Bu flört mlört işleri çok değişmiş?

Kardeşiniz irkik mi?
 
Ayy bana kısmet çıktı hayirlisiysa olsuuuğn yağreppi
 
Ay şu mesajı ilk fırsatta komple okuycam, uzun uzun da yazmışsınız emeğinize tecrübemizle sağlık
 
"Kezbanlık" denilen şeyi o tuhaf bulduğumuz, ilk karşılaşmada " sex mi sizin de?"diye sorabilecek erkekler çıkardı zaten.Tercümesi de şu; benim sexle ilgili beklentime ilişki vs gibi ciddi ve sorumluluk doğurabilecek insani ilişki kurmak isteyen kızları toplumda yaftalayayım ve bunu benimseteyim ki taleplerim normal karşılansın. Kezbanlık lugatımıza girdikten sonra yavaşça sevgililiğe geçmek için beş ay flört dönemi yaşamaya geçildi sonra da ilişki istemiyorumcular başladı. Ben buna evet diyen kadınların kendilerinden vazgeçtiklerini düşünüyorum doğrusu. Ve siz nine değilsiniz. Etrafta olup biten doğru değil asıl. Neyin doğru olduğuna kim karar veriyor diyebiliriz. İnsan ilişki kurarak sağlılklı kalan bir canlı. Bu ilişki cinsellik değil sadece. Sosyal bağlılıklar ve manevi alışveriş beklediğimiz, sizin de istediğiniz bu. Onlar kendileri için neyin doğru olduğunu bilemeyecek kadar kör diye biz onlarına tuhaflıklarını benimsemek zorunda değiliz.Siz doğru kişiyi bulunca kaçıracak gibi durmuyorsunuz zaten, toksik ilişkilerden korunuyorsunuz fena mı
 
Bir de bu tip salaklar var işte. Sen kimsin de başkasını sınava çekiyorsun, önce bir kendin doğru dur deyip tokadı yapıştırasın gelir
 
Toksik ilişkilerden korunuyorum. Evet, bu gerçekten güzel bi bakış açısı
 
Hislerime o kadar tercüme olmuşsunuz ki dün gece okumaya başladığım konuyu toplantı arasında minik minik okumaya devam ettim. Ben de 26 yaşındayım. En son bi adamla sevgilimsi bir şey olduk. Malum ne olduğu belli olmuyor bu devirde ufacık bir anlaşmazlıktan sonlandı gibi oldu. Hala iletişimimiz devam ediyor ama içime sinmiyor.

Maddi açıdan hiçbir problemim yok. Evim var. Arabam var. Maddi gelirim ortalama bir maaş Türkiye’de gayet iyi denebilir.Yalnız yaşıyorum. tek sorumluluğum kendimim ama bu ara içimde kocaman bi aidiyet isteği oluşmaya başladı. Sadece ben olduğum için yanımda oturmak isteyecek, sevecek, sevilecek, derin ve anlamlı ilişki kurabileceğim sosyokültürel seviyemiz hemen hemen birbirine yakın birini bulabileceğim umudum gittikçe azalıyor. Ha bulamasam çok mu kötü olur? Aslında hayır. Ama insan içindeki bu aidiyet sevme sevilme ihtiyacını da bir yere aktarmak istiyor maalesef.
 
Size ne kadar özendim bi bilseniz. Evlenmek güzel de bekarlık da güzel.
 
Cok haklisin kadinlara ulasmak com kolaylasti.bi de kadin nüfusu artti vala etrafta erkek kalmadikalanlar da cürük elma
 
O yüzden ben sadece insan olarak yaşıyorum gerçekten zerre inanmıyorum herkes her sey değişmiş ben de 10 yıllık evlilikten çıktıktan sonra fark etmiştim köyümün yerine dikilen rezidansları .
Böylede çok mutluyum ben ,2,5 sene geçti ilişkim biteli çok mutluyum ruhumun özgürlüğünün heyecanını hala yaşıyorum ..
Sanki her sey sahte gibi geliyor ve beklenti olmayınca insanda,arayış vs kendiyle mutlu oluyor sanki aşk dünya da hiç yaratılmamış gibi
Olursa sürpriz olup gelsin aşk
 
Ekşiden alıntı günümüz ilişkileriyle ilgili;

''1. tek amacı tek gecelik ilişki olup sırf bu amaçla tanışmak isteyenler.
2. kariyer ve birikim yapıp, bunları edindikten sonra benle tanıştığı için beni avcı olarak görenler.
3. henüz kariyer ve birikim yapmayıp beni potansiyel zaman kaybı ve yük olarak görenler.
4. yaşı ilerlediği için kadınlara sabrı azalanlar.
5. evliler, evli olduğunu gizleyenler.
6. internet ortamında kadınlara tamamen güvenini kaybedip daha en baştan tanışmaya hevesi olmayanlar.
7. "önce hele bi ten uyumuna bakak da sonrasına bakarız" diyen sahtekarlar. (evet aynen bu şiveyle konuşuyorlar)

şunu hemcinslerim çok iyi anlar: güzel olmanız falan bu işi çözmüyor. güzel olmak en fazla, erkeğin sizinle yatmak için daha fazla sabırsızlanmasına yol açıyor. bunun dışında uzun süreli bir ilişkiye, evliliğe falan bir etkisi olmuyor.

bir diğer konu sosyal medya. benim iyi niyetlerle hayırlı düşüncelerle süslenip püslenip buluştuğum erkek, buluşmaya gelmeden önce kadınlar hakkında 100 sayfa ekşi okumuş. yok çerez tabağında kajuya abanıyorsa o kız golddiggerdır, yok kızların maaş sorması, yok meslek soran kız, yok hobi soran kız, yok araba iması yapan kız diye zaten zehirlenip gelmişler. her hareketten her sözden bir golddiggerlık anlamı çıkarmaya çalışıyorlar. haklı olabilirler, böyle kadınlar da yok değil ama artık bu kadar şüphe ve art niyetle yapılan tanışmalardan datelerden bir hayır gelmiyor....''

Bu arada şöyle bir şey keşfettim; yabancı erkekler kadınların bedenine, seçimlerine daha çok saygı duyuyor. Örneğin; biz de ilişki yaşamayana kezban etiketi yapıştırılıyor. Aynı soruyu yabancı erkeklerin olduğu bir grupta sordum, gelen cevaplar; onun bedeni, onun kararı şeklindeydi.
 
şimdi de yeni moda ortadan kaybolmak
bayağı ortadan kayboluyorlar.
ben de biriyle konuşuyorum bir süredir. tanıma aşamasındayım ilişki falan başlamadı zaten pat diye ilişkiye başlayabilen birisi değilim. tatlı tatlı konuşuyoruz, iletişim güzel, güven zedeleyecek bişey yapmadı, karakterde de sorun görmedim. iki kez buluştuk çok iyi zaman geçirdik vs. hatta bugün de buluşalım diye sözleşmiştik. dün akşamdan beri kayıp. en son dün akşam ben bi resim atmışım ona cevap yazmış, nerdesin falan demiş. cevap vermişim sen napıyosun demişim o saatten beri yok. buhar oldu uçtu. son görülmeler kapalı ama kafama da takıldı, akşamdan beri bakıyorum çevrimiçi de yakalamadım hiç. sosyal medyasında da hareket yok, dün akşam attığım hikayelere falan bakmamış mesela. yok yani o da dışarıdaydı sanırım ama noldu, öldü mü, telefonuna mı bişey oldu bu sessizliğin açıklaması nedir hiç bilmiyorum. benim telefon kaybetme ya da ortadan kaybolma lüksüm asla yok mesela işimden dolayı. ne bok yedi anlam veremiyorum. eskiden olsa başına bişey geldi sanar merak ederdim en azından bi arardım. tek satır bişey yazmadım ekstra. saldım. zaten ben her şeyi saldım artık. bugün doğum günüm. bu yaşıma dek kendime güvenmeyi, başkalarına da güvenmemeyi öğrendim. bilemiyorum belki vardır mantıklı bi açıklaması, belki sahiden başına bişey gelmiştir ya da artık beni sallamıyordur. cehenneme kadar yolu var valla. diyorum acaba sorun bende mi. acaba ben hayatıma kimseyi almamalı mıyım? vallahi olmadıkları zaman kafam daha rahat. bir önceki dengesiz ve yalancıydı. bu seferkine anlam veremiyorum tanımlanamayan cisim desem daha doğru ahaha. ama yok, yargısız infaz yapmayacağım. yargılamayacağım da. eskiden yargılar, üzerinde düşünür, canımı sıkan durumları mutlaka karşı tarafla paylaşırdım hani şu uzun mesaj atma sendromu artık yok. anladım ki benim sormama da gerek yok, insan olan bir açıklama yapıyor. kaybetmek istemeyen insan ile kaybetmeyi umursamayan insan arasındaki keskin çizgiyi öğrendim bu zamana kadar. anladım ki kendimi yormam, doğru iletişim diye kendimi paralamam, yazılmadığı zaman o ikinci mesajı atmam yersiz. düşünüyorum, araştırıyorum ya sorun bende mi neden yürümüyor bu işler diye. ama bi bakıyorum çoğu insan için bu durum geçerli. gerçekten ilişkiler çok tuhaf bir hale gitmeye başladı. noluyor bu insanlara bilemiyorum. ye, iç, gül, eğlen ve gelirse sadece doğru insanı ciddye al. o da gelirse tabii. şu kaybolma olayını nasıl yaptıklarını çekirdeğim ve çayımla uzaktan izliyorum. ya exiyle barıştı, ya başkasını buldu ya da dümdüz ruh hastası. normal insan işi değil bunlar.
 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…