- 25 Ağustos 2014
- 8.558
- 12.752
- 248
Biraz uzun olabilir şimdiden okuyan herkese teşekkür ederim .
Annemle babam ben 1 bucuk yaşındayken kaynana problemlerinden dolayı ayrılmışlar . 6 yaşına kadar belirli aralıklarla babamın dükkanına giderdim .Aynı ilçede yaşıyoruz. Az çok hatırlıyorum her gittiğimde dizlerine kapanır ağlardım . Enişteme yalvarıyor muşum ne olur babama götür beni diye . En son gittiğimde enişteme 'bunu bi daha getirme işim gücüm var benim' demiş . Ve o günden sonra eniştem 'shanna bana yalvarmasın üzülüyorum götüremem artık' demiş .
Sonra okula başladım , liseye gittim babamla hiç görüşmedim . Liseye giderken bi dönem psikolojim bozuldu ciddi anlamda okulda sürekli ağladığım için okuldaki psikoloji hocası benimle konuştu sonra annemi çağırdı .
Benim hayatımda baba rolü eksikmiş ve görüşmesi onu tanıması lazım yoksa ciddi anlamda psikolojik sorunlar artış gösterir demiş .
Sonra o dönem karar aldım ve babamı aradım . Bana 'kızım nasılsın' falan dedi .' Ben görüşmek istiyorum seni tanımak istiyorum senden maddi anlamda hiç bir beklentim yok ' dedim . 'tamam kızım ben seni arayacağım bekle bu hafta içinde ' dedi ve sonra ne aradı ne de benim telefonlarıma cevap verdi . Hatta yolda bile karşılaştık ve yabancı gibi geçti .
Yıllar geçti ve ben şuan 25 yaşındayım . 6 yaşından beri babamı sadece uzaktan gördüm .
Bugün annemle işimiz vardı çarşıda . Tam işimizin olduğu yerde babam oturuyordu . Aramızda 1 -2 metre ya var ya yok . İlk defa onu bu kadar yakından izledim . O bana bi kez baktı bi daha bakmadı . Ama ben yüzünü , ellerini inceledim . Orada beklediğim süre boyunca gözlerimi ayırmadan baktım . Hiç şefkatini hatırlamadığım ellerine baktım .Gözleri yemyeşilmiş meğer . Yılların verdiği yüzündeki kırışıklara baktım . Gözlerim doldu dudaklarımı ısırdım ağlamamak için çünkü annem yanımdaydı .
Bugüne kadar 'o benim için öldü artık yokluğunu hissetmiyorum' derdim ama hepsi kendimi kandırmak içinmiş meğerse ...
Bunları anlatacağım kimsem yok . Daha doğrusu bu kadar içimi dökmek istemiyorum çünkü ağlarım biliyorum .
Dilerim hiç bir çocuk bu durumu yaşamaz . Tekrar sabırla okuyan herkese sonsuz teşekkürler..
Babana kötü temennilerde bulunamayacağım
Tıpkı benim babam gibi
30 yıl çocuklarını aramadı benimki
Onu doya doya gasilhanede sevebildim ancak
Tanıdık kokusu, elleri, yüzü, saçları ...
40 a merdiven dayadığım şu yıllarda kendi içimde akladım babamı, onu sevdiğimi, özlediğimi artık rahatça söyleyebiliyorum
Belki kendince haklı sebepleri vardır, belki onun da psikolojisi bozuktu diyerek kendime telkin veriyorum
Bizi sarmalamasalar da seviliyorlar bu sevgi yakınlarımıza tuhaf bazen de kızdırıcı gelse de böyle
O benim babam ; aramasada, babalık etmesede , koynunda uyutmasa da, belki kötü bir adam da olsa, babasızlıktan çok acı çekmiş olsam da BEN ONU SEVİYORUM ve tüm evlatlık haklarımı yüreğimden kopa kopa helal ediyorum, ben sormadım, Rabbim'de sormasın inşallah...
Gerçekten sevebildiniz mi?
Benim çocuklarımı da görmüyor babaları..
Bir kez almaya geldiğinde gördü oğlum birkaç kişi vardı evin önünde hangisi benim babam dedi..
Yumru oturdu içime..
Hele bir de ben babasına aşık maddi manevi her zaman babası arkasında yanında olan biriyim..
Babalarından nefret etmelerini istemiyorum..
Aslında nefret duygusunu hiç bilmemelerini istiyorum..
Şükürler olsun ki hiç kin duygusu olmayan bilmeyen çocuklarım var..
Acaba onlar büyüdüklerinde nasıl hissederler diye çok merak ediyorum..
Eksik mi büyüyecek benim çocuklarım..
Eksiklik illa ki oluyor
Gençlik, yetişkinlik çocukluktan daha zor geçiyor
Çünkü büyüdükçe sorguluyor insan
Anne çocuğun gözünde gitgide ilahlaşırken babaya kızgınlıklar başlıyor
İçimde büyük kırgınlıklar, büyük acılar yaşadım ama sonra eşim bunu aşmamda çok yardımcı oldu
Babam bizi aramadığı gibi hayatında kimseyi tutmadı, kardeşlerini, akrabalarını, arkadaşlarını herkesi yok saydı ve darülacazede yalnız başına öldü, kimsesizler mezarlığına gömüldü. Ölümünden bir hafta önce aradı beni doktorları, bir hafta her gün ziyaretine gittim, hiç bir şey konuşmadık, öylece bakıştık, son suyunu benim elimden içti. Cenazesine eşlik ettim, gasilhanede yıllarca tuttuğum öfke, özlem birden patlayıverdi, kokladım, sevdim onu, çok özlemiştim
Ayrıldıklarında ben yanında kalmıştım 8 yıl onunla yaşadım, çok bakımsız, sorumsuz bir çocukluk geçirdim, 14 yaşımda beni anneme gönderdi. Hayatımın en zor dönemiydi annemi, kardeşlerimi yeniden tanımak, uyum süreci, babamı çok özlemek... (Bu arada onu ziyaretime izinde vermedi, her gittiğimde kovdu kapısından)
Çok kızdım ona bu yaşadıklarım için çok.
Sonra eşim kabuğunun altında kaynayan o yarayı deşti, irini akıttı birden. Hiç tanımadığı babama bir mezar yaptırdı, naklini eliyle yaptı, görevlilere bile dokundurtmadan kemiklerini taşıdı elleriyle, doğmama sebep olduğu için sevdi babamı ve zaman içinde konuşa konuşa annemi de sorgulamamı sağladı. Çocuk aklımda hatırladığım her şeyi ona anlatırken ayrılığın, babamın hayata küslüğünün tek taraflı bir suç durumu olmadığını anladım. Annemin bizleri büyütmede ki gayreti romanlara konu olacak cinstendir, 4 kız kardeştik biz, çok çekti annem ama babamla olan ilişkilerinde gözden kaçırdığım çok şey fark ettim ve artık ikisine de kızmanın anlamsız olduğunu, acı çekmiş olsam da onların da acıları olduğunu fark ettim. Zamanla barıştım babamla, şimdi düzenli olarak mezarına gidiyorum, dua ediyorum, konuşuyorum, yıllar sonra ilk kez babam var diyebiliyorum, içimde tuhaf bir duygu var. Kardeşlerim kızıyorlar bu halime ama ben babama olan sevgimi bastırmak, ona kızmak istemiyorum. Affetmek insan hayatındaki en büyük hafiflik, o da bence ödedi yaptıklarının bedelini, darülacezede yaşamak ve orada ölmek öyle kolay bir iş değil, kendi cezasını kendi kesti. Çok uzattım çok doluymuşum hakkınızı helal edin =)
Biraz uzun olabilir şimdiden okuyan herkese teşekkür ederim .
Annemle babam ben 1 bucuk yaşındayken kaynana problemlerinden dolayı ayrılmışlar . 6 yaşına kadar belirli aralıklarla babamın dükkanına giderdim .Aynı ilçede yaşıyoruz. Az çok hatırlıyorum her gittiğimde dizlerine kapanır ağlardım . Enişteme yalvarıyor muşum ne olur babama götür beni diye . En son gittiğimde enişteme 'bunu bi daha getirme işim gücüm var benim' demiş . Ve o günden sonra eniştem 'shanna bana yalvarmasın üzülüyorum götüremem artık' demiş .
Sonra okula başladım , liseye gittim babamla hiç görüşmedim . Liseye giderken bi dönem psikolojim bozuldu ciddi anlamda okulda sürekli ağladığım için okuldaki psikoloji hocası benimle konuştu sonra annemi çağırdı .
Benim hayatımda baba rolü eksikmiş ve görüşmesi onu tanıması lazım yoksa ciddi anlamda psikolojik sorunlar artış gösterir demiş .
Sonra o dönem karar aldım ve babamı aradım . Bana 'kızım nasılsın' falan dedi .' Ben görüşmek istiyorum seni tanımak istiyorum senden maddi anlamda hiç bir beklentim yok ' dedim . 'tamam kızım ben seni arayacağım bekle bu hafta içinde ' dedi ve sonra ne aradı ne de benim telefonlarıma cevap verdi . Hatta yolda bile karşılaştık ve yabancı gibi geçti .
Yıllar geçti ve ben şuan 25 yaşındayım . 6 yaşından beri babamı sadece uzaktan gördüm .
Bugün annemle işimiz vardı çarşıda . Tam işimizin olduğu yerde babam oturuyordu . Aramızda 1 -2 metre ya var ya yok . İlk defa onu bu kadar yakından izledim . O bana bi kez baktı bi daha bakmadı . Ama ben yüzünü , ellerini inceledim . Orada beklediğim süre boyunca gözlerimi ayırmadan baktım . Hiç şefkatini hatırlamadığım ellerine baktım .Gözleri yemyeşilmiş meğer . Yılların verdiği yüzündeki kırışıklara baktım . Gözlerim doldu dudaklarımı ısırdım ağlamamak için çünkü annem yanımdaydı .
Bugüne kadar 'o benim için öldü artık yokluğunu hissetmiyorum' derdim ama hepsi kendimi kandırmak içinmiş meğerse ...
Bunları anlatacağım kimsem yok . Daha doğrusu bu kadar içimi dökmek istemiyorum çünkü ağlarım biliyorum .
Dilerim hiç bir çocuk bu durumu yaşamaz . Tekrar sabırla okuyan herkese sonsuz teşekkürler..
Daha çok yazsaydınız yine aynı merakla okurdum yazdıklarınızı..
Ben de kinin insanın sırtında büyük yük olduğunu, mutluluğun önünde engel olduğunu düşünürüm..
Ben çocuklarımı hiç bırakmadım..
Dilerim Rabbim de ayırmaz bizden birbirimizi..
Babanız ektiklerini biçmiş..
Başka bir son da mümkün değildi zaten..
Yazık..
Ne güzel bir hayat yaşayabilecekken, tercihleri davranışları hayatını mahvetmesine neden olmuş..
Ben çocuklarımın acı çekmemesi için elimden geleni yapıyorum..
Sorgulamamaları merak etmemeleri için her dakikalarını doldurmaya ve her dakikalarını mutlu geçirmelerine azami özen gösteriyorum..
Ama baba sonuçta..
Baba..
O yok..
Neyse ki birbirine fazlasıyla bağlı bir ailem var..
Kızım anaokulundayken röportajını izlediğimde onun doğumundan sonraki en büyük mutluluğu yaşattı bana..
Tüm çocuklara sormuşlar kahraman kim diye..
Herkes kahramanını söylemiş..
Atatürk, Spiderman ya da başka şeyler..
Ama benim kızım.. bir tek benim kızım Annem demiş..
Şu an yazarken yine ağlıyorum..
İnşallah çocuklarım bunu en az zararla atlatırlar..
Dilerim tüm çocuklarmutlu ve huzurlu büyürler..
Ve inşallah benim kızımın karşısına sizinki gibi bir eş çıkar..
diyecek bişey bulamıyor insan böyle anne babalar karşısında.Biraz uzun olabilir şimdiden okuyan herkese teşekkür ederim .
Annemle babam ben 1 bucuk yaşındayken kaynana problemlerinden dolayı ayrılmışlar . 6 yaşına kadar belirli aralıklarla babamın dükkanına giderdim .Aynı ilçede yaşıyoruz. Az çok hatırlıyorum her gittiğimde dizlerine kapanır ağlardım . Enişteme yalvarıyor muşum ne olur babama götür beni diye . En son gittiğimde enişteme 'bunu bi daha getirme işim gücüm var benim' demiş . Ve o günden sonra eniştem 'shanna bana yalvarmasın üzülüyorum götüremem artık' demiş .
Sonra okula başladım , liseye gittim babamla hiç görüşmedim . Liseye giderken bi dönem psikolojim bozuldu ciddi anlamda okulda sürekli ağladığım için okuldaki psikoloji hocası benimle konuştu sonra annemi çağırdı .
Benim hayatımda baba rolü eksikmiş ve görüşmesi onu tanıması lazım yoksa ciddi anlamda psikolojik sorunlar artış gösterir demiş .
Sonra o dönem karar aldım ve babamı aradım . Bana 'kızım nasılsın' falan dedi .' Ben görüşmek istiyorum seni tanımak istiyorum senden maddi anlamda hiç bir beklentim yok ' dedim . 'tamam kızım ben seni arayacağım bekle bu hafta içinde ' dedi ve sonra ne aradı ne de benim telefonlarıma cevap verdi . Hatta yolda bile karşılaştık ve yabancı gibi geçti .
Yıllar geçti ve ben şuan 25 yaşındayım . 6 yaşından beri babamı sadece uzaktan gördüm .
Bugün annemle işimiz vardı çarşıda . Tam işimizin olduğu yerde babam oturuyordu . Aramızda 1 -2 metre ya var ya yok . İlk defa onu bu kadar yakından izledim . O bana bi kez baktı bi daha bakmadı . Ama ben yüzünü , ellerini inceledim . Orada beklediğim süre boyunca gözlerimi ayırmadan baktım . Hiç şefkatini hatırlamadığım ellerine baktım .Gözleri yemyeşilmiş meğer . Yılların verdiği yüzündeki kırışıklara baktım . Gözlerim doldu dudaklarımı ısırdım ağlamamak için çünkü annem yanımdaydı .
Bugüne kadar 'o benim için öldü artık yokluğunu hissetmiyorum' derdim ama hepsi kendimi kandırmak içinmiş meğerse ...
Bunları anlatacağım kimsem yok . Daha doğrusu bu kadar içimi dökmek istemiyorum çünkü ağlarım biliyorum .
Dilerim hiç bir çocuk bu durumu yaşamaz . Tekrar sabırla okuyan herkese sonsuz teşekkürler..
Çok teşekkür ederim insanın bahtı güzel olsun en önemlisi oymuş .. Arama konusunu biraz daha düşüneceğim ama annem izin vermez karşı çıkar daha önce aradığımda ne hale geldiğimi biliyor çünkü antidepresan haplara geri dönmek istemiyorum . Biraz düşüneyim bakalım . Çok sağol
Biraz uzun olabilir şimdiden okuyan herkese teşekkür ederim .
Annemle babam ben 1 bucuk yaşındayken kaynana problemlerinden dolayı ayrılmışlar . 6 yaşına kadar belirli aralıklarla babamın dükkanına giderdim .Aynı ilçede yaşıyoruz. Az çok hatırlıyorum her gittiğimde dizlerine kapanır ağlardım . Enişteme yalvarıyor muşum ne olur babama götür beni diye . En son gittiğimde enişteme 'bunu bi daha getirme işim gücüm var benim' demiş . Ve o günden sonra eniştem 'shanna bana yalvarmasın üzülüyorum götüremem artık' demiş .
Sonra okula başladım , liseye gittim babamla hiç görüşmedim . Liseye giderken bi dönem psikolojim bozuldu ciddi anlamda okulda sürekli ağladığım için okuldaki psikoloji hocası benimle konuştu sonra annemi çağırdı .
Benim hayatımda baba rolü eksikmiş ve görüşmesi onu tanıması lazım yoksa ciddi anlamda psikolojik sorunlar artış gösterir demiş .
Sonra o dönem karar aldım ve babamı aradım . Bana 'kızım nasılsın' falan dedi .' Ben görüşmek istiyorum seni tanımak istiyorum senden maddi anlamda hiç bir beklentim yok ' dedim . 'tamam kızım ben seni arayacağım bekle bu hafta içinde ' dedi ve sonra ne aradı ne de benim telefonlarıma cevap verdi . Hatta yolda bile karşılaştık ve yabancı gibi geçti .
Yıllar geçti ve ben şuan 25 yaşındayım . 6 yaşından beri babamı sadece uzaktan gördüm .
Bugün annemle işimiz vardı çarşıda . Tam işimizin olduğu yerde babam oturuyordu . Aramızda 1 -2 metre ya var ya yok . İlk defa onu bu kadar yakından izledim . O bana bi kez baktı bi daha bakmadı . Ama ben yüzünü , ellerini inceledim . Orada beklediğim süre boyunca gözlerimi ayırmadan baktım . Hiç şefkatini hatırlamadığım ellerine baktım .Gözleri yemyeşilmiş meğer . Yılların verdiği yüzündeki kırışıklara baktım . Gözlerim doldu dudaklarımı ısırdım ağlamamak için çünkü annem yanımdaydı .
Bugüne kadar 'o benim için öldü artık yokluğunu hissetmiyorum' derdim ama hepsi kendimi kandırmak içinmiş meğerse ...
Bunları anlatacağım kimsem yok . Daha doğrusu bu kadar içimi dökmek istemiyorum çünkü ağlarım biliyorum .
Dilerim hiç bir çocuk bu durumu yaşamaz . Tekrar sabırla okuyan herkese sonsuz teşekkürler..
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?