Stresten diş etlerime inme indi.

Biraz rahatlayın herşeyi kontrol edemezsiniz . Hepimizin hayatı sıkıntılarla dolu . İstemediğimiz ortamlarda gerginlikler yaşayabiliyoruz . Birine yada eşimize yansıtmak istemediğimiz , ailemizle ilgili görmesini , bilmesini istemediğimiz şeyler oluyor ama gel gör ki kendi hayatımızın bile kumandası bizde değil . Bazen oluruna bırakmak , sadece elimizden geldiğince sakınmak gerekiyor . Sonuçta olacak olan hep oluyor . Kimse mükemmel değil maalesef , hiç kimsenin ailesi de mükemmel değil .
Siz çekirdek ailenize bakın , herşeyi bu kadar düşünüp sıkıntı yapmayın kendinize .

Çocuğunuzu , eşinizi düşünün onlara vermeniz gereken enerjiyi , siz hastalık olarak kendinize çeviriyorsunuz . Sizi , sizden başka kimse düşünmez emin olun , yol yakınken akıl , ruh , beden sağlığınıza gereken özeni gösterin . En azından şu anda size muhtaç olan evladınız için . O sizi mutlu , neşe saçan , huzurlu görmeyi hak ediyor .
 
Benim babam da cimridir kayınpeder de başka türlü cimridir,oturup onların dedikodusunu yaparız eşimle,sonra da konu kapanır gider,hayat arkadaşım dediğim adama da dürüst olamayacaksam kıvranıp duracaksam tee ne anladım o evlilikten
 
Araba ile ilgili sıkıntısı var mı eşinin

Yani kaza vs

Babam da sevmez eşim hiç babamın arabasını kullanmadı bir sefer birlikte bir yere gidecektik benimkiyle gidelim o daha geniş dedi

Eşim de alıştığım araba ile gidelim dedi kendi arabası ile gitti

Bir başka ziyarete araba lazım olur alsa bir türlü almasa bir türlü diye kendi arabasını getirmişti

Babam bize gelince benim arabanı kullanmıştı ama

Kısaca eşine baştan söyle babam arabayı vermeyi sevmiyor diye
 

Ya belki de eşim benim kadar problem etmeyecek bu durumu. Lakin ben başkaları adına utanma mevzusuna o denli takıntılıyım ki, kendimi bitiriyorum düşünmekten. Mütemadiyen başkası adına utanıyorum. Bazen eşim, bazen ailem adına. Düşünmeden konuşmaya, düşünmeden hareket etmeye karşı inanılmaz tepkiliyim. Sonra da gelsin onlar adına utanmalar.
 
De ki,hayatım babam biraz takıntılıdır,bu huyunu sevmesem de durum böyle.Ailemizi seçemiyoruz biliyorsun.
Alma arabayı filan,bakarsın hoşlanmaz.
Başka ne yapabilirsin ki.Aileyle alaka kesilemez istisnalar hariç

Maalesef aileyle alaka kesilmiyor, vicdan el vermiyor. İşte herkesi olduğu gibi kabul edip, onlar adına utanmasam bir sıkıntı kalmayacak aslında.
 

Babamla fazlaca mesafeliyiz. İletişim kuruyoruz duygusal mevzularda :) genel geçer konuları konuşuruz sadece.
 

Yok hiçbir kaza geçmişi yok. Babam takıntılı, titiz ve biraz cimridir. Eşime özel bir durum olmasa da babamın tabiriyle el oğlu olduğu için ona karşı daha fazla gösteriyor bu itici davranışlarını.
 

Kontrol etme durumuna engel olamıyorum. Kontrolden çıkınca herhangi bir mevzu, aşırı geriliyorum. Ciddi manada fiziksel tepkiler ortaya çıkıyor. Ağrı, uyuşukluk vs. Birazcık rahatlasam hayat herkes için daha kolay olacak halbuki.
 
Kendi adina bile utanmayanlar varken baskasi adina utanmak yerine yuzsuz olmak lazim ve affetmeyi basarmak. Babani boyle oldugu icin affetmek ve sakin kalmayi basarmak onu hasta kabul etmek. Bunlari ben de basarmaliyim
 
Babamla fazlaca mesafeliyiz. İletişim kuruyoruz duygusal mevzularda :) genel geçer konuları konuşuruz sadece.
iletisimi kesince huzursuz olurum ben. belki iyi bir yonu var o yonunu gorememek ya da sana hangi duyguyu besledigini bilememek uzucu bence.. yillar sonra yasanacak keskenin agirligi daha fazla. oyuzden duygusal olarak daha fazla paylasim yapmak gerektigini dusunuyorum. en azindan tepkiye verilecek yaniti merak ederim. ustunu kapatip gormemezlikten gelmek uzerine fazlasiyla yuk almaktir bence.. babana sinir oldum. belki paraya kendinden bile daha fazla deger veriyor, sadece kiz cocuk odakli dusunmemen lazim kimbilir...
 
İdrak, niye ailen içinde birbirine karşı herkesin totosunu kapatmaya çalışıyorsun?
Bırak... Herkes hareketlerinin sonucuna katlansın.

Gangsta, ergenliğim boyunca annemin yersiz konuşmalarından, babamın sert çıkışlarından utandım. Evlendim, eşimin yer yer kaba hareketlerinden utandım. Şimdi ise eşime karşı ailemden, aileme karşı eşimden utanıyorum sürekli. Kendi kendime deliriyorum bu insanlar neden düşünemiyor bir şey yaparken diye. Benim için aşırı yıpratıcı bir durum. Bazen milletin gülmekten öldüğü rezil videolara bile tahammül edemiyorum, insan neden kendini böyle rezil eder diye. Sürekli durum kurtarma, kişilerin arasını iyi tutma, ayıp örtme peşindeyim. Niye böyleyim ben de bilmiyorum.
 

31 yaşındayım. Bunca yıl baba kız ilişkimiz olmadı, bu saatten sonra da olmaz bence. Kavgalı değiliz, küs değiliz. Sadece iletişim kuramıyoruz. Çocukluğumdan beri o sürekli söylenir, bağırırdı. Ben de yeter ki sussun diye susardım. Duygusal anlamda bir tane bile konuşma yapmışlığımız yoktur. Bir kez sarıldım, o da evden gelin çıkarken. Onun dışında bayramdan bayrama yalandan sarılırdık işte. Birkaç kez ergenlik çağında "benim de söyleyeceklerim var" diye çıkışmıştım, elimde patladı konuşma isteğim. Bu saatten sonra da düzelmez sanmıyorum.
 


Elbette malını vermek zorunda değil. Lakin bunu yapan baba olunca zoruna gidiyor insanın maalesef. Evet bu konuda hatalıyım. Açıkça söylemem gerekirdi. Lakin böyle bir babayı eşime anlatmaktan utandım sanırım.
 
İdrak, niye ailen içinde birbirine karşı herkesin totosunu kapatmaya çalışıyorsun?
Bırak... Herkes hareketlerinin sonucuna katlansın.

Katıldım

Ben insanların davranışlarını örtmemeye başladım

En fazla yorum yapmıyorum esasen eleştireceğim konuda ama asla kimseyi korumuyorum
 

Ama bu insanı bitirir, sinir küpü yapar içten içe, sürekli diken üstüne olur, erken çökersin.
Herkes kendi yaptığından mesul ve sürekli durumu kurtarmanın kimsenin gözünde bir kıymeti yok, çünkü o farkındalıkta değiller.

Ciddi ciddi çoğu açıdan benziyormuşuz; bu örtme-kaynaştırıverme hali bende de vardı.
Ne zaman ki bir noktayı aştım; ondan sonra bırakıverdim. D damdan 'ın dediği gibi, iyi günümdeysem tepki göstermiyorum en fazla. Müdahil olacaksam da örterek değil aksine açarak giriyorum pat diye. Ben yeterince utandırıldım, gerisini onlar düşünsün artık diyorum.

Çok yakın bir örnek vereyim İdrak; annem de bazen öyle yersiz konuşur ki, beni utandırmanın ötesinde, kendimi bk gibi hissettirmeyi başarırdı. Kuzenim nişanlandığı dönem; nişanlısı ile yeni tanışma faslındayız. Çift olarak teyzeleri ziyaret ediyorlar... Biz de annemlerdeyiz o sıra. Çocuğu bi nişanda görmüşüz, muhabbetimiz ayak üstü-yüz yüze tanışıklık.
Neyse geldiler ikramlar sohbet muhabbet... Evlilik üzerine konuşuluyor. Ben de sohbet içinde yeri geldi bi espri yaptım, herkes şaka olduğunu anladı güldü, sadece annem ciddiye aldı ve milletin içinde bana "Bu da akıllıyım diye geçinir, oysa safın önde gidenidir, siz ciddiye almayın onun dediğini, öyle iş olmaz, deli deli dediği lafa bak" dedi. Gülüşler kesildi, ortamı saniyesinde gerdi kadın, üstelik beni de gömdü esprimi anlamayarak. Ne diyeceğimi şaştım "Dediğimi ciddi mi aldın anne?" dedim, "Tabi ciddi aldım, her şeyin şakası mı olur, sen de iyice zirzop oldun çıktın, yaş yaş oturaklaşacağına, hala zevzeklik peşinde" filan dedi bana ama ben yerin dibindeyim İdrak, aileye yeni birileri katılıyor, bizi tanımak için inceleme safhasında ve ailemizin ilk izlenimine bak... Ben de kuzenimin nişanlısına dönerek fısıldar gibi "Anneme espri yapılmıyo X, görmüş oldun ablam, aman dikkat" dedim tebessümle, kuzenim de ben de toparlayıp kadını konudan çıkarmaya çalıştıkça, ara ara bana giydirir kadın.

Gururumu kırdı, beni tanışma anında başkasının önünde utandırdı, aklıma hakaret etti...
Bu ilk değildi zaten, el önünde beni gömmeyi sever ama benim son noktalarımdan biriymiş İdrak, yılmışım üzerini örtüp sanki annem espri yapmış gibi bu patavatsızlıklara gülümseyip toparlamaktan.
Zaten eşimin yeri gelir lafını-sözünü ayrı çevireceğim diye kasarım, annemi ayrı, bazen kayın pederimi ayrı toparlamaya çalışırım. Derken bana fenalıklar geldi. Çocuğun doğumuyla hele daha bir değiştim İdrak, toto açar oldum. Beni utandıranları utandırır oldum. Ve annemin çoğu yönden değiştiğine şahit oldum. Diyeceğim şeyden çekinip (Çünkü onu utandıracak noktaları da bilirim ve kullanmaya başlamıştım), konuşmasını düzenlemeye başladı kadın.
Sana diyeceğim de bu; dünyanın yükü senin sırtına değil, bırak herkes hareketlerinin sonuçları ile yüzleşsin ve kendine gereken dersi toplasın. Sen tampon bölge olma, çekil.
Önce sen değişirsen, belki onların da değişme şansı olur.
 

Aman ne güzel anneler de benziyor :) annem de çocukluğum, ergenliğim boyunca hatta şimdi bile patavatsızlıkta sınır tanımaz. En olmadık yerde, en saçma cümleyi sarfeder yerin dibine girerim. Düzeltmek için kırk takla atarım. Bizde annem ergen, ben anne oldum her daim. O bozdu, ben düzelttim. O yokuşa sürdü ben alttan aldım.

Bak dün abim, annem yeğenlerim, eşim ve ben sahile gittik gezmeye. Benim sıpa zaten bir dakika durmuyor yerinde. Neyse bir köpek yaklaştı deli gibi havlıyor. O sırada küçük yeğenim tuvalete sıkıştı etrafta bir tane tuvalet yok. Küçücük çocuk tut yapma da diyemiyorsun. Pipili olmasının avantajını kullanıp şişeye yaptırdık gizlice. Çatlamasın çocuk diye. Eşim de havlayarak üzerimize gelen köpeği görünce dedi ki "anne o çiş şişesini ver de köpeğe atayım gitsin" aman ne komik. Aman ne kadar güldük eğlendik. Başta duymazdan geldim. Sonra ısrarla şişeyi ver şişeyi diyor. Döndüm kibarca "saçmalama çiş şisesi atılır mı patlasa her yer çiş olur" dedim. Duymuyor bile beni. Atacağından da değil, saçma sapan bir zevzeklik ama kimse eğlenmiyor. Bir daha şişeyi isteyince carladım dibine gidip "annemle ne kadar çok benziyorsunuz. Boş konuşmak, saçmalamak konusunda yarışıyorsunuz" dedim. Durdu sonra. Lakin benim sinirlerim iyice bozuldu. Çünkü annem kimsenin gülmediği, yöresel saçma espriler yapıyordu hemen öncesinde.


Ya ben tahammül edemiyorum insanların kendilerini rezil etmelerine. Boş konuşmalarına. Ben mi çok abartıyorum bilmiyorum ama çok geriliyorum böyle durumlarda.


Dün de babam araba için yaptığı saçma sapan bir sürü masrafı anlatıyor. Tamir için verdiği para ile o arabadan iki tane alınırdı. Eşim de bunu söyledi. Keşke yeni alsaydın baba çok masraf ettin dedi. Babam "off param mı vardı da almadım saçmalıyorsun" diye çıkıştı. Ben yine çok gerildim. Yahu insanlar neden insan gibi konuşamıyorlar. Neden karşımdaki kırılır mı diye düşünmüyorlar. Bu nasıl bir küstahlık?

Ben evime gelen tamirciye, lokantadaki garsona neredeyse yalvarır seviyede rica ediyorum konuşurken. Aman kırılmasın, aman kendini kötü hissetmesin diye. Benim ailem ve eşim adeta medeniyet görmemiş yabani tavrındalar.

Bak geçen de yolda yürürken eşime yol tarifi sordu bir kadın. Eşim de cevap verip hemen arkasına döndü. Bok var tabakhanede oraya yetişecek çünkü. Kadın öylece kaldı. Ben döndüm kadına cümleyi tamamladım, tarif ettim tekrar. Teşekkür etti rica ederim dedim vs. Sonra gidip eşime çemkirdim insan gibi davranmak çok mu zor diye. O da kucağımda çocuk var durup milletin keyfini mi bekleyeyim dedi. Ya ben beklerim. Ben kendimi mahveder, yine de beklerim.

Sorun bende mi diğerlerinde mi gangsta allasen söyle.
 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…