Ya bizimkinin de çok saldırmışlığı var kameramana ama sonrasında kendisi açtırıp açtırıp (anne, ağlayan çocuk açsana- çocuk dediği kendisi) gülerek izlerdi. Aslında onlar için daha zor tabii, bilinmezlerle dolu bir dünya ve her şey değişiyor. Özellikle de kendileri, kendi kapasiteleri, becerileri, alışkanlıkları ömürlerinde hiç bu kadar hızlı değişmeyecek bir daha. Bağımsızlaşabildiklerini fark ettikçe korkuları, kaygıları da artıyor ama empati kuramıyoruz tabii her zaman. O yüzden anneler yıpranmamalı kesinlikle. Empati özelliğimiz gidiyor sonra.
Ben (tabii imkan varsa) çocuktan çok erken ayrılma taraftarı değilim ama kesinlikle hem çocuk-anne ilişkisi açısından hem de annenin ruh sağlığı açısından işi olan anne işine dört elle sarılmalı. On kazanıyorsa ve dokuzunu bakıcıya vermesi gerekiyorsa bile tereddüt etmemeli. Tabii bonus olarak bir babaanne anneanne falan olsa etrafta ne güzel olur ama işte hayaller trt dizileri, gerçekler Altın Kızlar