- 2 Kasım 2013
- 7.796
- 37.040
- 748
- Konu Sahibi Idrakyollariiltihabi
-
- #41
Katıldım
Ben insanların davranışlarını örtmemeye başladım
En fazla yorum yapmıyorum esasen eleştireceğim konuda ama asla kimseyi korumuyorum
Nasıl başardın bunu peki? Çünkü ben herkesin ayıbını örtmekten, birbirlerine karşı korumaktan çok yoruldum.
Aman ne güzel anneler de benziyor :) annem de çocukluğum, ergenliğim boyunca hatta şimdi bile patavatsızlıkta sınır tanımaz. En olmadık yerde, en saçma cümleyi sarfeder yerin dibine girerim. Düzeltmek için kırk takla atarım. Bizde annem ergen, ben anne oldum her daim. O bozdu, ben düzelttim. O yokuşa sürdü ben alttan aldım.
Bak dün abim, annem yeğenlerim, eşim ve ben sahile gittik gezmeye. Benim sıpa zaten bir dakika durmuyor yerinde. Neyse bir köpek yaklaştı deli gibi havlıyor. O sırada küçük yeğenim tuvalete sıkıştı etrafta bir tane tuvalet yok. Küçücük çocuk tut yapma da diyemiyorsun. Pipili olmasının avantajını kullanıp şişeye yaptırdık gizlice. Çatlamasın çocuk diye. Eşim de havlayarak üzerimize gelen köpeği görünce dedi ki "anne o çiş şişesini ver de köpeğe atayım gitsin" aman ne komik. Aman ne kadar güldük eğlendik. Başta duymazdan geldim. Sonra ısrarla şişeyi ver şişeyi diyor. Döndüm kibarca "saçmalama çiş şisesi atılır mı patlasa her yer çiş olur" dedim. Duymuyor bile beni. Atacağından da değil, saçma sapan bir zevzeklik ama kimse eğlenmiyor. Bir daha şişeyi isteyince carladım dibine gidip "annemle ne kadar çok benziyorsunuz. Boş konuşmak, saçmalamak konusunda yarışıyorsunuz" dedim. Durdu sonra. Lakin benim sinirlerim iyice bozuldu. Çünkü annem kimsenin gülmediği, yöresel saçma espriler yapıyordu hemen öncesinde.
Ya ben tahammül edemiyorum insanların kendilerini rezil etmelerine. Boş konuşmalarına. Ben mi çok abartıyorum bilmiyorum ama çok geriliyorum böyle durumlarda.
Dün de babam araba için yaptığı saçma sapan bir sürü masrafı anlatıyor. Tamir için verdiği para ile o arabadan iki tane alınırdı. Eşim de bunu söyledi. Keşke yeni alsaydın baba çok masraf ettin dedi. Babam "off param mı vardı da almadım saçmalıyorsun" diye çıkıştı. Ben yine çok gerildim. Yahu insanlar neden insan gibi konuşamıyorlar. Neden karşımdaki kırılır mı diye düşünmüyorlar. Bu nasıl bir küstahlık?
Ben evime gelen tamirciye, lokantadaki garsona neredeyse yalvarır seviyede rica ediyorum konuşurken. Aman kırılmasın, aman kendini kötü hissetmesin diye. Benim ailem ve eşim adeta medeniyet görmemiş yabani tavrındalar.
Bak geçen de yolda yürürken eşime yol tarifi sordu bir kadın. Eşim de cevap verip hemen arkasına döndü. Bok var tabakhanede oraya yetişecek çünkü. Kadın öylece kaldı. Ben döndüm kadına cümleyi tamamladım, tarif ettim tekrar. Teşekkür etti rica ederim dedim vs. Sonra gidip eşime çemkirdim insan gibi davranmak çok mu zor diye. O da kucağımda çocuk var durup milletin keyfini mi bekleyeyim dedi. Ya ben beklerim. Ben kendimi mahveder, yine de beklerim.
Sorun bende mi diğerlerinde mi gangsta allasen söyle.
Toplumun geneli nezaket yoksunu ve dusuncesizken, sizin kadar ince düşünen insanlar için ben çok üzülüyorum...
sağlığınızdan olacak kadar dert etmemeye çalışın.
Bu kadar büyütecek bir şey Yok.
O kırılacak, bu incinecek derken paramparça olan siz olacaksınız sonunda. Bırakın herkes herkesin nasıl olduğunu bilsin, ona göre davransın. Birinin cimri olması sizin suçunuz degil.
Eşiniz de zaten çok sık görmediği insanları biraz idare edebilecek olgunluktadır.
Sizin kendinize dert ettiğiniz kadar dert etmeyecek hiç biri :)
Biraz zor ana dedim ki herkes birbirinin eksiğini görüp ona göre davransın
Mesela eşin babanın bu tavrını bilse o arabaya ayağını koymaz
Baban da söylenmez oldu bitti
Boşuna yıllardır bunu gizledin şimdi söyledin olaylı oldu
Mesela insanlar çocuklara söz verir ve tutmaz unuturlar sanır
Anne babalar da çocuk üzülmesin diye bahane uydurur vs
Yapmıyorum çocuk aileden kim dürüst kim değil öğrensin
Neden yapmadı söz verdi vs deyince de anlatıyorum o öyle biri bazen yapmayacağı şeyleri söz verir vs vs diye anlatıyorum
Sonuçta o da gardını alıyor hayatta böyle insanlar olduğunu herkesin koşulsuz iyi olduğunun gerçek olmadığını öğreniyor
Açıkça söyleyeyim, her iki tarafta da var.
Sen herkesin senle aynı farkındalık-incelik-zeka seviyesinde olmasını bekleyerek, sorununu bu beklentinin hayalkırıklığı sonucu açığa çıkan öfkenle besliyorsun. Bunu böyle söylüyorum çünkü aynı yoldan geçtim-hala da yer yer geçiyorum.
Bir ipin ucuna geçmiş, karşı taraftakileri tek başına çekmeye çalışıyorsun.
Demek istediğim o ipi bırak. Bırak çekme.
Şişeyi mi istiyor, cevap verme; yakınındaki çöp kutusuna atıver. "Alacaksan buradan al da oyna. Bu şişenin yeri burası" de geç. Tartışma, direnme, bildiğini oku.
Eşimde de resmiyet yoktur benim İdrak.
Garsonla kanka seviyesinde konuşur, bir gereksiz samimiyet herkesle. Ya güzel güzel ver siparişini, adamı kendinle niye muhabbete mecbur bırakıyorsun, işinde gücünde adam vakti ona göre. Ama dinletemiyorum. Bırakıverdim.
Geçen sene tatile gittiğimiz otelin, klimasını söktü. İnanabiliyor musun?
Ya sen tamircisi misin otelin, sen müşterisin! Bi resmiyetin, ağırlığın olsun. Klimanın iyi soğutmadığını düşünüyorsan resepsiyonu arar iletir, çözümünü istersin. Budur ya.
Benimki ise ne yaptı?
"Bu klimanın bakımı gelmiş, yaptırmamışlar; filtreleri toz içinde şuna bak Gangsta" dedi, söktü filtrelerini yıkadı!!!
Adamlara da diyor sonra "Klimalarınızın temizlik vakti gelmiş, bizim odadakini ben hallettim ahahahah. Bi yıkatın olm o filtreler ne halde bi görseniz, dayanamadım söktüm ben yıkayıverdim"
Kaçmak istedim İdrak.. O andan kaçmak istedim.
Ama katılıp güldüm adamlarla birlikte ve "Kocamdır diye demiyorum, çok hamarattır, tatile geldiği otelin klimasını söküp temizleyecek kadar. Bu arada yakınlardaki bi hastanenin adresini bi kağıda yazar mısınız benim için. Ne olur ne olmaz yanımda bulunsun. Takıntılı temizlik rahatsızlığı artarsa oraya gideriz" dedim. Utandırdım. Gülmek zorunda kaldı.
Sonra lobiden çıkarken diyor "Niye öyle olmayan şey uydurup konuşuyorsun?" .. "Sen olmaması gerekenleri yaptıkça ben de olmayanı uydurmakta beis görmüyorum" tarzında bir şeyler söyledim.
Bu sene eli kaşınmadı ilginçtir ki.
Öfkelenmiyorum İdrak. Kendi bildiğimi okuyarak katılıyorum. Onlar beni toparlasın, beni toparlarken anlasın...
Bırak demem o yüzden, düzeltme, engelleme. Sen yapacağını yap, olana tüy dikiver gerekirse, dışarıdan nasıl göründüklerini kendileri de görür bir gün.
Diyorum ya en sonunda hepsi birden ağız birliği yapmışcasına "her şeyi çok büyütüyorsun" diyorlar. Sanki o olaylar olurken triplere giren, kabalaşan ve kalp kıran onlar değilmiş gibi. Oğlum için de aynı şeyleri yaşıyorum. Gittiği her yerde mutlaka eşyalara zarar veriyor huzursuzluk çıkarıyor. Mahvoluyorum peşinde koşmaktan. E bıraksam eve zarar veriyor sen rahat rahat duruyorsun diyecekler. Durmasam "sen çok yıpratıyorsun kendini" diyorlar. Yeminle bezdim :)
Hay zaten ben eşimle toplum içine çıkmaktan kaçıyorum. Seninki de çok fenaymış ya. Bilirim o yerin dibine girme isteğini :) sen olayı çözmüşsün. Olay anında müdahale edip orada bırakıyorsun mevzuyu sanırım. Ben sonrasında da kendimi tüketiyorum neden diye.
Bir ara sanki siparişle eş seçiliyormuş gibi "ben yanlış seçim yaptım" deyip duruyordum. Neyse ki onu aştım. Bir de bu durumu aşabilsem en azından mevcut ömrünü kısaltmam sinir stresle.
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?