çok sevdi, eşimlede barıştılar, gerçi biraz kincidir eşim, ama barıştırdım onları
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?