Şimdiden sıkıntı bastı..okulun açılmasına,uyum haftasına az kaldı.

izninizle bir soru sormak istiyorum çocuğunuz var mı?
Herkes bunu soruyor. Olaylara duygusal değil de mantıkla yaklaştığım için heralde.. çocuğum yok.. ama olduğunda öğrendiğim bilgiler doğrultusunda yetiştiricem. Harika bir çocuk olacağına eminim.
 
göreceğiz çocuk yetiştirmek hesapla kitapla oluyor muymuş,yetiştirsinler bakalım

:) abla hep böyle idealist başlıyor da, sonu "sen benim çocuğuma ileri git diyemezsin" diye bitiyor.. annem-babam eğitimci, sıralarda doğdum ben.. ah neler gördü bu gözler..

o yüzden hep derim "mükemmel evlat yetiştireceğim demeyin" yetiştirin görelim :)
 
bunu çok yaşıyorum anneler yüzünden zaten uyum uzuyor.
ben size çok katılıyorum.. benim 3.5 yaşında çoookk hareketli bir oğlum var. bu sene kreşe başlıyor. doğduğundan beri bağımlı olmayalım diye uğraşıyorum kendi oyun grubu kendi arkadaşları kendine ait mekanları var.. yeri geliyor dipdibe koyun koyunayız yeri geliyor anne sen git ben oynıcam diyor.. çok sorun yaşıcağımı sanmıyorum inşallah..
 
Rabbim iki evlat nasip etti...Oğlum bu sene 2. sınıfa gidecek.Kızım da okulöncesi eğitime başlayacak...Oğlum da 2 yıl ve farklı kurumlarda okulöncesi eğitim aldı.Ve biz şunu yaşadık..Acabalarla dolu ben oğlumu ilk defa sınıfına götürdüm.Bütün veliler ordaydı.Oğlum eşyalarını yerleştirdikten sonra yerine oturdu.Tabii ki bende başında bekliyorum.Tepkisini ölçmek istiyorum.Oğlum döndü bana; artık gidebilirsin, akşam görüşürüz dedi..Biran çok bozuldum. Hemen hemen bütün çocuklar annesini yanında istiyordu..Ama benim oğlum bana git demişti.tabii bozulmam anlık bir duygusal dalgalanmaydı.Bir hafta on gün sonra oğlum kendisi ile beraber okula gitmemi istedi.Nedeni şu:Arkadaşlarımın annesi hep geliyor,bizimle ders yapıyor,parka çıktığımızda beraber çocuklarıyla oynuyorlar..Ama sen gelmiyorsun.Tabii ki konuştuk ve gitmedim..Öğretmeni ile de telefonla iletişim kurduk..Yada oğlumu bırakırken..
Bence bir anne çocuğunu kendisine yetebilecek şekilde yetiştirmeye çalışmalı..Yetiştirmeli demiyorum,çalışmalı diyorum...Oğlumun yanından ayrılırken içim çok rahattı..Kendisini çok güzel ifade ediyordu..Yemeğini yiyebiliyor tuvalete kendisi gidebiliyordu..Güvenli bir kurumdu...Öğretmenimizi seviyorduk..
Öğretmenler çocuklarla başbaşa kalsa problem daha çabuk çözülecek sanki..Çocuklarımız o sınıfa girdiği andan itibaren öğretmenlere emanet..Biraz elimizi çeksek onlarda rahat edecek inşallah:)
 
süper valla çok beyendim yorumunu.. ben kendi oğluma daha zor katlanıyorum sizleri düşünemiyorum.. zaten herkes bu mesleği yapamaz içten gelmesi lazım bişeylerin.. anne baba annene dede vs.. bi yere kadar biyerden sonra istesende daha fazlasını veremiyorsun çocuğa.. hele çalışan anneler daha zor benim gibi.. biz size yavrularımızı emanet ediyoruz bilinçli olan her öğretmeni kendi ailemden ayırt etmiyorum. allah hepinize güç kuvvet sabır versin..

bi anımı anllatmak istiyorum..oğlum hareketli durduğu yerde durmaz. gecen eşimle avmye gittik çocuğuda ilk defa oyun parkına bıraktık. bize dedilerki gidin biz ilgileniriz yok dedim olmaz güvenemedim bizim oğlana kaçar falan diye nebilim gidin biz sizi ararız dediler. gittik kahve içmeye ama aklımız oğlanda uzaktan baktık bi süre sonra öğretmen kızlardan bi tanesi oğlumun burnunu siliyo... gözlerim nasıl doldu anlatamam size .. 1 sattlik oyun parkında bile bu ilgi vardı.. işini hakkıyla yapan herkese saygım sonsuz hele canımı emanet ettiklerimin yer ayrı...
 
Kızlar bence takmayin ilk gün çok rahat olun aglayan aglasin hatta fotograflarini cekin okulun sonunda gosterirsiniz komik oluyo :) ve size tavsiyem velileri sadece ilk gün sinifa alin taviz vermeyin cocuklar yirtsalar bile taviz vermeyin annelere de söyleyin bu çocuk simarikligindan agliyo cani acidigindan değil annenin okulda Şevkat göstermesi gerekmez evine gidince göstersin sevgisini aglayanlarla değiluyumlu cçocuklarla ilgilenen zaten kapi kapandıktan beş dk sonra susuyolar diğer öğretmen lerden de yardim isteyebilirsiniz bosbos oturmasinlar oöğretmenler odasında :) balon sisirsinler sinifi suslesinler yapsinlar birşeyler :))
 
göreceğiz çocuk yetiştirmek hesapla kitapla oluyor muymuş,yetiştirsinler bakalım
Egem abla tamam hesapla kitapla olmuyor ama şunu da kabul etmek lazım, çocuk davranışları ile beraber doğmuyor.
Ziyade tam olarak boş olmasa da, büyük çoğunluğu boş bir levha olarak geliyor sana. Sen de işliyorsun, şekil veriyorsun.
Çevre faktörü çok büyüktür, karakterinin oluşmasında, bilimsel olarak da kanıtlanmıştır. Bazısı her şeyi genlere bağlıyor ama bence değil.
Her hatasını hoş görürsen, çevre ile ilişki kurmasını engelleyip, bütün dünyasının sen olmasını sağlarsan, çocuk bırak arkadaş olmayı, sıradan rutin soruları bile senin dışında kimseye soramaz hale gelir.
Bunun sonucunda da okul öcü gibi gelir, iletişim kurmayı bilmediği için de bocalar ya komple kendini kapatır, herkesin dalga geçtiği o sessiz çocuk olur, ya da kırıp döken, arkadaşlarına kötü davranan, öğretmenine dahi saygısız bir çocuk olur.
O yüzden çocuğa o benim BEBEĞİM, KUZUM tarzında yaklaşmamalı, en azından 1 yaşından sonra birey gibi davranılmalı. Senin kuzun ama okulda yüzlerce kuzu var. Ve şu da bir gerçek ki Okula gidene kadar birey olduğunun bilincine varmalı, benliğini yavaş yavaş kavramalı. Bu sayede o uyum zorluğu, iletişimsizlik, yaramazlık gibi şeyler hiç ortaya çıkmaz bile.
Nereden mi biliyorum? Ben o herkesin dalga geçtiği sessiz kızdım. Annem, babaannem, amcalarım aşırı ilgi gösterdiler, hep gözetim altındaydım, 5 yaşındaydım daha doğru dürüst çatal tutamıyordum. Anne bağımlısıydım, ve okula gidince aşırı korktum ve sindim. Sonuç olarak ilkokul dönemim berbat geçti. Lütfen bu kötülüğü çocuklara yapmayalım. Onları hazırlayalım HAYATA. Hayat evden, lunaparktan ibaret değil. İlk adımı okulla atar çocuk, ve bu her şeyi temellendirir. Bir şey ne zaman ters gitmeye başlarsa, arkasından gelenler de ondan etkilenir.
Şimdi ben de öğretmen adayıyım. Pek bir şey bilmiyorum, bu sene başlayacağım ama şu yazdıklarımın hepsi şahsi tecrübelerimden baz alınarak yazılmıştır.
 
ne güzel işte kaç aydır tatil yapıyorsunuz. neyin sıkıntısı basacak ki. nasıl olsa her sene rutinleri okula alışamayan öğrenciler. aslık sebep iş başlıyor diye mi yoksa?
 
Merhaba size tavsiyem taviz vermemeniz cocugunuzla evde konusun anlatin eger siz tedirgin olursaniz cocugunuz asla okula alisamaz cocugu sinifa birakin opun saat kacta alacaginizi soyleyin ve cocugun sizi goremeyecegi biyere gidin okul bahcesi olabilir eger siz surekli kapida beklerseniz cocuk okula alisamaz tacrubeyle sabittir :) varsa sorunuz cevaplayabilirim:)
 

Taviz vermemek kısmına katılıyorum. Gerçi ben buna taviz vermemek demiyorum kararlı durmak diyorum ama o çocuklar şımarıklıktan ağlamıyorlar. Bilmedikleri hayatlarında ilk kez gördükleri ortam ve insanlarla birlikteler. Güven duygusuyla alakası olduğunu da düşünmüyorum. Tanımadığımız hiç kimseye bırakmıyoruz değil mi çocuklarımızı.
Sadece şu anlatılmalı bence.
Ben öğretmenine güveniyorum. Okuluna da güveniyorum. Burda güven içerisinde olacaksın.
Çocuğa bu hissetirilmeli. Ama yine de kaygılı olmaları korkmaları normal.
Çocukların ağlamaları size göre komik olabilir ama bu bir anneye komik gelmiyor.
Şefkatse ayrı bir konu.
Şefkat her an her yerde gösterilir. Çocuk okula bırakıp vedalaşırken şefkatle sarılmalı elbette.
Ama bu dramatize edilmeden. Ağlayıp sızlanmadan.
 
göreceğiz çocuk yetiştirmek hesapla kitapla oluyor muymuş,yetiştirsinler bakalım
kesinlikle öyle.. hiç kitaplarda yazdığı gibi değil bu işler.
önceden AVM de ağlayan tepinen çocukları kınardım, bekarken yani..
insan bazen gerçekten çaresiz kalıyor.
 
bu dediklerinizi yapmak keşke yazdıldığı kadar kolay olsa
 
çocuğum olmadan ben de senin gibi düşünüyordum.olduktan sonra fikirlerim değişti. o mu seni işliyor, sen mi onu tartışılır.
Bir çok anne bilmediklerini ya da eksik yönlerini çocuğuna tamamlar.
En kral pedagog bile annesi kadar kesin çözümler bulamaz.
Mesela ben yeni doğum yaptıktan sonra Sabiha Paktuna'yı okudum. tek kitabından sonra bir daha almadım kitap. tamamen masal gibi geldi bana.
 


lütfen yanlış anlamayın hiç ağlatmadım dediğiniz şey ağlamasın diye her istediğini yaptım olmasın? benim oğlum gözümün nuru ama evdeki bir kuralı yıkmaya kalkarsa isterse 1 saat ağlasın gene taviz vermem.. korkmayın ağlasın bişey olamaz .. biyerini kırıp kanatmadığı sürece sökmez bana ağlama numaraları.. kendini düzgün ifade etmeyi siz yardım etmezseniz öğrenemezler..
 
Ben kendimden pay biçtim canım. Sonra kardeşim doğdu, bana ilgi azaldı. Sonra kardeşim çok hasta oldu, annemden uzak kaldım. Bu da beni daha çok değiştirdi. İyi yönde mi dersen bilemem. Ama canım cicim, kuzum, bebeğim devirlerinin bittiğini anlamıştım.
Ve başımın çaresine bakmam gerektiğinin farkına varmıştım, bunu farkettiğimde ilkokul 4. sınıftaydım. Sonra kardeşim iyileşti, her şey normale döndü ama ben değişmiştim bir kere. Tamam annemden uzak kalmam, benle ilgilenememesi iyi bir şey değildi. Ama bende soğuk duş etkisi yaptı. Pamuklardan gerçek dünyaya döndüm.
Şu anda ise annemi severim ama bağımlı değilim. Kardeşim ise tam tersi. Hatta annem arada kardeşime der ki o erkek sen kızsın sanki, ters bir şeyler var bunda.
Yani demem o ki, keşke en başında ben ben olabilseydim. Makasla el işi kağıdını düzgün kesebilseydim, birinden bir şey isterken, sorarken utanmasaydım, kısacası iletişim kurmaya bilseydim. Hayat babaannemin kucağı ve annemin korumacı tavrı değildi. Yüzme öğrenmek için atlamak gerekiyor. Sen sürekli uzaktan baktırırsan hayat boyu öğrenmez ki. Nasıl ki sınavlara çalışarak hazırlanıyor, sen de onu toplum ilişkilerine, hayata hazırlamalısın. Bunlar kitapla olmaz, sen bizzat öğreteceksin.
 

işte bakın yine aynı şeyi yapıyorsunuz.. neden sormuyorsunuz ağlatmayıp ne yaptığımı? neden hüküm veriyorsunuz? neden bu kadar önyargılısnız sevgili hocam?

hemen anlatayım, evet ağlatmadım, konuştum.. belki inanmayacaksınız ama 1 yaşından beri konuştum, hep olayların mantıklı tarafını gösterdim.. bir oyuncak istediğinde onu markette yerlerde sürüklemek yerine neden o oyuncağı o an alamayacağımızı anlattım.. ona dinlemesini öğrettim mesela.. çok ütopik geliyor size değil mi özellikle günümüz çocuklarına bakınca..

ben gestapo değilim hocam, evimizde kanun niteliğinde kural olmadı.. biz fazlasıyla demokratiğiz sanırım :) opsiyonları ben belirledim ama seçim hakkını onlara verdim.. o yüzdendir kendini ifade edemediği için oğluma "şımarık" damgasını vurun eğitimcimize (!) tepkim.. halbuki 1. sınıfa geçtiğinde öğretmenimiz taktir ile karşıladı, hala okulda taktir ediliyoruz yetiştirme bakımından..

elbette eğitim alıyorsunuz, bilginizi tartışmıyorum.. ama rica ederim şu ön yargılarınızı bir kenara bırakın.. olaylara bir de veliler açısından bakın..
 
kesinlikle öyle.. hiç kitaplarda yazdığı gibi değil bu işler.
önceden AVM de ağlayan tepinen çocukları kınardım, bekarken yani..
insan bazen gerçekten çaresiz kalıyor.
haklısın arkadaşım ama bizim yetemediğimiz durumlarda kabul et; öfke nöbetleri tepinmeler gibi..falan genelde işinin ehli insanlar tarafından çözümleniyor.. yani pedagog anaokulu öğretmen gibi..
 
bu çok geniş bir konu ve kişinin "sevgi" anlayışına bağlı.
senin beklentilerin ilgi yönünde sevgi iken sen bu açığı kendi çocuğunda kapatmak için elinden geleni yapacaksın, ama onun sevgi anlayışı tamamen farklı olabilir ve sen bunu farkında olmadan eksik verebilirsin.
eski kuşak anneler maalesef bu yönden çok bilgili değil.
hepimiz nasiplenmişizdir bundan.
kendi annemden örnek vereyim. bir misafirlikte bir şey döküp kırdığım zaman genel annelerin tepkisinin aynısını verip kızardı bana. çok utanırdım. çocuk halime nedense yüzlerine bakamazdım.
şimdi kızıma yapmıyorum aynısı. geçen bir hastaneye gittik eşim için sıra beklerken çay kurabiye falan koymuşlar misafirler için/ hastalar için.
kızıma sıcak çikolata verdim kağıt bardak olunca bir şey oldu paat yerde..
annem başlayacaktı ki tam kızmaya hemen susturdum..
"olabilir tamam ben de dökebilirdim, ablaya söyleyelim temizlikçiyi çağırsılar" dedim.
kızım o kadar rahatladı ki anlatamam. ama kızsaydım düşeceği durumu o kadar kalabalıkta sen tahmin et.
 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…