Neden çocuklar sadece anneninmis gibi davranılıyor

Aynı konudan ben de rahatsızım aslında. Ben bir haftalık iş seyahatine gittiğim zaman eşim annesi ve bakıcılarıyla beraber çocuklarla (5 ve 7 yaşındalar) kaldı diye kendi annem tarafından kahraman ilan edildi. Ben yazlıkta yanımda kimse olmadan hem çocuklarla, hem evle ilgilenerek , hem de uzaktan çalışarak 1 ay kaldım; kimse sırtımı sıvazlamadı :) Yani kimsenin "aferin koçum" demesini de beklemiyorum ama bu kadar çifte standart da bana dokunuyor açıkçası.

Diğer taraftan kız kardeşimle bir gün sohbet ederken bu anne-baba olaylarına gelmişti konu. O da bana "anne iç dünyanın güvenli limanı. Baba ise dış dünyaya karşı güvenli liman. Babanın ne kadar gerekli olduğu ve ilişki gerçekliği çocuk dış dünyaya açıldıkça ortaya çıkıyor" demişti. Ki bana inanılmaz mantıklı geldi.

Ben kendimce çocuklar belli bir yaşa gelene kadar - ki bence bu 3'tür - anneyle babanın çocuk bakımında eş paya sahip olabileceğine inanmıyorum. 3 yaşına kadar anne ağırlıklı gider bu iş. Ama bu esnada baba alabildiği kadar çocuk bakımı, olmadığı yerde annenin bakımıyla ilgilenmeli. 3'ten sonra gayet eşit ağırlıklı bir bakım verilebilir çocuklara.
 
annelik zaten kendinden vazgeçmek demek.
Kim demiş bunu tam olarak nerede yazıyor?
çocuk bile babaya biraz uzun süre bırakıldığı zaman annem de annem diye ağlıyor.çocuk bile babaya zor durumlar için bırakıldığı düşünüyor.siz kime laf anlatıyorsunuz ?
Yooo, baştan baba bakımına alışan çocuklar annem de annem diye ağlamıyor. Çocuklar dışarıdaki babayı özlediği kadar burada da anneyi özlüyor sadece. Avukat arkadaşım var, eşi de evden çalışıyor. En başından beri babayla daha çok vakit geçiriyordu çocukları. Onların rutini bu olmuş. Zor durumlar için bırakıldığını falan düşünmüyor. Anne yoğun ve dışarıda, baba daha rahat ve evde. Standartları bu, çocuk da bunun bilincinde. Bilmediğin şeyler hakkında yine tespit sıvıyorsun.
 
O zaman evlatlık çocuk edinenler de yarım olmalı? Ama onlarda da çocuk anneye duskunse bir yerde kadınlar kendilerine çocukları bağlı kılıyor demek ki. Bilemiyorum ya. Alayına kızgın moddayim
 
Eee erkeklerde bu tarz şeyleri düşünecek kapasite yok da ondan.olan çok sayılıdır.hangi erkek çocuğumu böyle bir ortamda büyütmek istemiyorum diyebilecek kapasitede mesela.hayatınızda bunu diyen erkek duyan oldu mu? ya da anneyle eşit bakmalıyız diyebilecek kapasitede.şöyle düşünün bir işyerinde 2 kişi çalışıyor.bir tanesi işbilmez, saf salak bir tip.şimdi bu işerinde kimi muhattap alıp işleri yürütmesini beklersiniz ? Eee tabi ki kapasitesi olanın.diğerine ite kaka iş yaptırmaya çalış çalış nereye kadar.eee toplum da bunları bilip aklı başında olanı muhattap alıyor ki bu gayet doğal.ataerkillik falan filan hikaye bence. bunun çözümü ne derseniz tabii ki saf salak, işbilmez olanı işe almamaktır. eee toplum olarak onu da yapmıyoruz.sonuç bu oluyor.yani çözüme yanaşan olmayacak.
 
Nasıl başlarsa öyle gidiyor işte. bebek annenin karnında hayata başlıyor, annenin beyin yapısı bile değişiyor. e ilk 3 yıl hamileliği de sayarsak 4 yıl anneyle bir bütün olan çocuk. büyüdükçe de bu durum, bakış açısı değişmiyor. bir de kadın-erkek yapısı bir değil. yapılarımız farklı. annenin iç güdüsü, anaçlığı, şefkati baba gibi olmuyor.
 


Seçtiğin eşle alakalı.
Odunla evlenirsen öyle olur.
Seninle hayatı paylaştığının farkında olan biriyle olursan herşeyde yardımcı olur.
 
Ya kafasına vura vura öğretiyorsun ya da işten çıkarıyorsun. Bu bilinci oturtacak olan yine biziz, öğrenilmiş çaresizlikle ilerlenmez, bir ucundan tutup mücadele etmek lazım. Ben büyük oranda başardım mesela, başkaları da başarabilir.
 
Aynı konudan ben de muzdaribim.
Bebek doğdu aylarca işimden uzak kaldım. Beynim aktı yaptığım işi unuttum resmen ev ve beybiyle uğraşmaktan.
Eşim 1 ay sonra iş seyahatine. Ben de gitmek istiyorum diye ağlıyordum arkasından en son.
bütün yükün bu şekilde bende olacağını hiç düşünmemiştim. Çünkü bebek olana kadar ev işleri asla benim üzerimde değildi her şey ortaktı. Yani eşim bana yardım etmezdi iş bölümü vardı. Ama bebek olunca öyle olmadı. O bekar hayatıymış haberim yokmuş.
Şimdi 2 yaşında ben bayağı eşimle bölüşebiliyorum durumu ama eşime görev atamam gerekiyor. Son sorumluluk yine bende.
Akşam arkadaşlarımla dışarı çıkacaksam, kuaföre gideceksem, doktora gideceksem bir işim varsa birkaç gün önceden organizasyona başlayıp eşime yapılacakları anlatmam gerekiyor. Sağolsun dediklerimin fazlasını yapar. (Bak yine sağolsun diyorum sanki görevi değilmiş gibi.)

Ama o arkadaşlarıyla çıkacaksa bana iş çıkışı biz çocuklarla biraz takılıcaz diye mesaj atıyor sadece mesela.
Bu rahatlık benim moralimi çok bozuyor kavgalarımız genelde buradan çıkar. Bana bir gün önceden söylemelisin ben de o gün oğlumla başbaşa olacağımı bilip ona göre plan yapmalıyım.
Ama işte erkek milleti işten çıkarken hepsi aynı kafa hadi içmeye gidek diyebiliyorlar. İş yerimde hiçbir kadın bunu demez. Hep uzun vadeli plan yapılır. Haftaya Salı herkese uygun mu diye kırk kez teyit edilir. Hatta son anda kesin birinin kocası yan çizer gelemez.
Beni eşimin benden daha bağımsız yaşayabilmesi sinirlendiriyor genel olarak yani.

Bir de şey var. Doktora gidiyoruz bütün soruları bana dönük soruyor. Annesi diye giriyor konuya bozuyorum ben bu tip tavırları babası daha iyi bilir diyorum. Cevaplamıyorum.
İşte en son ne zaman antibiyotik kullandı annesi. Babası hatırlıyor musun ben unuttum diyorum.
Hastane işlerimiz çok oldu bu ara. Hemşire geliyor annesi bebiş acıktı mı? Babası kaçta yedirmiştin acıktı mı sence diyorum hemen. Toplumdaki bu algıdan da bana Nefret geldi.
 
Bence iyi bir şey değil ama bakış açısına bağlı olarak değişiyormuş, öyle görünüyor
Anneyle daha fazla vakit geçirildiği için çocuklar da ona göre daha gevşek davranıyor.ama sadece bu değil o kadın karnında taşımış onu, emzirmiş.bu yakınlıkla babanın yakınlığı bir mi? Düşününce bile için bir garip oluyor.babaya nasil aynı olsun çocuk.
 
O kadar haklısın ki.okurken ben sinir oldum, içimi hırs bastı. Ama bir laf vardır bilirsin vermeyince mabut ne eylesin mahmut diye.olmuyor olmuyor.güzellikle söylüyorsun olmuyor, itekliyorsun, sürekli takip ediyorsun olmuyor, kavga kıyamet çıkartıyorsun olmuyor, boşanacağım diye blöf yapıyorsun yine olmuyor.... eee elden ne gelir ki.erkeklerin yaratılışı bu kadar demek ki.ya bu deveyi güdersin ya bu diyardan gidersin hesabı oluyor.bu diyardan gideyim desen kadınlarımız evliliği, çoluğu çocuğu seviyor.eee erkeğe ben bu diyardan gideceğim desen adamın umrunda değil çoluk çocuk aile bilmem ne.gel de çık işin içinden.yaa aile olma isteğimize gem vuracağız yaa eşitlik sevdamızdan vazgeçip, paşa paşa işlere koşturmaya devam.
 
Toplumun ne düşündüğüyle hiç ilgilenmiyorum şahsen. Ben kendi aile yaşantıma bakıyorum. Oğlum doğduktan sonra ben de çok zorlandım. Bir süre çalışmadım çünkü eşimin geliri benimkinden fazlaydı ve mantıksal olarak kimin geliri daha azsa o işi bırakmalıydı. Bu işi ben üstlenmiş oldum.

Velayeti erkek de alabilir kadın da,fark etmez. Ben çocuğu kendim için yaptım. Gitmem gerekirse alır giderim. Maddi manevi yükler kadın ve erkek arasında eşitlenebiliyor. Bekar bir babanın evine kimse para karşılığı temizlik yapmaya ve çocuk bakmaya gitmiyor misal. Ama bekar bir anne istediği her işi parayla çözebiliyor. İlla kadın dezavantajlı taraf diye düşünmüyorum bence erkek daha zor durumda kalıyor boşanınca. Kadın her türlü ayakta kalır,her işi halleder. Ama erkek öyle değil. Kalkıp bunun için erkeklere acımayacağım tabii insan olsunlar otursunlar köşede.

Oğlum artık 8,5 yaşında. Gece de çıkıyorum,sabaha karşı da geliyorum arkadaşlarımla programım olunca. Sorumluluk eşit şu anda eşimle. Ama o insan olduğu için. İnsan olmasa ne işi var yanımda?
 
Güzel güzel yazmışsın, son cümlede niye hakaret etmeye yer arıyorsun bacım.git hayatınla, kendinle barış öyle gel.şurada güzel bir tartışma ortamı oluşmuştu.benim gibi yazan üyeler de var.bu bir görüstür canım.bu arada annesiz büyüyüp şirazesi şaşmayan bir kişi bile tanımadım ama kimse babasız büyüdü diye psikolojik sorunlarla boğuşmuyor ömür boyu.keşke daha ilgili olsaydı deyip geçiyor.küfür, dayak yoksa amenna deniliyor.ama annesiz büyüyen ömür boyu psikolojik sorunlarla boğuşuyor.bu gerçeğin neresini inkâr edeceksin.nurselden örnek vereceğim yine kaç kere babasini anlattığı videosu var kadinin.oysa ki ikisi de bakmamış kadına.
 
Son düzenleme:
Akşam yazamadım şimdi yazayım içimde kalmasın. Çok yakın arkadaşım kızıyla bebeklik çağında fazla ilgilenememişti. Bir süre sonra sorunlar yaşayan çocuğunu uzmana götürdüğünde uzman bütün önerileri anne üzerine vermişti. Annenin çocuğun psikolojisinde, fizyolojisinde etkisi tartışılmaz bilimsel olarak da. O yüzden eşit olmayı beklemeyin. Elbette anne ilgisi fazla olacak.
 
Kültürel kalıplar, ataerkil düzen...
bizim toplumumuzun en büyük sorunu anneye yüklenen kutsallık.
anne doyurur, anne bakım verir, anne sever, anne oynatır, anne büyütür.
baba çalışır, para kazanır.

günümüz şartlarına gelirsek artık bir çok kadın çalışma hayatında aktif halde. buna rağmen hala tüm yük annenin omuzlarına bindirilmeye çalışılıyor. bunda biraz kadınların da suçu olduğunu düşünüyorum. erkekler tabiatları gereği sürekli yönlendirmeye kumanda edilmeye ihtiyaç duyan varlıklar, çocuk yapılmadan önce mutlaka bu konular konuşulmalı erkek görevlerini bilmeli. tabi şu da var bazı erkekler sırf çevremdekiler ne der rezil olurum diye bebeğinin bezini bile değiştirmek istemiyor böylelerine yapılacak çok bir şey yok malesef yetiştirme şekli tamamen.

7 aylık bir kızım var. Bakımında ortak hareket etmemize rağmen hala %50-%50 diyemem yük hala %70 bende.
Eşim ev işlerinde destek olur, kızımın duşu banyosuna destek olur, bez değişimini yapar, gece mamasını hazırlayıp besler gibi... ama buna rağmen hala yoruluyorum bir şeyler eksik geliyor çünkü çalışırken gerçekten zor. evdeyken en azından uzanıp dinlenme imkanın oluyor ama iş hayatında ekstra yıpratıcı bir durum ortaya çıkıyor.

kariyer, ekonomik şartlar derken iş hayatına ara vermekte artık imkansız hale geldi mecburen devam ediyoruz.

şu noktada tek temennim, yeni anneler ve anne adayları olarak çok daha bilinçliyiz özellikle erkek bebek anneleri lütfen çocuklarımızı toplumsal kalıpların içine sıkıştırarak büyütmeyin. evde ona rol model olun ki erkeğin önüne koyulur kaldırılır zihniyeti ile büyümesin. verin eline süpürgeyi, sokun mutfağa. bu düzeni değiştirecek olanlar yine anneler olacak.
 
Sanırım hayat arkadaşıyla alakalı bir sorun maalesef izin süreleri konusunda haklısınız . Onun dışında sanırım emzirme hariç her şeyi eşim benden daha çok yapıyor bile olabilir .
 
Annelik sana göre değil demeyelim de çok anaç biri değilsin bence.
Aslında şöyle, ben kendi kişisel alanına düşkün biriyim, kendime vakit ayiramadigim zaman mutsuz, huzursuz birine dönüşüyorum. Bunu sagladigim zamanda da sanki yanlış annelik yapıyormuşum muamelesi görüyorum. Oysa o da benim kadar baba yani. Fifti fifti denir ya. Bence öyle olmalı
 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…