- Konu Sahibi nikoniko94
-
- #241
Hayatta en sevmediğim laflardan biri de kınadım başıma geldi. Kılıf uydurmayın lütfen.evet aslında buraya girip okuduğumda aldatmaları binbir türlü laf sayardım...
Şimdi kendime bile söz edemedim şeyi yaptım aldattım ben 23 eşim 38 yaşında ever severek evlendik.. yaşını hiç birşeyi görmedim İnan'ın düğünümü bile net hatırlayamıyorum hani insanın gözüne perde iner ya benimkinde öyle..
3 senedir evliyiz bir çocuğumuz var henüz 2 yaşına girecek. Eşim iyi bir insan bana her konuda yardımcı olur ama eşim gezmeyi dolaşmayı sevmez birbirimize uymuyorduk bir kere bile kahvaltıya gitmedik.. sen bunları evlenmeden düşünemedimi diyeceksin valahi düşünemedim bunları görmedim cinsel hayat hamileyken bitti korktu dokunmadı. Oglum doğduktan sonra bu yaşına kadar toplasanız 5 değildir. Bana sürekli spor yapman lazım daha diri olsunlar diyip duruyor oğluma tek basıma bakıyorum arada kendi annem geliyor kayınvalidem geliyor oglum çok zor bir çocuk.hangi çocuk zor değildi diyeceksiniz ama öyle değil işte. Liseden beri çok sevdiğim deli gibi aşık olduğum biri vardı oda beni çok sevmişti sonra arkadaşımdan görüp ekledi konuştuk içimdeki heyecanı mutluluğu anlatamam kendime kızdım çok kızdım çünkü ben bu değilim onu hayatım boyunca son kez görmek istedim gördüm yürüdük konuştuk hep konuştuk bırakamadık birbirimizi sonra kendimden Nefret edeceğim birşeyi yaptık... hiç kopamadım oda kopamadı herşeyi biliyor hayatımdaki ben çok kötü bir hata yaptığımı biliyorum kendimden nefret ediyorum ama ilk defa canım acıyor kelimesini anladım lütfen bana ablalarım kardeşlerim olarak yol gösterin beni kınamayan kızmayın benim sadece yardıma ihtiyacım var
Çok güzel yazmışsınız, kaleminize sağlık... konu sahibi sadece bu yazıyı oku. diğerlerini es geç..Yorumların hepsini okumadım. Ancak başlarda sürekli sapla samanı karıştıran, acımasızca acite edilen ve sürekli kadını kötüleyip aşağı çekmek isteyen yorumları gördüm. Öncelikle bu olumsuz yorumları yok saymanı önererek başlıyorum yazıma. 34 yaşındayım ablan sayılırım.
Öncelikle olumsuz tüm duygularından özellikle vicdan azabından sıyrılıp akılcı düşün. Herşeyi bir kenara bırak olaya dışarıdan bakarak akılcı şekilde yaklaş. Panik, korku, vicdan...vs bir kenara bırak çünkü şu anda bunlatın bir faydası yok ve seni bir çözüme ulaştırmayacak.
Bir de kesinlikle çocuğunun bu olan bitenle hiçbir ilgisi yok. Çocuğunu kullanarak olayı acite edip sana vicdan yaptırmaya çalışanlara kulaklarını tıka. Bu senin hayatın. Çocuğunun hayatı başka. Burada çocuğunla ilgili düşünebileceğin tek şey ona yetebilecek olumlu şartlarda bir hayat standardı sağlayabilmek. Senin aşk meselelerin mevzu bahis olmamalı. Onun da kendi hayatı olacak. Anne-baba tartışmaları, kavgaları arasında savrulan, anne-baba arasındaki sevgisizliği hisseden, mutsuz bir çocuk yetiştirmektense anne-baba ayrı iki bireyin de mutlu olduğuna şahit olan bir ortamda çocuk yetiştirmek tercih olmalı bence. Bu anlamda önce bireylerin kişisel olarak mutluluğu herşeyden önce gelir. Burada sapla samanı karıştırmamak lazım. Çift olarak uyumlu ve mutlu değilseniz zorlamanın anlamı yok. Zira düzelmeyen şeyler asla düzelmiyor bunu bil.
Genç bir kadınsın ve heyecanını kaybetmişsin. Canlandırmayı denedin mi bilmiyorum ama ilk adımı atmak zorunda da değilsin. Kadınlar makine de değil. Kadınlar erkekelere göre biraz daha duygusal yaşıyorlar. Yani duygusal olarak sevgiyi, heyecanı hissetmeyen bir kadının tüm ışığı sönebiliyor bir anda ki sen de genç bir kadınsın tabii ki bunları yaşamaya hakkın var. Bir anda o heyecanı yakalayıp, kapılmışsın. Burada hoş olmayan tabii ki eşinle ilişkini sonlandırmadan böyle bir ilişkiye başlaman. Ancak olan olmuş artık.
Peki şu raddeden sonra ne yapabilirsin;
1-Eşinle ilişkini düzeltmek istiyorsan yani eşinle hayatına bu şekilde devam etmek istiyorsan eşine olan biteni nasıl anlatırsın bilemiyorum ama uygun bir dille anlatacaksın ki bu durumu kabullenirse devam edeceksiniz etmezse boşanacaksınız. Çünkü eğer bu şekilde yapmazsan yarın bir gün birlikte olduğun kişi de eşine herşeyi anlatabilir veya seni tehdit edebilir bilemiyorum yapısını ancak seninle bu şartlarda birlikte olan bir erkeğe ben güvenemiyorum. Bunun için, eğer eşinle devam etmek istiyorsan ardında hiçbir açık bırakmamalısın.
2- Eşinden ayrılmayı düşünüyorsan ve netleştiysen öncelikle bundan sonra kendi ayakların üzerinde durabileceğin şartları sağlamalısın. Sırtını başka birine yaslamamalısın. Tabii yardımcı olabilecek aile bireylerin varsa o ayrı... Ancak ne olursa olsun kendine yetebilecek düzeye gelmek için çabalamalısın. Bu arada ilişki yaşadığın adamdan da ayrılmalısın. O güvenilir biri değil. Çünkü onun bakış açısıyla sen evliyken eşini onunla aldatmış birisin. Senin tarafından da durum böyle. O evli ve çocuklu bir kadınla ilişki yaşayabilen birisi. Bu şekilde iki taraflı güvensiz bir ortamda güvenli temeller atılamaz bunu unutma.
Bütün bunlar olurken çocuğunla ilgili kısım ise ona kavgayı, kıyameti yaşatmaman. Senin kimle, nasıl birlikte olduğun değil mesele çocuk için. Çocuk için ona sağlanan ortamın şartları önemli. Ve ona, onun için sunduğun, sunacağın hayat...
Çok güzel yazmışsınız, kaleminize sağlık... konu sahibi sadece bu yazıyı oku. diğerlerini es geç..
özelikle yok onu bu çocuğa nasıl yaptın diyenleri..
Tebrik ederim
konunun en saçma yorumunu yazdığınız için
ihanet bu sadakatsizlik
sizi eşiniz aldatsa aynı şeyi mi düşünürdünüz?
Ar perdesi yırtılmış falan ayıp ya herkes kınamış evet doğru değil ama kadın kınadım bende aynı hataya düştüm diyor millet kınamaya devam inşallah sizin de başınıza gelmezSen alıştın bir kere ar perdesi yırtılmış bacım başka bir şey denmez devamı gelir bunun boşan bence
Snra kan çıkınca hep erkekler suçlu oluyor ay tabiki karşıyım kesinlikle kimsenin yaşama hakkı elinden alınamaz ama insan sinirlenince gözü bişey görmüyor elalem ne der oluyor yani küçük çocukta var başına bir iş gelirse çocuğunu düşünBüyük konuştum diye başıma geldi lafına aslaaaa inanmıyorum
20 yaşında flört edeceğin dönemde evlenmişsin hem de 35 yaşında koca herifle
Onun bakış açısı ve ihtiyaçlarıyla seninki tutmaz ki
Üstüne çocuk olmuş
Boşan bi zahmet başka haltlar yemeden
Bak kan çıkar bu işin sonunda
Burası türkiye
ne cesaret bu ya
Başkasıyla aynı yatağa girerken değil nasıl ayrılacağını söylerken zor dimi.. Hayat işte...evet ama ne diyip boşanacağım bilmiyorum
Daha dün bana beni çok sevdiğini söyledi ne yapacağım ben..
Yorumların hepsini okumadım. Ancak başlarda sürekli sapla samanı karıştıran, acımasızca acite edilen ve sürekli kadını kötüleyip aşağı çekmek isteyen yorumları gördüm. Öncelikle bu olumsuz yorumları yok saymanı önererek başlıyorum yazıma. 34 yaşındayım ablan sayılırım.
Öncelikle olumsuz tüm duygularından özellikle vicdan azabından sıyrılıp akılcı düşün. Herşeyi bir kenara bırak olaya dışarıdan bakarak akılcı şekilde yaklaş. Panik, korku, vicdan...vs bir kenara bırak çünkü şu anda bunlatın bir faydası yok ve seni bir çözüme ulaştırmayacak.
Bir de kesinlikle çocuğunun bu olan bitenle hiçbir ilgisi yok. Çocuğunu kullanarak olayı acite edip sana vicdan yaptırmaya çalışanlara kulaklarını tıka. Bu senin hayatın. Çocuğunun hayatı başka. Burada çocuğunla ilgili düşünebileceğin tek şey ona yetebilecek olumlu şartlarda bir hayat standardı sağlayabilmek. Senin aşk meselelerin mevzu bahis olmamalı. Onun da kendi hayatı olacak. Anne-baba tartışmaları, kavgaları arasında savrulan, anne-baba arasındaki sevgisizliği hisseden, mutsuz bir çocuk yetiştirmektense anne-baba ayrı iki bireyin de mutlu olduğuna şahit olan bir ortamda çocuk yetiştirmek tercih olmalı bence. Bu anlamda önce bireylerin kişisel olarak mutluluğu herşeyden önce gelir. Burada sapla samanı karıştırmamak lazım. Çift olarak uyumlu ve mutlu değilseniz zorlamanın anlamı yok. Zira düzelmeyen şeyler asla düzelmiyor bunu bil.
Genç bir kadınsın ve heyecanını kaybetmişsin. Canlandırmayı denedin mi bilmiyorum ama ilk adımı atmak zorunda da değilsin. Kadınlar makine de değil. Kadınlar erkekelere göre biraz daha duygusal yaşıyorlar. Yani duygusal olarak sevgiyi, heyecanı hissetmeyen bir kadının tüm ışığı sönebiliyor bir anda ki sen de genç bir kadınsın tabii ki bunları yaşamaya hakkın var. Bir anda o heyecanı yakalayıp, kapılmışsın. Burada hoş olmayan tabii ki eşinle ilişkini sonlandırmadan böyle bir ilişkiye başlaman. Ancak olan olmuş artık.
Peki şu raddeden sonra ne yapabilirsin;
1-Eşinle ilişkini düzeltmek istiyorsan yani eşinle hayatına bu şekilde devam etmek istiyorsan eşine olan biteni nasıl anlatırsın bilemiyorum ama uygun bir dille anlatacaksın ki bu durumu kabullenirse devam edeceksiniz etmezse boşanacaksınız. Çünkü eğer bu şekilde yapmazsan yarın bir gün birlikte olduğun kişi de eşine herşeyi anlatabilir veya seni tehdit edebilir bilemiyorum yapısını ancak seninle bu şartlarda birlikte olan bir erkeğe ben güvenemiyorum. Bunun için, eğer eşinle devam etmek istiyorsan ardında hiçbir açık bırakmamalısın.
2- Eşinden ayrılmayı düşünüyorsan ve netleştiysen öncelikle bundan sonra kendi ayakların üzerinde durabileceğin şartları sağlamalısın. Sırtını başka birine yaslamamalısın. Tabii yardımcı olabilecek aile bireylerin varsa o ayrı... Ancak ne olursa olsun kendine yetebilecek düzeye gelmek için çabalamalısın. Bu arada ilişki yaşadığın adamdan da ayrılmalısın. O güvenilir biri değil. Çünkü onun bakış açısıyla sen evliyken eşini onunla aldatmış birisin. Senin tarafından da durum böyle. O evli ve çocuklu bir kadınla ilişki yaşayabilen birisi. Bu şekilde iki taraflı güvensiz bir ortamda güvenli temeller atılamaz bunu unutma.
Bütün bunlar olurken çocuğunla ilgili kısım ise ona kavgayı, kıyameti yaşatmaman. Senin kimle, nasıl birlikte olduğun değil mesele çocuk için. Çocuk için ona sağlanan ortamın şartları önemli. Ve ona, onun için sunduğun, sunacağın hayat...
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?