Ağlama krizine girdiğim bir evlilik yıl dönümü..

Doğru haklısınız. Geçmiş bitti gitti. Olanları olduğu gibi kabul edip yoluma devam etmem lazım. Kendimi afffedebilmek için terapi alabilirim belki. Evliliğimdeki kişi asla değilim. Çok değiştim ama kendimi çok acımasız yargılıyorum. Eski eşimi bile o öyle biriymiş diye kabul ettim ama aynı kabulü kendime veremiyorum. Üzerine çalışacağım yorumunuz için teşekkür ederim.
 
Kafanıza taktıklarınızı mezara götüremezsiniz,
Fakat kafanıza taktıklarınız sizi mezara götürür.

Her şeyin yedeği var ama insanların yedeği yok.

Acınızı dibine kadar yaşayın ama bir yere kadar. Yaşanması gereken yaşandı ve bitti.

Kendinizi yiyip bitirmek sadece size zarar.

Hayat akıp gidiyor yaşınız daha genç kim bilir daha göreceğiniz ne mutlu günleriniz var.

Kendinizi suçlamayı bırakıp hayata karışın. Mahkeme günü geldiğinde güçlü bir şekilde karşısında durun ve bunu sadece kendiniz için yapın.

Gözyaşınızın tek bir damlasını dahi hak etmeyen biri için yıpratmayın artık kendinizi. Hayat insanlara türlü şekillerde sınavlar yaşatıyor, buda sizin sınavınızdı ve geçti diye düşünün.

Hakkınız olanı tabii ki alın, bırakmayın ama ağlayarak, sinir krizleri geçirerek değil sakin ama akıllıca adımlar, hamleler yaparak alın.

Her gecenin bir sabahı mutlaka vardır önemli olan o sabaha ne kadar güçlü çıkabildiğimiz. O güç sizin elinizde farkına varın ve kullanın.
 
Sizin konuşma tarzınız beni ilgilendirmez sadece yapınız böyleymiş görmüş oldum. Benimde yapım tam tersi. İnsanların bazen adım atmaya bile gücü olmayabilir bazen. Bazen de bi o kadar güçlü hissederler hayatlarında. Sizde hayatınıza böyle devam edin hoşgörü sözcüğünü unutmuş gibi.
 
Aslinda en dogal en insani duyguyu yasiyorsunuz.ofke de bir duygudur, bir tepkimedir.sinirlari asmadiginiz surece bunu hissedebilmeniz sizin saglikli bir birey oldugunuzu gosterir bence.en onemlisi bu gibi duygular aklinizin ve mantiginizin onune gecmesin.sizi yanlis ya da mantiksiz hareket etmeye yonlendirmesin.zamanla bu hisler sonucek,yerini sakinlige ve dinginlige birakacak.
 
Adam zaten iyi biri demiyoruz ama kazanç ve kayıp dengesini gözetmek lazım. Ben avukatım ve şunu rahatlıkla söyleyeyim, adliyeden adalet beklemek, bir rüya, bir hayal. Hangi dünyada ve ülkede yaşıyoruz. Mahkemenin verdiği karardan da memnun olmayacak bundan 100% eminim. Boşanma davası 4-5 yıl kesinleşmesi sürecek( en az) bunun ilk 2 -2,5 yılı yerel mahkemede geçecek, hadi konu sahibinin lehine bir karar verildi, maddi ve manevi tazminat aldı. Tazminatlar, tazminatı ödeyecek kişiye göre belirlenir, yani alacağı bence en fazla 200-300 bin , ama bunu kesinleşmeden alamaz. 2030 yılında 200-300 bin TL ‘ ye ne alanır ki.
Bir de mal davası var, o boşanma kesinleştikten sonra değerlendirmeye alınacak, yani mal davası 4-5 yıl boşanma davasından sonra görülecek ve onun kararı da 2-3 yıl sürse.
Ayrıca mal davasında sanki evin yarısını , arabanın yarısını alırım gibi bir düşünce var. Kesinlikle öyle değil, geçenlerde şu an 7 milyon eden evden 500 bin TL katkı payı alacağı çıktı, Ben erkek vekiliyim , yani evin yarısı falan değil .
Şimdi herşeyin bitmesi 7-8 yıl sürecek ve konu sahibinin eline geçen para , külüstür bir araba almaya bile yetmeyecek. Dava yoluna devam ederse bunu kazanacak. 7-8 yıl evli kalmanın , onun soyadını taşımanın , ilşkiye başlayamamanın, sürekli davayı takip edip düşünmenin, karşılığı bu.
Eğer bir an önce bitirirse evli olmaktan, o adamın soyadını taşımaktan, adamla arasındaki bağdan kurtulur. Eğer biri ölse hala birbirlerinin mirasçıları, biri ölse şartları varsa diğerinin dul maaşı alması mümkün, birbirlerinin organlarının bağışlanıp bağışlanmayacağı konusunda karar verme yetkisi büyük ölçüde eştedir. Biri ölse en büyük tazminat hakkı eşin. Boşandığın anda tüm bu yüklerden kurtuluyorsun.
Konu sahibi hala öfkeli kızgın, hala intikam hırsıyla yaklaştığı , özür beklediği için iyileşmeye başlamıyor, eğer iyileşmek istiyorsa bu evlilikten bir an önce kurtulmalı .
Şimdi eksi ve artılarını dinlediniz, siz kendiniz ve konu sahibi için hangi yolu tercih etmek mantıklı diye düşünürdünüz???
 
allah aşkına çok ciddi olarak soruyorum
birini sevmezseniz size canım dese batar
sesi yılan olur tıslar
ilk günden birine seni sevmiyorum dediniz
ve sizi bırakmadığı gibi sizden ayrılmamak için her şeyi yaptı yapıştı size
ne yapar ne düşünürsünüz
sevebilir misiniz o insanı
saygı duyabilir misiniz kendine saygı duymayan kendini paspas eden insana
bu yaptıkları sizin için bile olsa
üstelik bu kadar kötü bir adamı nasıl sevdiğinizi de anlamıyorum ben
bir sevdiniz olmadı iki sevdiniz olmadı nasıl tiksinmediniz nasıl sevmeye devam ettiniz
sevgi karşılıklı olunca güzeldir
yormaz üzmez kırmaz
her şey kolayca akar gider
bunları yaşayıp nasıl sevmeye devam ettiniz ki
 
2025 kasımda ilk duruşma var. Karşı tarafın anne ve babası tanık olarak dinlenecek. Gitmem gerekiyor, Avukatım öyle dedi. Çünkü herseyi ben biliyorum. Mutlaka gitmem lazım. Aralık gibi de mal davası var. Ben açtım. Orada tanıklarım dinlenecek. Yani Kasım ve aralıkta yüz yüze geleceğim. O yüzden bir an önce öfkemi atmaya çalışıyorum. Onların eline koz vermemek için sinirime hakim olmam lazım. Keşke hiçbir duruşmaya katılmak zorunda olmasam ama gideceğim. Meydanı iftiracı eşime bırakamam. Bu gurur meselesi artık.
 
Haklıyken haksız konuma düşmeyin sakin kalın
 
Her kelimesine katılıyorum. Boşandıktan sonra karşıma biri çıkarsa mantık evliliği yapacağım. Aşk meşk çok bakmayı düşünmüyorum. Adam çocuk istiyorsa, şartları, kişiliği, hayata bakışı bana uyuyorsa ve bana sadakatli, merhametli, vicdanlı olacak ise olur. Çok sevmeme gerek yok. Ama biraz karışıklı beğeni olursa iyi olur. O beni beğenir ben ona eh işte desem de olur. Eski eşimi çok çekici buluyordum, çok beğeniyordum çok seviyordum ne oldu peki? Yapmadığı kötülük yasatmadığı travma kalmadı. O yüzden ikinci evliligimde karşıma gelecek kişi beni sevsin beğensin yeter. Fikrim değişti. Aşk evliliği benim için çok riskli imiş, bir daha nasip olursa bu sefer mantık evliliği yapacağım.
 
Haklıyken haksız konuma düşmeyin sakin kalın
Evet çok haklısınız. Sakin ve rahat görünmem lazım. Hele laf çarpma vs olamaz. Onlar yokmuş gibi davranacağım ki zaten artık yoklar sadece birkaç dakika hayalet görmüş gibi olacağım. Ona da dayanırım o gücüm var çok şükür.
 
Evet, yorumunuz için teşekkür ederim. Evet aklımda tam evliliğimi kapatamıyorum. Ama yavaş yavaş olacak. Sonuçta sadece formalite kaldı. O da bir gün bitecek.

Aslında dilekçelerden sonra kötüleştim. Ablasının kasasında parası vardı. Sırf iftira atmak için oradaki parayı kendi kasamıza zorla aldırıp sonra da çalmışım. Babasını tehdit edip oturduğumuz evi üstüme istemişim. Bunları okuyunca bunlar nasıl insanlar dedim. Çünkü dilekçelerde yazılanları avukat göndermeden onay alıyor. Benim avukatım da hepsinde onay aldı. Sırf azıcık tazminat alırım diye ne iftiralar atmış.

Bundan sonra ben nasıl bir adamı eşim olarak sevmişim.. nasıl bir adamla evlenmişim. Bu kadar kötü biri nasıl denk geldi diye kendimi yemeye başladım. İftiralar çok kötü yaptı. Ama dediğim gibi bunu da atlatacağım. Kul unutur Allah unutmaz. Bu cümleye güveniyorum. Bana yaptıklarını sonraki evliliğinde inşallah ödeyecek. Çünkü ikinci kez evlenince üstünde çok ciddi kul hakkı ile evliliğine başlayacak. İlla ki imtihan olacak. Aldatılacak, iftiralara uğrayacak. Ben ilahi adaletin tecelli etmesini istiyorum. En ağır sınama onun için parasal değil manevi sinanma olur. Olacak zaten..gerçi bana dolaylı olarak hırsız dedikleri o paranın da hayrını görmeyecek inşallah..

5 yıl sonraya ışınlanmak istiyorum. İkinci evliliğimde evli mutlu çocuklu olmak istiyorum. İnşallah bir gün bu olaylara bakıp aman hepsi geçti bitti çok şükür derim.
 
Canım benim yaa, nasıl canın yanmış. Ama hiç üzme kendini, hepsi geçecek emin ol. Sana tavsiyem o adamın hayatıyla hiç ilgileneme. Sana yaptıklarını ödedi mı, layığını buldu mu gibi bir derdin olmasın. Sen sadece kendi mutluluğuna odaklan. Onun mutsuz olmasını beklemek bile senin için bir vakit kaybı. Sen hiç arkana bakma bundan sonra.
 
Yorumunuz için çok teşekkür ederim.

Zikir kısmını deneyeceğim. Belki bana sakinlik verir. Bu olay bana Allah'tan sen kendine ne yapıyorsun ikazı idi. Eşimi hayatımın merkezine almıştım. Kendimi unutmuştum. En büyük hatayı eşime sınır koymayarak yaptım.. Bana yaptığı ilk saygısızlıkta rest çekmeliydim. Dediğim gibi bu olaydan öğreneceğim çok şey varmış. Almam gereken dersler varmış.

Eski eşimin davranışlarını, fikirlerini kontrol edemezdim ama bana davranışlarına karşı tepkimi kontrol edebilirdim. Çok duygusal yaklaşmışım. Sinyaller gözümün önündeymiş. Bir daha hayatımda inşallah bir erkeğin dediklerine değil yaptıklarına bakacağım. Hatta her insanın yaptıklarına bakacağım, hatta sadece eylemlere bakmaya şimdiden başladım.

İşte çalışıyorum, hem de yoğun çalışıp yöneticilik yapıyorum. O kafamı baya meşgul tutuyor. Zaten konuyu aslında Allah'a bıraktım.Ben sadece mahkemede hakkımı savunacağım ama diğer yapılan haksızların hesabını Allah soracak. Üzerinde bu kadar ah olan biri, tabi ki sonraki evliliğinde veya ilişkisinde bunları ödeyecek. Ben unutsam bile ALLAH unutmaz. Yapılan kul hakkı bir yerden çıkacak, ben inanıyorum. Kendisi ve ailesi çok kendini beğenmiş insanlardı, burunları yere düşse almazlardı. Biraz da maddi durumları orta-üstü diye kendilerini kaf dağında görürlerdi. Eski eşimin hayatına öyle bir kadın gelecek ki kendini beğenmişlikte kendini bile geçecek, bana yaptığı gibi onu hep küçümseyecek, aldatacak, arkasından atıp tutacak. Seviyorum deyip hiç sevmeyecek, sevgisiz evlilik yaşatacak. Bu işler böyledir. Çok örneğini çevremde gördüm.

Ondan bir ilişkiden giderken helallik alıp öyle gideceksin. Ben onun yerinde olsam eski eşimin kapısına gider, gerekirse yalvarıp helallik isterdim. Sırf ileride önüme çıkmasın diye. Neyse ileride ben göremeyecek olsam bile bana yaptıklarının aynılarını yaşamasını diliyorum. Ancak o zaman adalet sağlanmış olacak. Bu mahkemeyi kazansam bile içimi soğutmaz ki. Sadece biraz rahatlatır, benim asıl istediğim bana yaptıklarının hepsini misliyle yaşaması. O zaman adalet yerini bulacak.
 
Çok teşekkür ederim. Allah hayırlı doğumlar nasip etsin, çok sevindim.

Şöyle bir durum var, bunu terapistle de konuşmuştum. Evliliğimde hakkımı çok savunamadım, çok sustum ve öz benliğimden çok gitti. Kendi kul hakkıma çok girdim. Eğer bu dava sürecinden de pes edip gidersem kendimi asla affedemem. Bu dava sürecini kendime borçluyum. Artık hayatımda hiçbirşeyi onlar için yapmıyorum, onların fikirlerinin artık önemi yok. Bu dava sürecini kendime borçluyum. Duruşmalara katılacağım, tanıklar dinlenecek, meydanı onlara bırakamam. Onlardan korkum yok, çekincem yok. Gerekirse sonra kötü olursam halletmeye çalışırım. Sosyal medyam yok, hepsinin numarasını sildim zaten. İnşallah iyi olacaksa bende ikinci kez evlenebilirim, inşallah iyi biri, beni hak eden biri karşıma gelir. ALLAH hak ettiğim mutluluğu bundan sonra bana verir. Bebek bekleyen kadınların duaları kabul olurmuş, bana dua ederseniz çok mutlu olurum. Sevgiler
 
Önceki konuma da yazdınız, faydalı yorumlarınız oldu. Bazı düşüncelerinizde de haklısınız ama hepsinde değil. Onlara cevap vermek istiyorum.

- Eşimi inanılmaz sevdim, belki kendimi unutacak kadar sevdim. Evliliğe giderken eşim gerçekten fedakar, sevgi dolu, aşık, gözleri parlayan, merhametli biriydi. Her dakika sevildiğimi hissettim. İnanılmaz rol yapmış. Oscarlık oyunculuk oynamış. Yoksa asla evlenmezdim. Balayından sonra, eşim beni sevmeyen, açık arayan, beni küçümseyen, hakaret eden, kalbimi kıran birine dönüşmeye başladı. Ama aşama aşama oldu, bende tekrar eski haline döner diye taviz vermeye başladım. Taviz tavizi doğurdu. Sonrasında hep benim çabaladığım bir ilişki modeli oldu. Bu kısımda sınır koymalıydım, burada haklısınız.

- Eşim isterse şu an dünyayı önüme serse, barışmam. O iş bitti. Artık onu sevmiyorum, ona güvenmiyorum, ailesine güvenmiyorum. Şu an gelmesinin tek amacı, davadan feragat etmem için olur. Bunu anlamayacak kadar saf değilim.

- Siz avukatsınız, psikoloji de biliyorsunuzdur. Evlilik içinde kalma amacım olsa, boşanmamak için çabalardım. Hakimin karşısında ağlar zırlardım, öyle bir şey yok. Bu evlilik bitecek. Bende karşı dava açtım, tüm kanıtlarımı kullandım.

- Zayıf ve güvensiz biri olmama gelince, burada eleştiriniz fazla. Bu iki sıfata katılmıyorum. Ama şunu diyeyim, şu an zayıf ve güçsüz asla değilim. Alakam yok, zayıf ve güçsüz biri olsam çekişmeli boşanma davasına devam etmezdim, edemezdim. Şu an keşke davam devam etmese size dilekçeleri gösterseydim. İnsan onuruna aykırı ne iftiralar yazdılar. Hırsız, katil, dolandırıcı, malımıza çökmeye çalıştı vb. Evin giderlerinin yüzde seksini bendeydi, ortak mala para koydum, kayınpederin evinden çıkalım dedim, utanmadan bunlara rağmen paracı dediler. Ben şu an çok güçlüyüm, hayatım boyunca bu kadar güçlü olmamıştım. Şu an davaya devam edeceksem çok güçlü olduğum için devam edeceğim zaten.

- Eşim istediği ile sevgili olabilir, aşk yaşayabilir, çocuk yapabilir. Düşündüğünüz kadar umrumda değil. Umrumda olan sadece, ileride bunları yaptığı kadından, kalbini her şeyini verdiği kadından kazık yemesi. Yani bana yaptıklarının aynısını misliyle bulması. Benim gibi sinir krizleri geçirmesi, dünyasının başına yıkılması. İlahi adalet istiyorum yani. Başka hiçbir şey umrumda değil. Bana yaptıklarının bedelini ilerideki hayat arkadaşım dediği kadından bulmasını istiyorum.

- Adam zaten beni hiç sevmemiş ki, yıllarca rol yapmış, kandırmış, aldatmış. Sizce şu an beni unutmuş olması canımı yakıyor mu? Hayır. Zamanında yıllarca kandırılmak, sevilmemiş olmak canımı yaktı. Yani haksızlık yaktı. Zaten evlilikte bile beni takmamış adam, sizce şu an unutsa ne olur unutmasa ne olur? Bu saatten sonra ne önemi var ki? Ama bana yaptıklarının bedelini o da çok ciddi ödese o zaman çok şey olur. En azından yüreğim soğur.

- Şu konuda da haklısınız, şu anki duygularımın sorumluluğu bende. Kimsenin düşüncelerini, davranışlarını kontrol edemem ama birine ne tepki vereceğimi ben seçerim. Kendi davranışlarımı ben seçerim. Travmalarım var, bu konularda çalışmam gerek evet. Boşanma bir yıkım ama bundan da sağ çıkacağım. En azından hayatımın en pahalı dersini aldım, bu dersi unutmayacağım.
 
Yorumunuz için teşekkür ederim, içimdeki adalet arayışı çok yüksek. İnanın artık eşimi sevmiyorum. Onu hayatımda istemiyorum. Bana bu kadar şey yapan birini artık hayatımda istemiyorum. Ama adalet arayışım hala yüksek. Karşı taraf beni yıktı geçti her anlamda mahvetti ama hiçbir bedel ödemedi. Bu çok canımı sıkıyor. Onun da bedel ödemesi lazım, artık bundayım zaten. Bu kadar kötülüğü yapan birinin bu kötülüklerin bedelini mutlaka ödemesi lazım.

Terapi aldım, ama tekrar başlayabilirim. Psikoloji kitapları okuyorum ama terapi daha iyi olur gibi geliyor. Kendimle çok uğraşıyorum, hatta bir an önce nötr olmak istiyorum ama eşime karşı nefret ve öfke duygum daha bitmedi. Keşke hemen nötr olsam ama sanırım bir süreye daha ihtiyacım var.
 
Beni birçok kadınla aldatmış, yazışmış belki de buluştu, onlara paralar göndermiş. Hepsinin kanıtları var. Yüzlerce ekran görüntüsü aldım. Kanıtlarım olduğunu anlayıp karşı saldırıya geçti. Kadınlık yapmamışım, vajinismus imişim, ev işi yapmamışım vs. Bende sadakatsizlikten dava açtım, smear testleri sundum, aldatıldığımın kanıtlarını sundum. Yani elimde kanıtlar olduğunu bildiği için yıldırmak için dava açtı. Ama bu taktik çalışmadı, çalışmayacak. Önce ona bu davada kim kusurlu kim yalancı gösterip öyle boşanacağım.

Anlaşmalı talep etmediler, ben neden edeyim ki? Adam beni mahvetmiş üstüne bir de anlaşmalı boşanma mı teklif edeyim? Bunu yapamam, içimden gelmiyor.Hem neden yapayım ki? İyilik hak edene yapılır. Eşim en ufak bir iyilik hak etmiyor.
 
Yazılan cevapların hepsini okumadım belki yazan da olmuştur ama bir psikiyatrik yardım almayı düşündünüz mü? Süreci biraz daha atlatılabilir kılabilirdi.
 

Ablacığım lütfen kızma ama adam berbat, hayvan gibi bir tip neresini sevdinseni sevmediği belliymiş başından beri, sevmeyen de seven de belli eder. Ben anlamıyorum, bazı kadınlar - sen de dahil, bariz sevmeyen, kaba saba davranan tiplerin nesini seviyorsunuz? Haydi diyelim sevdiniz, nasıl sonrasında soğumuyorsunuz? Biri bana ters davransa soğurum. Hic mi kendine saygınız yok O adam seni mahvetmedi, sen bu evliliğe zorla gittin tutundun önce bunu kabul et. Kızacaksan da kendine kız, hatalarını kabul et, yoluba öyle devam et.
 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…