Anneme hediye almak istiyorum eşim izin vermiyor bıktım artık hep kendi annesi.

Durum
Mesaj gönderimine kapalı.
Ne kadar ayıp çalışmayan kadına hazır yiyici demek,hani ben de öğretmenim ,kesemiz ortaktır hiç eşimin parasını evde durup yemedim ama keşke imkanım olsa da yeseydim.Niye küçümser ki insan insanı.Kazandığjmız para mı değer katıyor bize?Madalya mı verdiler size para kazandınız diye.
AdChoices
ADVERTISING​

Kadın hırsızlık,namussuzluk,dolandırıcılık yapmıyor;eşinin kazandığı da kadının zaten.Elin parası değil,eşin parası.
Ayıp gerçekten. Çalışan adam bir birim getiriyor eve. Çalışan kadında bir birim getiriyor. Orada sıkıntı yok. Çalışmayan kadın 0 birim ama. Zaten ev işleri de 1 bilemedin 2 saatte bitiyor.
Hatta çamaşırlar kendi kendine yıkanıp asılıyor, ütüleniyor. Yemekler kendi kendine pişip bulaşıklar makineye diziliyor. Ev ne tozlanır ne kirlenir.
Yani neyse demem o ki bu çalışan çalışmayan kadın yorulma karşılaştırması yüzünden, az veya çok, kadının evdeki emeği de iç edildi iyi mi?
Tamam azdır, kolaydır da, bir hanım el atmasın birkaç gün. Ne tuvalete girilir ne mutfağında yemek yenir o evin.
Ama buranın tarifi ile bakınca ev hanımının ya biblo, yada süs bebeği olması lazım.

Ben şunu anlamıyorum, birileri daha kısa birileri daha uzun saatler çalışıyor. Şantiye'de çalışan, öğretmene diyecek ki tuzunuz kuru. Öğretmen sekretere diyecek ki oturduğun yerden para kazanıyorsun. Doktor olan şantiyedekine diyecek yıllarımı verdim dirsek çürüttüm gel benim gibi gecen gündüzün karışsın nöbet yapta göreyim. Bu böyle uzayıp gidiyor. Sekreter evhanımına diyecek ki ocak ciflemekten baska ne işe yararsın? Kimsenin birbirinin emeğine harcadığı zamana saygısı yok. Benim hiç aklıma gelmez şu daha az yoruluyor, bu daha çok çalışıyor yarıştırmak.
Türk toplum aklı hep böyle çalışıyor ama.
Senin çocuk yok ya ondan rahatsın. Benimki bir tane ama senin iki taneye bedel ömrümü yediler. Sende kayınvalidenle yakın otursaydın görürdüm seni... Aynı modellerden iş hayatındada var. Özür dilerim ama avam avam muhabbetler.
Niye bu kadar kıyas toplumuyuz biz?
Şunun daha az hakkı var şunun daha çok var. Yahu ne anlamı var bunları uzun uzun hesaplamanın?
Birinin emeğini övüp yücelteceğiz derken bir diğerini gömmek zorunda mıyız?

Yani iş şuna varıyor; adamın maaşı bir birim, kadınınki iki birim olduğunda adam bir kadın iki birim köfte yiyecek. Veya tam tersi. Kadının maaşı yoksa taş kemirsin.
 
Bu konunun en şahane yorumu, annelerin iki yaşına kadar çocuk bakımında ekstra yorulup, iki yaşa gelince birden kocasıyla eşit bakım şartlarına kavuştuğunun sanılması. Kadının çocuğu iki yaşına gelince bitiyor sanki her şey. Birde uzun uzun toplum analizleri yapılıyor bunu dedikten sonra. Diğerlerine başka konulardan aşinaydım ama buna hazırlıklı değildim. :olamaz:
 
Kendi konusunda yazdığı birşeyi kopyalayayım.

'Bunaldim ve o kadar bencil ki kendi bana sormadan planlar yapiyor, hobiler ediniyor ama benim yasam alanima saygisi yok!
Hayatim ev is ucgeninde cok cok bunaldim!!!'

Demek ki neymiş çalişsanda bazı şeyler olmayabiliyormuş beni ezmeye çalışmadan önce konularını unutma ki sen ezilme.
Çünkü bazen kendimiz için açamadığımız bir alanı, alamadığımız bir hakkı baskasına teslim edemiyoruz.

Çalıştığı halde evliliğinde var olamayan bir kadın için bir başkasının
çalışmadan var olma hakkını teslim etmesinin bu kadar zor olması ne yazık ki az rastlanan bir şey değil.
Yorumun geldiği cepheye bakıyorsun oradada kazanılmış bir hak yoksa, o zaman konudan bağımsız bakışını çarpıtan başka bir problem üzerinden yorumluyor.
Şahsi bir şey var demek ki. Bunu alıp nasıl objektif kabul edelim?
 
Çünkü bazen kendimiz için açamadığımız bir alanı, alamadığımız bir hakkı baskasına teslim edemiyoruz.

Çalıştığı halde evliliğinde var olamayan bir kadın için bir başkasının
çalışmadan var olma hakkını teslim etmesinin bu kadar zor olması ne yazık ki az rastlanan bir şey değil.
Yorumun geldiği cepheye bakıyorsun oradada kazanılmış bir hak yoksa, o zaman konudan bağımsız bakışını çarpıtan başka bir problem üzerinden yorumluyor.
Şahsi bir şey var demek ki. Bunu alıp nasıl objektif kabul edelim?
Bazı konular şahsi ego tatminine dönüyor bir süre sonra. Üye kahve makinesi demiş sadece. O unutuldu üyenin tembelliği , asla çalışmak istememesi, yok iş bulmadan hemen bebek yapması. Bir insanın hayatına başka insanların bu derecede müdahale etme hakkı var mı? Bence yok.
 
Bazı yorumları okurken şok oldum kimisi demiş ki ''benim annem çöp bile istemez'' yahu konu sahibi hem annesinin doğum gününde hemde anneler gününde hediye alamamış ve bu yüzden bir şeye ihtiyacın var mı diye sormuş anası da söylemiş ve bunu söylerken de kendini zorlama demiş. Siz hiç, sizi doğurup büyüten ananıza bir hediye dahi almıyor musunuz gerçekten? Konu sahibinin annesine bile laf saydırmışlar. Bazı kadınlar gerçekten tuhaf. Yazdıkları daha da bi tuhaf!
 
Bazı konular şahsi ego tatminine dönüyor bir süre sonra. Üye kahve makinesi demiş sadece. O unutuldu üyenin tembelliği , asla çalışmak istememesi, yok iş bulmadan hemen bebek yapması. Bir insanın hayatına başka insanların bu derecede müdahale etme hakkı var mı? Bence yok.
Bence biz doğru, yanlış ve normali birbirine karıştırıyoruz. Ve evet burada şahsi bakış açıları da devreye giriyor. Bazen yorumlar kişiselleşiyor. Sebep sonuç ilişkisi kurmak baska bir şey, adamı haklı çıkarmak başka bir şey.

Çalışmıyorum. Kendime ait gelirim var. Evin genel ihtiyaçları hariç benim tasarrufuma bırakılmış ayrı bir miktarda her ay alıyorum. Bu parayı ya biriktiriyorum, yada dilediğim yere harcıyorum. Eşime veya aileme hediye alacağım zaman kendime ait parayı kullanıyorum. Eşimin verdiğinden hiç kullanmadım. Bu daha çok hoşuma gidiyor. Ama bu benim tercihim. Eşim hangi parayla ne alındı etti bilmiyor.
"Anneme kahve makinesi alacağım bana para verir misin?" demeyi tercih etmem, demeyi de beceremem. Ama bu başkasının da söyleyemeyeceği, hakkı olmadığı anlamına gelmiyor.
Zaten konu sahibi kahve makinesi diye konu açmış ama kahve alacak para bırakmıyor adam.

Sadece normali değil, doğrusuda, işin görgüsüde budur. Adam karısına geliri oranında ayrıca bir harçlık verir. Kadın oradan dilediği yere harcar. Yoktur, o zaman adamın bir mazereti var. O zaman konu sahibine haksız deriz. Vardır ama vermiyor, adam haksız. Yani medeni kanunla da bunun belli sınırları varken biz neyi tartışıyoruz? Bu durumda iki seçenek var, ya devam edecek ya bitirecek. Kalkıpta hakettin deyince kadın haketmiş olmuyor.
 
Meselenin özü bu aslında, kadınlar çalışsın diyoruz zaten, kimse çalışmamayı savunmuyor zira dünyanın binbir türlü hali var lakin siz kendinizi yük olarak görürseniz eşiniz de yük görür, bedavaya mı bakılacaksınız gibi söylemler hoş değil.

İnsan sevdiğini yük olarak görmez, sevginiz birlikteliğiniz parayla doğru orantılıysa orada bir hata var demektir.

Bir zamanlar çok tartışma konusu olmuştu, işin iç yüzü ne’ydi bilmiyorum ama reklamcı Ali Taran vardı o dönem çokça tv programlarına katıldığından tanınıyordu, eşi kanser hastasıydı kadından boşandıktan 2 hafta sonra bir zamanların ünlü şarkıcısının kızıyla evlenmişti, eski eş de çok geçmeden kanserden vefat etmişti.

Kanser ki Allah kimsenin başına vermesin 🙏 oldukça masraflı bir hastalık, hastayı da yakınlarını da psikolojik olarak etkiliyor da aynı zamanda, demek ki kadın hasta olur çalışamaz hale gelirse terk edilebilir.

Yine kanser hastası vaktiyle çalışmış emekli olmuş bir kadının eşi “benim de bir hayatım var” deyip terk ediyor, ne maddi ne manevi hiçbir destekte de bulunmuyor, kadın boşanma davası açıyor ama boşanamadan ölüyor, karısına zerre merhameti olmayan bu kımıl zararlısı boşanma gerçekleşmediği için eşinin emeklisini alıyor.

O yüzden herkese vicdan yapılmaz.
Abla zaten olayın özü bu, burada eşi haksız bulup bunun psikolojik şiddet olduğunu savunan insanlar da ev geçimi tamamen erkeğe aittir, kadın ev süsüdür demiyor. Ben bu saldırganlık karşısında gerçekten inanılmaz şaşırdım. Kadın çalışsın, üretsin, kazansın gurur duyarız.
E diyelim ki çalışmıyor? Bu kadını ikinci sınıf insan mı yapıyor? O kadın başına gelen her şeyi hak etmiş mi oluyor? Maddi şiddet yaşasa bile kırıp dizini oturması mı gerekiyor?
Benim mesleğim var şükür, elim ayağım tutuyor, çalışıyorum. Geçinmek için, para kazanmak istediğim için ama çalışmadığım dönem de oldu ve o dönemde etraftan duyduğum şeylere inanamazsın. Eşimin bir gün olsun göstermediği ekonomik/psikolojik şiddeti canım ciğerim dediğim insanlardan gördüm, yaşadım.
Bu mudur? Parası olan paşa, olmayan köle. Kadınlar birbirine bunu yapıyorsa erkekler neler eder.
 
Eşiniz size temel ihtiyaçlarınız dışında dilediğinizce harcamak üzere her ay belli bir para gönderse, bu parayla gerekirse biriktirerek istediğinizi alsanız öyle hallolabilir.
 
Eşiniz size temel ihtiyaçlarınız dışında dilediğinizce harcamak üzere her ay belli bir para gönderse, bu parayla gerekirse biriktirerek istediğinizi alsanız öyle hallolabilir.
Adam kadına para vs vermıyor konudan anlasilan.
Kadının kendıne ayıracak sahsı parası yok.
Bu kadının herseyı bırakıp annesıne söz verıp sonra adam para vermedi dıye feryat etmesi.
Koca zaten çöp.
Bu adama çocuk yapılmış.
Adam kendisıne vermiş gıbı para anasına hedıye derdine düşmüş.
Konu birbiriyle sacmalıklarla dolu.
Bu adam belki evin temel ihtiyaçlarını bıle gidermıyor.
Burada kadın calismak zorunda dıyoruz.
Hala ık mık ediliyor anlamadım.
 
Adam kadına para vs vermıyor konudan anlasilan.
Kadının kendıne ayıracak sahsı parası yok.
Bu kadının herseyı bırakıp annesıne söz verıp sonra adam para vermedi dıye feryat etmesi.
Koca zaten çöp.
Bu adama çocuk yapılmış.
Adam kendisıne vermiş gıbı para anasına hedıye derdine düşmüş.
Konu birbiriyle sacmalıklarla dolu.
Bu adam belki evin temel ihtiyaçlarını bıle gidermıyor.
Burada kadın calismak zorunda dıyoruz.
Hala ık mık ediliyor anlamadım.
Çalışmayan kadınların eşe avuç açmamaları için her ay belli bir miktarı dilediğince harcamak üzere kendilerine veren adamlarla evlenmesi lâzım
 
Yalnız kahve makinesi diyince benim aklıma hep şunlardan geliyor.. o yüzden annenin istemesine de konu sahibinin bu kadar üzülmesine de şaşırmıştım. Bin liraya falan varmış onlardan istemiş meğer🥹
 

Eklentiler

  • IMG_7226.webp
    IMG_7226.webp
    40,3 KB · Görüntüleme: 38
Gir çalış derken? Siz evlenirken öyle bir taahhütte bulundunuz mu? Çocuğum büyüyünce ben işe girerim evde oturamam falan dediniz mi?
 
Yalnız kahve makinesi diyince benim aklıma hep şunlardan geliyor.. o yüzden annenin istemesine de konu sahibinin bu kadar üzülmesine de şaşırmıştım. Bin liraya falan varmış onlardan istemiş meğer🥹
Başta benimde aklıma gelen buydu.
Belki hala budur bilmiyoruz aslında.

Düzenleme: Baktımda cezveden bahsediyor konu sahibi.
Bahsedilen Türk kahvesi makinesi.
 
Abla zaten olayın özü bu, burada eşi haksız bulup bunun psikolojik şiddet olduğunu savunan insanlar da ev geçimi tamamen erkeğe aittir, kadın ev süsüdür demiyor. Ben bu saldırganlık karşısında gerçekten inanılmaz şaşırdım. Kadın çalışsın, üretsin, kazansın gurur duyarız.
E diyelim ki çalışmıyor? Bu kadını ikinci sınıf insan mı yapıyor? O kadın başına gelen her şeyi hak etmiş mi oluyor? Maddi şiddet yaşasa bile kırıp dizini oturması mı gerekiyor?
Benim mesleğim var şükür, elim ayağım tutuyor, çalışıyorum. Geçinmek için, para kazanmak istediğim için ama çalışmadığım dönem de oldu ve o dönemde etraftan duyduğum şeylere inanamazsın. Eşimin bir gün olsun göstermediği ekonomik/psikolojik şiddeti canım ciğerim dediğim insanlardan gördüm, yaşadım.
Bu mudur? Parası olan paşa, olmayan köle. Kadınlar birbirine bunu yapıyorsa erkekler neler eder.
Yorumlardan birinde denk geldim konuda hala fikir birliğine varamadınız mı gibi bir yorumdu yanlış okumadıysam :)))

Bu gibi konularda fikir birliği olmaz çünkü herkesin fikri de, beraberlikleri de farklıdır, dolayısıyla doğrular da ya da ilişki özelinde gidilmesi gereken yol da farklıdır, her ilişki kendi içerisinde değerlendirilir, buna ek olarak yaşadığınız yer, çocuk olup olmaması, bir mesleğiniz varsa hangi alanda çalıştığınız vs.

Mesela örnek vereyim, İstanbul’da yaşıyorsanız atıyorum mesleğinizde SMMM olsun, şehir koca metropol dolayısıyla iş bulma imkanınız çocuğunız varsa kreş imkanınız fazla ama ben küçük bir beldede oturuyorum, burada 1 yaşındaki bir bebek için kreş bulamazsınız, KPSS’yle atanmış tayinini de bu beldeye istemiş biri değilseniz, özel sektörde çalışayım diyemezsiniz çünkü burada şirketler yok, fabrikalar yok, iş imkanı kısıtlı olan bir yer, çoğunlukla da memur ve emekli yeri, burada en fazla zincir marketlerde çalışabilirsiniz, emlak ofisleri veya küçük işletmeler var ama onlarda kalabalık ailelerin elinde, kendi çocukları akrabalarıyla yürütüyorlar dışarıdan eleman almıyorlar genelde, dışarıdan eleman alanı da belli yaşı geçmiş, çoluk çocuk derdi olmayan mümkünse sigorta yapmak zorunda olmadığı çöpsüz üzüm alıyor.

Zincir markette çalışsanız görüyorum kolay iş değil, küçük çocuklu birinin yapabileceği bir şey değil, zira sadece reyon toplayıp kasaya bakmıyorsunuz, koca koca paletler üzerinde mal da taşıyorsunuz, gece 11’den evvel de evinize dönebildiğinizi söyleyemem, hele de mal sayımı varsa gece yarısını geçiyor eve dönmeniz.

Konu sahibini de içine alarak yorum yazarsam, yaşadığı yer 1 yaşındaki çocuk için kreş imkanı olan bir yer mi bilmiyoruz, evde bakıcı ayarlansa henüz kendisini ifade edemeyecek kadar küçük çocuğu hiç tanımadığı kadına da kaç anne emanet edebilir?

Oturduğu il veya ilçede iş imkanı var mı?

Bunlar bir yana, kimi çiftlerde de eşler arasında çalışıp çalışmama zaten sorun değildir, düzenlerini ona göre oturtmuşlardır bu durumdan da karşılıklı olarak memnundurlar, eh o zaman kimseye laf düşmez.

Bizde düzen böyleydi mesela, hayatım boyunca aktif olarak hiç çalışmadım yine de kendime ait bir gelirim var, eşim yıllarca kendi işini yaptı ama gel gelelim işiyle alakalı yazışmaları, banka işleri, smmm’nin işini düzenli yapıp yapmadığı, mal sevkiyat takipleri vs hiç sevmezdi, onlara da yıllarca ben koşturdum, smmm dolandırmaya kalkardı devreye girip işi çözerdim gibi gibi.

Şimdi kalkıp eşime dahi eşin de çalışmamış diyemez kimse, önce o kükrer zira biliyor onun işine onun kadar emek ve beyin patlattığımı, o birikim yaparken fikirlerimle katkı sağlayıp bugünlere geldiğimizi, çünkü bizde sen ben olmadı hep bizdik, önemli kararları hep biz olarak alırız, bugün yediğimiz bir kuru ekmek için dahi ikimizde birbirimize kesemize bereket deriz zira biz aileyiz her şeyimizi birlikte emek vererek yaptık, he ama bakarsanız teknik olarak aktif çalışan olmadım hiç, eminim aktif çalışma hayatı olmayan birçok kadın da eşinin kendilerini geleceğe taşıması için bir emek harcıyor.

Evet dışarıda çalışmak üretime katkı sağlamak çok değerli, günümüz erkeklerinin düşünce yapısına bakarsak da kadınlar o erkeklere güvenmemeli ama kadın kazandığı parayla değer kazanmaz zaten değerlidir, her insan değerlidir çünkü.
 
Yorumlardan birinde denk geldim konuda hala fikir birliğine varamadınız mı gibi bir yorumdu yanlış okumadıysam :)))

Bu gibi konularda fikir birliği olmaz çünkü herkesin fikri de, beraberlikleri de farklıdır, dolayısıyla doğrular da ya da ilişki özelinde gidilmesi gereken yol da farklıdır, her ilişki kendi içerisinde değerlendirilir, buna ek olarak yaşadığınız yer, çocuk olup olmaması, bir mesleğiniz varsa hangi alanda çalıştığınız vs.

Mesela örnek vereyim, İstanbul’da yaşıyorsanız atıyorum mesleğinizde SMMM olsun, şehir koca metropol dolayısıyla iş bulma imkanınız çocuğunız varsa kreş imkanınız fazla ama ben küçük bir beldede oturuyorum, burada 1 yaşındaki bir bebek için kreş bulamazsınız, KPSS’yle atanmış tayinini de bu beldeye istemiş biri değilseniz, özel sektörde çalışayım diyemezsiniz çünkü burada şirketler yok, fabrikalar yok, iş imkanı kısıtlı olan bir yer, çoğunlukla da memur ve emekli yeri, burada en fazla zincir marketlerde çalışabilirsiniz, emlak ofisleri veya küçük işletmeler var ama onlarda kalabalık ailelerin elinde, kendi çocukları akrabalarıyla yürütüyorlar dışarıdan eleman almıyorlar genelde, dışarıdan eleman alanı da belli yaşı geçmiş, çoluk çocuk derdi olmayan mümkünse sigorta yapmak zorunda olmadığı çöpsüz üzüm alıyor.

Zincir markette çalışsanız görüyorum kolay iş değil, küçük çocuklu birinin yapabileceği bir şey değil, zira sadece reyon toplayıp kasaya bakmıyorsunuz, koca koca paletler üzerinde mal da taşıyorsunuz, gece 11’den evvel de evinize dönebildiğinizi söyleyemem, hele de mal sayımı varsa gece yarısını geçiyor eve dönmeniz.

Konu sahibini de içine alarak yorum yazarsam, yaşadığı yer 1 yaşındaki çocuk için kreş imkanı olan bir yer mi bilmiyoruz, evde bakıcı ayarlansa henüz kendisini ifade edemeyecek kadar küçük çocuğu hiç tanımadığı kadına da kaç anne emanet edebilir?

Oturduğu il veya ilçede iş imkanı var mı?

Bunlar bir yana, kimi çiftlerde de eşler arasında çalışıp çalışmama zaten sorun değildir, düzenlerini ona göre oturtmuşlardır bu durumdan da karşılıklı olarak memnundurlar, eh o zaman kimseye laf düşmez.

Bizde düzen böyleydi mesela, hayatım boyunca aktif olarak hiç çalışmadım yine de kendime ait bir gelirim var, eşim yıllarca kendi işini yaptı ama gel gelelim işiyle alakalı yazışmaları, banka işleri, smmm’nin işini düzenli yapıp yapmadığı, mal sevkiyat takipleri vs hiç sevmezdi, onlara da yıllarca ben koşturdum, smmm dolandırmaya kalkardı devreye girip işi çözerdim gibi gibi.

Şimdi kalkıp eşime dahi eşin de çalışmamış diyemez kimse, önce o kükrer zira biliyor onun işine onun kadar emek ve beyin patlattığımı, o birikim yaparken fikirlerimle katkı sağlayıp bugünlere geldiğimizi, çünkü bizde sen ben olmadı hep bizdik, önemli kararları hep biz olarak alırız, bugün yediğimiz bir kuru ekmek için dahi ikimizde birbirimize kesemize bereket deriz zira biz aileyiz her şeyimizi birlikte emek vererek yaptık, he ama bakarsanız teknik olarak aktif çalışan olmadım hiç, eminim aktif çalışma hayatı olmayan birçok kadın da eşinin kendilerini geleceğe taşıması için bir emek harcıyor.

Evet dışarıda çalışmak üretime katkı sağlamak çok değerli, günümüz erkeklerinin düşünce yapısına bakarsak da kadınlar o erkeklere güvenmemeli ama kadın kazandığı parayla değer kazanmaz zaten değerlidir, her insan değerlidir çünkü.
Yorumun alnı olsa da öpsem keşke. Aile maddi çıkarları gözetme üzerine kurulmuyor. Öyle olsaydı her işsiz kalan, çalışamayan, çalışmayan adliyenin yolunu tutardı.
İnsanların hayatta tercihleri vardır, mesela benim annem işkolik, ciddi kariyer bağımlısı bir kadın ona göre işe 1 yıl ara vermek korkunç bir şey, o dönem benim ne asalaklığım kaldı, ne pasifliğim kaldı saysam harf yetmez. E sonra işe döndüm, bir anda aferin, işte bu!!
Biz kadınların, özellikle biz kadınların değeri bununla mı ölçülüyor? Aktif çalışıyorsan, paran varsa aslansın kaplansın güçlü kadınsın. Ev hanımıysan vay haline, başına gelen her şeyi hak ettin, hatta başına gelen şeyle ilgili iki kelime edip dert bile anlatamazsın, o derece.
Ben birkaç yıl önce İstanbul gibi bir metropolden kalktım bir ege kasabasına taşındım, gerçekten metropolle arasında dağlar kadar fark var. İş bulana kadar da çok zorlandım, buldum çalışıyorum ya bulamasaydım? Ya biraz daha gecikseydi? E bana yazıklar mı olsun yani?
Ben bütün bunları çalışan bir kadın olarak yazıyorum, banane çalışsaydın kocan haklı diyerek kenara çekilmeyi benim ne vicdanım ne de aklım almıyor.
Burada çalışıp maaş kartını kocasının eline veren, kendi maaşından sayılı harçlıklarla yaşayıp çalışmayanlara laf atanları da gördük, yazıktır.
İnsanların seçimlerine ya da koşullarına saygı duyacağız, aslında zorundayız.
Çalışmayan kadın başına her ne gelirse gelsin şikayet etmeye bile hakkı olmayan kadın mı? Bizlerin ne olacağı belli mi? Belki konu sahibi 3-5 sene sonra hayatına yön verecek, e peki ya ben ve benim gibi çalışan kadınlar işsiz kalırsa, çalışamayacak durumu olursa?
 
Kocaların da bu calıs al kafasını ben anlamıyorum kusura bakmasın kimse
Cocugu babasının evinden getirmedi bu kadın sonucta?
Asker biirinin kıt kanaat gecindiğini sanmıyorum,oyle olsa anasına almaz
17 sene calısmıs bi kadın olarak,calısmama yada calısamama secenekleri var arkadaslar.
Burda kadına ekonomik siddet varrsa,kusura bakmasın evlenmeyecek
Kimse demiyor yatlar katlar alsın,bir kahve makinası alamıyorsa üremicek.
Önce insani sartlar saglanacak iki taraflı ,sonra cocuk yapılacak.
Ne güzel dünya cocuguna bakılsın,yemegin yapılsın,camasırın yıkansın
Bin liralık kahve makinası alamıyorsan üremeyeceksin kardesim.
 
Eve para bırakmıyor adam,siz de hala evde oturup çalışamıyorum diyorsunuz. Annenize hediye alamamak bu meselenin yanında soşda sıfır kalır. Çalışıp adamı boşayın. Anneniz çocuğunuza baksın. En azından ekonomik şiddete dur demiş olursunuz ama yok. İlle o kocayla sevişilecek dimi. 🤷🏻‍♀️
 
Değil tabii ama bunu kim biliyor? Sen, ben, bizim oğlan… elini güçlü tut demek yanlış bir şey değil ki.
Onu herkes söylüyor yani aslında herkes o konuda hemfikir. Keşke şartlarını iyileştirse, keşke kendi hayatına daha sağlam yön verebilse. Herkesin dileği bu, kimse aferin böyle devam et dememiş ama bazı yorumlar gerçekten çok can yakıcı ve rahatsız edici
 
Onu herkes söylüyor yani aslında herkes o konuda hemfikir. Keşke şartlarını iyileştirse, keşke kendi hayatına daha sağlam yön verebilse. Herkesin dileği bu, kimse aferin böyle devam et dememiş ama bazı yorumlar gerçekten çok can yakıcı ve rahatsız edici
Bütün yorumları okumadım ama okuduklarım malumun ilanından ibaret.
 
Durum
Mesaj gönderimine kapalı.
Back
X