• Merhaba, Kadınlar Kulübü'ne ÜCRETSİZ üye olarak yorumlar ile katkıda bulunabilir veya aklınıza takılan soruları sorabilirsiniz.

Yine Karışık.. Boşanmak için Yeterli Sebepler ?

Çok susadınız, canınız feci su istedi, buzdolabını açtınız, bardağa suyu koydunuz, kana kana içmeyi hayal ediyorsunuz. Susuzluğunuz geçecek diye umut ediyorsunuz.

Tam o esnada bardak elinizden kayıp düşüyor ve paramparça oluyor.

Siz de oturup o bardağı eski haline döndürmeye çalışıyorsunuz?

Mümkün mü?

Zamanı geri getirmek, hataları düzeltmek, olan şeyleri olmamış gibi yapmak mümkün mü?

Kim "dayak, yok aldatma yok, o zaman boşanmak için sebep de yok" diyorsa hepsini makineli tüfekle taramak istiyorum. Kim diyor bunu? Neye dayanarak diyor? Ne saçma olduğunun farkında mı? İnsanların vicdanını rahatsız etmeye hakkı var mı bunları diyenin?

Ben dayak da yemedim, aldatılmadım da. Ama mutsuzdum, boşandım. İyi ki de boşandım. Kendim için de iyi ki de boşandım, çocuklarım için de iyi ki de boşandım.

Hikayem az biraz sizinkine benziyor, dava açıp sonra geri çektim. Kocamla ailelerimizden 1500 km uzağa taşındık. Hah dedim, artık BİZ olmayı öğreneceğiz.

Oldu mu? Olmadı. Neden? Çünkü problem eşimdeydi. Zaten eşimde problem olmasa biz nerede yaşarsak yaşayalım ben mutsuz olmazdım.

Çocuğunuzu düşünmeyin şimdi, farz edin ki çocuğunuz yok. Yine bu adama döner miydiniz?
 
Her zaman söylerim.
Allahım korusun bir defa araya soğukluk girdi mi toparlaması çok zor oluyor.
Ya eninde sonunda boşanma oluyor ya da boşanmayanlar sürünüyorlar.



Kesinlikle haklısın özelliklede güvenle alakalı bir sorun olmuşsa 20 yılda geçse unutulmuyor.O yaşadığın hayalkırıklığı eşine duyduğun kırgınlık öfke başta söylensede sonra dile getirilmiyor .

Böyle durumlarda bende mükemmel değilim benimde hatalarım oldu diye düşünüyorum.Ben izin vermeseydim baştan engelleseydim yapmayacaktı.Evlilikten beklediğim bazı şeyleri yapmadığı için çok öfkelendim çok acı çektim ama bu seferde o beni alttan aldı mesela.Başkası olsa kötü şeyler yaşanabilirdi.Kendini düzeltmeye çalıştı.Karşılıklı birbirini hoşgörürsen çabalarsan devam ediyorsun.Ama ilk baştaki gibimi oluyor derseniz hayır.

Tabi aldatma şiddet v.b katıyen kabul etmiyorum.

Belkide vazo ilk çatladığında devam etmemek en iyisidir insan kalbiyle mantığı arasında kalıyor çoğu zaman.

Bu konuyla alakalı zorla birini sevemezsiniz.Sevgide yoksa devam etmenin hiç bir gerekçesi olamaz.Ama eşine karşı sevgi varsa denemeye değer derim.Terapiste gidersin birbirine zaman tanırsın.
 
Son düzenleme:
Çok susadınız, canınız feci su istedi, buzdolabını açtınız, bardağa suyu koydunuz, kana kana içmeyi hayal ediyorsunuz. Susuzluğunuz geçecek diye umut ediyorsunuz.

Tam o esnada bardak elinizden kayıp düşüyor ve paramparça oluyor.

Siz de oturup o bardağı eski haline döndürmeye çalışıyorsunuz?

Mümkün mü?

Zamanı geri getirmek, hataları düzeltmek, olan şeyleri olmamış gibi yapmak mümkün mü?

Kim "dayak, yok aldatma yok, o zaman boşanmak için sebep de yok" diyorsa hepsini makineli tüfekle taramak istiyorum. Kim diyor bunu? Neye dayanarak diyor? Ne saçma olduğunun farkında mı? İnsanların vicdanını rahatsız etmeye hakkı var mı bunları diyenin?

Ben dayak da yemedim, aldatılmadım da. Ama mutsuzdum, boşandım. İyi ki de boşandım. Kendim için de iyi ki de boşandım, çocuklarım için de iyi ki de boşandım.

Hikayem az biraz sizinkine benziyor, dava açıp sonra geri çektim. Kocamla ailelerimizden 1500 km uzağa taşındık. Hah dedim, artık BİZ olmayı öğreneceğiz.

Oldu mu? Olmadı. Neden? Çünkü problem eşimdeydi. Zaten eşimde problem olmasa biz nerede yaşarsak yaşayalım ben mutsuz olmazdım.

Çocuğunuzu düşünmeyin şimdi, farz edin ki çocuğunuz yok. Yine bu adama döner miydiniz?

Hemen herkes bir defa da olsa dönmeye çalışıyor galiba di mi?
Ben bir geceliğine dönmüştüm.
O gece de yatamadım yanında,sabahladım salonda.
Belki 3 paket sigara içtim,o uyurken.
Sabah kalktığımda kararımı vermiştim.
Açtığım davanın arkasında duracaktım,hayırlısıyla boşanacaktım.
Benim istediğim o değildi.
Benim istediğim evdi,düzenli hayattı,gülümseyerek uyuyup uyanmaktı.
O gün küçük bir konuşmayla sonlandırdım aileme gidip onlarla beraber yaşamak istemediğimi anlattım.
Dün,bugün ve her gün şükrediyorum,onsuz aldığım her nefese...
 
Hemen herkes bir defa da olsa dönmeye çalışıyor galiba di mi?
Ben bir geceliğine dönmüştüm.
O gece de yatamadım yanında,sabahladım salonda.
Belki 3 paket sigara içtim,o uyurken.
Sabah kalktığımda kararımı vermiştim.
Açtığım davanın arkasında duracaktım,hayırlısıyla boşanacaktım.
Benim istediğim o değildi.
Benim istediğim evdi,düzenli hayattı,gülümseyerek uyuyup uyanmaktı.
O gün küçük bir konuşmayla sonlandırdım aileme gidip onlarla beraber yaşamak istemediğimi anlattım.
Dün,bugün ve her gün şükrediyorum,onsuz aldığım her nefese...


Evli çiflerin ne yaşadığınada bağlı.Herkesin durumu farklı farklı


İyiki hayatından çıkarmışsın gerçek aşkı sevgiyi bulmuşsun
 
Çok susadınız, canınız feci su istedi, buzdolabını açtınız, bardağa suyu koydunuz, kana kana içmeyi hayal ediyorsunuz. Susuzluğunuz geçecek diye umut ediyorsunuz.

Tam o esnada bardak elinizden kayıp düşüyor ve paramparça oluyor.

Siz de oturup o bardağı eski haline döndürmeye çalışıyorsunuz?

Mümkün mü?

Zamanı geri getirmek, hataları düzeltmek, olan şeyleri olmamış gibi yapmak mümkün mü?

Kim "dayak, yok aldatma yok, o zaman boşanmak için sebep de yok" diyorsa hepsini makineli tüfekle taramak istiyorum. Kim diyor bunu? Neye dayanarak diyor? Ne saçma olduğunun farkında mı? İnsanların vicdanını rahatsız etmeye hakkı var mı bunları diyenin?

Ben dayak da yemedim, aldatılmadım da. Ama mutsuzdum, boşandım. İyi ki de boşandım. Kendim için de iyi ki de boşandım, çocuklarım için de iyi ki de boşandım.

Hikayem az biraz sizinkine benziyor, dava açıp sonra geri çektim. Kocamla ailelerimizden 1500 km uzağa taşındık. Hah dedim, artık BİZ olmayı öğreneceğiz.

Oldu mu? Olmadı. Neden? Çünkü problem eşimdeydi. Zaten eşimde problem olmasa biz nerede yaşarsak yaşayalım ben mutsuz olmazdım.

Çocuğunuzu düşünmeyin şimdi, farz edin ki çocuğunuz yok. Yine bu adama döner miydiniz?
Ama sen bilinclisin. Herseyin farkındasın.

İkinizin arasında dağlar kadar fark var.
 
Sebep ne olursa olsun insanın içi soğuduğu zaman karşı taraf ne yapsa nafile..
Artık eşinizle mutlu olmanız bir mucize olur diye düşünüyorum..
Dert sıkıntıda göreceli bu yüzden mutsuz ve sevgisiz hissediyorsanız boşanmanız en iyisi..
 
Çok güzel özetlemişsiniz, kesinlikle böyle.
bence böyle değil..ne kadar ciddi olduğunuzu anlayınca çark ettiler..ama ne onları değiştirebilirsiniz ne de kendinizi..bir süre sonra yavaş yavaş eskiye dönecek herşey..belki tüm yaşanılanların acısını çıkarmaya çalışacaklar sizden..ben eşinizin ve ailesinin geçiçi bir iyilik halinde olduğunu düşünüyorum..umarım yanılırım ve herşey sizin için güzel olur..ama tavsiyem zor günler geçirdiniz atlatmak için psikolojik yardım almanız yönünde..
 
  • Beğen
Reactions: anu
Sebep ne olursa olsun insanın içi soğuduğu zaman karşı taraf ne yapsa nafile..
Artık eşinizle mutlu olmanız bir mucize olur diye düşünüyorum..
Dert sıkıntıda göreceli bu yüzden mutsuz ve sevgisiz hissediyorsanız boşanmanız en iyisi..


Sevgi bitince ağzıyla kuş tutsada faydası olmayacaktır.Burada birbirlerine ne hissettikleri önemli.Seviyorsa çaba gösterir sevmiyorsa kılını kıpırdatmaz.

Eş sadece çocuk içinmi birlikte , elaleme önem veriyorlar.İkinci kere boşanmış olacağım.Ailem ve ben elalemin diline düşeceğiz diyemi düşünüyor.Bir daha evlenmem zor olur diyemi?

Sürekli Karışıkta sadece çocuğu içinmi orada? Sadece çocuk için ve düzen içinse sevgileri tükenmişse devam etmez o ilişki.
 
Ama sen bilinclisin. Herseyin farkındasın.

İkinizin arasında dağlar kadar fark var.



Gelen Kutusunun eski konularını tam bilmiyorumda hatırladığım kadarıyla eşi psikolojik şiddet uyguluyordu.Ailesiyle bile görüşmesine sıkıntı çıkarıyordu.Kompleksli bir adamdı.Hala daha bana geri dönsün diye kızlarını kullanıyor.Kendisinde kalırken annesiyle görüştürmüyor bir nevi hasta.

Burada da asıl hasta olan Sürekli karışığın annesi despot bir kadın.Oğluda ayakları üzerinde duramıyordu.

Son zamanlarda yapabiliyor mu bilmiyorum.Hatalarından ders alıp düzeltiyormu
 
Son düzenleme:
Soğumuşsanız,eskisi kadar sevemiyorsanız,sürekli neden diye kendinizi yiyip bitiriyorsanız,yanında olduğunuz için kendinizi kötü hissediyorsanız sanırım boşanmamamak için hiçbir sebep yok.
Evlilik sadece saygı ile de yürütülebilir evet ama insanın kalbi çarpmayacaksa karşındaki için bence hiçbir anlamı yok.Ha o ha bir başkası ile evlisin.
 
Derdin ne anlamış değilim? Şiddet yok, hakaret yok... Canın sıkıldı ve boşanmak istiyorsun. Bu mudur yani? Hem de yaşına girmemiş bir bebek varken...

Çok güzel özetlemişsiniz, kesinlikle böyle.
o kadar basit bir mantık değil bana göre evlilik.zaten şiddet hakaret vs gibi şeyler zaten olmaması gerekenler,adam bunları yapmıyor diye iyi koca olmaz ki...
karışık arkadaşım,belki yine de için ısınır diye düşünmüştüm sen dönerken.ama başta kocan zaten hayal kırıklığı oldu bence. ne çok çabalıyor ne de çok seviyor bence..ben daha farklı olur sanmıştım,ailesi en azından bir süre dış kapının mandalı olur,sana ciddi anlamda ilgi alaka gösterir hatta abartır bunaltır diye düşünmüştüm..
bence sen de böyle bir çaba görmediğin için mutsuzsun.neden döndüğünü bilmiyordun,şimdi de pişman oldun...
ve evet sorduğun soruya da cevabım evet,şimdiye kadar yaşamış oldukların boşanmaya yeterli sebep..bu bir süreç çünkü eve döndüktan sonraki sebepler di,ye birşey yok,en baştan beri süregelen sebepler var.
 
Çok susadınız, canınız feci su istedi, buzdolabını açtınız, bardağa suyu koydunuz, kana kana içmeyi hayal ediyorsunuz. Susuzluğunuz geçecek diye umut ediyorsunuz.

Tam o esnada bardak elinizden kayıp düşüyor ve paramparça oluyor.

Siz de oturup o bardağı eski haline döndürmeye çalışıyorsunuz?

Mümkün mü?

Zamanı geri getirmek, hataları düzeltmek, olan şeyleri olmamış gibi yapmak mümkün mü?

Kim "dayak, yok aldatma yok, o zaman boşanmak için sebep de yok" diyorsa hepsini makineli tüfekle taramak istiyorum. Kim diyor bunu? Neye dayanarak diyor? Ne saçma olduğunun farkında mı? İnsanların vicdanını rahatsız etmeye hakkı var mı bunları diyenin?

Ben dayak da yemedim, aldatılmadım da. Ama mutsuzdum, boşandım. İyi ki de boşandım. Kendim için de iyi ki de boşandım, çocuklarım için de iyi ki de boşandım.

Hikayem az biraz sizinkine benziyor, dava açıp sonra geri çektim. Kocamla ailelerimizden 1500 km uzağa taşındık. Hah dedim, artık BİZ olmayı öğreneceğiz.

Oldu mu? Olmadı. Neden? Çünkü problem eşimdeydi. Zaten eşimde problem olmasa biz nerede yaşarsak yaşayalım ben mutsuz olmazdım.

Çocuğunuzu düşünmeyin şimdi, farz edin ki çocuğunuz yok. Yine bu adama döner miydiniz?

Sevgili Gelen Kutusu, siz esas noktaya değindiniz sanırım. "biz" olmak. Şiddet yok, aldatma yok, bana karşı da davranışları çok iyi ama dediğiniz gibi tüm bunlar biz olgusunu yaratmaya yetmiyor. Ne düşünüyorum biliyor musunuz, sokakta bugün tanışacağı bir insanın bile benden ve çocuğumuzdan daha önemli olduğunu, sokaktaki bir insanı bile daha fazla benimseyeceğini. Şimdi bana bunu neden böyle hissettiğimi soran arkadaşlar olacak. Sebep yok, şunu yapıyor da böyle düşünüyorum diyemem, belki de üç ayda yaşadıklarımızdan dolayıdır ama şimdi görünürde bir şey olmamasına rağmen ben böyle düşünüyorum.

Sizde olduğu gibi ailesi çook uzağa gitti, onlar gidince, biz bize kaldık artık daha iyi oluruz, toparlarız dedim ama daha iyi derken beklediğim şey neydi onu da bilmiyorum. İyisi yok gibi. Ne yaparsa yapsın, onun bana aşıladığı biz bir aile değiliz, ben ve çocuğum ayrıyız, eşim ve çevresindeki heeerkes ayrı, düşüncesini silemiyorum. Hatta öyle olduğuna eminim. Sadece ailesi değil, her kim olursa olsun, en ufak bir şeyde benim karşımda olacakmış gibi geliyor.

Sanırım asla başaramayacağız.
 
Gelen Kutusunun eski konularını tam bilmiyorumda hatırladığım kadarıyla eşi psikolojik şiddet uyguluyordu.Ailesiyle bile görüşmesine sıkıntı çıkarıyordu.Kompleksli bir adamdı.Hala daha bana geri dönsün diye kızlarını kullanıyor.Kendisinde kalırken annesiyle görüştürmüyor bir nevi hasta.

Burada da asıl hasta olan Sürekli karışığın annesi despot bir kadın.Oğluda ayakları üzerinde duramıyor.
Çok doğru hatırlıyorsun.
Gelen Kutusu bir kez ayrıldı, vazgecti acaba pişman olur muyum diye sonra baktı olmuyor yolunu cizdi.

Ama burda konu bu değil bence. Sürerkli karışık cabayı karşı taraftan bekliyor sadece. Kendi adım atmıyor
 
o kadar basit bir mantık değil bana göre evlilik.zaten şiddet hakaret vs gibi şeyler zaten olmaması gerekenler,adam bunları yapmıyor diye iyi koca olmaz ki...
karışık arkadaşım,belki yine de için ısınır diye düşünmüştüm sen dönerken.ama başta kocan zaten hayal kırıklığı oldu bence. ne çok çabalıyor ne de çok seviyor bence..ben daha farklı olur sanmıştım,ailesi en azından bir süre dış kapının mandalı olur,sana ciddi anlamda ilgi alaka gösterir hatta abartır bunaltır diye düşünmüştüm..
bence sen de böyle bir çaba görmediğin için mutsuzsun.neden döndüğünü bilmiyordun,şimdi de pişman oldun...
ve evet sorduğun soruya da cevabım evet,şimdiye kadar yaşamış oldukların boşanmaya yeterli sebep..bu bir süreç çünkü eve döndüktan sonraki sebepler di,ye birşey yok,en baştan beri süregelen sebepler var.

blue_ismyheart blue_ismyheart eşimin ailesi memlekete gitti, birkaç aylığına. Yani birlikte çok az zaman geçirdik. Ben sorunu ailesi zannediyordum ama değilmiş. Onlar gideli bir haftayı geçiyor, ilgi sevgi meselesi mi? Bundan da emin değilim ama evet, olabilir, kendimi burada amaçsız hissediyorsam, eşim benim için burada yaşamama yeterli gelmiyorsa, demek ki beklediğim şeyleri bulamamışım. Kendimi de burada sorguluyorum aslında, ilgilenmeye çalıştığında tersliyorum, sürekli eski konuları açıp laf sokmak istiyorum, o da bir yerden sonra bıraktı zaten.

Yukarıda gelen kutusu'na da yazdım. Sanki onun nezdinde herkes çok kıymetliymiş de biz değilmişiz gibi hissediyorum.

Eninde sonunda boşanacağız sanırım, bunu böyle hissediyorum ama gittiği yere kadar zorlayacağım galiba. Eşim için değil, çocuk için de değil, kendi aklımı netleştirmek için. Bakalım. Bilemiyorum. Hayırlısı olsun.
 
Çok doğru hatırlıyorsun.
Gelen Kutusu bir kez ayrıldı, vazgecti acaba pişman olur muyum diye sonra baktı olmuyor yolunu cizdi.

Ama burda konu bu değil bence. Sürerkli karışık cabayı karşı taraftan bekliyor sadece. Kendi adım atmıyor



Sürekli Karışığın evi terkettiği süreç adamı test etmek için bir fırsattı.O 3 aylık süreçte adam yapması gerekeni yapmadı. Biz bir aileyiz sen ve çocuğum herşeyden önemlisin duygusunu yaşatmadı.Ailesi bu kız blöf yapıyor eve nasılsa döner dediler buda onların ağzına baktı.Hatta çocuğu kaçırmakla falan tehdit etti saçma salak davrandı.

Sonra babası gelince orada yalvar yakar oldu karışığın anneside oğlum gel diye arayınca geldi .Herşeyi yapacağım herşey senin istediğin gibi olacak diye söz verdi ,aileside öyle olmasını istediği için alelacele evine geri döndü.


Dönüncede beklediği alakayı bulamadı.Kocası ailesiyle yine her gün görüşüyordu falan.Sürekli Karışığın ne demek istediğini anlayamadılar bence.Ailesi yine torun görme bahanesiyle rahat bırakmıyorlardı.İlk zamanlara göre eskiden 8 saat görüştüklerine göre onlar için büyük bir adım ama bu olanlar Sürekli Karışığa yetmiyordu.Eşine güvenini kaybetmişti içi soğumuştu eskiden olanları unutamıyordu.O yüzdende eskisi gibi olamadılar.

Bahsettiği iyi dediği tek güzel şey birgün beraber gezmeye gitmişler ve aileside yine bunları aramış beraber dönmüşler ben evime gideceğim sizde evinize gidin gibi bir şey demiş ailesini içeri almamış.
 
Boşanmak için illa şiddet aldatma bilmeme ne olmasına gerek yok, ilk önce bunu bir anlasa herkes herşey daha kolay olur ve kimse kimsenin hayatına burnunu sokmaz belki o zaman ;)
Mutlu değilsen boşan sen mutsuzsan bebeğin de mutsuz olur keşke bazıları da örnek alsa mutsuzluk boşanma sebebi :KK51:
 
Sevgi bitince ağzıyla kuş tutsada faydası olmayacaktır.Burada birbirlerine ne hissettikleri önemli.Seviyorsa çaba gösterir sevmiyorsa kılını kıpırdatmaz.

Eş sadece çocuk içinmi birlikte , elaleme önem veriyorlar.İkinci kere boşanmış olacağım.Ailem ve ben elalemin diline düşeceğiz diyemi düşünüyor.Bir daha evlenmem zor olur diyemi?

Sürekli Karışıkta sadece çocuğu içinmi orada? Sadece çocuk için ve düzen içinse sevgileri tükenmişse devam etmez o ilişki.
Gelen Kutusunun eski konularını tam bilmiyorumda hatırladığım kadarıyla eşi psikolojik şiddet uyguluyordu.Ailesiyle bile görüşmesine sıkıntı çıkarıyordu.Kompleksli bir adamdı.Hala daha bana geri dönsün diye kızlarını kullanıyor.Kendisinde kalırken annesiyle görüştürmüyor bir nevi hasta.

Burada da asıl hasta olan Sürekli karışığın annesi despot bir kadın.Oğluda ayakları üzerinde duramıyordu.
ır.
Son zamanlarda yapabiliyor mu bilmiyorum.Hatalarından ders alıp düzeltiyormu

@penceremden ailesi gitti, kendisi ara sıra görüşüyor ben hiç görüşmüyorum. Zannediyordum ki onlar gidince daha güzel olur ama bir şey değişmiyor. Seviyor muyum? Böyle yaşamaya yetecek kadar sevmiyorum hayır. Sevgi de değil belki, saydam varla yok arası bir bağ. Sanırım bir imza. Eş sıfatı. Yine de nedendir bilmiyorum, çıkıp gidemiyorum da.
 
Boşanmak için illa şiddet aldatma bilmeme ne olmasına gerek yok, ilk önce bunu bir anlasa herkes herşey daha kolay olur ve kimse kimsenin hayatına burnunu sokmaz belki o zaman :KK66:
Mutlu değilsen boşan sen mutsuzsan bebeğin de mutsuz olur keşke bazıları da örnek alsa mutsuzluk boşanma sebebi :KK51:

Bizim toplumumuzda ''herkes evlenmek ve o evliliği olabildiğince uzun süre devam ettirmek zorunda'' mantığı var.
Eğer şiddet yoksa,aldatma yoksa neden boşanılır ki diye bakıyor birçoğu.
İnsan sevmediği insanla,soğuduğu insanla bütün ömrünü geçirmek zorunda değil.Çocuğu olsa da zorunda değil.Anne olabilir insan ama bu kadın olduğu gerçeğini de değiştirmiyor,biz de bu anlayış yok.İnsanlar anne olunca geri kalan her sıfatını kaybetmek zorunda hissediyor kendini.Boşanırken bile çocuğum babasız büyüyecek benim yüzümden diye kendilerini suçluyorlar ( o da ne demekse ).
 
Sürekli Karışığın evi terkettiği süreç adamı test etmek için bir fırsattı.O 3 aylık süreçte adam yapması gerekeni yapmadı. Biz bir aileyiz sen ve çocuğum herşeyden önemlisin duygusunu yaşatmadı.Ailesi bu kız blöf yapıyor eve nasılsa döner dediler buda onların ağzına baktı.Hatta çocuğu kaçırmakla falan tehdit etti saçma salak davrandı.

Sonra babası gelince orada yalvar yakar oldu karışığın anneside oğlum gel diye arayınca geldi .Herşeyi yapacağım herşey senin istediğin gibi olacak diye söz verdi ,aileside öyle olmasını istediği için alelacele evine geri döndü.


Dönüncede beklediği alakayı bulamadı.Kocası ailesiyle yine her gün görüşüyordu falan.Sürekli Karışığın ne demek istediğini anlayamadılar bence.Ailesi yine torun görme bahanesiyle rahat bırakmıyorlardı.İlk zamanlara göre eskiden 8 saat görüştüklerine göre onlar için büyük bir adım ama bu olanlar Sürekli Karışığa yetmiyordu.Eşine güvenini kaybetmişti içi soğumuştu eskiden olanları unutamıyordu.O yüzdende eskisi gibi olamadılar.

Bahsettiği iyi dediği tek güzel şey birgün beraber gezmeye gitmişler ve aileside yine bunları aramış beraber dönmüşler ben evime gideceğim sizde evinize gidin gibi bir şey demiş ailesini içeri almamış.

Keşke o süreci yaşamışken dönmeseydim. Sanırım şimdi yeniden başa sarmak zor geliyor.
 
Back
X