Yaşadığım ülkeye alışamıyorum.

Durum
Mesaj gönderimine kapalı.
bir de ekmek karşılaştırması çok saçma

onların kültüründe bizim gibi ekmek olayı yok, ekmek biraz rus kültüründe var, ama onlarda bile bizdeki kadar yok.
ya da en basitinden mesela 40 çeşit peynir var ama bizim bildiğimiz basit beyaz peynir yok çoğu yerde. şimdi mesela 1 tane türk marketinde peynir varsa o da 10-15 dolarsa "kaç para peynir burada biliyon mu sen!" diye atarlanmanın bi manası yok.

mesela yumurta karşılaştır, süt, et, temel protein karşılaştır. (ya bunun da ülkeden ülkeye ucuz olanı pahalı olanı var ama genele bakarsak Türkiye çok çok pahalandı.)

ben 17 yaşımdan beri farklı ülkelerde yaşadım, çalıştım.
12-13 yaşından beridir de market pazar hep bendedir, kendim kazanıyorum kendim harcıyorum (evet, biraz erken başladı benim hayat mücadelem)

neyse bu kadar pahalı olduğunu hiç hatırlamıyorum ben bu ülkenin.
evet 90'larda çeşit azdı. o doğru. ama olan güzeldi, ucuzdu.

bence 40 tane marka olacağına 4 tane olsun, temiz olsun, kaliteli ve ucuz olsun. ben bu kafadayım şahsen.

biz eskiden avrupada marketlerden 2 tane elma, 3 tane domates, 1 tane salatalık, 150 gram peynir alıyorlar diye dalga geçerdik. (ben evimize 5 kilodan az elma domates patates portakal vs. alındığını bilmezdim çünkü)

evet gerçekten de öyle alıyorlar, ama bu insanlar genelde 1 kişi yaşıyor ve tencere yemeği yapan pek yok.yediği kadar alıyor. bitiyor yine alıyor.

oysa bizim ülkemizde artık insanlar paraları olmadığı için alamıyor çoğu şeyi, taneyle alıyor. bence bunlar çok çok çok farklı şeyler.
Amerikada ise 200 ml ambalajı olan bir şey bulmak için marketi tur atmanız lazım herşey 3 litre 5 litre satılıyor. porsiyonlar devasa. Kanadayı bilmiyorum ben ama ABD'den buraya gelince yemeklerdeki eser miktarda eti görünce bile şok olabilir insan.
 
Amerikan futbolundan anlamıyorum da o sebepten
 
Buyrun geri gelin Türkiyeye?
Bu yurtdısındakilerde ayrı tuhaf yanar yakılır geri de gelmezler e gel madem deyince yuuuoookkk gelmem ben avvvvrupa istiyorum.. Avrupaya gider yine dertlenir burasıda kötü diye ama asla geri gelmezler
Anlıyorum, allah baska dert vermesin ne diyelim
 
Amerikan futbolundan anlamıyorum da o sebepten
en azından NBA konuşabilirsiniz ama en azından grev mrev olmadığında maçlar varken.
bence mutlaka çocuklarınız filan alıp maça da gitmelisiniz.
hangi şehirde yaşıyorsam o şehrin en popüler spor takımının, bu sporun ne olduğu önemli değil, maçlarına mutlaka giderim, gitmeye çalışırım en azından.
 
Ben 33 yasindym. Konusuyorum tarih vs. Iki dil biliyorum
Ne güzel

benim de kastım dili bilmek değildi esasında. Örneğin, onlar kendi aralarında tarihten siyasetten bahsederken . Ne diyeceğinizi, hangi taraftan olacağınızı bilmemekten ötürü konuşamamak. Yani onların geçmişine ait değiliz. Bize farklı öğretilen şeyler burada farklı olabiliyor.

onlar için de aynı şey geçerli , Türküz dediğimizde Arapça mı konuşuyorsunuz diyecek kadar bizden bihaber olanları var .
 
Evet güncel olaylardan haberdarız , basket maçlarına da pandemi evveli giderdik
Kastım esasında bu değildi
Yani hepimiz Türküz fakat hangimiz kendi tarihine çok iyi hakim ? Gelip burada Amerika’nın sondan beşinci başkanı hakkında konuşulunca haliyle katılamıyorsunuz
 
he.
ben hakimim.
hem onların başkanlarına hem bizim başbakanlarımıza, kabinelerine, seçim sonuçlarına, seçim sistemlerine, her başkanın "balkon konuşması"na... yani ben katılıyorum bu muhabbetlerin hepsine ben de onu demek istemiştim.
sadece ABD-Türkiye değil başat ülkelerin çoğuna da. ortalama 15-20 ülkenin %90 son 20 senesini bilirim. temel olarak tarihlerini de bilirim.
ama tabi mesela konu uganda'nın başbakanı ise konu onu bilmiyorum. müstemleke ülkeleri de ayrıntılı bilmem.

şöyle de bir örnek vereyim bir orta avrupa ülkesinde bir toplantıdaydık katlımcıların çoğu da komşu ülkelerdendi (çek, slovak, macar, hırvat, sırp vs.) gerek burada direkt konusu açıldığından gerekse avrupalı iş arkdaşlarımdan gördüğüm,
Avrupa ülkeleri gerek birbirlerindeki nehirleri gölleri dağları, gerekse avrupa tarihini olsun ortak olarak biliyor, hepsi birbirini biliyor yani -italyanlar ve böyle 1-2 istisna durum hariç. (ki bunları ben de okulda gördüm, üstelik de ben fen lisesi çıkışlı, sayısalcı bir öğrenciyim, sözelcilerin benden 40 kat fazla bilmesi lazım! ama sonra anladım ki tr'de çoğu öğrenci bunları ya hiç görmemiş ya da hoca anlattıysa da hiiiiiiç dinlememiş)

Ama ABD'li çok iş arkadaşım oldu ortalama ABD'linin de zaten bunlardan haberi yok ne coğrafya biliyorlar ne dünya tarihi...sadece günceli bilseniz %90 ABD'li ile small talk için yeterli olur zaten, sizinkiler aşırı entelektüel filan mı?
 
Almanya'da doktora yapıyorum. 3,5 yıldır buradayım. Uzaktan bakan için çok özenilesi olabilir ama bir yere turist olarak gitmekle orada yaşamak/çalışmak aynı şey değil. Burada sadece ben değil, bir çok göçmen psikolojik destek alıyor. Bu sorunları yaşayan sadece siz değilsiniz. Turistken görmediğiniz ayrımcılığı, göçmen olunca çalıştığınız yerde, gittiğiniz markette, bindiğiniz metroda görüyorsunuz. Kanada'da durum ayrımcılık açısından bu kadar kötü değildir diye düşünüyorum. Avrupa'da Türk çok ama ayrımcılık da çok. Ayrımcılık sorun olmasa da 'ait olmama' hissi çok kuvvetli bir his. Ait olma ihtiyacı insanın en büyük ihtiyaçlarından biri. Zaten bu his insanları psikologlara koşturuyor.
Şimdi bana özenen insanlar, burada neler yaşadığımı görse ne kendileri ne de çocukları için böyle bir hayatı istemezler.
Birkaç ay içinde doktoramı tamamlayıp güzel ülkeme geri döneceğim. Burada sığıntı gibi yaşamak istemiyorum. Hadi ben bir yetişkin olarak bu ayrımcılıkla mücadele ederim ama burada çocuğum olursa o masum yavruyu bu kötülükten koruyamam.

Buradaki ayrımcılığa karşı vereceğim mücadeleyi ülkemde şikayet ettiğim şeyleri düzeltmek için vermeyi tercih ediyorum. Elin memleketine kaçmaktansa köklendiğim toprağı güzelleştirmek için çalışacağım.
Size önerim, alabiliyorsanız psikolojik destek alın. Dönme şansınız varsa, ve bu durumla hala başa çıkamıyorsanız, dönün.
 
Ne guzel donmeniz. Orda cok turk var . Ayrimclk hala mi var . Nasil mesela
 
Eğer aile olayı hep aklınızda kalacaksa dönmeniz daha hayırlı. Ama burda ekonomi cidden berbat. Markete giriyorsunuz azıcık bişey bile alsanız o kadar pahalı tutuyor ki. Hele çocukları olan ve asgari ücretli geçinen insanları ben burda tebrik etmek istiyorum. Hadi bu market olayını da geçtim, kendi ülkemizde tatile bile çıkamıyoruz. Yani ülkenin daha kendi vatandaşları zar zor tatile gidiyor, ülkeyi bile gezemiyoruz, 1 haftalık tatil için borca giriliyor( tabi karı koca yaşayan ve masrafı çok olmayanları saymıyorum, ama bir aileniz varsa cidden fiyatlar uçuk). Hele 4 kişilik bir aile ise cidden vah hallerine. Ben ve ailem 3 yıl tatil yapamadık, Allah razı olsun annemin kuzeni sayesinde geçen yıl 1 haftalık bir tatil imkanımız oldu, bunların aslında lüks olmaması gerekiyor fakat artık lüks haline geldi, oysa dayımlardan bildiğim üzere onlar istedikleri gibi geziyor parayı takmıyorlar( Almanyada yaşıyorlar) her hafta etini de alıyor, gezisini de yapıyor hayatını yaşıyor cidden. Ama diyorsunuz aile hayatı ekonomik özgürlükten daha önemli o zaman geri dönmelisiniz yalnız unutmayın ekonomik özgürlük sayesinde her şey yapılabiliyor..Bu arada Hanımlar ablalarım tecrübesi olan varsa bir fikir verebilir mi? Amerikaya okumaya gideceğim hayırlısı ile korona azalınca. Orda eğer iş bulamayıp tutunamazsam yurtdışı diploması burda ne kadar geçerli olabilir?. Diye de eklemiş bulunayim.
 
Nacizane yasadigim ulkeden ornek vereyim. Dunyanin en pahali sehirlerinden biri. Buraya gelen cogu gocmen cok iyi egitimi oldugu icin, zeki veya burs buldugu icin gelen, ulkeye beyin gocu yapan insanlar. Isci gelen de var ama azinlikta cunku tutunmasi zor bir sehir. Diger grup dil bilerek geliyor, esleri sonradan geliyorsa dil ogreniyor, uni mezunu olarak geliyor daha ustunu yapiyor. Bildiginiz gocmenler beyin takimini olusturuyor burada. Ulkeye uyumsuzluklari yok, dille dertleri yok, ulkenin isleyisine saygi duyuyorlar, “vergi” oduyorlar, katakulli yapip da issizlik parasi, cocuk parasi alan, kazandigini tr de yatirim yapip ulkeden vergi kaciran yok. Haliyle girdigimiz ortamda kral gibiyiz. Dun online derste dilim henuz akademik acidan akici olmadigi icin kendimi elestirdim. Hoca sinifta kendi dili olmayan bir dilde yuksek egitim alan tek insan sensin. Onlarin yapamadigini yapan sensin deyip ovdu.

bahsettiginiz ayrimciliga ugrayan insanlar yasadiklari ulkeyi nasil somuruyor? Aslimizi koruyacagiz diye dil ogrenmiyor. Okumayan egitime onem vermeyen nesiller yetistiriyor. (Istisnalar var) bir dugun yapiyorlar Almanya’da turkluk showuna ceviriyorlar. Saygisizca trafigi bloke edip, gurultu yaparak.. vs vs.. uyumsuzluk icin her seyi yapiyorlar. Hep yeterince para kazaninca donecegiz kafasinda ucuncu nesildeler.

Frandaki akrabalarim 35 yildir hala doktora cevirmenle gittiklerini soylediler esimin agzi acik kaldi. Ve adam normalde 6 ay alinan issizlik maasini sahtekar bir avukatla oyun yapip 20 yildir kesintisiz aldigini ovunerek anlatir. Fransa’da yasayanlar anlar beni ne kadar absurd bir seyden bahsediyorum.

Sizin sanssizliginiz gocmenlerin saygiyi “hak etmedigi” bir ulkeye gitmis olmaniz. Sizin konumunuzdaki biri yasadigim ulkeye gelse kalburustu bir hayati olurdu. Donmemesi icin cok nedeni olurdu. Yaptigi urettigi bilimin, ilimin kiymeti bilinirdi.

bahsettiginiz duzenlemeleri yapabilmenize memlekette izin verilecekse ne ala hic durmayin. Gurur duyariz sizinle.
 
Son düzenleme:
Quiselda artik hangi ulkeye gittiginizden cok hangi universiteye ve hangi bolume gittiginiz onemli. Onu acik olan mesleklere gore secim yapmak lazim cok idealis olup da zevkine okudugunuz bolum yoksa. Abd diyorsaniz teknoloji, bilisim, muhendislik benzeri bolumler okudugunuzda dunyanin her yerinde kiymetli. Sosyal bilim okumak istiyorsaniz avrupaya gitmelisiz asla abd degil.
 
Bilgilerinizi paylaştığınız için çok teşekkür ediyorum değerlendireceğim .
 
Ne guzel donmeniz. Orda cok turk var . Ayrimclk hala mi var . Nasil mesela
Olmaz olur mu? Mesela çok yakın zamandan bir örnek. Burada doktora yapan bir Türk mezun oluyor, 2 ay boyunca iş bulamıyor. Bu arada Alman erkek arkadaşıyla evleniyor ve soyadının değişmesiyle 1 hafta içinde iş buluyor. Bunun gibi yapılan deneyler de var. Bilimsel olarak kanıtlanmış bir gerçek yani.
Mesela markete gittin, Almancanda bir bozukluk varsa marketin kasiyeri bile seni azarlar. 'Burası Almanya, burada Almanca konuşacaksın' der.
Siyah sakallı bir adamın metroda yanına oturmayanları bizzat duydum.
Birkaç kez, yarı Alman yarı Danimarkalı bir arkadaşımla yürüyüş yaparken, yaşlı Almanların garip davranışlarını yaşadım. Yanımdaki arkadaşım benden önce tepki verdi onlara, yabancı olduğunu anladıkları için sana böyle davranıyorlar dedi her seferinde.
Bir gün elimde bavulla gidiyordum. Kaldırıma iskele kurmuşlar, ben de altından geçmeye çekindiğim için iskele boyunca yola indim. Yaşadığım yer şehir dışında, çok sakin bir yer. Yoldan araba nadiren geçer. Bu sebepten 20 metre kadar yoldan yürüdügüm için, karşı caddeden bisikletiyle geçen bir Alman teyze bana dünyanın lafını saydı sabahın köründe. 'Geldiğin yere geri dön' gibi bir sürü şey. Hayata karşı nefretini orada bana kustu.

Benim annem de liseye kadar Almanya'da yaşamış. Ben çalıştığım yerde sorunlar yaşadığımda, 'ben ilkokuldayken 2 öğrenci kavga etti. Biri Alman, biri türk. Hoca sadece Türk'e tokat attı' demişti. 'Hocandan adalet bekleme, en iyisi bile bu kadar olabilir' demişti. Çok da haklıymış, bizzat yaşayıp gördüm.

Normal çocuklara hiperaktivite teşhisi koydurup gymnasium denen, üniversiteye gidebilmenin tek yolu olan liselere gidişini engelliyorlar. Sistematik bir şekilde. Sonra çocuğun ailesi bilinçli ise doktor doktor gezip çocuğunun hasta olmadığını kanıtlıyor, aile de cahilse çocuklar orta yerde heba oluyor.

Yukarıda birileri Türkiyede can güvenliğimiz yok demiş (haklı da bence) ama buradaki can güvenliği de kendilerine kadar. Her gün Türklere saldırılar oluyor. Camilere, derneklere, dükkanlara, evlere. Hanaou saldırısı daha geçen yıl oldu. Tabi bunlar medyada yer almadığı için Türkiyeden bakanlar da sanıyor ki buradaki refah ortamı herkes için geçerli. O refah, insan hakları ve özgürlükler sadece kendileri için. İlk oturum iznimi almak için Kasım soğuğunda gece 3'ten sabah 7'ye kadar dışarda sıra bekledim. Sadece randevu sırası alabilmek için. İnsanlar battaniyelerle yabancılar dairesinin önünde yatıyordu ben gittiğimde. Orada düşündüm kendi vatandaşlarına bunu yaparlar mı? ASLA!
 
Ne guzel donmeniz. Orda cok turk var . Ayrimclk hala mi var . Nasil mesela
Olmaz olur mu? Mesela çok yakın zamandan bir örnek. Burada doktora yapan bir Türk mezun oluyor, 2 ay boyunca iş bulamıyor. Bu arada Alman erkek arkadaşıyla evleniyor ve soyadının değişmesiyle 1 hafta içinde iş buluyor. Bunun gibi yapılan deneyler de var. Bilimsel olarak kanıtlanmış bir gerçek yani.
Mesela markete gittin, Almancanda bir bozukluk varsa marketin kasiyeri bile seni azarlar. 'Burası Almanya, burada Almanca konuşacaksın' der.
Siyah sakallı bir adamın metroda yanına oturmayanları bizzat duydum.
Birkaç kez, yarı Alman yarı Danimarkalı bir arkadaşımla yürüyüş yaparken, yaşlı Almanların garip davranışlarını yaşadım. Yanımdaki arkadaşım benden önce tepki verdi onlara, yabancı olduğunu anladıkları için sana böyle davranıyorlar dedi her seferinde.
Bir gün elimde bavulla gidiyordum. Kaldırıma iskele kurmuşlar, ben de altından geçmeye çekindiğim için iskele boyunca yola indim. Yaşadığım yer şehir dışında, çok sakin bir yer. Yoldan araba nadiren geçer. Bu sebepten 20 metre kadar yoldan yürüdügüm için, karşı caddeden bisikletiyle geçen bir Alman teyze bana dünyanın lafını saydı sabahın köründe. 'Geldiğin yere geri dön' gibi bir sürü şey. Hayata karşı nefretini orada bana kustu.

Benim annem de liseye kadar Almanya'da yaşamış. Ben çalıştığım yerde sorunlar yaşadığımda, 'ben ilkokuldayken 2 öğrenci kavga etti. Biri Alman, biri türk. Hoca sadece Türk'e tokat attı' demişti. 'Hocandan adalet bekleme, en iyisi bile bu kadar olabilir' demişti. Çok da haklıymış, bizzat yaşayıp gördüm.

Normal çocuklara hiperaktivite teşhisi koydurup gymnasium denen, üniversiteye gidebilmenin tek yolu olan liselere gidişini engelliyorlar. Sistematik bir şekilde. Sonra çocuğun ailesi bilinçli ise doktor doktor gezip çocuğunun hasta olmadığını kanıtlıyor, aile de cahilse çocuklar orta yerde heba oluyor.


Yukarıda birileri Türkiyede can güvenliğimiz yok demiş (haklı da bence) ama buradaki can güvenliği de kendilerine kadar. Her gün Türklere saldırılar oluyor. Camilere, derneklere, dükkanlara, evlere. Hanaou katliamı daha geçen yıl oldu. Tabi bunlar medyada yer almadığı için Türkiyeden bakanlar da sanıyor ki buradaki refah ortamı herkes için geçerli. O refah, insan hakları ve özgürlükler sadece kendileri için. İlk oturum iznimi almak için Kasım soğuğunda gece 3'ten sabah 7'ye kadar dışarda sıra bekledim. Sadece randevu sırası alabilmek için. İnsanlar battaniyelerle yabancılar dairesinin önünde yatıyordu ben gittiğimde. Orada düşündüm kendi vatandaşlarına bunu yaparlar mı? ASLA!
Ben de Avrupa'nın en pahalı ikinci kentinde yaşıyorum (anlaşılmıştır sanırım ) Burada çok göçmen yok. Nitelikli göçmenlerin olduğu bir network ümüz var ve onlardan da çok kişi uğradığı mobing ve ayrımcılık nedeniyle destek alıyor. Hepsi de eğitimli, medeni, vergisini veren insanlar. Ama ben hiçbirimizin kral gibi olduğunu düşünmüyorum. Okulda -bir Türk geleneği olarak- kendini eleştirdiğinde hocan buna izin vermez, çünkü onların eğitim sistemi bizimki gibi değil. Hatta çoğu 'bizim Türkçemizden iyidir' gibi yüreklendirici şeyler söyler. Sırf bu sebepten seni kral gibi gördüklerini düşünme, bu eğitimcilerin genel tavrı. Ben de çok takdir ediyorum bunu ve bizim de eğitimcilerimizin bu yüreklendirici pozisyonda olmasını diliyorum. Ama bunu sosyal hayatta görmek çok zor. Umarım sen benden daha şanslı olursun da daha iyi insanlarla karşılaşırsın.
Ayrıca o güçlü ekonomileri de küçük gördükleri göçmenler üzerinden dönüyor. Yine bilimsel bir araştırmaya göre, Almanya işçi göçmenler olmadan 2 ay emekli maaşlarını ödeyemeyecek durumda. Sizce niye artık size ihtiyaç kalmadı deyip geri göndermiyorlar?

Bence şanssızlığım tarihin gördüğü en ırkçı ülkede yaşamak. Ne yaparlarsa yapsınlar silinmiyor.

O kalburüstü hayatı, hep ikinci sınıf insan muamelesi görerek, aidiyet hissetmeden, ailemden ayrı, yapayalnız yaşamak istemiyorum. Çocuğumun kendi koruyacak yaşa gelmeden bu muameleye maruz kalmasını da asla istemem. Herkesin hayattan beklentisi, yaşam tarzı farklı. Ben kimseye doğrusu budur diyemem, kendimi mutlu edecek yol neyse onu seçerim. Demeye çalıştığım, göçmen olmak sanıldığı kadar rahat değil. Onun da kendine göre zorlukları var. Kalmak da zor gitmek de, hangi zorluğu seçeceğine karar vermek mesele.
 
Biz burada ekonomik sıkıntılarla, kadın cinayetleriyle, yolsuzlukla, kötü yönetimle ... boğuşurken; birilerinin Kanada gibi refah seviyesi yüksek bir yerde yaşayıp ağlamasına bir empati kuramıyorum. Dert gibi de görmüyorum. Beğenmeyen beğenmeyebilir yorumumu.

Günümün yarısı başka bir ülkede hayat kurabilmenin hayalini kurarak geçiyor. Ortadoğu'da gençliğim çürüdü, çürüttüler...
 
aslinda kendi tezinizi curutmussunuz. mesele iste irkci bir ulkede yasiyor olmak, milletimizin de bazi fiilleriyle bu irkciligi beslemis olmasi vakti zamaninda. nitelikli insanlarin ugradigi ayrimciligin genel olarak o ulkedeki "gocmen"e olan bakis acisi oldugunu savundum aslinda cevap verdiginiz mesajimda. ornegin almanlar genel olarak turklerden yaka silkiyor diyelim, istisnalar olmakla beraber, turklere karsi onyargi oluyor nitelikli is yapiyor olsan da.

online ders sonrasi hocayla birebir gorusmek icin kalmistim. basbasaydik. insanlar icinde ovmek icin degil benim hakkimdaki dusuncelerini soyledi. cok karsilastigim bir sey degil. herkese karsi adiller.

bu sebepten kraliz demedim ben. yasarken hayatin icindeki kaliteli kisimla muhatap oluyorsun. ornegin; burada tek tip sigorta sistemi yok. cok cesitli sigorta meselesi. hangi hastaneye gitsek her giderimiz karsilaniyor sigorta tarafindan. tr deki gibi cok az odeme cikabiliyor. ama arkadaslarim oyle degil. veya vasifsiz is yapan insanin sigortasi oyle degil. disi agrisa, bir yeri agrisa doktora gidemiyor insanlar cok fazla ek odeme cikiyor. veya oturum hakkimiz esimin isinden dolayi daha farkli. kolayca aldik. sadece henuz oy kullanamiyoruz. onun disinda vatandasiyla esit haklarimiz var. bir ehliyet alirken bile ben ilk basvuruda aldim sinavi da gecince arkadaslarim iki, iki bucuk yili buldu alabilmesi. oturuma basvurup da yillarca bekleyen var.. cunku devlet dusunuyor bu adama ihtiyacim var mi yok mu.. nitelikli islerde is yeri araya girip sana referans mektubu yazip neden seni istedigini devlete bildiriyor. bir diger konu suanda esimin is yeri bize asi hakki veriyor. bulundugumuz bolgede cook yuksek virusten ölüm. ciddi panik var. esimin arkadasi 3,5 saat mesafedeki sehre gidecekmis asi olmaya. ama bana sordu esim istersen bize asi varmis yarin olabiliriz diye. ev almak icin teklif veriyoruz. ayni teklifi bu ulkenin vatandasi da versin ayni ev icin. ama nitelikli isi olmasin, yani krediyi odeyebilir mi guven vermiyor devlete.. evi bize satarlar. bunun gibi benzer konularda kapilar aciliyor nitelikli is gucune.

aidiyet hissetmemek de sizin kendi ic dunyanizla alakali.. ben yasadigim yerde mutluyum. yuksek lisans okurken calisabildim. markette calistim. insan gibi sartlarda.. param okuluma da yetti bana da.. kotu hissettigim zaman cikiyorum dedim, ciktim. ne patrondan izin istedim ne af diledim, ne azar isittim.. cocugum oldugunda insani sartlarda egitim alacak. at yarisinda gibi bir maraton icinde olmayacak.

gocmen olmak tabiki rahat degil. ama iki seye bagli hangi ulkedesin ve sen o ulkeye uyum saglamaya, o ulke vatandasiyla beraber uretip topluma katki saglamaya gonullu musun? konu sahibi gibi evde oturup hayata karismayip, turklerin cok oldugu yerde yasayanlara ozeniyorsan yasadigin devlet seni tuketici bir kambur gibi goruyor sirtinda.

iyi dilekleriniz icin tesekkur ederim. Allah da sizin gonlunuze gore versin her seyi.
 
Ben kanadadaym. Amerika sinirinda bi sehirde yasiyorum. Bekarsin mutlaka gel oku gez tecrube et yapamadib donersin. Arkadasm var bekar 11 yildir abd de bikac yila donus yapicakmis. Bende okurken unide Erasmus yaptim fransada. Sonra abdye gidecektim wat ile sonfa vazgcetm baska ulkeye dil kursuna gittim. Sonra bikac yil ing ve fr ogrermenlgi yaptim Sonra cocuk oldu 4 yildir calismiyorm. Ztn ulke degistik fln.
 
Bebde iste vatandazlgi bekliyorum. Bi 4 yıl daha beklemem gerekiyor. Vatandaz olup sonra belki turkiye belki avruoa olur diyorum ama esim hiv istemiyor( evli olmanin zor yani. Burayi seviyor. Garantici. Avruoaya gittik duyo 3 yıl oturum aldik sonra vedmediler napcaz diyo. Bilmiyorum. Turkiyede henuz bi evimiz yok is yok. Ordan ev alsak insAllah daha kolay olur. Bende burda zaten bi koleje yazilicam ins bi meslek okuyacagmki turkiyeye gelirsem ozel sektorde is bulayim
 
Durum
Mesaj gönderimine kapalı.
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…