Bakın onu bilmiyordum mesela, karma dendiğini. Duymuştum ama tam olarak ne olduğunu bilmiyordum. Sürekli mani depresyon diye açıklamaya çalışıyordum şu an bir aydınlanma yaşadım, teşekkürler :) bu şekilde olunca çok yorucu oluyor, normal bir insanın gün içindeki ruh hali değişimi gibi değil, birdenbire belki de normalinin kat kat fazlası gibi bir şey yaşıyorum hiçbir sebep yokken/çok basit bir şeyde. Bu durumu ailem yaşıma veriyor hep ama yaşa bağlı olsaydı kendine zarar verme boyutuna kadar gelmezdi bence, onlar hastalıkla hiçbir alakası olmadığını (hastalığa da pek inanmıyorlar), sadece yaşa bağlı olduğunu hatta kendilerinin de bazen mutsuz olduğunu, çok normal şeyler yaşadığımı söylüyorlar aynen kendine neredeyse bilinçsizce zarar vermek çok normal bir şey, bir bilseler :) Yoruluyorum bıktım ruh halimi çözemiyorum artık. Yaş söylemekten çok çekindim dışlanır mıyım acaba diye, umarım olmaz, 18 yaşındayım :) üç sene dolacak şubatta, ama tedaviye yanlış başlandı, kötüleşip iki kere intihar girişimi olunca doğru teşhis kondu, iki sene demek daha doğru :) ama bence çok çok daha önce doktora gitmeliymişim, çünkü kendimi bildim bileli anormal bir ruh halim vardı, anaokulundan beri hep çok durgun, asosyal biriydim. 14 yaşımda falan zaten intihar düşüncem başlamıştı. Geç kalmışım biraz:) yaş ilerledikçe düzeliyor diye duydum hep, umarım olur.
Düzeliyor evet, yani şöyle söyleyeyim hastalığın sende nasıl işlediğini tecrübe edindikçe öğreniyor ve hastalığının önüne geçmeye başlıyorsun zamanla. Çok başındasın daha ve o kadar normal ki bu kadar zorlanman, benim teşhisten bu yana 15 yıl geçti, ancak 13 yaşında yeme bozukluğu olarak anoreksiya nevroza olarak belirti verdi. Sonrası zaten hep türlü türlü dengesizlikler. Kendine zarar verme kısmının da üzerine çalışmaya başlamalısın. 15 yaşında kendimi kesiyordum ben, kollarımda izler filan var sonradan dövmeyle kapattırdım. 16-17 yaşlarında da bir intihar denemem var. :) Yalnız değilsin kuzum, bizler de geçtik hep bu yollardan. Sen mümkün olduğunca umudunu taze tutmaya bak.
Depresyon dönemlerinde bil ki o sıkıntı, o manasızlık ve hiçbir şekilde hayattan tat alamama, boşluk hissi geçecek, mani dönemlerinde bil ki, illa uyuyacaksın, uyutacaklar ve rahatlayacaksın. Çok gençsin. Anormal ruh hali de demeyelim bak şey gibidir bu; iklimi belli bir şehirde aniden çıkan fırtınadır. Karakterin belli, kişiliğinde, kimliğine bir bozukluk yok, sadece duygularını uçlarda yaşıyorsun hastalık sebebiyle ve bunu da safi ilaçla değil, psikoterapilerle de desteklemek gerekiyor. Biraz iç görü edinirsen (Ki bunu bir doktor eşliğinde daha kolay yaparsın), o duygularla baş etmeye başlarsın.
Sen ailenin dediklerine takılma, bak onlar öyle görmüşler, her şey insanın elinde, iradenle yen vs diyebilirler ki bizimkiler de bilmezden önce hep dediler. :) Üstelik çok daha gençken "Ben iradesiz miyim, kötü biri miyim bilerek mi yapıyorum?" diye dahi kendimi sorgulayıp suçladım. Ancak bunun böyle olmadığını sen bilsen yeter. Sadece fırtına çıkmadan önce önlemini al. Maniyi de, depresyonu da yakalayacaksın git gide.
Benim hızlı döngülü tip 1 bipolar, senede 4 kere ebem şey edilirdi benim. :)) Defalarca mani krizine yakalandım. Ancak yakalana yakalana maninin bende nasıl geldiğini, nasıl özel belirtiler verdiğini çözmeye de başladım. Başlangıçta "Yine mi mani gelecek, yine mi depresyon?" diye her hissiyatını bunlara yorarak kendini korkuttuğun bir dönem de olur ki ondan da geçersin, geçmelisin. Olacağım olacağım acaba bu mu, kendimi çözemedim böyle hissediyorum bu depresyon vb. dedikçe olursun, stresin tetikler. :) Daha iyi olacak demeye bak ve kendini kurcalama. Dediğim gibi bu atakları yaşadıkça, onları henüz erken belirti döneminde hemen yakalayıp müdahale ettirir hale geleceksin, yaşadıkların öğretecek. Böyle kalmayacak.
Sen anormal değilsin, sadece ara ara şehrine gelip iklimini karıştıran bir fırtına var, o kadar. :) Kişi biraz da kendisinin doktorudur. İnan ki bir süre sonra hastalığın seni değil, sen hastalığını tanımlamaya başlayacaksın ve tadından yenmiyor böyle olunca da biliyor musun? :) Çok farklı bir yerden bakabiliyorsun insanlara. Sen doktorunla iç görü üzerine çalışmak istediğini paylaş ve psikoterapi, şema terapi bi araştır.
Bi de bak, Dr. David Burns'ün "İyi hissetmek" adlı kitabını al, oku. Antidepresan almadan depresyonunla baş etmeyi öğrenirsin bu kitapta. Antidepresan kullanımın azaldıkça da manik shift yaşama riski kalkar, ilaçla maniye itilmezsin böylece, birkaç hapı baştan eksiltmiş olursun. Bibliyoterapi için önerilen kitaplar vardır bak bipolar hastalara, onları sor, edin, oku.