Gerçeği de kolay diyeceğim ama imkansız gelecek Mavicim biliyorum şu an için. Doğumdan önce de demiştim, şimdi de aynısını söylüyorum. Önemli olan o hareketi yapmak, şunu yemek falan değil doğum için en önemlisi zihnini boşaltıp, o minik tırtılın kozasını yırtıp çıkmasına yardımcı olabilmek için sakin kalabilmek. O zaman vücudun da rahatlayıp sana yol gösterecek emin ol. Ben kontrol için gitmiştim, bekliyordum ama hazır değildim. Yatışım yapılacağı zaman ağladım. Bebeğimin geleceği zamana, doğumun akışına müdahale edip oradan koparıyor gibi hissettim. Endişe, korku hepsi birbirine karıştı ama sonrası gerçekten müthiş huzurlu ve kolaydı. Bunu kimse korkmasın ya da paniklemesin diye laf olsun diye söylemiyorum. Aksi olsa onu da anlatırdım. Bence özellikle şu dönemde kulaklarını olumsuz hikayelere kapa. Doğumun başından sonuna kadar neredeyse yalnızdım. Eşim dışında kimse yoktu. Hoş zihnen o odada doğmak üzere olan bebeğim ve benden başka kimse yoktu bana göre. :) Ne lavman yapıldı, ne mesanem boşaltıldı. Bebek çıkışa yaklaştıkça vücudum doğal yoldan halletti hepsini. :) Ne de ben yapın demedikçe açıklık muayenesi. Suyum, nişanım geldiğinde bile kimseye haber vermedim. Doğum koçumu bile çağırmadım doğuma. :) Vücudum neyi yap dediyse onu yaptım. Odada olduğum yerde doğuracaktım ama nasip olmadı. Çatı kemiğim basıkmış -çatı muayenesi o yüzden son ana kadar gereksiz ve sonuç vermeyen bir şey- doktorun yönlendirmesi gerekti son anda doğumhaneye geçtik. 5-6 dinlenmeli ıkınmadan sonra oğlumu kucağıma attılar. İlk muayenesi benim kucağımda yapıldı. Ben bebeği iterken doktorum perine masajı yaptığı için epizyo da yapılmadı. Sadece vajen girişinde ufak bir iki yüzeysel sıyrıktan ötürü çabuk iyileşsin diye 3 dikiş atıldı. Onu bile bana sorarak yaptılar. Kendiliğinden de iyileşebilirmiş. Yürüyerek girdiğim doğumhaneden, oğlum kucağımda yürüyerek çıktım. O andan beri de hiç dinlemedim desem yeridir ama çok mutluyum. Sanki oradan Cihan değil de ben çıkmış gibiyim. :) Doğum masasında ben ıkınma aralarındayken doktorum "Görüyorsun değil mi Cordelia? Ben doktorum ama bütün iş yükü sende. Sen bebeği ıkınıp iteceksin, ben tutacağım sadece. Tutmak dışında yapabileceğim hiçbir şey yok. Şu an sadece ismim doktor. Sancılarını bekle ve ittirip doğur bebeğini, ben tutacağım. " dedi. Sancı aralarında oğlumla konuşup, sessiz sedasız doğurdum neticesinde. :) Gerçekten de öyle tüm kalbimle söyleyebilirim ki bütün iş zihninde ve vücudunu serbest bırakmakta geçiyor. Gerisi geliyor. Umarım korkularını aratmayacak biçimde, panikten uzak, huzur içinde ve kolayca doğurursun sen de ve dileyen herkes.