Şimdiden bayram ziyareti derdi

böyle konular okuyunca kanım donuyor benim ya. evlilikten soğuyorum gerçekten, düşündürüyor beni. hani ben bu durumda eşiminde gerekli şeyleri ailesine söylemesini beni korumasını beklerim. onun beni evde bırakıp bu yapılan terbiyesizliğe rağmen oraya gitmesi beni üzer yani, düşündürür, ikinci planda hissettirir. ben mi yanlış düşünüyorum ?

Haklısınız.

Gitme diyorum, anlatiyorum, bir kerecik tepkini koy diyorum babam için gidecem diyor, daha ne yapabilirim ki? Ben de memnun değilim bu durumdan.
 
Umarim sayfalarca yorumdan sonra gitmeme karari almissinizdir. Kayniniz olan kisi baya baya ustunuze turumus dovmek amacli. Kv bosaticam seni cocugu alicam vs demis. Komple manyak mi bunlar? Kp de cocuklarina hanimina laf edememekle suclu bence. Cok vicdan yapmayin. Illa torun gorecekse de gelsin sizde kalsin gorsun...

Gitmeme kararım kesin. Gelen yorumlar, gözümü öyle bir açtı ki ne yapsam da eşim de gitmese onu düşünüyorum.
 
Yeni gordum bu mesaji. Ararlarsa acmayin. Esiniz konussun. Gitmeyin gelmeyin. Illa telefonda ikna etmeniz gerekmiyor ki. Hareket diliyle anlarlar zaten.
Kurbana da baska tatil planlayin, birsey bulun, gerekirse kavga edin ki hakli olan sizsiniz, esinizi yollamayin. Nasil sakin sakin ben karisamam diyorsunuz hayret.
Normalde evet eslerin aileleriyle iliskilerine dahil olmak haddimiz bile degil bence ama sizin durum bambaska. Kendi kurbaninizi kesin kendi etinizle ugrasin. Esiniz giderse soyle algilayacaklar 'Biz ne yaparsak yapalim ogliskomuz bizim etegimizde. Gerekirse karisini doveriz, gerekirse saygisizlik ederiz hatta gerekirse torunu alir gelini kapi onune atariz. Neden? Cunku ne halt yiyersek yoyelim oglumuz bizim yanimizda..'

Aynen öyle düşünüyorlar çünkü eşim bu düşünceye çanak tutuyor. Karisamam demem çaresizliğimden çünkü ne desem ikna olmuyor, nerde onda o yürek! Sanırım o gün kavga edip, gitmesini engelleyeceğim. Başka çare bırakmıyor bana, laftan anlamıyor eşim.
 
O evde değer verdiğim bir kişi bile olsa giderim ben.size öyle davrananlar utansın,rahatsız olsun yükü sizde kalacağına

Utanmak ve onlar. Birbirine fersah fersah uzak iki kelime. Gittiğim taktirde ağzına da micsak geliyor diyip, iyice sapitacaklar. İyi niyetinizi anlıyorum ama onlar bu iyi niyete layik değiller.
 
Yerinizde olsam aynı tongaya düşmezdim.
Kayınpederinizin illa şahsi telefonu vardır, ararsınız durumu izah edersiniz.
Kendinizi onların evinde güvende hissetmediğinizi, hatta kurban bayramı olduğu için, erkekler (özellikle eşin) kurban telaşındayken kayınvalidenler ile birlikte yalnız kalmak istemediğini anlatırsın.
Bayramdan sonra bir zaman gelir ziyaret ederiz sizi diye de eklersin olur biter.

Kalkıp bunca şeyin üstüne "vay efendim niye gelmedi" olmaz sanırım.

Uzak durun.
Çirkef ve kötülük barındıran insanlardan uzak durun.
Kendi sağlığınız için, evladınızın sağlığı için, en önemlisi de evliliğinizin huzuru için.

Hazir eşin "gelmek zorunda değilsin" demiş bir kere.
Sen de iyi yapacağım derken, kendini zorda bırakma...
 
Utanmak ve onlar. Birbirine fersah fersah uzak iki kelime. Gittiğim taktirde ağzına da micsak geliyor diyip, iyice sapitacaklar. İyi niyetinizi anlıyorum ama onlar bu iyi niyete layik değiller.
Bilemedim.ben vicdan yapacağıma onlar yapsın,üstüme düşeni yapmış olayım ben derdim.tabi sizin yaşadığınızı ben tam olarak hissetmemis olabilirim.en iyisini siz bilirsiniz.
 
bir kişi hatrına onca saat işkence çekmek normal değil bence
kurban da kesseniz gündüz gidip gelin
kurbanı sabahta kesseniz öğleden önce poşetleyemezssiniz bizde et kesildikten 4-5 saat sonra dokunulur
sabah erkenden kesiyoruz deseler de yani 9-10 u bulur bence abartmayın
hatrı da hatrı diye
 
Yerinizde olsam aynı tongaya düşmezdim.
Kayınpederinizin illa şahsi telefonu vardır, ararsınız durumu izah edersiniz.
Kendinizi onların evinde güvende hissetmediğinizi, hatta kurban bayramı olduğu için, erkekler (özellikle eşin) kurban telaşındayken kayınvalidenler ile birlikte yalnız kalmak istemediğini anlatırsın.
Bayramdan sonra bir zaman gelir ziyaret ederiz sizi diye de eklersin olur biter.

Kalkıp bunca şeyin üstüne "vay efendim niye gelmedi" olmaz sanırım.

Uzak durun.
Çirkef ve kötülük barındıran insanlardan uzak durun.
Kendi sağlığınız için, evladınızın sağlığı için, en önemlisi de evliliğinizin huzuru için.

Hazir eşin "gelmek zorunda değilsin" demiş bir kere.
Sen de iyi yapacağım derken, kendini zorda bırakma...

Yılan dilleriyle çok huzurumu bozdular. Ama artık gidip gelme, zehirli sözlerini duyma devri bitti. Benden uzak Allah'a da uzak olsunlar. Eşim de gitmese iyi olacak ama benimki hayal sanırım.
 
Bilemedim.ben vicdan yapacağıma onlar yapsın,üstüme düşeni yapmış olayım ben derdim.tabi sizin yaşadığınızı ben tam olarak hissetmemis olabilirim.en iyisini siz bilirsiniz.

Onlar da vicdan yok ki. Bu rezilliklerinden sonra görünceleri, kayni engelledim. Onlar da engelleyip, watsapta haketti gibisinden iletiler yazmışlar. : )
 
bir kişi hatrına onca saat işkence çekmek normal değil bence
kurban da kesseniz gündüz gidip gelin
kurbanı sabahta kesseniz öğleden önce poşetleyemezssiniz bizde et kesildikten 4-5 saat sonra dokunulur
sabah erkenden kesiyoruz deseler de yani 9-10 u bulur bence abartmayın
hatrı da hatrı diye

Bunlar yüzünden kurban hevesi de kaçtı. Kesersek de eşim tek gidecek.
 
Yılan dilleriyle çok huzurumu bozdular. Ama artık gidip gelme, zehirli sözlerini duyma devri bitti. Benden uzak Allah'a da uzak olsunlar. Eşim de gitmese iyi olacak ama benimki hayal sanırım.

Sizin gidip gitmemeniz tamamen sizin kararınız.
Gitmemek ile iyi edersiniz, gerektikçe iletişim halinde mecburen olacaksınız.
O ayrı konu, sonuçta bir çocuğunuz var.

Ancak eşinize kesinlikle müdahale etmeyin.
Hazır haklı bir pozisyondasınız, bırakın eşiniz istediği gibi gitsin görsün.
Bunda herhangi bir anormal durum yok, siz ne tepki verin ne de engel olun.
Sonuçta annesidir, ailesidir, bıçak gibi hiç bir zaman kesip atamaz bir kenara.
Zaten atmamalıda...
 
Sizin gidip gitmemeniz tamamen sizin kararınız.
Gitmemek ile iyi edersiniz, gerektikçe iletişim halinde mecburen olacaksınız.
O ayrı konu, sonuçta bir çocuğunuz var.

Ancak eşinize kesinlikle müdahale etmeyin.
Hazır haklı bir pozisyondasınız, bırakın eşiniz istediği gibi gitsin görsün.
Bunda herhangi bir anormal durum yok, siz ne tepki verin ne de engel olun.
Sonuçta annesidir, ailesidir, bıçak gibi hiç bir zaman kesip atamaz bir kenara.
Zaten atmamalıda...

Ailesi ama bu büyük ayıp karısına yapıldı. Bana yapılan, ona yapılmış gibi olması gerekmez mi?
Gidip onlarla beraber ne konuşacak artık. Sadece bir bayramlık gitmese, bana destek verdiğini gösterse, onları sok etse ne olur.
 
Ailesi ama bu büyük ayıp karısına yapıldı. Bana yapılan, ona yapılmış gibi olması gerekmez mi?
Gidip onlarla beraber ne konuşacak artık. Sadece bir bayramlık gitmese, bana destek verdiğini gösterse, onları sok etse ne olur.

Bak, sana şu kadarını anlatayım.

Kayınvalidem ve kayınpederim ile aramda iletişim problemi var benim yıllardan beri.
Çünkü dünyada gördüğün görebilecek en cahil kafa yapısına sahip ve en tuhaf insanlar.
Dam diyeceği yerde samanlık derler o derece.

Yakın zamanda dedim siz nasıl insanlarsınız, ben artık sizin oğlunuzuda sizi de istemiyorum dedim.
Bana denilen şu: "Yanlış tercihmişsin" ve "senin evinden kovulduğumuz halde geldik evine"
Evimden kovulmayı bırakın, hep el üzerinde tuttuk onları ve aklınızın almayacağı konforu benim evimde yaşadılar hep.

Eşim de yanımızdaydı ve eşim siz delimisiniz ağzınızdan çıkanı kulağınız duyuyor mu? diye çıkıştı ve gerekirse sizi silerim! dedi.

Bunca yaşanana rağmen, dün eltimi bize davet etmiştim, peşlerine takılıp onlarla gelmiş kayınvalidemler.
Yani kapıdan kovsak bacadan, bacadan olmadı pencereden girecekler.
Ben yine saygımı bozmadım, kötü söz etmedim, yemek yedik içtik hiç birşey olmamış gibi.
Ancak ne samimiyet var, ne de herhangi bir ilişki aramızda.
Kocaman bir buzdan duvar var aramızda.

Ne oldu peki bu neticede?
Eşim anladı neyin ne olduğunu.
Şu anda bu davranışlarımdan dolayı bana saygı duyuyor.
Çünkü ailesinin yıllardır yapmış olduğu ayıplara, yanlışlara ve kötü davranışlarına rağmen, ben onlara aynı şekilde davranmıyorum.
Mesafe aramızda çok büyük, ama kapımdan kovmuyorum.
Eşimin hatrına birşeylere katlanıyorum.

Çünkü;
Eşim onları ne atabilir ne satabilir.
Yarın öbürgün anası babası dünyadan göçecek olursa da içi yanar.
Ben onların görüşmesine engel olursam eğer, aileme gereken ilgiyi sağ iken veremedim diye beni suçlar.

Ne gerek var bütün bunlara.
İstediği gibi görüşsün eşim, ister kayınvalidem bana gelsin, isterse eşim onlara gitsin.
Umrum değil, bana dokunmayan yılan bin yaşasın hesabı.

Ben eşime de dedim, ailendir, atamazsın satamazsın, görüş istersen başının tacı et.
Hiç önemli değil.
Senin annen baban ama bir tek şunu bil, benim hiç-bir-şeyim oluyorlar!
Beni görüşmeye, ne evlerine gitmeye, ne de onların olduğu herhangi bir ortama girmeye zorlayabilirsin.
Ben sana karışmıyorum, sen de bu noktada bana karışma.

Ben de bu konuşmalardan sonra en makul olan şekilde davranıyorum.
Soğuk, uzak, ama saygı ile.

Akşam geleceklerini öğrendiklerinde eşim beni aradı, ya birşey diyeceğim ama annemlerde geleceklermiş.
Baş sağlığı dilemek istiyorlarmış (yakın zamanda babaannemi kaybettim) dedi.
Sesinde endişe vardı ama ben eşime dedim "hiç sorun değil, kapım her daim herkese açık, niye sorun ettin ki sen bunu" dedim.
Bana dediği tek şey "üzülüyorum sana yaşattıklarından dolayı, senin üzülmenden korkuyorum" dedi.
Merak etme bu saatten sonra beni üzemezler dedim.

Netice, eşim ile aramdaki ilişki sağlamlaştı.
 
Bak, sana şu kadarını anlatayım.

Kayınvalidem ve kayınpederim ile aramda iletişim problemi var benim yıllardan beri.
Çünkü dünyada gördüğün görebilecek en cahil kafa yapısına sahip ve en tuhaf insanlar.
Dam diyeceği yerde samanlık derler o derece.

Yakın zamanda dedim siz nasıl insanlarsınız, ben artık sizin oğlunuzuda sizi de istemiyorum dedim.
Bana denilen şu: "Yanlış tercihmişsin" ve "senin evinden kovulduğumuz halde geldik evine"
Evimden kovulmayı bırakın, hep el üzerinde tuttuk onları ve aklınızın almayacağı konforu benim evimde yaşadılar hep.

Eşim de yanımızdaydı ve eşim siz delimisiniz ağzınızdan çıkanı kulağınız duyuyor mu? diye çıkıştı ve gerekirse sizi silerim! dedi.

Bunca yaşanana rağmen, dün eltimi bize davet etmiştim, peşlerine takılıp onlarla gelmiş kayınvalidemler.
Yani kapıdan kovsak bacadan, bacadan olmadı pencereden girecekler.
Ben yine saygımı bozmadım, kötü söz etmedim, yemek yedik içtik hiç birşey olmamış gibi.
Ancak ne samimiyet var, ne de herhangi bir ilişki aramızda.
Kocaman bir buzdan duvar var aramızda.

Ne oldu peki bu neticede?
Eşim anladı neyin ne olduğunu.
Şu anda bu davranışlarımdan dolayı bana saygı duyuyor.
Çünkü ailesinin yıllardır yapmış olduğu ayıplara, yanlışlara ve kötü davranışlarına rağmen, ben onlara aynı şekilde davranmıyorum.
Mesafe aramızda çok büyük, ama kapımdan kovmuyorum.
Eşimin hatrına birşeylere katlanıyorum.

Çünkü;
Eşim onları ne atabilir ne satabilir.
Yarın öbürgün anası babası dünyadan göçecek olursa da içi yanar.
Ben onların görüşmesine engel olursam eğer, aileme gereken ilgiyi sağ iken veremedim diye beni suçlar.

Ne gerek var bütün bunlara.
İstediği gibi görüşsün eşim, ister kayınvalidem bana gelsin, isterse eşim onlara gitsin.
Umrum değil, bana dokunmayan yılan bin yaşasın hesabı.

Ben eşime de dedim, ailendir, atamazsın satamazsın, görüş istersen başının tacı et.
Hiç önemli değil.
Senin annen baban ama bir tek şunu bil, benim hiç-bir-şeyim oluyorlar!
Beni görüşmeye, ne evlerine gitmeye, ne de onların olduğu herhangi bir ortama girmeye zorlayabilirsin.
Ben sana karışmıyorum, sen de bu noktada bana karışma.

Ben de bu konuşmalardan sonra en makul olan şekilde davranıyorum.
Soğuk, uzak, ama saygı ile.

Akşam geleceklerini öğrendiklerinde eşim beni aradı, ya birşey diyeceğim ama annemlerde geleceklermiş.
Baş sağlığı dilemek istiyorlarmış (yakın zamanda babaannemi kaybettim) dedi.
Sesinde endişe vardı ama ben eşime dedim "hiç sorun değil, kapım her daim herkese açık, niye sorun ettin ki sen bunu" dedim.
Bana dediği tek şey "üzülüyorum sana yaşattıklarından dolayı, senin üzülmenden korkuyorum" dedi.
Merak etme bu saatten sonra beni üzemezler dedim.

Netice, eşim ile aramdaki ilişki sağlamlaştı.

Benim eşim ise ailesi söz konusu olduğunda hep onları seçti. Bana yapılanları görmezden gelip, ailemi atamam diyip durdu. Böyle böyle büyüdü onlara olan nefretim sanırım. Gitmesini istemiyorum ama gidecek. Bari umarım beni koruyabilir, hakkımda atıp tutarlarsa. : )

Sizi taktir ettim bu arada. Çok sabırlısınız. Sizin yaptığınızı yapsaydım eşim asla üzülmeni istemiyorum falan demezdi. Eşiniz gibi ince düşünmüyor ne yazık ki. Onlar sana ne yapıyor diyip dururdu. Çok can sıkıcı. Herşey eşte bitiyor.
 
Benim eşim ise ailesi söz konusu olduğunda hep onları seçti. Bana yapılanları görmezden gelip, ailemi atamam diyip durdu. Böyle böyle büyüdü onlara olan nefretim sanırım. Gitmesini istemiyorum ama gidecek. Bari umarım beni koruyabilir, hakkımda atıp tutarlarsa. : )

Sizi taktir ettim bu arada. Çok sabırlısınız. Sizin yaptığınızı yapsaydım eşim asla üzülmeni istemiyorum falan demezdi. Eşiniz gibi ince düşünmüyor ne yazık ki. Onlar sana ne yapıyor diyip dururdu. Çok can sıkıcı. Herşey eşte bitiyor.

Evet, herşey eşte bitiyor.
Ama eşime bunu anlatana kadar 2 sefer boşanmak için avukat randevusu alıp iptal ettim.
2 sefer de (1 buçuk sene aralıklarla sanırım) evden kovdum.

Yani anlatana kadar göbeği çatlıyor insanın.
Neyseki, daha da geç olmadan, en azından ben eşimden boşanmadan (2 oğlum var bu arada) anladı.

Yoksa biliyordu, ben beni anlamayan biri ile yaşamaktansa, dünyanın tüm yükünü omzuma alır tek başıma da yaşarım.
Bana yanımda duracak insan lazım, haklıyı haksızı ayırt etsin ve bana bunu söylesin,
Varsın ailesine çıkışmasın, el üstünde tutsun sorun değil, ama haklıyı haksızı bilsin.
Beni de ezdirmesin. Tek istediğim buydu.

Sanırım muvaffak olabildim 6 sene sonunda...

Sabır etmek gerekiyor malesef.
Kadınlar ortayı bulan insanlar.
Hele bir de böyle ara bulmayı bilmeyen anlayışsız kayınvalideler olunca, bizlerde böyle çile çekiyoruz malesef.

Ne diyelim Allah başka dert vermesin.
İnşallah sizi de eşiniz anlar ve hakkınızı her yerde ve her şekilde savunur.
 
Evet, herşey eşte bitiyor.
Ama eşime bunu anlatana kadar 2 sefer boşanmak için avukat randevusu alıp iptal ettim.
2 sefer de (1 buçuk sene aralıklarla sanırım) evden kovdum.

Yani anlatana kadar göbeği çatlıyor insanın.
Neyseki, daha da geç olmadan, en azından ben eşimden boşanmadan (2 oğlum var bu arada) anladı.

Yoksa biliyordu, ben beni anlamayan biri ile yaşamaktansa, dünyanın tüm yükünü omzuma alır tek başıma da yaşarım.
Bana yanımda duracak insan lazım, haklıyı haksızı ayırt etsin ve bana bunu söylesin,
Varsın ailesine çıkışmasın, el üstünde tutsun sorun değil, ama haklıyı haksızı bilsin.
Beni de ezdirmesin. Tek istediğim buydu.

Sanırım muvaffak olabildim 6 sene sonunda...

Sabır etmek gerekiyor malesef.
Kadınlar ortayı bulan insanlar.
Hele bir de böyle ara bulmayı bilmeyen anlayışsız kayınvalideler olunca, bizlerde böyle çile çekiyoruz malesef.

Ne diyelim Allah başka dert vermesin.
İnşallah sizi de eşiniz anlar ve hakkınızı her yerde ve her şekilde savunur.

6 sene bile olsa sonunda anlamış eşiniz neyin ne olduğunu. Sabrınıza ve cabaniza değmiş. İnşallah hep böyle surer gider. Ben iki buçuk yıllık evliyim, benimde bir oğlum var. Ben de ailesi yüzünden boşanmanın eşiğinden defalarca döndüm. Daha doğrusu kaynana yüzünden. Ara bulmayı bırak ara bozan, ortalığı karıştıran, istediğini yaptiramayinca kuduran bir tip. Kizlari da, iki oğlu da oyle. Allah beni uzak etsin.

Ama onlara göre hep ben kötüyüm. Hep onlar idare ediyor, yersen. Bu son olayda herşeyin kırılma noktası oldu zaten. Ben de başından beri kendimi anlatmaya çalışıyorum eşime. Sanki bu son olaydan sonra biraz anlamaya başladı. Haklısın diyor bana. Kapatalım diyor. Huzurumuzu bozmaya değmez diyor. Bunları duyabilmek için gece gündüz konuşmam, yaşadıklarımın çok ağır olduğunu, babasi haric hicbiriyle gorusmeyecegimi gözyaşlarıyla anlatmam gerekti. Cunku isin sonu aklımı oynatmaya kadar gidecekti.

Hala çok yolum olduğunun farkındayım. Ama en azından önceki gibi, gidiceksin baskısı yapmıyor, yapamıyor kaynım sağolsun!

Bakalim kac senem daha kendimi anlatmayla, savunmayla gececek.
 
Hanımlar bu konu çok uzadı farkındayım ama dün geceden beri çok sinirliyim. Dün gece kayınpederim aradı, eşimle konuştu ve telefona beni istedi. Başladı, annen (kaynana)seni ruyasinda görmüş, sana sımsıkı sarılıyormus şeklinde konuşmaya. Ki beni bir kaşık suda bogacakti o gün, gözlerinden nefret akıyordu resmen.

Ben de onlarla konusmayacagimi, onların benim için bittiğini söyledim. Kayınpederim kuş değilsiniz ki zaten dedi. Ya sabır... Yumuşak yüzlüyüm diye, bu zamana kadar çocuk gibi nazlariyla oynadım diye, bu tepkiyi gelip geçici sanıyorlar.

Kayınpederim eltimle de aramızı düzeltmeyi kendine görev edinmiş, iyice eltimden nefret etmemi sağlamıştı, şimdi de bu. Kaynanalarin barışmak istediğini hiç sanmıyorum, kayınpederim durmuyor büyük ihtimalle. İsteseler ne yazar gerçi, yaptıkları affedilir şeyler değil.

Kızlar ne yapayım. Eşimi de ikna edecek bu gidişle ki eşim babasina kıyamaz çok iyi bir insandır. Ne yapayım, nasıl ifade edeyim kendimi de umudu kessin artik.

Bir de torunlarini çok ozlemişler, öluyorlarmis hasretten. Torunu seven annesine böyle mi yapardı ... Offff
 
Bence kayınpederine de ki "tamam babacım madem beni çok özlemiş arasın bayramda gelmem için davet etsin, o gün yapılanlar için de özür dilesin; ancak o şekilde gelirim" Sonrasını kayınpederin düşünsün :))) kayınvaliden arayıp özür dilerse de git en ufak sorun çıkarsa özür dilediniz rica ettiniz de geldim dersin yüzlerine :)))
 
Back
X